Vazife Malullüğü Mahkeme Kararları

  • Anasayfa
  • Vazife Malullüğü Mahkeme Kararları

Vazife Malullüğü Mahkeme Kararları

Vazife malullüğü mahkeme kararları- Öncelikle vazife malullüğü hakkında kısa bir bilgilendirmede bulunmakta fayda vardır. Konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek maksadıyla Vazife Malullüğü Şartları Ve Malullük Davası başlıklı makalemizi okuyabilirs

Vazife Malullüğü Mahkeme Kararları

Vazife Malullüğü Mahkeme Kararları

Vazife malullüğü mahkeme kararları- Öncelikle vazife malullüğü hakkında kısa bir bilgilendirmede bulunmakta fayda vardır. Konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek maksadıyla Vazife Malullüğü Şartları Ve Malullük Davası başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.

Vazife Malullüğü

Vazife malullüğü kavramı, vazife malullüğüne bağlı hak ve yükümlülükler sadece 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar (kamu görevlileri) için uygulanmaktadır.
Bu kapsamdaki sigortalıların malullükleri;

  • Vazifelerini yaptıkları sırada,
  • Vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden,
  • Kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken,
  • İdarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında,
  • İşyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denilmektedir.

Vazife Malullüğü için Nereye ve Nasıl Başvurulur?

Bir sigortalının vazife malulü sayılabilmesi için;

  • Aktif olarak çalışan sigortalılar bağlı bulundukları kurumlara,
  • İşinden ayrılanlar ise Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına başvuruda bulunabilirler.

Hangi Hallerde Vazife Malullüğü Hükümleri Uygulanmaz?

Vazife malullüğü kamu görevlisi sigortalının;

  • Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanırken,
  • Kanun, tüzük ve emir dışında hareket ederken,
  • Yasak fiilleri yaparken,
  • İntihara teşebbüsten,
  • Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme çabasında içindeyken, meydana gelmesi halinde, bu durumdaki kamu görevlisi sigortalılar hakkında vazife malullüğü hükümleri uygulanmaz.

Askerlik Görevi Sırasında Terör Saldırısında Yaralanma

Askerlik Görevi Sırasında Terör Saldırısında Yaralanma- Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davacının askerlik görevi sırasında bölücü terör örgütü mensuplarının roketatar silahı ile saldırısına maruz kalması sonucu geçirdiği yaralanma ve travmaya bağlı olarak her iki kulak orta derecede iletim tipi işitme rahatsızlığına düçar olduğu ve askerliğe elverişsiz hale geldiği, davacının malûliyetinin askerlik vazifesinin sebep ve tesirinden ileri geldiği, dolayısıyla tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır...Vazife malûllüğü aylığı bağlanmaması işleminin İPTALİNE, T.C. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ 3. DAİRE E. 2008/1131 K. 2008/1372 T. 18.12.2008

Vazife Malullüğü İçin Sağlık Raporu Şarttır

Vazife Malullüğü İçin Sağlık Raporu Şarttır- Dosyanın incelenmesinden, davacının askerlik görevine başladıktan 2 ay sonra zatürre teşhisi ile hastanede tedavi gördüğü ve 1,5 ay hava değişimi raporu verildiği, akabinde askerlik hizmetine devam ettiği, 12/02/2003 tarihinde bronşit rahatsızlığı nedeniyle sevk edildiği hastanede tedavi edilerek 3 gün rapor verildiği, 22/09/2003 tarihinde GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde mitral ve aort yetmezliği teşhisi ile yatarak tedavi gördüğü ve 03/10/2003 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporu ile askerliğe elverişli olmadığına karar verilmesi üzerine terhis edildiği, sonrasında vazife malulü sayılarak 5434 Sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca aylık bağlanması istemi ile yaptığı başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmış olup; davacıya ait mevcut sağlık kayıtlarından askerlik hizmeti öncesinde bu hastalığa sahip olup olmadığına dair net bir bilgi edinilemediğinden, davacının hastalığının oluşmasında veya artmasında, dolayısıyla malul hale gelmesinde askerlik görevinin neden ve etkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin (hastalığın doğuştan var olup olmadığı, sonradan oluşup oluşmadığı, oluşma nedeni, öncesinde varsa görevin etkisiyle artıp artmadığı) ayrıntılı tespitleri içeren bir sağlık raporu alınarak, bu tespitler değerlendirilmek suretiyle davanın karara bağlanması gerekirken, İdare Mahkemesince eksik inceleme sonucu davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

Vazife Malullüğü İçin Olayın Görevinin Etkisiyle Meydana Gelmesi Gerekir

Vazife Malullüğü İçin Olayın Görevinin Etkisiyle Meydana Gelmesi Gerekir- Dosyanın incelenmesinden; davacılardan ...'ın eşi, ...'ın ise babası olan ...'ın Siirt İli, Pervari İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yapmakta iken 25.11.2009 tarihinde saat 12.15 sıralarında öğle tatilinde kendi aracı ile öğretmen olan eşini okuldan alıp lojmana bıraktıktan sonra petrol istasyonuna yakıt almak için giderken geçirdiği trafik kazası sonucunda hayatını kaybettiği, davacılar tarafından ...'ın her ne kadar kendi aracı ile yapmış olduğu trafik kazası sonucunda hayatını kaybetmiş ise de, aracını emniyet müdürlüğü işlerinde kullandığından ve görevi esnasında hayatını kaybettiğinden bahisle haklarında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasını talep ettikleri, bu talebin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Vazife Malullüğü Tespit Komisyonunun işlemiyle reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, davacılar murisinin, görevi başında olmadığı bir sırada özel aracı ile eşini okuldan alıp lojmana bıraktıktan sonra petrol istasyonuna yakıt almak için giderken geçirdiği trafik kazası sonucunda vefat ettiği anlaşıldığından, ölüm olayının; polis memuru olan davacılar murisinin görevinin neden ve etkisine bağlı olarak meydana geldiğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, davacılar murisinin, ölüm olayının görevinin neden ve etkisiyle meydana gelmediğinden, vazife malulü sayılamayacağından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında ise hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının BOZULMASINA. T.C. DANIŞTAY 11. DAİRE E. 2015/4033 K. 2018/2313 T. 9.5.2018

Vazife Malulü Olmak İçin Sağlık Raporu Şarttır

Vazife Malulü Olmak İçin Sağlık Raporu Şarttır- Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Tunceli İli, Özel Harekat Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmakta iken, 17.06.1987 tarihinde Tunceli İli, Merkez Sütlüce yol kavşağı ile Esentepe Düdültepe arasında bölücü terör örgütü mensupları ile girilen silahlı çatışma sonucunda yaralandığı, daha sonra aynı görevde çalışmaya devam ettiği, 18.08.2004 tarihinde kendi isteğiyle emekliye ayrıldığı, 18.01.2013 tarihinde hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması talebiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu; başvurunun, görevinden ayrılmadan önce alınmış ve yaralanmasının görevini yapmaya engel teşkil ettiği yönünde kesin işlemli sağlık raporu bulunmadığı gerekçesiyle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının maluliyet durumunun tam teşekküllü hastaneden ve konusunda uzman hekimlerden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerekirken, bu hususta bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme sonucu davanın reddi yolunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının BOZULMASINA T.C. DANIŞTAY 11. DAİRE E. 2014/3614 K. 2018/1529 T. 15.3.2018

Servis Aracında Vefat Vazife Malulü

Servis Aracında Vefat Vazife Malulü- Buna göre, davacılar murisi, her ne kadar bizzat görevini ifa ettiği sırada meydana gelen olayda vefat etmemişse de, kamu görevlisi olarak idarece tahsis edilen servis aracına binerek vazifesini ifa etmek üzere iş yerine gitmesinin göreviyle bağlantılı olduğu ve görevinden ayrı düşünülemeyeceği açıktır. Bu durumda, vazifesini yerine getirmek için işine gitmek üzere idarece tahsis edilen servis aracında iken diğer kamu görevlisi tarafından gerçekleştirilen saldırıda gerçekleşen ölüm olayının, davacılar murisinin görevinden kaynaklandığının kabulü gerektiğinden, davacılara vazife malullüğü hükümlerine göre aylık bağlanmamasına ilişkin dava konusu işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının BOZULMASINA T.C. DANIŞTAY 11. DAİRE E. 2014/4177 K. 2018/1101 T. 27.2.2018

Askerlik Görevinin Sebep Ve Etkisinin Bulunması Vazife Maluliyeti Hakkı Verir

Askerlik Görevinin Sebep Ve Etkisinin Bulunması Vazife Maluliyeti Hakkı Verir-Davacının askere alınmadan önce yapılan sağlık muayenesinde "askerliğe elverişli" olduğu yolundaki sağlık kararı ile piyade er olarak askerlik hizmetine başladığı, askerde iken hepatit teşhisi ile tedavi altına alındığı, davalı İdarenin sağlık kurulunca da belirtildiği üzere, halen devam eden rahatsızlığının, askerdeki hastalığının devamı niteliğinde olduğu, Şişli Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 9/11/2006 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporunda HBV taşıyıcılığına bağlı karaciğer sirozu ve karaciğer transplantasyonu teşhisine dayalı olarak özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %100 olduğunun belirtildiği, bu durumda sağlam olarak alındığı anlaşılan davacının, askerlik görevi sırasında rahatsızlanıp, 10/06/2009 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporuna göre askerliğe elverişli olmama durumuna girmesinde ve %100 vücut fonksiyonu kaybına uğramasında askerlik görevinin sebep ve etkisinin bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamıştır. Öte yandan İdare Mahkemesince davacının askerlik hizmetini yaparken askeri hekimler tarafından tüm askerlere aynı enjektörle aşı yapılması nedeniyle Hepatit B virüsü bulaştığı yönündeki soyut iddiası dışında, bu hususu kanıtlayacak bir bilge ve belge bulunmaması karşısında davacı hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmaması yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediği belirtilmiş ise de bu hususun tek başına uyuşmazlığın çözümüne dayanak alınamayacağı, zira davalı İdarece de kabul edildiği üzere mevcut hastalığının askerdeki hastalığının devamı niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın çözümü için davacının mevcut hastalığının askerlik görevinin neden ve etkisiyle meydana gelip gelmediği yolunda bir irdeleme yapılması gerektiği, bu bağlamda Hepatit B virüsünün bulaşma yolları ve kuluçka süresi ile hastalığın başlama tarihi dikkate alındığında "sağlam" olarak askere alınan davacının bu hastalığının askerlik hizmetinin neden ve etkisiyle meydana geldiğinin kabulünü gerektirdiğinden, İdare Mahkemesi kararının anılan gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına T.C. DANIŞTAY 11. DAİRE E. 2011/5642 K. 2013/3349 T. 8.4.2013

Arazi Tatbikatında Mühimmat Patlaması Vazifenin Tesiridir 

Arazi Tatbikatında Mühimmat Patlaması Vazifenin Tesiridir - Vazife malûllüğünden dolayı ilgililere ve aylık bağlanabilmesi için malûliyetin vazifeden doğduğunun kabulü ile ilgili hakkında vazife malûllüğüne ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verilmesi, daha sonra aylık bağlanmaya ilişkin şartların olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Malûliyetin vazifeden doğduğunun kabul edilmesinden sonra vefat edenin yakınlarına maaş bağlanma şartları 5434 sayılı kanunun 72 nci maddesinde düzenlenmiştir. Davacıların oğlunun ölüm olayı hakkında vazife malûllüğü hükümlerinin uygulanamayacağı yolunda işlem tesis edildiğinden maaş bağlanma şartları konusunda tahsis dosyasında bir araştırma yapılmadığı, bu konuda bir işlem tesis edilmediği anlaşılmaktadır. Davacının müracaat tarihinden itibaren aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de bu konuda bir işlem tesis edilmediğinden denetlenecek işlem bulunmaması nedeniyle bir karar verilmemiştir. Vazife malûllüğünün kabul edilmemesi işleminin iptaline dair karardan sonra 5434 sayılı kanunun 72 nci maddesinde belirtilen şartların olup olmadığı veya hangi tarihten itibaren oluştuğu konusunda bir işlem tesis edilmesi gerekmektedir. Bu işlem tesis edildiğinde aylıkların başlangıcı ve faiz hususunda uyuşmazlık halinde bu taleplerin yeniden dava konusu yapılması mümkündür. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1602 sayılı Kanunun 66'ncı maddesi uyarınca kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile AYİM 3'üncü Dairesinin 18.02.2010 tarih ve Esas No:2009/973, KARAR NO:2010/211 sayılı kararının KALDIRILMASINA, Vazife malulü kabul edilmeme işleminin İPTALİNE

Vazifeden Kaynaklanmayan Olayı İspat Etme Yükümlülüğü Devlete Aittir

Vazifeden Kaynaklanmayan Olayı İspat Etme Yükümlülüğü Devlete Aittir- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında da benimsendiği üzere; askeri birimlerinin kontrolünde bulunan kışlada meydana gelen ölüm olayının vazifeden kaynaklanmadığını ispat etme yükümlülüğünün Devlete ait bulunduğu; ölümün aydınlatılamadığı durumlarda Devletin, sorumluluğu üstlenmesi gerektiğinden; askerlik görevinin ifası sırasında gerçekleşen ölümlerin aydınlatılamadığı durumlarda ölümün; görevin tesir ve etkisiyle gerçekleşmediği kabulünün ise ancak varsayım olacağı açıktır. Dosyanın incelenmesinden; davacının oğlu Jandarma Uzman Çavuş …'un 07.12.1995 tarihinde Bölük Nöbetçi Astsubayı olarak görevli olduğu sırada ölümüne ilişkin soruşturma sonucunda; ölüm olayının, intihar girişimi sonucunda ya da müteveffanın hamili bulunduğu MP-5 makinalı tabanca ile oynarken, tabancanın kazaen patlaması sonucu meydana geldiği, ölümünde hiç kimsenin kastının, kusurunun bulunmadığı sonucuna varılarak, Gaziantep Askeri Savcılığınca, kovuşturma açmaya yer olmadığına; İdare Mahkemesince ise ölüm olayının intihar ya da kazadan kaynaklandığı, görevin tesir ve etkisiyle gerçekleşmediği, bu itibarla vazife malüllüğü hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının oğlunun, Jandarma Uzman Çavuş olarak nöbet görevi sırasında ölmüş halde bulunduğu, ölüm sebebinin açıklığa kavuşturulamadığı, ölümün; görevin tesir ve etkisiyle gerçekleşmediğinin ortaya konulamadığı halde, makul bir açıklama yapma yükümlülüğü Devlete ait olan ölüm olayının intihar ya da kazadan kaynaklandığı varsayımına dayalı olarak, tesis edilen dava konusu işlemde ve vazife malullüğü hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Ankara 15. İdare Mahkemesinin 11.03.2010 gün ve E:2009/812, K:2010/308 sayılı kararının BOZULMASINA, T.C. DANIŞTAY 11. DAİRE E. 2011/3388 K. 2014/2674 T. 5.5.2014

ASKERLİK GÖREVİ NEDEN VE ETKİSİ SONUCU SAKATLIK MEYDANA GELMESİ

ASKERLİK GÖREVİ NEDEN VE ETKİSİ SONUCU SAKATLIK MEYDANA GELDİĞİ İDDİASINA DAYALI MALUL AYLIĞI BAĞLANMASI TALEBİ ( Başvurunun Zımnen Reddi İşleminin İptali/Davacının Daha Önce de AYİM'a Başvurduğu ve Başvurunun Reddedilerek Kesinleştiği - Mahkemece Öncelikle Davanın Esası İncelenmeksizin Davanın Kesin Hüküm Nedeniyle Reddedilmesi Gerektiği )
İDARİ İŞLEMİN İPTALİ ( Askerlik Görevi Neden ve Etkisi Sonucu Sakatlık Meydana Geldiği İddiasına Dayalı Malul Aylığı Bağlanması Talebi - Davacının Daha Önce de Ayim'a Başvurduğu ve Başvurunun Reddedilerek Kesinleştiği Anlaşılmakla Hakkından KEsin Hüküm Bulunan Bir Uyuşmazlıkta Aynı Konu Hakkında Aynı Sebebe Dayalı Olarak İkinci Kez Dava Açılamayacağı )
HAKKINDA KESİN HÜKÜM BULUNAN BİR UYUŞMAZLIKTA TARAFLARIN AYNI KONU HAKKINDA AYNI SEBEBE DAYALI OLARAK İKİNCİ KEZ DAVA AÇAMAMASI ( Askerlik Görevi Neden ve Etkisi Sonucu Sakatlık Meydana Geldiği İddiasına Dayalı Malul Aylığı Bağlanması Talebi - Başvurunun Zımnen Reddi İşleminin İptali/Davacının Daha Önce de Ayim'a Başvurduğu ve Başvurunun Reddedilerek Kesinleştiği Anlaşılmakla Mahkemece Öncelikle Davanın Esası İncelenmeksizin Davanın Kesin Hüküm Nedeniyle Reddedilmesi Gereği )
2577/m.31
ÖZET : Davacı, askerlik top kaldırırken sol omzundan sakatlıandığından bahisle malul aylığı bağlanması talebi ile yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iprtalini talep etmiştir. Malullük durumu açık ve net tespit edilemeyen ilgili hakkında, aynı yasanın vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması ve vazife malûlü maaşı bağlanmasına yönelik talebinin reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davacının daha önce de birliğine yeni katıldığı dönemde eğitim esnasında obüs ( top ) kaldırırken sol omzundan sakatlandığını belirterek vazife malüllüğü aylığı bağlanması talebiyle yaptığı idari başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açtığı davanın esasının incelenerek, davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, görülmekte olan bu dava ile AYİM'de açılan davanın taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olduğu anlaşılmıştır. Hakkında kesin hüküm bulunan bir uyuşmazlıkta taraflar aynı konu hakkında, aynı sebebe dayalı olarak ikinci kez dava açamazlar. Açılırsa bu dava kesin hüküm nedeniyle reddedilir. Bu nedenle, Mahkemece öncelikle davanın esası incelenmeksizin davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamakta ise de, sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

DAVA : Muş ili merkezde Kara Kuvvetleri Komutanlığı 49. İç güvenlik Tugayı Top Taburu 3. Batarya Komutanlığı emrinde askerlik görevini yapmakta iken, 2005 yılı Mayıs ayında eğitim sırasında obüsü ( top ) başka yöne çekmek için kaldırırken sol omuzundan sakatlanan davacı tarafından, malullüğüne neden olan sakatlanma durumunu askerlik görevinin neden ve etkisi sonucu meydana geldiğinden bahisle, malul aylığı bağlanması talebiyle yapmış olduğu 18.01.2016 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacının durumu Vazife Malullüğü Tespit Kurulu'nun 31.03.2008 tarihli ve 188 Sayılı kararı ile Muş ili merkezde Kara Kuvvetleri Komutanlığı 49. İç güvenlik Tugayı Top Taburu 3. Batarya Komutanlığı emrinde er olarak askerlik görevini yapmakta iken, 2005 yılı Mayıs ayında eğitim sırasında obüsü topunu kaldırırken sol omuzundan sakatlandığına ilişkin sağlık kurulu raporu ve tedavi belgeleri dışında vazife malullüklerini belirten usul ve belgeler hakkındaki tüzük hükümlerine göre düzenlenmiş, olay tutanağı, sakatlığa neden olan duruma yönelik ayrıntılı idari tahkikat raporu gibi vazife malullüğünü tevsik edici belgeleri bulunmadığı, 5434 Sayılı yasanın 45. Maddesinin son fıkrası uyarınca vazife malullüğünün ortaya konulamadığı, ayrıca olaydan yaklaşık 1.5 yıl sonra ifadesine başvurulan aynı birlikte görevli Uzman Çavuş'un beyanına göre omuzundaki rahatsızlığın, küçük yaşta geçirdiği trafik kazası neticesi, o tarihten beri devam ettiği ve birlikte böyle bir olayın meydana gelmediği ifade edilmesi karşısında malullük durumunu açık ve net tespit edilemeyen ilgili hakkında, aynı yasanın vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması ve vazife malûlü maaşı bağlanmasına yönelik talebinin reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 20.01.2017 tarih ve E:2016/1449, K:2017/104 Sayılı kararın; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve talepleri doğrultusunda yeniden bir karar verilmesi istenilmektedir.

Savunma verilmemiştir.

Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesince, dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dosyanın incelenmesinden; davacının daha önce de birliğine yeni katıldığı dönemde eğitim esnasında obüs ( top ) kaldırırken sol omzundan sakatlandığını belirterek vazife malüllüğü aylığı bağlanması talebiyle yaptığı idari başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açtığı davanın esasının incelenerek, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3üncü Dairesinin 24.07.2008 tarih ve E:2006/1633; K:2008/984 Sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, AYİM 3üncü Dairesinin 06.11.2008 tarih ve E:2008/1047, K:2008/1220 Sayılı kararıyla bu kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, görülmekte olan bu dava ile AYİM 3üncü Dairesinin 2006/1633 Sayılı esasına kayden açılan davanın taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olduğu anlaşılmıştır.

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 31inci maddesinde kesin hükümle ilgili olarak Hukuk Muhakemeleri Kanununa bir atıf bulunmamakla beraber hukukun genel ilkeleri arasında yer alan kesin hüküm kurumu, İdari Yargılama Usulünde uygulanır ve idari yargıç kesin hükmü göz önünde bulundurur.

Hakkında kesin hüküm bulunan bir uyuşmazlıkta taraflar aynı konu hakkında, aynı sebebe dayalı olarak ikinci kez dava açamazlar. Açılırsa bu dava kesin hüküm nedeniyle reddedilir.

Bu nedenle, Mahkemece öncelikle davanın esası incelenmeksizin davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamakta ise de, sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen karar; sonucu itibariyle usul ve yasa hükümleri ile hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda REDDİNE, yargılama giderlerinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan miktarın istenilmesi halinde başvurana iadesine, 26.09.2018 tarihinde oybirliğiyle ve 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. T.C. ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 11. İDARİ DAVA DAİRESİ
E. 2017/9842 K. 2018/3726 T. 26.9.2018

1