Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir

  • Anasayfa
  • Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir

Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir

Yüz kızartıcı suçlardan dolayı mahkum olan kişinin devlet memuru olma durumu bulunmamakla birlikte bu suçlar 657 sayılı kanunda da belirtilmiştir.

Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir

Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir?

Yüz kızartıcı suçlar nelerdir- Yüz kızartıcı suçlar 657 sayılı kanunda yer almamış olup bu suçlara ilişkin çıkarım yargı kararları ile yapılmaktadır. Anayasamızın 76. maddesinde sayılmış olan yüz kızartıcı suçlarda "gibi" kelimesi kullanılarak genişletme yapılmış ise de sayılan yüz kızartıcı suçlar;

Yüz kızartıcı suçlar devlet memurluğuna engel suçlar olup devlet memurluğundan çıkarma ile meslekten çıkarma cezalarını da gerektirmektedir.

Yüz kızartıcı suçlar kanunda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak Yüz kızartıcı suçlara ilişkin düzenleme eski devlet memurları kanununda yer almış olmasına karşın 2008 yılında yapılan değişiklik ile bu husus değiştirilmiş ve kanundan kaldırılmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta ise memurluk sıfatıyla bağdaşmayan katalog suç olarak düzenlenen suçlarla yani 657 sayılı devlet memurları kanununun 48. maddesinde sayılan suçların yüz kızartıcı suç olarak nitelendirilemeyeceğidir. Çünkü kanunlarımızda ayrııksı olarak sayılmış bir yüz kızartıcı suç yoktur. 

Ancak 3269 sayılı kanunda yine "gibi" kelimesi kullanılmakla birlikte yüz kızartıcı suçlar biraz daha arttırılmış ve genişletilerek; basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, yalan yere yemin, cürüm tasniî, ırza geçmek, sarkıntılık, kız, kadın veya erkek kaçırmak, fuhşiyata tahrik, gayri tabiî mukarenet, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçlar olarak sayılmıştır. 

Bunu da Bil; Devlet Memuluğuna engel suçlar bakımından aşağıdaki videomuzu izleyebilirsiniz.

 

Zimmet Suçu Nedir?

Zimmet suçu- Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.

İrtikap Suçu Nedir?

İrtikap suçu- Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir. Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. İritkap suçu hakkında ayrıntılı bilgi için irtikap suçunun cezai yaptırımı başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.

Rüşvet Suçu Nedir?

Rüşvet Suçu- Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. 

Hırsızlık Suçu Nedir?

Hırsızlık suçu- Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Dolandırıcılık Suçu Nedir?

Dolandırıcılık suçu- Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.

Sahtecilik Suçu Nedir?

Sahtecilik suçu- Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır

İnancı Kötüye Kullanma Suçu Nedir?

Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Dolanlı İflas Suçu Nedir?

Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için;

Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,

Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,

Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,

Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi gerekir.

Görüleceği üzere bu suçlar 657 sayılı kanunda sayılmış olup bu suçlardan dolayı mahkum olanların devlet memuru olamayacakları belirtilmiştir. Bu suçlar yüz kızartıcı suç olarak geçmektedir. 

Uzman Erbaş yönetmeliğinin 6'ncı maddesinin 1 inci fıkrasının ı bendinin 1 inci alt bendinde "...gibi yüz kızartıcı...mahkum olmamak"  şeklinde ifade yer almış olup örnekleme yoluyla yüz kızartıcı suçlar sayılmış ve gibi ifadesine de yer verilmiştir. Görüleceği üzere kanun maddesinde sayılan katalog suçlar içerisinde bazı yüz kızartıcı suçlar belirtilmiş ancak gibi ifadesi kullanılarak bu suçların genişletilebileceği yorumu yapılmıştır. Bu durumda kanunda sayılmasa da 

Yüz Kızartıcı Suçların Memuriyete Etkisi

Yüz kızartıcı suçların devlet memurluğuna etki edip etmediği hususuna geçmeden önce devlet memuru olabilmek için aranılan şartlara bakmak gerekmektedir. Nitekim, 657 sayılı devlet memurları kanununun 48. maddesinde devlet memuru olacaklarda aranması gereken genel ve özel şartlar yazmaktadır. Buna göre ilgili kanunun 48. maddesi; 

Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.
A) Genel şartlar:
1. Türk Vatandaşı olmak,
2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,
3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,
4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis
cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
6. Askerlik durumu itibariyle;
a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,
b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,
c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya
yedek sınıfa geçirilmiş olmak,
7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak.
8. (Ek: 3/10/2016 – KHK-676/74 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/60 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 24/7/2019 tarihli ve E.:2018/73; K.:2019/65 sayılı Kararı ile)
B) Özel şartlar:
1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak."

şeklinde düzenlendiğinden buradaki katalog suçlar şu şekildedir. 

devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ötürü mahkum olan kişiler  devlet memuru olamayacaklardır. Görüleceği üzere yüz kızartıcı suçlardan dolayı hüküm giymiş olmak memrulğa engel teşkil edecek ve kişi devlet memurluğuna seçilmede aranacak nitelikler olan 48. maddedeki unsurları taşımadığı gerekçesiyle memur olamayacaktır. Ancak devlet memurluğuna engel teşkil eden bu suçlardan ötürü herhangi bir şekilde hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı alan kişinin devlet memuru olmasına engel yoktur. Anlaşılacağı üzere ister herhangi bir suçtan ister yüz kızartıcı suçtan dolayı hükmün açııklanmasının geri bırakılması kararının devlet memurluğuna etkisi olmayacak ve devlet memuru olmasına herhangi bir engel bulunmayacaktır. 

Yukarıda yer vermiş olduğumuz yüz kızartıcı suç örnekleri devlet memurluğuna etki edebilmektedir. Yüz kızartıcı suçlar nedeniyle ceza alınmaması ya da yapılan yargılamada en az ceza alınması maksadıyla alanında uzman ceza avukatından hukuki destek alınması tavsiye edilmektedir. 

Yüz kızartıcı suçlar hakkında yapılan kovuşturmalarda suçun nevi ve yapılan savunmalar hatta ve hatta soruşturma aşamasının CMK ya uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında ayrıntılı inceleme yapılması şarttır. 

Yüz kızartıcı suçların devlet memurluğuna engel olup olmadığı hakkında yukarıdaki paragraflarda ayrıntılı açıklamalarda bulunulduğu gibi diğer makalelerimizi okuyabilir ve alanında uzman avukatlara danışabilirsiniz.

Yüz kızartıcı suçlar aslında Anayasamızın 76. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi suçlar yüz kızartıcı suçlar içerisinde yer almış bulunmaktadır.

Yüz Kızartıcı Suçların Devlet Memurluğuna Etkisi Nedir?

Yüz kızartıcı suçlar dediğimiz yukarıda belirtmiş olduğumuz suçlardan mahkum olan kişiler memur olamayacağı gibi bu suçlardan dolayı yine mahkum olan memurlar da devlet memurluğundan çıkartılacaktır. Ancak burada dikkat çekilmesi gereken bir husus da katalog suçlar içinde yer alan bu yüz kızartıcı suçlardan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alınmış ise kanunda bundan dolayı bir husus bulunmadığından mütevellit kişi hakkında 48. maddeye ilişkin devlet memurluğundan çıkarma kararı verilemeyecektir. Ancak unutulmamamlıdır ki 657 sayılı devlet memurları kanununun 125. maddesinde Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak devlet memurluğundan çıkarma sebebi olmakla birlikte ceza yargılaması ile idari soruşturmanın birbirinden bağımsız olduğunu da belirtmekte fayda vardır. 

Yüz Kızartıcı Suçların Uzman Erbaşlığa Etkisi Nedir?

Yüz kızartıcı suçlar olarak belirtilen suçlar 3269 sayılı kanunda da belirtilmiş olup kanunun 12. maddesinde yer almıştır. Buna göre burada dikkat etmemiz gereken durum ise katalog suçların işlenmesi ile birlikte bu suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alındığında kişilerin uzman erbaş olmaya hak kazanmayacağı gibi uzman erbaş olanların da sözleşmelerinin feshedileceğidir. İster jandarma uzman erbaş olsun, ister milli savunma bakanlığına bağlı uzman erbaş olsun bu durumda bir değişiklik olmaycaktır. 

Polislikte Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir?

Polislikte yüz kızartıcı suçlar olarak kanunda düzenleme bulunmakla birlikte katalog suçlar arasında yer almaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus ise katalog suçların ve yüz kızartıcı suçların işlenmesi dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi kişinin meslekten çıkarma kararı ile karşı karşıya kalabileceğidir. Polislik mesleğinde bu yüzden yüz kızartıcı suçların önemi oldukça fazladır. Burada kişi hakkında hem idari soruşturma hem de cezai soruşturma olması iki ayaklı bir sürecin olduğunu bizlere göstermektedir. Nitekim idari dava sürecinin yaşanması ve idari davanın sonuçları, ceza kovuşturmasındaki ceza yargılamasındaki gelişmelere de bağlı olacaktır. Burası oldukça önemli bir durumdur. Yani bir idari soruşturma geçiriyor ve bu idari soruşturmayı iyi yönetiyor olsanız da ceza yargılamasından çıkan olumsuzluk sonucu etkileyebilecek güce sahip olacaktır. Bu yüzden hem ceza kovuşturması sürecinin hem de idari sürecin birlikte sıkı bir şekilde yürütülmesi bizce olmazsa olmaz bir husustur. Örnek vermek gerekirse ceza davasından alınacak mahkumiyet kararı ile idare mahkemesi bağlı olacağından dolayı meslekten çıkarma kararına karşı açılan idari dava da sekteye uğrayabilecektir. Beraat kararı ve lehe kararları aşağıda ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Yüz Kızartıcı Suçlarda İptal Davası

Yüz kızartıcı suçlardan dolayı meslekten çıkarma kararı verilmiş polis memuru, jandarma genel komutanlığı çalışanı olan astsubay ya da jandarma uzman erbaş personel ile 657 sayılı kanuna tabi olan memurlar bakımından açılan iptal davalarında dikkat edilmesi gereken husus davanın açılacağı 60 günlük zamanaşımı süresidir. İdari yargılama usulü kanununda zamanaşımı değil süre aşımı hususu düzenlenmiş olsa da kavramlar aynı olup bu sürenin sonunda dava açılması halinde ne yazık ki ret kararı verilecektir. Yüz kızartıcı suçlarda biraz önce yukarıda da değindiğimiz üzere ceza yargılaması ayağı da bulunacak olup iki davanın paralel yürüyeceğini söylemek mümkündür. İdare mahkemesinde, hukuk mahkemeleri gibi bir davanın sonucunu beklemek için bekletici meseleye ilişkin bir düzenleme olmadığından ceza yargılaması sonucunun bekletici mesele yapılması gibi bir usul olmadığından bazen idari hakimler dosyayı bekletmemekte ve önden karar verebilmektedirler. Tabi bu durum bizce hak kayıplarının önünü açabileceği için davanın iki tür ayağının olduğu hususunda mahkemeyi iyi ve gerekçeli savunmalarla aydınlatmakta fayda vardır. Çünkü ceza davasından alınacak beraat kararının önemi çok büyük olacaktır. Hele ki polis ve askerlerde geçerli olmasa da 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi olan memurlarda, lehe olan beraat harici diğer hükümlerde de idari davayı etkileyebilecek kararların ortaya çıkma olasılığı oldukça fazla olacaktır.

Bunu da Bil; İptal davası ile ilgili idare hukukunda idari işlemin iptali davası başlıklı makalemizi okumanızı da önemle tavsiye ederiz. 

Yüz Kızartıcı Suçlar Hukuki Değerlendirme

Konuya ilişkin olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 02/07/1996 tarih ve E:1996/3-144, K:1996/171 sayılı kararında, "yüz kızartıcı suç"un, yasalarda tanımlanmadığı ve tek tek sayılmadığı, toplumun yapısına göre zaman zaman değişikliğe uğrayan bu suçların tek tek sayılmasının olanaksız olduğu, "...gibi yüz kızartıcı suçlar" denildiğinde maddede sayılmamış olan diğer yüz kızartıcı suçların neler olduğunun yasaları uygulamakla görevli yargı organlarınca saptanacağı belirtilmiştir.

Buna karşın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 5525 sayılı Kanun kapsamına ilişkin bir uyuşmazlıkta verdiği 12/11/2014 tarih ve E:2012/482, K:2014/3992 sayılı kararında, "Burada yer verilen "gibi yüz kızartıcı suçlar" ibaresindeki "gibi" sözcüğü, yüz kızartıcı suç olarak anılan Kanunda sayma yoluyla belirtilen "Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas suçlarından biri'ni ifade etmek üzere kullanılmıştır. Aksi yorumla, "gibi" sözcüğünün, "sayılanlara benzer suçları" ifade ettiğinin kabul edilmesi, Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrası ile 657 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca memurların memurluklarının sona erdirilmesine ilişkin durumların bizzat kanunda düzenlenmesi gerektiğine ilişkin memur güvencesine aykırı olduğu gibi; idarelere, Kanunda gösterilen suçlar dışında benzer suçların yüz kızartıcı suç sayılması konusunda, ölçütleri belirsiz, geniş bir takdir yetkisi tanınması sonucunu da doğurabilecektir." ifadelerine yer vererek, 5525 sayılı Kanunda sayma yoluyla belirtilen eylemler arasında yer verilmeyen "intihal" fiilinin yüz kızartıcı suç olarak kabul edilemeyeceğine ve bu fiile dayanılarak verilmiş dava konusu disiplin cezasının, nitelik itibarıyla 5525 sayılı Kanunun kapsamına girdiğine karar vermiştir.

Ancak, İdari Dava Daireleri Kurulu 04/03/2013 tarih ve E:2009/652, K:2013/751 sayılı bir diğer kararında, "cinsel taciz ve sarkıntılık" fiili nedeniyle hakkında kamu görevinden çıkarma cezası verilen davacının fiilinin, 5525 sayılı Kanunda sayılan suçlardan olmamasına rağmen şeref ve haysiyet kırıcı suçlar kapsamında olduğu, dolayısıyla 5525 sayılı Kanun ile öngörülen disiplin affından faydalanacak disiplin cezaları kapsamında bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren İdare Mahkemesinin ısrar kararını onamıştır.

Görüldüğü üzere, bu konudaki tartışmalar ve görüşler çeşitlilik arz etmekle birlikte, yüz kızartıcı suçların neler olduğunun, yasaları uygulamakla görevli yargı organlarınca saptanması daha uygun olacaktır. Bu değerlendirme yapılırken de verilen disiplin cezasının sebebi, niteliği ve kapsamı göz önüne alınacaktır.

Örneğin bir uyuşmazlıkta, davalı idarece işlemin sebep unsuru olarak gösterilen fiillerin, "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" hükmü kapsamında görülerek disiplin cezasının verildiği anlaşılmış ise de mahkeme, kişinin söz konusu uyuşturucu hapları sadece kullanmaktan ibaret olan eylemini "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" kapsamına girmediğinden, anılan eylemleri nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 125/E-(g) maddesi uyarınca yüz kızartıcı veya utanç verici hareket olarak değerlendirilerek Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.

Suç Örgütü Kurmak Yüz Kızartıcı Suç Değildir

Bu durumda; İdare mahkemesince davacıya isnat edilen fiilin sübuta erip ermediği, anılan fiilin disiplin cezasına esas alınan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11. maddesinin (b) fıkrasının 6. bendi kapsamında olup olmadığı araştırılmaksızın davacıya isnad edilen fiillerin kamu hizmeti ve öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmüş olup; yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında tüm bu hususlar değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir. Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/8836 E.  ,  2021/469 K.

Konut Dokunulmazlığının İhlali Yüz Kızartıcı Suç Değildir

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; davacının disipline konu fiilleri nedeniyle sadece tehdit suçundan dolayı hapis cezası ile cezalandırıldığı, konut dokunulmazlığı suçundan açılan davanın ise şikayetçinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle düşürüldüğü ve davacının hüküm giydiği suçun, hünüz kesinleşmediği gibi, ceza hukuku ve 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin 5. fıkrası kapsamında yüz kızartıcı ve utanç verici bir suç niteliğinde de olmadığı, özel hayata dönük yanı da dikkate alındığında davacının bu fiilleri ile memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahsedilmesine imkan bulunmadığı anlaşıldığında, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Zina Yüz Kızartıcı Suç mudur?

Zina yüz kızartıcı suç mudur sorusu önceki ceza kanunumuzdan kaynaklı olarak kişilerin çokca merak ettikleri bir durumdur. Çünkü kadın erkek eşitliği kapsamında zina suç olmaktan çıkartılmış ve 2004 yılındaki ceza kanunu düzenlemesinde suç olarak yer almamıştır. Bu bakımdan zina fiili sadece boşanma davalarında boşanma sebebi olarak eşlere sadece kusur olarak yüklenebilen bir fiil özelliği kazanmıştır. Bu bakımdan zina yüz kızartıcı suç olarak değerlendirilemeyecek ve zina eden memur da yüz kızartıcı suç işlediği gerekçesiyle devlet memuluğundan çıkarma işlemine tabi tutulamayacaktır. 

Bunu da Bil; Zina yüz kızartıcı suç olmamakla birlikte zina hakkında ayrıntlı bilgi için zina sebebiyle boşanma davası başlıklı makalemizi de okumanızı tavsiye ederiz.

1