Zimmet Suçu ve Cezası ve Devlet Memurluğuna Etkisi

  • Anasayfa
  • Zimmet Suçu ve Cezası ve Devlet Memurluğuna Etkisi

Zimmet Suçu ve Cezası ve Devlet Memurluğuna Etkisi

Zimmet suçu, kamu görevlisi olan bir şahsın görevi sebebiyle zilyetliği kendisine verilmiş yahut gözetimi ile yükümlü olduğu herhangi bir mal üzerinde görevinin gereklerine ve sınırlarına aykırılık teşkil edecek şekilde tasarrufta bulunma

Zimmet Suçu ve Cezası ve Devlet Memurluğuna Etkisi

Zimmet Suçu ve Cezası ve Devlet Memurluğuna Etkisi Güncel

Zimmet suçu, kamu görevlisi olan bir şahsın görevi sebebiyle zilyetliği kendisine verilmiş yahut gözetimi ile yükümlü olduğu herhangi bir mal üzerinde görevinin gereklerine ve sınırlarına aykırılık teşkil edecek şekilde tasarrufta bulunması, zilyetliği yahut gözetimi altındaki bu malı kendisinin ya da irtibatlı olduğu herhangi birinin zimmetine geçirmesidir. Zimmete geçirme, ancak kasten gerçekleştirilebilecek bir eylemdir. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Zimmet suçunda özel kast aranmaktadır, zimmet suçu taksirle işlenebilecek bir suç değildir. Zimmet suçu memuriyete engel suçlar içinde yer alır. Bunun için suçun kovuşturulması ve soruşturulmasında ceza avukatından hukuki destek alınması önemle tavsiye edlilir. Nitekim zimmet suçundan ceza alan memur 657 sayılı devlet memurları kanunun 125. maddesi gereği devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılacaktır. Güncel bir bilgi olarak zimmet suçunun çok yönlü bir suç olduğu ve de memurlar tarafından işlenebileceği unutulmamalıdır. Bu konuda ceza avukatından destek alınması ve de zimmet suçunun üzerine gidilmesi önemle tavsiye olunur. Zimmet suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı memur suçu bakımından memuriyete engel olacağı hususlarının iyi bir şekilde değerlendirilmesi şarttır. Bu suçların önemi alınacak cezanın dışında tabii ki de meslekten çıkarılmanın kendisini takip edeceğidir. Zimmet suçu memur suçu olup sonucu ne yazık ki meslekten çıkarma cezası da olabilecektir. Ağır yaptırımları olan bu suçun sonuçlarının bertaraf edilebilmesi için savunmaların iyi bir şekilde hazırlanması şarttır. 

BUNU DA BİL; Devlet memurluğundan çıkarma hakkında aşağıdaki videomuzu da izlemenizi tavsiye ederiz.

Zimmet suçu, Türk Ceza Kanunu'ndaki özel düzenlenme alanı gereği yalnızca kamu görevlisi olanlar tarafından işlenebilir. Kamu görevlisi olmayan bir kimse böyle bir durumun varlığı halinde gerekli koşulların bulunması halinde güveni kötüye kullanma ya da hırsızlık suçundan sorumlu olabilir. Değinildiği üzere, zimmet suçunun işlenebilmesinin ilk şartı, suçu işleyen kimsenin bir  kamu görevlisi olmasıdır. 

Zimmet Hangi Suç Türü?

Zimmet suçu TCK kapsamında yer alan suçlardan olup memur suçudur. Bu suçun failinin memur olması şarttır. Kamuda çalışan kamu görevlisi olan kişinin bu suçu işlemesi durumunda mesleğinden çıkartılacağı gibi ne yazık ki suçu sabit olduğunda hapis cezası da alacaktır. Hem memuriyetten olunacak hem de hapis cezası ile hürriyetinden olacak kişinin memur sıfatında bir kişi olması şarttır.

Zimmet Suçunun Cezası Nedir?

Zimmet suçu, Türk Ceza Kanununun "Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler" başlıklı Dördüncü Kısmı ve "Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı Birinci Bölümünde 247'nci madde ile düzenleme altına alınmıştır. İlgili hükme göre; "Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

Maddenin devamında ise suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hali bir nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve bu halde cezanın yarı oranında arttırılacağı hüküm altına alınmıştır. 

Zimmet Suçunda Şikayet Süresi Nedir?

Hukuk düzenimizde zimmet suçu şikayete bağlı bir olan suç olarak düzenleme altına alınmamıştır. Yani savcılık makamınca suçun varlığını gösterir herhangi bir delil elde edilmesi yahut öğrenilmesi halinde soruşturma başlatılacaktır. Zimmet suçu, niteliği gereği kamu görevlileri tarafından işlenen ve devlet idaresinin güvenirliğine karşı işlenen bir suç olduğundan zamanaşımı süresi 15 yıl gibi uzun bir süre olup bu husustaki soruşturma ve kovuşturmalar da özen ve hassasiyet ile yürütülmektedir. Bu sebeple zimmete ilişkin herhangi bir soruşturma yahut kovuşturmanın söz konusu olduğu hallerde hak kaybının önüne geçilmesi için memur suçlarına bakan bir avukattan yardım alınması tavsiye edilmektedir.  

Zimmet suçunda şikayetçi olarak yer alacak makam, devlet idaresinin kendisi ya da ilgili kurum olacaktır. Kurum ya da idare, kovuşturma aşamasına geçilmesi halinde müdahil (katılma) talebinde bulunursa taraf sıfatını kazanacak ve dosyada aktif şekilde rol de oynayabilecektir.

Zimmet Suçunda Fail Kimdir?

Makalemizin başında da değindiğimiz üzere, zimmet suçu kamu görevlilerine özgülenmiş bir suç olduğundan yalnızca kamu görevlisi olan şahıslar tarafından işlenebilir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, failin bu sıfatını bilmek koşuluyla, bu suça iştirak edebilirler. 

Zimmet Suçunda Suçun Mağduru Kimdir?

Suçun mağduru, suçun tanımında korunan hukuki değeri zarara uğrayan ya da tehlikeye düşen kişi olarak tanımlanır. Şayet suçun niteliği elverişli ise tüzel kişiler ve devletin kendisi de suçun mağduru ya da zarar göreni olabilirler. Zimmet suçu, kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasında düzenlendiğinden zimmet suçunun mağduru kamu idaresidir. 

Zimmet Suçunun Şartları Nelerdir?

  • Zimmet Suçunu İşleyen Kişinin Kamu Görevlisi Olması

Zimmet suçunun varlığından söz edilmesi için suçu işleyen kamu görevlisi olması zorunludur. Burada değinilmesi gereken ilk ve en önemli hususlardan biri "kamu görevlisi" kavramıdır. Zira, kamu görevlisi kavramı Türk Ceza Kanunu'nun 6'ncı maddesinde " kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi" olarak tanımlanan ve devlet memuru kavramını da içine alan bir kavramdır. 

  • Suçun Konusunun Görev Nedeniyle Teslim Edilmiş Bir Mal Olması

Zimmet suçunun tanımı incelendiğinde de görüleceği üzere; suçun oluşması için kamu görevlisine "görevi nedeniyle" zilyetliği devredilen veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mal üzerinde işlenmesi gereklidir. Bu mal taşınır, taşınmaz bir mal olabileceği gibi para da olabilir. Suçun varlığından söz edilmesi için suça konu malın kamu görevlisine "görevi gereği" teslim edilmiş olması zorunludur.

  • Kamu Görevlisi Tarafından Malın Kendisi Veya Başkasının Zimmetine Geçirilmiş Olması

Zimmet suçunun oluşması için gerekli son şart ise kamu görevlisinin malın mülkiyetine sahip kişinin bulunabileceği tasarrufları gerçekleştirmesidir. Yani fail olan kamu görevlisi, sanki malın mülkiyeti kendisine aitmiş gibi hareket eder ve malın tüketimi, kullanımı, satışı, başkasının faydalanmasını sağlama şeklinde eylemlerde bulunur. Burada her somut olay ve eylem açısından ayrıca değerlendirme yapıldığının dikkatlice araştırılması gerekmektedir. Kamu görevlisinin veya maldan yararlanmasını sağladığı kişinin kullanım süresinin sınırı bulunmamakta; asıl önemli kısmı mal üzerindeki tasarrufun niteliğidir. 

Zimmet Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir? 

Zimmet suçunda oluşan zararın ağırlığı suçu ağırlaştıran bir sebep değildir. Suçun nitelikli hali yani zimmet suçunu ağırlaştıran neden, kamu görevlisinin zimmet suçunun açığa çıkmasını engellemek için hileli davranışlarda bulunmasıdır. Bu halde verilecek olan 5 yıldan 12 yıla kadar olan ceza yarı oranında artırılmak suretiyle fail cezalandırılır.

Zimmet Suçunu Hafifleten Nedenler Nelerdir?

  • Kullanma Zimmeti

Kullanma zimmeti, kamu görevlisinin zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimi ile yükümlü olduğu suça konu malı, iade etmek üzere ve malı edinme amacı bulunmadan sınırlı bir süre kullanması anlamına gelir.

Kullanma zimmeti, Türk Ceza Kanunu'nun 247'nci maddesinin 3'üncü fıkrasında "Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
" ifadesine yer verilerek kullanma zimmeti bir hafifletici neden olarak düzenlenmiştir. Görüleceği üzere kullanma zimmeti bağımsız bir suç değildir, yalnızca zimmet suçunu hafifleten ve daha az cezayı gerektiren bir hafifletici nedendir. 

  • Zimmet Suçunda Malın Değerinin Azlığı

Yine Türk Ceza Kanunu'nun 249'uncu maddesine göre "Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
" Yani, malın değerinin az olduğu hallerde de zimmet suçu oluşur ancak malın değerindeki azlık, verilecek cezanın miktarını da azaltır.

Zimmet Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, suç sebebiyle oluşmuş olan zararın giderilmesi halinde uygulanan ve cezayı azaltıcı bir nedendir. Zimmet suçunda da, zimmete geçirilen malın aynen iadesinin sağlanması ya da uğranılan zararın tamamının giderilmesi halinde etkin pişmanlık hükmü uygulanarak verilecek ceza indirilir. Ancak burada da etkin pişmanlığın sağlandığı aşama önemlidir. Eğer fail soruşturma başlamadan önce zimmete geçirilen malı gönüllü olarak aynen iade eder ya da uğranılan zararın tamamını tazmin ederse verilecek cezanın üçte ikisinin indirilmesi sağlanır. Kovuşturma başlamadan önce de yine gönüllü olarak aynen iade ya da zararın tamamının giderilmesi sağlanırsa bu kez verilecek cezanın yarısı oranında indirime gidilecektir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde ise verilecek cezanın üçte biri indirilir.

Zimmet Suçundan Ceza Alan Memur

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde devlet memuru olmanın genel ve özel şartları düzenlenmiştir. Bu hükmün 1'inci fıkrasının A bendinin 5'inci alt bendi uyarınca; "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak." genel şartlar arasında sayılmıştır. Yani bir devlet memurunun zimmet suçundan mahkum olması halinde bu durum,  memuriyetten atılması yani memuriyetten çıkarılması sonucunu doğuracaktır. 

Zimmet Suçunun Uzman Erbaşlığa Etkisi

Zimmet suçu 3269 sayılı kanunda katalog suçlar içerisinde yer almıştır. Bu bakımdan katalog suçlardan ötürü verilen ceza, ertelense, seçenek yaptırımlara çevrilse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse veya affa uğrasa dahi kişi uzman erbaş olamayacak, uzman erbaş ise sözleşmesi feshedilecektir. Anlaşılacağı üzere kişi hakkında yapılan suçlamalar gereği yapılan soruşturma ve kovuşturma aşamaları sonrasında alınacak 1 günlük mahkumiyet kararı dahi memuriyete engel olacak, daha açıklayıcı olursak kişi uzman erbaş olamayacaktır.

Zimmet Suçundan Ceza Alan Memur

Zimmet suçundan ceza alan memurun daha doğru ifade ile 657 sayılı kanuna tabi olan memurun almış olduğu cezanın memuriyetine etki edip etmeyeceği tartışmalı bir konudur. Ancak burada dikkat etmemiz gereken durum zimmet suçundan dolayı alınmış herhangi bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olup olmadığıdır. Zimmet suçundan dolayı kişi hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş ise memur hakkında memuriyetten çıkarma kararı verilemeyecektir. 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının devlet memurluğuna etkisi için hükmün açıklanasının geri bırakılması kararının devlet memurluğuna etkisi başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Görüleceği üzere zimmet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alan kamu görevlisinin devlet memurluğundan çıkarılıp çıkartılmayacağı çok önemlidir ve herhangi bir memuriyetten çıkarma kararına karşı iptal davası açılmalıdır. 

Fakat zimmet suçundan ceza alan memurun memuriyetine son verilecektir. Çünkü Devlet memurları kanununun 48. maddesine göre zimmet suçundan mahkumiyet ne yazık ki memurluk sıfatının kaybedilmesinden dolayı memuriyetten çıkarma sebebidir.

Zimmet Suçu Örnekleri

Kadrolu İşçinin Nitelikli Zimmet Suçu

"Mahkemenin oluşa uygun kabulüne göre kadrolu işçi olduğu halde uzunca bir süredir katılan Belediyeye ait hazır beton santralinde fiilen görevlendirilen sanık Ş…… D……’un 2002, 2003 ve 2004 yıllarında teslim alıp sattığı betonlar karşılığı tahsil ettiği paralardan bir kısmını belediye veznesine yatırmayarak uhdesinde bıraktığı, dosyada mevcut belediye yazıları ve tanık beyanlarına nazaran beton üretimi, satılması ve bedelinin tahsilinde yetkili kılındığı ve bu işte görevlendirilmesine itiraz etmediği gibi hazır beton üretimi için alınan çimentoları fiilen de teslim alıp vazülyed ettiği, bu itibarla eyleminin hileli davranışları nedeniyle daire içi olağan denetimle ortaya çıkarılamayacağı da dikkate alındığında zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır." Yargıtay 5'inci Ceza Dairesinin 2011/21254K. Sayılı Kararı

Noter Zimmet Suçu 

"…Suç tarihinde Büyükçekmece 1. Noteri olarak görev yapan sanığın, tahsil ettiği katma değer vergisi, damga vergisi, harç ve değerli kağıt bedellerini 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 46. ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 119. maddelerinde belirtilen süreler içinde ilgili tahsil dairesine yatırmayarak belli sürelerle uhdesinde tuttuğu kabulüyle zimmet suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda; 22/12/2010 tarihli Adalet Bakanlığının inceleme yapılmasına ilişkin kararı öncesinde sanığın herhangi bir uyarı, ihbar, şikayet, denetim veya soruşturma olmaksızın kendiliğinden kasadan çekip iade ettiği paradan elde ettiği nemanın kullanma, bu tarihten sonra çekip iade ettiği miktarın ise temellük zimmeti vasfında olduğu nazara alınarak “nema miktarı” da hesaplatılmak suretiyle tespit edilen sonuç zimmet miktarının belirlenmesinden sonra tüm eylemlerin kül halinde zincirleme basit temellük zimmet suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA… karar verilmiştir." Yargıtay 5'inci Ceza Dairesinin  2020/1535E. ve 2021/1992K. Sayılı Kararı

İcra Müdürünün Kullanma Zimmeti Suçu

"Sanığın M. Adliyesinde icra müdürü olarak görev yaptığı, icra hakimi ve Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan olağan denetimde icra kasasında 4.113,35 Lira açık tespit edildiği, sanığın bu sırada alınan beyanında internet üzerinden oynadığı bahis oyunlarında kaybettiği parayı icra müdürlüğü kasasında bulunan paradan yatırdığını beyan ettiği, sanığın aldığı parayı kapatmak amacıyla bankadan kredi çekerek açığı kapattığı, bu nedenle 08.05.2006 tarihinde yapılan olağan denetimde kasa açığının bulunmadığı, bu denetimden sonra da bahis oyunları oynamaya devam eden sanığın denetimin yapıldığı 14.06.2006 tarihine kadar peyder pey icra kasasında bulunan parayı zimmetine geçirdiği ve suça konu parayı kendiliğinden iade etmediği gözönüne alındığında, sanığın eyleminin kullanma zimmeti niteliğinde olmadığının kabulü gerekmektedir. Sanığın, 08.05.2006 tarihinden önce zimmetine geçirdiği parayı, sonradan pişman olarak bankadan kredi çekmek suretiyle kapatmış olması ve bu tarihten sonra da bahis oyunları oynamaya devam etmek üzere icra kasasından zimmetine geçirdiği parayı iade edeceğini savunması da eylemin TCK’nun 247/1 maddesinde düzenlenen zimmet suçunun basit şeklini oluşturduğu gerçeğini değiştirmeyecektir."  Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2013/33K. Sayılı Kararı

Zimmet Suçu Eksik İnceleme ve Araştırma

"…24/02/2013 tarihli eylem yönünden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik ve araştırılacak husus yok ise de; sanık …’nın 08/11/2012 tarihinde ele geçen 7 ster kadar lif yonga odununu zimmetine geçirdiği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilirken, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması açısından, sanığın orman emvalini nereden ve ne şekilde elde ettiği, kesimin sanığın sorumluluk sahasından yapılıp yapılmadığı hususları araştırılarak yasal tevdi ve/veya koruma ve gözetim yükümlülüğü unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği karar yerinde yasa ve yönetmelik hükümleri de gözetilmek suretiyle tartışıldıktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun ve suç vasfının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, …Kanuna aykırı, sanık … müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık … bakımından sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA… karar verilmiştir." Yargıtay 5'inci Ceza Dairesinin 2017/2103E. ve 2021/2036K. Sayılı Kararı

Basit Zimmet Suçunda Yardımcı Olma

"….Müdürlüğü’nde gişe memuru olarak çalışan T’nin kendisine sanık S. tarafından gerçekte herhangi bir para gönderilmediği halde evrak üzerinden para gönderilmiş gibi posta çekini kabul ederek sanık K’in kasa açığını gizlemesine yardım ettiği, sanık … …‘in de sanık …‘in zimmet eylemini işlemesine yardım ederek sanık … tarafından gerçekte 1.000 TL para gönderildiği halde sayımda denkliği sağlamak için 46.000 TL para gönderilmiş gibi işlem yaptığı dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu itibarla sanık … …‘in bütün eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında zincirleme biçimde basit zimmet, sanık …‘nin eyleminin ise sanık …‘in zimmet eylemine yardım etme suçunu oluşturduğu gözetilmelidir." Yargıtay 5'inci Ceza Dairesinin 2016/4863K. Sayılı Kararı

Zimmet Suçunda Beraat Kararının Memuriyete Etkisi

Zimmet suçunda beraat kararının devlet memurluğunu etkileyip etkilemeyeceği kamuoyunun merak ettiği sorulardan bir tanesidir. Beraat ceza muhakemesi kanunundan kaynaklı olarak şu hallerde verilir;

a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,

b) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,

c) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,

d) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,

e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması,

durumlarında verilmektedir. Zimmet suçundan dolayı alınan beraat kararlarında kişinin aldığı karar "e" bendi gereği şüpheden sanık yararlanır hükmü gereği ise, kurumlar tarafından şüpheli bir durumun varlığı gerekçe gösgterilerek ne yazık ki memurluktan çıkarma kararı verilebilmektedir. Ancak bu husus açık bir şekilde masumiyet karinesine de aykırılık teşkil etmektedir. Nitekim masumiyet karinesi; Masumiyet karinesi, hukukun temel prensiplerinden biridir ve "masumiyet karinesi" ifadesi, bir kişinin suçlu olduğuna dair makul şüphenin kanıtlanana kadar kabul edilmemesini ifade eder. Bu prensip, suçlu bulunana kadar herkesin masum olduğu varsayımını korur ve adil yargılamaların temelini oluşturur. Suçsuzluk karinesi, bir kişinin suçlu olduğuna dair herhangi bir kanıtın olmadığı durumlarda, bu kişinin suçsuz olduğunun varsayılması ilkesidir. Yani, bir kişinin suçlu olduğu kanıtlanana kadar, o kişinin suçsuz olduğu kabul edilir. Bu ilke de masumiyet karinesiyle yakından ilişkilidir ve adil yargılama hakkının bir parçasıdır.Bundan dolayı zimmet suçundan hangi beraat hükmü olursa olsun memurluktan çıkarma kararı verilmemesi gerekir.

1