Nafaka Artırım Davası

Nafaka Artırım Davası

Nafaka artırım davası aile hukukunun konusu içerisine giren bir dava türüdür. Eşler boşandıktan sonra müşterek çocuklar için kararlaştırılmış olan nafaka miktarı bazı durumların gerçekleşmesi ile mevcut ekonomik konjonktür içerisinde düşük kalmış ola

Nafaka Artırım Davası

Nafaka Artırım Davası

Nafaka artırım davası aile hukukunun konusu içerisine giren bir dava türüdür. Eşler boşanma davası sonrası boşandıktan sonra müşterek çocuklar için kararlaştırılmış olan nafaka miktarı bazı durumların gerçekleşmesi ile mevcut ekonomik konjonktür içerisinde düşük kalmış olabilir. İşte bu gibi durumlarda müşterek çocuk ya da çocukların velayeti kendisinde bulunan taraf diğer tarafa karşı güncel ücretler ve artışlar çerçevesinde nafaka artırım davası açabilir. Uygulamada nafaka artırım miktarı tabi ki de değişen koşullara göre olmakla birlikte, sosyo ekonomik durum araştırmasına göre şekillenmektedir. Nafaka artırımı için dava açılması gerekir. Nafaka davasında hakim neden arttırılma talebinde bulunuluyor onu sorar. Değişen hukuki ve ekonomik koşulların nafaka alacaklısı eşi zorlaması durumunda nafaka artırım talebinde bulunulabilecektir. Konu hakkında ayrıntılı bilgi için boşanma avukatından hukuki destek alınmasını talep ederiz. Nafaka artırım davası hukuk muhakemeleri kanununa tabidir usul bakımından. HMK'da nafaka davalarının basit yargılama usulüne tabi olacağı düzenlenmiştir ve basit yargılama usulüne tabi olduğu için sadece dava ve cavap dilekçesi sunulur. Nafaka artırım davaları ortalama olarak 3-4 duruşma sürer. Anlaşılacağı üzere davalar da mahkemelerin yoğunluğuna ve hızına göre 7- 8 ay sürecektir. Bir de çalışan kadın da nafaka alır mı gibi sorular toplumda oldukça fazla sorulan sorular olmakla birlikte nafaka davalarında önemli olan husus boşanma sebebiyle yoksulluğa düşülecek olmasıdır. Bu yüzden kadın çalışsa da boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecekse yine nafakaya hak kazanabilecektir. Burada dikkat etmemiz gereken şey nafaka alacaklısının boşanma davasındaki kusurunun ağır olmaması ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden yoksulluğa düşecek olmasıdır. Nafaka artırım davası aile mahkemesinde görülür ve duruşma yapılır. Davacı, davasını takip etmezse dava düşer ve 3 ay içinde yenilemzse dava açılmamış sayılır. Davalı, davayı takip etmezse ve mazeretsiz olarak nafaka artırım duruşmasına katılmazsa yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Türk Medeni Kanunumuza göre nafaka süresizdir. Yani nafakanın sonlanmasını gerekitren bir durum olmadığı sürece nafaka yükümlüsü başka bir kişiyle evlenmiş olsa dahi nafaka vermeye devam edecektir. Burada dikkat edilmesi gereken durum nafakanın, nafaka alacaklısının evlenmesi durumunda kesileceğidir.

BUNU DA BİL; Boşanma davasında deliller hakkında bilgi için makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Nafaka artırma davası, bir eşin diğerine verilen nafaka miktarının artırılmasını talep etme davasıdır. Nafaka, çekişmeli boşanma yahut anlaşmalı boşanma davası sonrası eşinin hayatını devam ettirmesi için gereken mali yardımdır. Nafaka miktarı, eşler arasındaki anlaşma sonucu veya mahkeme kararı ile belirlenir. Ancak, eşlerin mali durumlarındaki değişiklikler veya hayat şartlarındaki değişmeler nedeniyle nafaka miktarının artırılması gerekebilir. Bu durumda, ilgilisi tarafından nafaka artırma davası açılabilir.

BUNU DA BİL; Boşanma davasının ferileri nelerdir hakkında bilgi edinmek için makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Nafaka Artırım Oranı

Nafaka artırım oranı boşanma davalarında aile mahkemesi hakimi tarafından her yıl Tüketici Fiyatları Endeksine uygun olarak artırılma kararı ile artırılmaktadır. Örneğin eşler boşanma davası sırasında müşterek çocuk için iştirak nafakası talep etti diyelim. Bu durumda aile mahkemesi hakimi tarafından kararlaştırılan nafaka miktarı her yıl TÜFE artışı oranında artırılmasına karar verilmiş ise yeni dönemde bu artış oranına göre nafaka miktarı artırılacaktır. 

Nafaka artırımı çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenmektedir.

Bu sebeple açılan nafaka artırım davalarında mahkeme anne ve babanın gelirini araştırır. 

Nafaka artırım oranının belirlenmesinde ya da artırım yapılmasında müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderleri belirlenmiş olmalıdır. 

Nafaka artırım davalarında müşterek çocuğun alışmış olduğu yaşam standartları ve şekli dikkate alınmalıdır. 

BUNU DA BİL; Anlaşmalı boşanmada nafaka hakkında bilgi edinmek için makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Erkek Ne Zaman Nafaka Ödemez?

Kanunda nafaka yükümlüsünün ne zaman nafaka ödemeyeceğinden bahsedilmiş olmakla birlikte konu ile ayrıntılı bilgi almak için aşağıdaki videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz. 

Nafaka Miktarı Neye Göre Belirlenir?

Nafaka miktarı, eşlerin mali durumları, hayat şartları, eşin ihtiyaçları, eşin çocuk bakımı ve eğitimi gibi faktörlere göre belirlenir. Ayrıca, eşlerin meslek düzeyi, yaşam standartları, evli kalma süresi gibi faktörler de nafaka miktarının belirlenmesinde rol oynayabilir.

Mahkeme, eşlerin mali durumlarını, hayat şartlarını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, nafaka miktarını belirler. Mahkeme, eşin işsiz kalması, hastalık gibi nedenlerle mali durumunun bozulması durumunda nafaka miktarını artırma kararı verebilir. Ayrıca, çocukların büyümesi, eğitim ve sağlık giderlerinin artması gibi sebeplerle de nafaka miktarı artırılabilir.

Nafaka miktarının belirlenmesinde, eşlerin anlaşması da önemlidir. Eşler arasında yapılan anlaşma, mahkemenin kararına dayanabilir ve mahkeme tarafından onaylanabilir. Ancak, eşler arasında yapılan anlaşma, eşlerin ihtiyaçları ve hayat şartlarının değişmesi durumunda değiştirilebilir.

BUNU DA BİL; Boşanma davasında altınlar yahut ziynet alacağı davası için ilgili makalemizi de okumanızı tavsiye ederiz.

İştirak Nafaka Artırım Davası

İştirak nafaka artırım davasında ancak koşullar varsa aile mahkemesi hakimi iştirak nafakasını artırabilir. Nafakanın artırılması davasının açılması belirli bir süreye tabi değildir. Belirli bir süre geçmeden nafaka artırım davası açılamaz gibi bir kural mevcut değildir. Tarafların Tespit Edilen Sosyal ve Ekonomik Durumları Güncel Ekonomik Koşullar Nafakanın Niteliği Müşterek Çocuğun Yaşı Eğitim Durumu İhtiyaçları Daha Önce Hükmedilen Nafaka Tarihinden İtibaren Geçen Süre ile Özellikle Tarafların Gelir Durumları ve Hakkaniyet İlkesi Birlikte Değerlendirilmelidir.

NAFAKANIN BELİRLENMESİ ( Mahkemece İştirak Nafakası Miktarı Belirlenirken Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları Çocuğun Yaşı Eğitimi ve İhtiyaçlarının Göz Önünde Bulundurulması Gerektiği - Hüküm Altına Alına Nafaka Artırım Miktarının Yüksek Olduğu/Davalı İstinaf Talebinin Kabulü ile Kararın Kaldırılmasına Yeniden İştirak Nafakası Takdiri ile Her Yıl ÜFE Oranında Kendiliğinden Arttırılmasına Karar Verilmesi Gerektiği )
TARAFLAR ARASINDAKİ DENGENİN KORUNMASI ( İradın Arttırılması veya Azaltılması İçin Tarafların Mali Durumlarının Değişmesi veya Hakkaniyetin Bunu Zorunlu Kılması Gerektiği - Nafaka Alacaklısı Davacı ve Müşterek Çocukların İhtiyaçlarının Çocuğun Yaşı Eğitim Durumu İhtiyaçları ile Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumunda Nafakanın Takdir Edildiği Tarihe Göre Olağanüstü Bir Değişiklik Olmadığı Takdirde Nafakaların En Azından TÜİK'in Yayınladığı ÜFE Oranında Artırılması Gerektiği )

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı davacı ve müşterek çocukların ihtiyaçları, müşterek çocukların yaşları, eğitim durumları, ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafakaların en azından TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.

Yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, daha önce hükmedilen nafaka tarihinden itibaren geçen süre ile özellikle tarafların gelir durumları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hüküm altına alına nafaka artırım miktarının yüksek olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen kararının tamamının kaldırılmasına, müşterek çocuk için aylık 2.000 TL iştirak nafakası takdiri ile belirlenen nafakanın her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ E. 2018/3198 K. 2019/869 T. 10.5.2019

Tarafların Gerçekleşen Sosyal Ekonomik Durumu Paranın Satın Alma Gücü Çocuğun İhtiyaçları ve Hakkaniyet İlkesi Dikkate Alındığında Mahkemece Müşterek Çocuk Yararına Takdir Edilen Nafakanın Yüksek Olduğu/Daha Uygun Miktarda Nafakaya Hükmedilmesi Gerektiği Anlaşıldığından Davalının İstinaf Başvurusunun Kabulüyle Kararın Kaldırıldığı ve Yeniden Hüküm Kurulduğu  T.C. ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ E. 2018/2401 K. 2019/630 T. 3.5.2019

Nafaka Artırım Davasında Davacı

Nafaka artırım davasında davacı- Nafaka artırım talebi müşterek çocuğa fiilen bakan anne veya babanın, velayeti kendisine bırakılmayan tarafa karşı çocuk adına açtığı bir davadır. Ayırt etme gücüne sahip olmayan müşterek çocuk için gereken hallerde nafaka davası kayyım veya vasi tarafından da açılabilmektedir. 

Nafaka Artırım Davasında Davalı

Nafaka artırım davasında davalı müşterek çocuğun velayeti kendisine verilmeyen anne ya da babaya karşı açılır. 

Nafaka Artırım Davası Görevli Mahkeme

Nafaka artırım davası göevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde aile mahkemesi sıfatı ile görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. 

Nafaka Artırım Davası Yetkili Mahkeme

Nafaka artırım davası yetkili mahkeme nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi, davalının yerleşim yeri ve müşterek çocuğun oturduğu yer mahkemesi yetkilidir. Görüleceği üzere nafaka artırım davasında yetkili mahkeme nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi, davalının yerleşim yeri ve müşterek çocuğun oturduğu yer mahkemesidir.

Nafaka Artırım Davası Kaç Yılda Bir Açılır

Nafaka artırım davası kaç yılda bir açılır sorusunun net bir cevabı yoktur. Nitekim yukarıda da ifade ettiğimiz üzere Tarafların Tespit Edilen Sosyal ve Ekonomik Durumları Güncel Ekonomik Koşullar Nafakanın Niteliği Müşterek Çocuğun Yaşı Eğitim Durumu İhtiyaçları Daha Önce Hükmedilen Nafaka Tarihinden İtibaren Geçen Süre ile Özellikle Tarafların Gelir Durumları ve Hakkaniyet İlkesi Birlikte Değerlendirilmelidir.

Nafaka Artırım Davası Harç

Nafaka artırım davası harç- Nafaka artırım davası harca tabi bir davadır. Nafaka artırım davası ücreti nispi harç olup talep edilen bir yıllık nafaka miktarı üzerinden nispi harcın ikmali gerekmektedi. 2020 yılı için bir örnek verecek olursak aylık artırım miktarı 500 tl olsun diyelim. 500*12= 6000 TL olacak ve 6000 TL üzerinden harç hesaplanacaktır. 6000 TL üzerinden verilecek harç ise ortalama 105 TL olacaktır. 

Nafaka Artırım Davasında Zamanaşımı

Nafaka artırım davasında müşterek çocuk ergin olana kadar her zaman nafaka artırım davası açılabilir. 

Nafaka Artırım Davası Vekalet Ücreti

Nafaka artırım davası vekalet ücreti hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretidir. Yukarıda verdiğimiz örnek üzerinden hesaplayacak olursak 6000 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilecektir. Fakat bu miktar AAÜT ikinci kısmının ikinci bölümünde yer alan davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan maktu vekalet ücretinden az olamaz.Yine nafaka artırım davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez. Nafaka artırım davalarında ret edilen miktar üzerinden karşı taraf lehine vekalet ücreti verilemez. Nafaka artırım davasının tümden reddedilmesi durumunda ise AAÜT 11 ve 20. maddelerindeki hükme göre vekalet ücreti verilmelidir.

Nafaka Artırım Davasında Avukata Nasıl Vekalet Veririm

Nafaka artırım davasında avukata vekaletname verilmek için öncelikle bilgileri alınır. Boşanma avukatının bilgileri notere verilir. Noter boşanma avukatı adına vekalet çıkartır ve altını vekalet verene imzalatır. Vekalet veren boşanma avukatına vekaletin aslını teslim eder ve başanma avukatı bu vekalet ile birlikte davanın tüm sürecini takip edebilir.

Genel Nafaka Şartları Nelerdir?

Nafaka şartları, boşanma sonrası eşin hayatını devam ettirmesi için gereken mali yardımın belirlenmesinde kullanılan kriterlerdir. Genel olarak, aşağıdaki şartlar nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır:

  1. Eşlerin mali durumu: Eşlerin maddi durumları, gelir seviyeleri, maaşları, varlıkları ve borçları nafaka miktarının belirlenmesinde önemli rol oynar.

  2. Eşin ihtiyaçları: Eşin hayat şartları, yaşam standartları, sağlık durumu gibi faktörler nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.

  3. Çocuk bakımı ve eğitimi: Çocukların bakım ve eğitim masrafları nafaka miktarının belirlenmesinde önemli bir faktördür.

  4. Eşin meslek düzeyi: Eşin mesleki durumu, eğitim seviyesi ve gelecekteki kariyer potansiyeli nafaka miktarının belirlenmesinde rol oynar.

  5. Evli kalma süresi: Eşlerin evli kalma süresi nafaka miktarının belirlenmesinde önemli bir faktördür.

Her durumun farklı olduğu unutulmamalıdır ve nafaka şartları her durumda farklılık gösterebilir. Nafaka miktarı, mahkeme kararı ile belirlenir ve eşler arasında yapılan anlaşma sonucu değişebilir.

İştirak Nafaka Artırım Davası

Çocuklar için nafaka, boşanma sonrası çocukların ihtiyaçlarının karşılanması için ebeveynler tarafından ödenen maddi yardımdır. Nafaka, çocukların gıda, barınma, giysi, eğitim ve sağlık giderleri gibi ihtiyaçlarını karşılamak için belirlenir ve genellikle çocuğun velisi tarafından ödenir.

Mahkeme, çocuklar için nafaka miktarını belirler ve bu miktar, çocukların ihtiyaçlarına, ebeveynlerin mali durumlarına, ebeveynlerin çalışma durumlarına ve çocuğun bakım ve eğitim giderlerine göre değişebilir. Çocuklar için nafaka miktarı, ebeveynler arasında yapılan anlaşma sonucu değişebilir veya mahkeme tarafından değiştirilebilir.

Çocuklar için nafaka, çocuğun hayat kalitesini ve ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlar ve çocuğun ihtiyaçları değiştiğinde nafaka miktarı da değişebilir. Çocuklar için nafaka, çocuğun gelecekteki ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak ve onların ihtiyaçlarına uygun bir hayat standardı sağlamak için önemlidir.

Nafaka Artırım Davası Ücreti

Nafaka artırım davası ücreti, bir avukat tarafından temsil edilmek isteyen kişinin ödemesi gereken bir miktardır. Ücret, avukatın uzmanlık düzeyi, dava sürecinin uzunluğu, dava konularının karmaşıklığı ve diğer faktörlere göre değişebilir.

Genellikle avukatlar, çalıştıkları saat veya davanın sonuçlanmasına göre ücret talep edebilirler. Dava sürecinin uzunluğu ve avukatın uzmanlık düzeyi, ücret miktarını etkileyebilir. Bazı avukatlar, ücretlerini davanın sonuçlanmasına göre belirler ve dava kazanıldığında belirli bir miktar talep edebilirler.

Nafaka artırım davası ücreti, kişinin avukatın uzmanlık düzeyi, dava sürecinin uzunluğu ve dava konularının karmaşıklığına göre değişebilir. Dava ücreti, kişinin avukatla önceden anlaşması sonucu belirlenebilir ve dava süreci boyunca değişebilir. Kişinin, avukatıyla ücret konuları hakkında açık ve net bir anlaşma yapması önemlidir.

Çocuğun Nafaka Artırım Davası

Çocuğun nafaka artırım davası, çocuğun yaşamının gerektirdiği standartların karşılanması için annenin veya babanın nafakasının artırmasını amaçlayan bir davadır. Nafaka, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak üzere annenin veya babanın yapması gereken ödemelerdir.

Nafaka artırım davası, çocuğun ihtiyaçlarının arttığı veya aile durumunun değiştiği durumlarda açılabilir. Örneğin, çocuğun okul harçlığının arttığı veya sağlık giderlerinin arttığı durumlarda nafaka artırım davası açılabilir.

Dava süreci, çocuğun ihtiyaçlarının belirlenmesi, annenin veya babanın maddi durumunun incelenmesi ve nafaka miktarının belirlenmesi gibi adımları içermektedir. Nafaka artırım davası, mahkeme tarafından yapılan bir karar sonucu çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak üzere annenin veya babanın nafakasının artırılmasını sağlar.

Çocuğun nafaka artırım davası, çocuğun yaşamının gerektirdiği standartların karşılanması ve çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olan bir davadır ve çocuğun haklarının korunması amaçlanır.

Nafaka Artış Oranı Hesaplama

Nafaka artış oranı, nafaka miktarının zaman içinde artış göstermesi durumunda belirli bir oran üzerinden artışın hesaplanmasıdır. Nafaka artış oranı, nafaka miktarının yıllık olarak artışını gösterir ve genellikle enflasyon oranına göre belirlenir.

Nafaka artış oranının belirlenmesi, nafaka miktarının zaman içinde artmasını ve çocuğun yaşamının gerektirdiği standartların karşılanmasını sağlamak amaçlanır. Nafaka artış oranı, mahkeme kararı veya annenin veya babanın uzlaşması sonucu belirlenebilir ve her yıl yeniden gözden geçirilebilir.

Nafaka Davasının Sonuçları

Nafaka davasının sonuçları, çocuğun gelecekteki yaşamı için gerekli olan maddi kaynakların sağlanması amaçlıdır. Nafaka davası sonucunda şu sonuçlar ortaya çıkabilir:

  1. Nafaka Miktarı Belirlenir: Mahkeme tarafından belirlenen nafaka miktarı, çocuğun gelecekteki yaşamı için gerekli olan maddi kaynakları sağlamak amacıyla belirlenir.

  2. Nafaka Artış Oranı Belirlenir: Mahkeme tarafından belirlenen nafaka artış oranı, nafaka miktarının zaman içinde artmasını ve çocuğun yaşamının gerektirdiği standartların karşılanmasını sağlamak amaçlanır.

  3. Nafaka Ödeme Süresi Belirlenir: Mahkeme tarafından belirlenen nafaka ödeme süresi, nafaka miktarının ödenmesi için belirlenen zaman aralığıdır.

  4. Nafaka Miktarının İzlenmesi: Nafaka miktarının doğru şekilde ödenmesi ve izlenmesi, mahkeme tarafından belirlenen süreler içinde gerçekleştirilir.

  5. Hukuki Sonuçlar: Nafaka davasının başarısız olması durumunda, annenin veya babanın nafaka ödeme yükümlülüğü ortadan kalkabilir. Aynı şekilde, nafaka davasındaki hukuki süreçler, taraflar arasındaki hukuki yükümlülükleri ve haklarını da belirler.

Genel olarak, nafaka davasının sonuçları, çocuğun gelecekteki yaşamı için gerekli olan maddi kaynakları sağlamak amacıyla belirlenir ve hukuki süreçler ile desteklenir.

Nafaka Davasında Yetkili Mahkeme

Aile Mahkemesi, hukuki olarak aile ve evlilik gibi konuları ele alan ve bu konularda karar veren bir mahkemedir. Aile Mahkemesi, evlilik bozma davaları, boşanma davaları, çocuk nafakası davaları, çocuk gözetim davaları, çocuk yapılandırma davaları gibi çeşitli aile hukuku konularını ele alır ve bu konulara yönelik kararlar verir. Aile Mahkemeleri, taraflar arasındaki hukuki sorunları çözmek amacıyla yapılan yargılama sürecini yürütür ve eşitliğe dayalı, adaletli ve tarafların haklarını koruyacak kararlar verir.

Nafaka Artırım Davası Dilekçe Örneği

Aşağıdaki çocuk nafakası davası dilekçe örneği size fikir vermeye yardımcı olabilir:

Ankara Aile Mahkemesine

Dava Konusu: Çocuk Nafakası Artırımı Davası

Ekli dosya numarası: [dosya numarasını ekleyin]

Dava açan: [adınız ve soyadınız]

Dava Konusu Kişi: [çocuğun annesi veya babasının adı ve soyadı]

Dava Açılma Sebebi:

Sayın Mahkeme,

Ben, [adınız ve soyadınız], çocuğum [çocuğun adı ve soyadı] için nafaka miktarının artırılmasını talep etmekteyim.

Çocuğumun mevcut nafaka miktarı [mevcut nafaka miktarını belirtin], ancak bu miktar çocuğumun ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli değildir. Çocuğumun eğitim, giyinme, barınma, sağlık ve diğer giderleri için daha fazla nafaka gerekmektedir.

Bu nedenle, çocuğum için nafaka miktarını [talep ettiğiniz nafaka miktarını belirtin] miktarına çıkarmanızı talep ediyorum.

Bu davayı açma nedenim çocuğumun geleceği ve ihtiyaçlarıdır.

Saygılarımla,

Av. Bilgehan UTKU 

[İmza]

Nafaka Artırım Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Nafaka artırım davası açmak isteyen bir kişinin dikkat etmesi gereken bazı noktalar şunlardır:

  1. Kanuni zaman: Nafaka artırım davası açmak isteyen bir kişinin, yasal olarak belirlenmiş olan süre içinde dava açması gerekir.

  2. Gerekli belgeler: Dava açmak için, çocuğun ihtiyaçlarının belgelendiği ve gerekli olan diğer belgelerin hazırlanması gerekmektedir.

  3. Tarafların bilgilendirilmesi: Nafaka artırım davası açmak isteyen bir kişinin, diğer tarafı da dava hakkında bilgilendirmesi gerekir.

  4. Delil toplama: Nafaka artırım davası açmak isteyen bir kişinin, çocuğun ihtiyaçlarının artması gerekçesini göstermek için gerekli delilleri toplaması ve sunması gerekir.

  5. Hukuki danışmanlık: Nafaka artırım davası açmak isteyen bir kişinin, hukuki danışmanlık alması tavsiye edilir.

  6. Adil bir karar: Aile Mahkemesi, taraflar arasındaki hukuki sorunları çözmek amacıyla yapılan yargılama sürecini yürütür ve eşitliğe dayalı, adaletli ve tarafların haklarını koruyacak kararlar verir.

Bu noktalar dikkate alındığında, nafaka artırım davasının başarılı bir şekilde sonuçlanması daha olasıdır.

Nafaka Artırım Davasında Avukatın Önemi

Nafaka artırım davası açmak isteyen bir kişinin avukatın önemi büyüktür. Aile hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukat, taraflar arasındaki nafaka miktarı ve diğer hukuki konular hakkında en iyi bilgi ve tecrübeye sahip olacaktır.

  1. Yasal bilgi: Avukat, nafaka artırım davasına ilişkin yasal mevzuatı ve uygulama şekillerini en iyi şekilde bilir ve bu konuda size rehberlik edebilir.

  2. Delil toplama: Avukat, dava açmak için gerekli olan belgeleri ve delilleri toplayabilir ve bunları en iyi şekilde sunabilir.

  3. Temsil etme: Avukat, dava sürecinde size en iyi şekilde temsil edebilir ve sizin haklarınızı savunabilir.

  4. Uzmanlık: Avukat, aile hukuku alanında uzmanlaşmıştır ve dava sürecinde size en iyi şekilde yardımcı olabilir.

  5. Adil karar: Avukat, sizin haklarınızı savunarak ve en iyi şekilde temsil ederek, aile mahkemesinin adaletli ve tarafların haklarını koruyacak bir karar vermesine yardımcı olabilir.

Avukatsız bir şekilde nafaka artırım davası açmak, hukuki açıdan zor ve riskli olabilir. Bu nedenle, nafaka artırım davası açmak isteyen bir kişinin avukat danışması ve bu konuda yardım alması tavsiye edilir.

Nafaka Artırım Davası Mahkeme Kararı

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/108
K. 2017/205
T. 1.3.2017

Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:

• NAFAKANIN ARTIRIMI ( Hakimin İştirak Nafakasını Tayin ve Takdir Ederken Çocuğun Yaşını Cinsiyetini Öğrenim Durumunu Bakım ve Sağlık Durumlarını Kısaca Çocuğun İhtiyaçlarını ve Yine Ana ve Babanın Sosyal ve Ekonomik Durumlarını Ödeme Güçlerini ve Tarafların Bakmakla Yükümlü Oldukları Kişi Sayısını da Göz Önünde Bulunduracağı - Nafakanın Belirlendiği Tarih ile Bu Davanın Açıldığı Tarih Arasında Geçen Süre Nazara Alındığında Takdir Edilen Artırım Miktarının Yerinde Olduğu/Davalı Vekilinin İstinaf Talebinin Reddi Gerektiği )
• HAKİMİN NAFAKAYI TAKDİR VE TAYİNİ ( Çocuğun Yaşını Cinsiyetini Öğrenim Durumunu Bakım ve Sağlık Durumlarını Kısaca Çocuğun İhtiyaçlarını ve Yine Ana ve Babanın Sosyal ve Ekonomik Durumlarını Ödeme Güçlerini ve Tarafların Bakmakla Yükümlü Oldukları Kişi Sayısını da Göz Önünde Bulunduracağı - Nafakanın Belirlendiği Tarih ile Bu Davanın Açıldığı Tarih Arasında Geçen Süre Nazara Alındığında Takdir Edilen Artırım Miktarının Yerinde Olduğu/Davalı Vekilinin İstinaf Talebinin Reddi Gerektiği )
• NAFAKANIN BELİRLENMESİ ( Hakimin İştirak Nafakasını Tayin ve Takdir Ederken Çocuğun Yaşını Cinsiyetini Öğrenim Durumunu Bakım ve Sağlık Durumlarını Kısaca Çocuğun İhtiyaçlarını ve Yine Ana ve Babanın Sosyal ve Ekonomik Durumlarını Ödeme Güçlerini ve Tarafların Bakmakla Yükümlü Oldukları Kişi Sayısını da Göz Önünde Bulunduracağı - Nafakanın Belirlendiği Tarih ile Bu Davanın Açıldığı Tarih Arasında Geçen Süre Nazara Alındığında Takdir Edilen Artırım Miktarının Yerinde Olduğu/Davalı Vekilinin İstinaf Talebinin Reddi Gerektiği )
• HAKKANİYETE UYGUN NAFAKA ( Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları Nafakanın Niteliği Günün Ekonomik Koşulları Çocuğun Yaşı ve İhtiyaçları Nafakanın Belirlendiği Tarih ile Bu Davanın Açıldığı Tarih Arasında Geçen Süre Nazara Alındığında Takdir Edilen Artırım Miktarının Yerinde Olduğu - Davalı Vekilinin İstinaf Talebinin Reddi Gerektiği )
4721/m.4, 330, 331
ÖZET : Dava, iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Hakim iştirak nafakasının tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumlarını, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakanın belirlendiği tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasında geçen süre nazara alındığında, mahkemece takdir edilen artırım miktarı yerinde olduğunda davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

KARAR : İDDİA VE SAVUNMA :

Davacı vekili 07/12/2015 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle, davalı ile Bakırköy 9. Aile Mahkemesinin 2014/440 Esas sayılı dosyası ile 27/06/2014 tarihinde verilen karar ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk için aylık 250.00 TL iştirak nafakası belirlendiğini, müvekkilinin davalı tarafın boşanma konusunda sıkıntı çıkarmaması ve boşanma davasının uzamaması için 250.00 TL iştirak nafakası ödenmesini gönülsüz olarak kabul ettiğini, sıkıntılı bir süreç atlatıldığını, müşterek çocuğun yaşının ihtiyaçlarının ve masraflarının arttığını, boşanma sırasında okula gitmeyen çocuğun şu an 2.sınıfa gittiğini, sosyal aktivitelerinin bulunduğunu, sağlık sorunlarının olduğunu, müvekkilinin sadece aylık 1.400,00 TL gelirinin bulunduğunu, gelirinin 495.44 TL kısmını kredi taksiti olarak ödediğini, ailesinden yardım aldığını, davalının mali müşavir olduğunu, iyi derecede gelirinin bulunduğunu beyanla aylık 250.00 TL olan iştirak nafakanın aylık 450.00 TL artırılarak 700.00 TL ye çıkarılmasını istemiştir.

Davalı katıldığı oturumda, muhasebeci olarak çalıştığını aylık 5000,00 TL gelirinin olduğunu, yeni bir hayat kurduğunu bir çocuğu olduğunu istenilen bedeli ödeme gücünün bulunmadığını, nafakanın ÜFE oranında artırılmasına bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, müşterek çocuğun boşanma tarihi itibarı ile 6 yaş civarında olduğu, okul masraflarının yaşı büyüdükçe ve yaşadığı il koşulları ile ulaşım, beslenme ve barınma ihtiyaçlarının artacağı, okul ve okul dışı etkinliklere katıldığı anlaşılmakla, karar tarihi itibarı ile hükmedilen nafaka miktarının az kaldığı gerekçesi ile yıllık ÜFE oranları, davalının sunulan delillere göre harcama alışkanlığı dikkate alınmak sureti davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk lehine hükmolunan aylık 250.00 TL iştirak nafakasının 200.00 TL artırılarak aylık 450.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :

Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle, gelir ve gider durumunun incelenmesine dair deliller açısından gelir beyanının katıldığı son duruşmada sorulduğunu ancak bu süre zarfında evlendiğinin, 2016 yılında bir çocuk sahibi olduğunun, bu durumdan kaynaklanan ciddi bir gider artışının olduğu hususlarına dair beyanının mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, davacının 1.400,00 TL gelir beyan ettiğini, oysa çalıştığı şirkette 9 yıldır çalıştığını, bu kadar düşük maaş almasının gerçeği yansıtmadığını, gelir tespitine yönelik itirazının dikkate alınmayarak davacı tarafından beyan edilen neredeyse asgari ücrete yakın beyanının kabul edildiğini, oysa eğitim seviyesi ve pozisyonuna göre bu maaş ile çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, belirlenen nafakanın hakkaniyete uygun olmadığını, nafakanın ÜFE oranları göz önünde bulundurulmadan verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :

Dava, iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir.

TMK'nun 330. maddesi gereğince, nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.

Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

TMK'nun 331.maddesi gereğince, durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.

Hakim iştirak nafakasının tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumlarını, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır.

Davada, tarafların Bakırköy 9.Aile Mahkemesinin 2014/440 Esas - 2014/553 Karar sayılı 23/07/2014 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, aynı karar ile müşterek çocuk için aylık 250.00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş olduğu ve bu davanın 07/12/2015 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmaktadır.

Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması için yazılan yazılara istinaden tutulan tutanaklardan davacının bir şirkette planlamacı olarak çalıştığı, aylık 1.400,00 TL civarında geliri olduğu, kira ödemediği, bir dairesinin bulunduğu, üniversite mezunu olduğu, davalının kendi beyanına göre muhasebeci olarak çalıştığı, aylık 5.000,00TL gelirinin bulunduğu, yeniden evlendiği, bir çocuğunun daha olduğu, müşterek çocuğun ise 2008 doğumlu olup, ilköğretimde öğrenci olduğu anlaşılmıştır.

O halde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakanın belirlendiği tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasında geçen süre nazara alındığında, TMK'nın 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince mahkemece takdir edilen artırım miktarı yerinde olduğunda davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

SONUÇ : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:

1-Davalının istinaf talebinin REDDİNE,

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/10809
K. 2004/11186
T. 18.10.2004

Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:

• NAFAKANIN ARTTIRILMASI TALEBİ ( Davalının Sosyal Ve Ekonomik Durumu İle Çocukların İhtiyaçları Karşılaştırılarak Önceki Nafaka Takdirinin Üzerinden Geçen İki Yıllık Süre De Nazara Alınarak Ülkede Seyreden Enflasyonun Etkileri Gözetilerek Karar Verileceği )
• ÖNCEKİ NAFAKA TAKDİRİ ( Ekonomik Ve Sosyal Şartların Değişmesi Ve Çocukların İhtiyaçlarının Artması Nedeniyle Artırılması Talebi - Taraflar Arasında Kurulan Dengeyi Koruyucu Çocukların İhtiyaçlarını Asgari Ölçüde Karşılayacak Davalının Geliri İle De Orantılı Olacak Şekilde Karar Verileceği )
• HAKKANİYETE UYGUN NAFAKA ( Önceki Nafaka Takdirinde Taraflar Arasında Kurulan Dengeyi Koruyucu Çocukların İhtiyaçlarını Asgari Ölçüde Karşılayacak Davalının Geliri İle De Orantılı Olacak Şekilde Olması Gereği )
4721/m.327,328,329,330,331
ÖZET : Somut olayda, yukarıda belirtilen hükümler gereğince; müşterek çocuklar için önceki davada hükmedilen nafakanın, aradan geçen sürede ekonomik ve sosyal şartların değişmesi ve çocukların ihtiyaçlarının artması nedeniyle artırılması istenilmektedir.

Davalının sosyal ve ekonomik durumu ile çocukların ihtiyaçları karşılaştırılarak, önceki nafaka takdirinin üzerinden geçen iki yıllık süre de nazara alınarak ( ülkede seyreden enflasyonun etkileri gözetilerek ), önceki nafaka takdirinde taraflar arasında kurulan dengeyi koruyucu, çocukların ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde "hakkaniyete" uygun nafakanın artırılmasından ibarettir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dilekçesi ile; Ankara 23.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/765 Esas sayılı dolayısıyla müvekkile ve çocukları için hüküm altına alınan tedbir nafakasının; müvekkili davacı için 50.000.000 liradan 100.000.000 liraya, çocuklar için ayrı ayrı 75.000.000 liradan 175.000.000 liraya çıkartılarak toplam; 450.000.000 lira nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

Mahkemece, "Tüm dosya değerlendirildiğinde; önceki davada toplam 200.000.000 lira nafakaya karar verildiğini, dosyaya göre; davalının 592.000.000 lira net maaş aldığı, davacı asilin 466.000.000 lira net maaş aldığı, aradan 8 ay geçtikten sonra bu davanın açıldığı, bu davada ise; davacının 598.000.000 lira, davalının 701.000.000 lira maaş aldığı, memur maaşlarındaki artış gözönüne alındığında müşterek çocukların giderlerinin çok fazla artmadığı gibi, gelirlerinde davacının iddiası doğrultusunda nafakanın artırılmasını gerektirecek düzeyde bir artış olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

a )Davacı eşin, tedbir nafakasının artırılması talebine yönelik olarak;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı öğretmen olup, sürekli ve kendisine yeterli maaşının bulunduğunun anlaşılmasına, ayrıca davalının geliri de nazara alındığında; davacı eşin, nafakanın artırılması yönündeki talebinin reddinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

b )Müşterek çocuklar yönünden;

Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır ( TMK.nun 327/1. maddesi ).

Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder ( TMK 328/1. maddesi ).

Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerlerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir ( TMK.nun 329/1. maddesi ).

Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur ( TMK.nun 330/1. maddesi ).

Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır ( TMK.nun 331. maddesi ).

Somut olayda, yukarıda belirtilen hükümler gereğince; müşterek çocuklar için önceki davada hükmedilen nafakanın, aradan geçen sürede ekonomik ve sosyal şartların değişmesi ve çocukların ihtiyaçlarının artması nedeniyle artırılması istenilmektedir. Önceki nafaka takdirinin üzerinden yaklaşık iki yıla yakın bir zaman geçmiştir. Bu süreç içerisinde, davalının gelirlerinde önemli bir artış olduğu gibi, çocukların ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. En azından, ödenmekte olan nafakanın enflasyon nedeniyle değerinin düştüğü bir gerçektir.

Mahkemece yapılacak iş; davalının sosyal ve ekonomik durumu ile çocukların ihtiyaçları karşılaştırılarak, önceki nafaka takdirinin üzerinden geçen iki yıllık süre de nazara alınarak ( ülkede seyreden enflasyonun etkileri gözetilerek ), önceki nafaka takdirinde taraflar arasında kurulan dengeyi koruyucu, çocukların ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde "hakkaniyete" uygun nafakanın artırılmasından ibarettir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA

Yargıtay
2. Hukuk Dairesi   
2019/898 E.
2019/8730 K.

DAVACI-DAVALI : ...
VASİ
DAVALI-DAVACI : ...

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı vasisi tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafaka, nafaka artırım davası ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise boşanma davasının kabulü ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vasisi... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

3-Boşanma (TMK 166/son) ve nafaka artırımı davasının birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen ilk karar, taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.03.2013 tarihli bozma ilamı ile, davacı-davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacı-davalı erkek yararına ve davalı-davacı kadının nafakaya ilişkin olarak gelecek yıllar için artış talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir
hüküm kurulmamasından bahisle davalı-davacı kadın yararına bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiş, davacı-davalı erkeğin karar düzeltme talebi ise reddedilmiştir. Bu durumda birleşen nafakanın artırımı davasında bozma sebebi sadece gelecek yıllarda artış talebi hakkında bir karar verilmemesi yönünden olup, nafaka miktarı yönünden karar kesinleşmiştir. Kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulamaz. Mahkemece bozmadan sonra verilen hükümle kadının birleşen nafakanın artımı davasında, nafaka miktarının artırılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

4-Davacı-davalı taraf boşanma davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiştir. Mahkemece, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-davalı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu yönün nazara alınmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Mustafa'dan alınıp duruşmaya gelen Tülin'e verilmesine,
istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.09.2019 (Pzt.)

1