Karantina Sürecinde Aile İçi Şiddet

  • Anasayfa
  • Karantina Sürecinde Aile İçi Şiddet

Karantina Sürecinde Aile İçi Şiddet

Karantina sürecinde aile içi şiddet Son zamanlarda tüm Dünya’yı etkisi altına alan COVID-19 (Koronavirüs) salgını sebebiyle hepimiz belirsiz ve sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz. Bizim neslimiz için ilk kez karşılaştığımız evrensel bir kriz ile karşı k

Karantina Sürecinde Aile İçi Şiddet

KARANTİNA SÜRECİNDE AİLE İÇİ ŞİDDET

Karantina sürecinde aile içi şiddet Son zamanlarda tüm Dünya’yı etkisi altına alan COVID-19 (Koronavirüs) salgını sebebiyle hepimiz belirsiz ve sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz. Bizim neslimiz için ilk kez karşılaştığımız evrensel bir kriz ile karşı karşıyayız.  Okulların kapanması, iş yerlerinin kapatılması ile başlayan sosyal izolasyon süreci evde geçirilen vaktin artmasına ve bu durum da zaten şiddetin olduğu ailelerde durumun daha kötüleşmesine neden olmuştur. Çünkü şiddetin ortaya çıkmasında yalnızca psikolojik değil; sosyolojik ve fizyolojik durumların da birçok etkisi vardır.  Yaşadığımız süreçteki gibi.
Aile içi şiddet; bireyin yaşamının, fiziksel, cinsel ve psikolojik olarak güç ya da zor kullanarak tehlikeye atılmasıdır. Fiziksel ve duygusal ihmal; aşağılama, küçümseme gibi sözel şiddet; sevgi ve anlayış göstermeme gibi psikolojik şiddet; dövme, yaralama, tokatlama gibi fiziksel şiddet; bedenini zorla kullanma gibi cinsel şiddet türlerini görebiliriz.  

KARANTİNADA ÖFKE KONTROLÜ

Karantina süreci;  öfke kontrolü, iletişim ve çatışma çözme becerilerine sahip olmayan bireylerin aile bireylerine daha fazla şiddet göstermesine neden olabilir. Anne ve baba arasındaki şiddete tanık olan ve maruz kalan çocuğun da şiddet uygulayan saldırgan ebeveyn ile özdeşlemesi sonucu diğer ebeveyne şiddet uygulamasına tanık olabiliriz.
Bu dönemde özel bir durum ise; şiddet gören çocukların ve kadınların karantina sürecinde şiddet faallerinden kaçamamasıdır.  Bireyler maruz kaldıkları şiddet sonucunda; çaresizlik, yetersizlik, acizlik duyguları ile baş başa kalmaktadır.  Bu durum da; travma sonrası stres bozukluğu, akut stres bozukluğu, majör depresyon, anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, fazla alkol kullanımı, madde kullanımı, panik bozukluk, davranım bozukluğu ve intihar düşünceleri gibi psikiyatrik problemleri ortaya çıkaracaktır. 
Aile içi şiddeti önlemek için; kişisel, ekonomik ve yasal yaptırımları ön plana çıkarmak gerekmektedir. Aile içi şiddetin göz ardı edilemez bir durum olduğunun anlaşılması için şiddete uğrayan bireylerin yasaların ilgilendiren maddelerinden haberdar olmaları, şiddet durumunda hangi birimlere başvuracağı, farkındalıklarını artırmaları ve psikolojik destek almaları önemlidir. 

KARANTİNA ÇOCUK ve EŞLER

Bu dönemde; aile bireylerinin birbirlerine daha hoşgörülü, anlayışlı, destekleyici davranmaları gerekmektedir. Ebeveynler çocuklarına iyi bir rol model olarak anne-baba-çocuk ilişkisini önemsemelidir. Anne, baba arasındaki ilişkinin çocuk üzerinde kısa ve uzun süreli olan etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Eşler birbirlerine duygu, düşünce ve isteklerini yargılamadan, kırmadan eleştirmeden ifade etmelidir. Öfke kontrolü sağlanamadığı zamanlarda, yıkıcı davranışların önüne geçmek için ortamı değiştirerek evin başka bir odasında bir müddet vakit geçirilmelidir. Aile üyeleri olarak beraber eğlenceli, sıcak vakit geçirmenin yanı sıra özgür ve yalnız zamanların da olması gerektiği unutulmamalıdır. 
Karantina süreci ne zaman bitecek şu an bilemiyoruz ancak bir gün günlük yaşantımıza tekrar döneceğiz. Bu süreç bittikten sonra pişman olmamak için şiddetsiz bir karantina süreci geçirmeniz dileğiyle.                                                                                                                  

                                                                                                          Sevgiler
                                                                             Uzman Klinik Psikolog Pınar YILDIRIM 

Boşanma Avukatı Değerlendirme

Şiddet hiçbir zaman yaşanılmamasını istediğimiz, kişi hak ve özgürlüklerine yapılmış en büyük saldırılardan birisidir. Ancak ne yazık ki aile içi şiddet fazlasıyla gündeme gelen bir durumdur. Buradaki şiddetten kastımız sadece fiziksel şiddet değildir. Boşanma hukuku açısından; fiziksel şiddet, duygusal şiddet, sosyal şiddet, cinsel şiddet, görüntüye dayalı şiddet ve ekonomik şiddet olarak 6 farklı şiddet türünden bahsedebiliriz. Nitekim 6284 sayılı kanunda şiddet; kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış olarak tanımlanmıştır. Özellikle de kadınlarımızın sosyo kültürel yapı içerisinde bu durumlara fazlasıyla maruz kaldığını söylemek hiç de zor değildir. Ev içinde şiddete maruz kalan vatandaşlarımızın kanunen hakları bulunmakta olup buna ilişkin yapılabilecekler hakkında kadına karşı şiddet makalemizi okuyabilirsiniz. Özellikle bu durum karşısında çokça sorun yaşayan vatandaşların arama motorlarından en iyi boşanma avukatıankara en iyi boşanma avukatıankara yenimahalle boşanma avukatıboşanma avukatı ankara çankaya, istanbul boşanma avukatı gibi araştırmalar yaptıkları ve mağduriyetlerini gidermek için arayış içerisinde oldukları gözlemlenmektedir.

İlgili Etiketler:
1