Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak | Mil Hukuk & Danışmanlık

Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak
  • Anasayfa
  • Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak

Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak

Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak disiplin suçu 657 sayılı devlet memurları kanununun 125'inci maddesinde aylıktan kesme cezasını gerektiren disiplinsizlikler içerisinde yer almıştır.

Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak

Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak

Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak disiplin suçu 657 sayılı devlet memurları kanununun 125'inci maddesinde aylıktan kesme cezasını gerektiren disiplinsizlikler içerisinde yer almıştır. Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak fiilini işleyen kişiye verilebilecek disiplin cezası aylıktan kesme disiplin cezası olabileceği gibi bir alt disiplin cezası da tecziye edilebilir. Hizmet İçinde Devlet Memurunun İtibar ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışlarda Bulunmak disiplin suçu nedeniyle aylıktan kemse disiplin cezası ile cezalandırılan devlet memurları 60 gün içinde idari yargıda açacakları iptal davası ile bu disiplin cezalarının iptalini sağlayabilirler. Önemli olan husus disiplin cezasına sebebiyet veren fiilin sonucunun bu disiplin cezasını gerektirmeyeceği hususunda gerekçeli savunmaların yapılmasıdır. 

T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2017/2235
K. 2019/3589
T. 14.5.2019

Davacı:
Vekili:
Davalı
Vekili:

İSTEMİN KONUSU : ... ... İdare Mahkemesi ... Daire Başkanlığının ... tarihli ve E:..., K:... sayılı kararının; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 Sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: ...donanma komutanlığı Askeri Mahkemesinde aday zabit katibi olarak görev yapan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 11.02.2015 tarihli ve 2015/56 Sayılı işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin 25.03.2015 tarihli ve 2015/02 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Askeri Yüksek İderi Mahkemesince; dosya kapsamında davacının disiplin cezasına konu eylemi işlediği, bu durumun mahkemede görevli personelce imza altına alınan tutanakla tespit edildiği, davacıya savunma hakkının da tanındığı, eylemin kabulü ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması takdirinde hukuka aykırı her hangi bir husus tespit edilemediğinden işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, disiplin cezasının olayın tarafı olan disiplin amirince, soruşturma yapılmadan verildiği, tarafsızlık, objektiflik ilkesinin ihlal edildiği, kendisine psikolojik baskı yapıldığı, hakkındaki isnatların doğru olmadığı ileri sürülerek verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : 25.08.2017 tarih ve 30165 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 15.08.2017 tarih ve 694 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 36. maddesiyle 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen geçici 45. maddenin 8. fıkrasının (b) bendinde: "... Kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan, tebliğde ve infaz aşamasında bulunanlar ile bu mercilerin arşivlerinde bulunan işi bitmemiş dosyalardan; ... b) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar Danıştaya; diğerleri ... İdare Mahkemeleri'ne, ...21/01/2017 tarihli ve 6771 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde herhangi bir karara gerek kalmaksızın listeye bağlanarak gönderilir." hükmüne yer verilmiştir.

27.04.2017 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kaldırılarak, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na 25.08.2017 tarih ve 694 Sayılı KHK ile Geçici 45. maddenin eklenmesi üzerine dosyanın Dairemiz esasına kaydedildiği görülmektedir. Kanun yolu incelemesi Danıştay tarafından yapılacak olan dosyalar hakkında 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı açıktır.

Davacının kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ... Dairesinin kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi;

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

... donanma komutanlığı Askeri Mahkemesinde aday zabit katibi olarak görev yapan davacının, 23.01.2015 tarihinde amirinden hastaneye gitmek için izin istemesi üzerine aralarında geçen olayla ilgili anılan gün konu hakkında tutanak tutulduğu, olayın tarafı olan disiplin amiri tarafından 28.01.2015 tarihinde davacıdan savunmasının istenildiği, savunması yeterli bulunmayarak "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle, 11.02.2015 tarihli ve 2015/56 Sayılı işlem ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı, bu işleme karşı yaptığı itirazın 25.03.2015 tarihli ve 2015/02 Sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesinde, ''Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak'' aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

04.04.1983 tarihli ve 18008 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görevli Devlet Memurları Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin 'Disiplin Amirlerinin Sorumlulukları' başlıklı 11. maddesinde, "Disiplin amirleri, disiplin işlerinde kendilerine 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Özel Kanunlarla verilen yetkileri hizmetin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla; memurlara Kanun, Tüzük ve Yönetmeliklerle tanınan hakları gözönünde tutan, hakkaniyet ve eşitliği esas alan bir tutum ve davranış içinde kullanmak ile yükümlüdürler. Bu genel sorumluluğun dışında disiplin amirleri ayrıca; 1) Memurların uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biriyle cezalandırılması gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren kanunen belli süreler içinde disiplin soruşturmasını başlatarak; gerekli cezayı uygulayarak, disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğramasını önlemek, 2) Uyarma, kınama, aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı tarihi izleyen 15 gün içinde vermek zorundadır." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.

Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Disiplin cezalarının sağlıklı ve objektif olması cezayı veren disiplin amirlerinin olayı objektif değerlendirebilmeleriyle mümkündür.

Disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli yasal süreler içerisinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada memurun lehe ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve böylelikle memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir delillerle şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.

Bakılan uyuşmazlıkta, davacı hakkında ceza verilmesine neden olan tartışmanın tarafı olan hakim tarafından disiplin amiri sıfatıyla davacının yalnızca savunması alınarak ceza verildiği, usulüne uygun soruşturma açılmadığı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilmeden yalnızca davacının savunması alınarak, objektiflik ve tarafsızlık ilkesine aykırı işlem tesis edildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki" başlıklı 33. maddesinin üçüncü fıkrasında, kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile davalarda yetkili mahkemenin, ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesi olduğu kurala bağlanmıştır.

Bu sebeple, ... Donanma Komutanlığı, Askeri Mahkemesinde aday sivil memur olarak görev yapan davacının, aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme karşı açtığı işbu davanın ilk derece mahkemesi sıfatıyla görüm ve çözümünde, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 33. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ilgilinin görevli bulunduğu yerin bağlı olduğu idare mahkemesi olan ... İdare Mahkemesi yetkilidir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, (Kapatılan) ... İdare Mahkemesi ... Daire Başkanlığının ... tarihli ve E:..., K:... sayılı kararının 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA

T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2015/3707
K. 2019/2148
T. 20.3.2019

Davacı:
Vekili:
Davalı
Vekili:

İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesi'nin 10/06/2015 tarihli ve E:2014/1447, K:2015/892 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacının, ..İli, ...İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yaptığı dönemdeki fiilleri nedeniyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 17/04/2014 tarih ve 697 Sayılı işlemin ve bu cezaya yapılan itrazın reddine ilişkin 22/05/2014 tarih ve 2014/12 Sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava dosyasına sunulan soruşturma raporu ve ekleri ile diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne tahsisli ...plakalı hizmet aracı için son 3 yılda temin edilen motorin miktarının 4354 litre olduğu, yakıtın temin edildiği ...Petrol…A.Ş.'ye ait cari hesap dökümünde 04/01/2012 tarihinde 590,00.-TL, 16/04/2012 tarihinde 1.000,00-TL, 23/10/2012 tarihinde 275 litre motorin karşılığı 1.188,00-TL tutarındaki paranın elden alındığı, 07/12/2012 tarihinde ise anılan petrol şirketine ait yapı malzemeleri mağazasından yapılan 300,00-TL alışveriş bedelinin yakıt alımından düşüldüğü, tanık ifadelerinde ise, bazen akaryakıt yerine elden para alındığının beyan edildiği, ...Petrol A.Ş. ön muhasebecisi Ö.K. adlı kişinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne ait hizmet aracının sigorta, kasko ihtiyaçları için cari hesap dökümünde gözüken 590,00-TL, 1000,00-TL, 1.188,00-TL tutarındaki paraların davacının talebi üzerine elden verildiği, zaman zaman alınan yağ, antifiriz ve cam suyu gibi malzemelere de ödenek olmadığı için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün akaryakıt alacağından düşüldüğü veya akaryakıt alacağına eklendiğinin beyan ettiği görülmekte olup, davacının aylıktan kesme cezasıyla cezalandırıldığı 17.04.2014 tarihinden önceki son 2 yılı aşan dönemdeki fiillerin zamanaşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamakla birlikte soruşturma zamanaşımına girmeyen fiillerin sübuta erdiği ve bu fiillerin hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak suçu kapsamına girdiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Davacının eyleminin, Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı, disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacının, ...İli, ...İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yaptığı dönemde, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne tahsisli ...plakalı hizmet aracı için son 3 yılda temin edilen motorin miktarının 4354 litre olduğu, yakıtın temin edildiği ...Petrol…A.Ş.'ye ait cari hesap dökümünde 04/01/2012 tarihinde 590,00-TL, 16/04/2012 tarihinde 1.000,00-TL, 23/10/2012 tarihinde 275 litre motorin karşılığı 1.188,00-TL tutarındaki paranın elden alındığı, 07/12/2012 tarihinde ise anılan petrol şirketine ait yapı malzemeleri mağazasından yapılan 300,00-TL alışveriş bedelinin yakıt alımından düşüldüğü, ...Petrol A.Ş. ön muhasebecisi Ö.K. adlı kişinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne ait hizmet aracının sigorta, kasko ihtiyaçları için cari hesap dökümünde gözüken 590,00-TL, 1000,00-TL, 1.188,00-TL tutarındaki paraların davacının talebi üzerine elden verildiği ve aracın kasko ve sigorta giderlerine harcandığı, zaman zaman alınan yağ, antifiriz ve cam suyu gibi malzemelere de ödenek olmadığı için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün akaryakıt alacağından düşüldüğü veya akaryakıt alacağı eklendiği iddialarının sübuta erdiğinden bahisle 17/04/2014 tarih ve 697 Sayılı işlem ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırıldığı ve bu cezaya yapılan itrazın Disiplin Kurulunun 22/05/2014 tarih ve 2014/12 Sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmıştır.

Bunun üzerine disipli cezası verilmesine ilişkin işleme ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesinde "hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" aylıktan kesme cezasını gerektiren bir disiplin suçu olarak düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunlu olup, söz konusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.

Uyuşmazlıkta; davacıya isnat edilen fiilinin soruşturma raporundaki bilgi ve belgelerle sabit olduğu anlaşılmakta ise de, davacının usule aykırı olarak araç için temin edilen yakıtın yerine aracın kasko, sigorta ve arızalanması nedeniyle tamir masraflarını karşılamak için nakit para veya farklı malzemeler aldığı, alınan paraların aracın tamirini yapan ustaya, kasko ve sigortaya harcandığının görüldüğü, bu fiilin "hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiili kapsamında olmadığı sonucuna varılmakta olup, bu haliyle davacının fiilinin, anılan Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu Ordu İdare Mahkemesi'nin 10/06/2015 tarih ve E:2014/1447, K:2015/892 Sayılı kararının BOZULMASINA,

T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2016/2994
K. 2020/1394
T. 19.2.2020

ÖZET : Meteoroloji Genel Müdürlüğü bünyesinde tekniker olarak görev yapan davacının, eylemleri nedeniyle 657 S.K. 125/C- ( ı ) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 16.01.2015 tarihli ve 2922 Sayılı işlemin ve görev yeri değişikliği işleminin iptali ile aylıktan kesme cezası nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

1 - Mahkeme kararının, 1/8 oranında aylıktan kesme cezasının iptali talebi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının temyiz istemiyle ilgili olarak;

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, temyize konu Mahkeme kararının, aylıktan kesme cezasının iptali istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmında 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

2-Kararın, görev yeri değişikliği işleminin iptali talebi yönünden hüküm kurulmamasına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;

Dava dilekçesinde, davacının görev yerinin değiştirilerek Teknik Arşiv biriminde görevlendirilmesine ilişkin işlemin de iptalinin talep edildiği, ancak İdare Mahkemesi kararında bu talep yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı görüldüğünden, Mahkeme kararında bu kısım açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İSTEMİN KONUSU : Ankara 7. İdare Mahkemesi'nin 17/12/2015 tarih ve E:2015/488, K:2015/1814 Sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Meteoroloji Genel Müdürlüğü bünyesinde tekniker olarak görev yapan davacının, eylemleri nedeniyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( ı ) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 16.01.2015 tarihli ve 2922 Sayılı işlemin ve görev yeri değişikliği işleminin iptali ile aylıktan kesme cezası nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, davacının geliştirdiği programa meteorolojik verileri girdiği, verileri kullanan firmalara programın tanıtımını yaptığı, her ne kadar bu programın pazarlanması ile maddi menfaat elde ettiğine dair herhangi bir bilgi bulunmasa da görevi gereği ulaşabildiği meteorolojik verileri kullanarak program oluşturması ve bu programın tanımını yapmasının hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte olduğu anlaşıldığından, 657 Sayılı Kanun'un 125/C- ( ı ) maddesine göre 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kanıtlanmadığı, program yapmadığı, tanıtım yaptığı iddia edilen program ile ilgili atmış olduğu mailin tavsiye niteliğinde olduğu ve hiç bir bağlayıcılığının bulunmadığı, görev yeri değişikliğinin iptali isteminin mahkemece değerlendirilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu idari işlemin kanun ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığı, kanun ve usule uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Kararın kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay İkinci ve Onikinci Dairelerince 2575 Sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 Sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen ek 1. maddesi uyarınca yapılan müşterek toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Veri Kontrol ve İstatistik Şube Müdürlüğü'nde tekniker olarak görev yapan davacı hakkında, hava kalitesi modellemesi için gerekli verileri ve modeli ücret karşılığı yaparak piyasadaki firmaları rekabet edemez duruma getirdiği iddialarına yönelik olarak başlatılan soruşturma sonucunda düzenlenen soruşturma raporunda; davacının, meteorolojik verileri kullanarak hava kalitesi modellemesini ücret karşılığı yaparak menfaat temin ettiğine ilişkin somut bir bilgi belge bulunmadığı, ancak, göreviyle ilgisi olmamasına rağmen, hava kalitesi modellemesine girdi sağlanması amacıyla bir program yaptığı ve meteorolojik veri almaya gelen müşterilere tanıtım yaptığı gibi e-mail ile de firmalara duyuru yaptığının anlaşıldığı, davacının görevinin meteorolojik veri taleplerini karşılıyor olması, yaptığı programda meteorolojik verileri kullanması, veri talebi için gelen müşterilere bu programı anlatması ve tanıtım e-mailindeki ifadelerin, piyasada bu sektörde çalışan firmalar tarafından memurun ticaret yapıyor algısını oluşturduğu belirtilerek, 657 Sayılı Kanun'un 125/C- ( ı ) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının ve meteorolojik verilere erişiminin engellenerek başka bir başkanlık emrine atamasının yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılması üzerine, davacının 657 Sayılı Kanun'un 125/C- ( ı ) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ve görev yerinin değiştirilerek, Teknik Arşiv birimine alınmasına ilişkin işlemlerin tesis edildiği ve söz konusu işlemlerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( ı ) maddesinde; "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiili, aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Mahkeme kararının, 1/8 oranında aylıktan kesme cezasının iptali talebi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının temyiz istemiyle ilgili olarak;

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, temyize konu Mahkeme kararının, aylıktan kesme cezasının iptali istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmında 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

Kararın, görev yeri değişikliği işleminin iptali talebi yönünden hüküm kurulmamasına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;

Dava dilekçesinde, davacının görev yerinin değiştirilerek Teknik Arşiv biriminde görevlendirilmesine ilişkin işlemin de iptalinin talep edildiği, ancak İdare Mahkemesi kararında bu talep yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı görüldüğünden, Mahkeme kararında bu kısım açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile İdare Mahkemesi kararının, aylıktan kesme cezasının iptali isteminin reddine ilişkin kısmının onanmasına;

2. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile, kararın, görev yeri değişikliği işleminin iptali istemi yönünden hüküm kurulmamasına ilişkin kısmının bozulmasına,

T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2016/9710
K. 2020/719
T. 29.1.2020

ÖZET : Dava, Mal Müdür Vekili olan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-ı maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına dair işlemin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.

Uyuşmazlık, Mal Müdürlüğü'ne ait faks cihazından banka şubesine adı geçen firma lehine verilen teminat mektuplarının serbest bırakılmalarını belirten usulsüz ibranamelerde bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkin olup, ibranamelerde yer alan imzanın davacıya aidiyeti hususunda Adli Tıp Kurumuna bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

İSTEMİN KONUSU : Kırıkkale İdare Mahkemesi'nin 13/05/2016 tarih ve E:2016/65, K:2016/325 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Çelebi Mal Müdür Vekili olan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-ı maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 21.10.2015 tarih ve E.862 Sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, 29.07.2015 tarihinde Çelebi Mal Müdürlüğünden fax cihazı ile Halkbank Ankara Ostim Bulvar Şubesine teminat mektuplarının serbest bırakılmalarını belirten ibranamelerde yer alan imzanın aidiyeti konusunda uyuşmazlık olması sebebiyle imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkin yapılacak inceleme sonucu değerlendirme yapılması gerekmekte iken, salt davacının kendisine ait olduğu ispatlanmamış imzasının söz konusu ibranamelerde bulunması sebebiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya isnat edilen fiillerin sübuta erdiği ve dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dava dosyasının incelenmesinden; 29.07.2015 tarihinde Çelebi Mal Müdürlüğü'ne ait 0318 414 51 32 numaralı faks cihazından Halkbank Ankara Ostim Bulvar Şubesine Z. Akaryakıt Gıda Nakliyat İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi firması lehine verilen teminat mektuplarının serbest bırakılmalarını belirten usulsüz ibranamelerin davacının imzasının O. A. tarafından taklit edilerek gönderildiği iddiası ile ilgili olarak imza ve mührün kriminolojik incelemesi olmadan tespitinin mümkün olmadığı, durumun adli makamlarca belirlenmesi gerektiği ancak böyle bir iddianın varlığının olması nedeniyle davacının hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak fiilini işlediği kanısına varıldığı gerekçesiyle aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 Sayılı Kanun'un 125/C-ı maddesinde "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, "fiilinin karşılığı olarak aylıktan kesme cezası düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava konusu uyuşmazlık, 29.07.2015 tarihinde Çelebi Mal Müdürlüğü'ne ait 0318 414 51 32 numaralı faks cihazından Halkbank Ankara Ostim Bulvar Şubesine Z. Akaryakıt Gıda Nakliyat İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi firması lehine verilen teminat mektuplarının serbest bırakılmalarını belirten usulsüz ibranamelerde bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkin olup, ibranamelerde yer alan imzanın davacıya aidiyeti hususunda Adli Tıp Kurumuna bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı idarenin, 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
E. 2018/1463
K. 2019/218
T. 8.5.2019

ÖZET : İstanbul İli, Tuzla İlçesi, Rotary Bölge Vakfı İşitme Engelliler Ortaokulu'nda öğretmen olarak görev yapan davacının, mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( b ) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince verilen davanın reddi yolundaki ilk karar, temyiz incelemesi sırasında Danıştay Onikinci Dairesince bozulmuş ise de; kararın düzeltilmesi isteminin görüşülmesi esnasında davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilerek "onama" kararı verilmesiyle yargılama süreci sonlandırılıp dosya Mahkemeye gönderilmiş olduğuna göre, ortada ısrara konu olabilecek bir uyuşmazlığın bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla; Mahkemece, karar düzeltme aşamasında Danıştay Onikinci Dairesince verilen onama kararı gözardı edilerek, ilk kararlarında ısrar verildiğinden bahisle verilen davanın reddi yolundaki ısrar kararında usul ve hukuka uygunluk görülmemiştir.

İSTEMİN KONUSU : İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin 15/12/2017 tarih ve E:2017/2220, K:2017/2440 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: İstanbul İli, Tuzla İlçesi, Rotary Bölge Vakfı İşitme Engelliler Ortaokulu'nda öğretmen olarak görev yapan davacının, 09/10/2014 tarihinde mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( b ) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 10/02/2015 tarihli ve 1464275 Sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin 30/11/2015 tarih ve E:2015/1083, K:2015/2257 Sayılı kararıyla; 09/10/2014 günü alınan iş bırakma eylemi kararının kamu görevlileri sendikalarının faaliyet konuları ( meslekle ilgili özlük hakların geliştirilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, mesai saatlerine ilişkin talepler gibi ) arasında olmadığı açık bulunduğundan, davacının bu eylem kararı doğrultusunda iş bırakmasının sendikal faaliyet olarak ve dolayısıyla geçerli bir mazeret şeklinde değerlendirilmesine olanak bulunmadığı açık olduğundan davacının aylıktan kesme cezasını gerektiren fiili işlediği sonucuna varılmakla mazeretsiz ve izinsiz olarak bir gün göreve gelmediği sabit olan davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesi'nin 28/11/2016 tarih ve E:2016/5576, K:2016/5345 Sayılı kararıyla; davacının üyesi bulunduğu sendikanın ve sendikanın bağlı olduğu konfederasyonun aldığı kararlar uyarınca gerçekleşen göreve gelmeme eyleminin sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerekeceğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde ve bu işleme karşı açılan davada uyuşmazlığın özünü oluşturan dava konusu disiplin cezasının hukuki denetimi yapılmaksızın, sendikanın ve konfederasyonun aldığı kararın denetimi yapılarak davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılarak, İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin 30/11/2015 tarih ve E:2015/1083, K:2015/2257 Sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş ise de, davalı idarenin karar düzeltme istemi üzerine, Danıştay Onikinci Dairesi 28/09/2017 tarih ve E:2017/1271, K:2017/4088 Sayılı kararıyla, karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairelerinin 28/11/2016 tarih ve E:2016/5576, K:2016/5345 Sayılı bozma kararı kaldırılarak, İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin 30/11/2015 tarih ve E:2015/1083, K:2015/2257 Sayılı kararının onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin 15/12/2017 tarih ve E:2017/2220, K:2017/2440 Sayılı kararıyla; 30/11/2015 tarih ve E:2015/1083, K:2015/2257 Sayılı ilk kararda ısrar edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ : Danıştay Dairesince karar düzeltme aşamasında verilen onama kararı üzerine Mahkeme kararının kesinleşmesi nedeniyle ortada ısrar edilecek bir husus bulunmadığından, temyiz isteminin kabulüyle temyize konu ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

İstanbul İli, Tuzla İlçesi, Rotary Bölge Vakfı İşitme Engelliler Ortaokulu'nda öğretmen olarak görev yapan davacının, 09/10/2014 tarihinde mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( b ) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 10/02/2015 tarihli ve 1464275 Sayılı işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının, Mahkemece ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde, "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay:

a- ) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b- ) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c- ) Usul hükümlerine uyulmamış olunması,

Sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozar." hükmüne; aynı maddenin 4. fıkrasında ise "Mahkeme bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebilir. Israr kararının ilgili tarafından temyizi halinde, dava, konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca incelenir. Danıştayın ilgili dava dairesinin kararı uygun görülürse mahkemenin kararı bozulur; aksi halde onanır. Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması zorunludur." kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İstanbul İli, Tuzla İlçesi, Rotary Bölge Vakfı İşitme Engelliler Ortaokulu'nda öğretmen olarak görev yapan davacının, 09/10/2014 tarihinde mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( b ) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 10/02/2015 tarihli ve 1464275 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince verilen davanın reddi yolundaki ilk karar, temyiz incelemesi sırasında Danıştay Onikinci Dairesince bozulmuş ise de; kararın düzeltilmesi isteminin görüşülmesi esnasında davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilerek "onama" kararı verilmesiyle yargılama süreci sonlandırılıp dosya Mahkemeye gönderilmiş olduğuna göre, ortada ısrara konu olabilecek bir uyuşmazlığın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla; Mahkemece, karar düzeltme aşamasında Danıştay Onikinci Dairesince verilen onama kararı gözardı edilerek, ilk kararlarında ısrar verildiğinden bahisle verilen davanın reddi yolundaki ısrar kararında usul ve hukuka uygunluk görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin 15/12/2017 tarih ve E:2017/2220, K:2017/2440 Sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

2. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 ( onbeş ) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2015/2319
K. 2019/479
T. 29.1.2019

ÖZET : Dava, öğretmen olan davacının, sınıfta öğrencilere hakaret ettiği, küçük düşüren sözler söylediği, sınıf içinde agresif davranışlarda bulunduğu ve not takdirinde adil ve tarafsız olmadığından bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( a ) ve 125/C- ( ı ) maddeleri uyarınca tevhiden "1/30 oranında aylıktan kesme cezası" ile cezalandırılmasına dair işlemin iptali istemine ilişkindir.

Davacı hakkında tüm şikayetlerin, davacının dersine girdiği öğrencilerin yazılılarında almış oldukları notları belirtilen tarihte e-okul sistemine girmesinden sonra yapıldığı, isnat edilen fiillere ilişkin olarak somut bir olay, zaman ve yer bilgisine yer verilmediği, davacının ne zaman, nerede, hangi öğrenciye, ne şekilde, hangi söz ve eylem ile mesleki ilke ve esaslara aykırı olan söz, tutum ve davranış sergilediği, hangi sözlerinin hakaret ve küçük düşürücü sözler olarak nitelendirildiğine ilişkin somut bilgi ya da belgenin de dava dosyası ve disiplin soruşturma raporunda yer almadığı, soyut ve genel nitelikteki ifadeler ile davacıya disiplin cezası verildiği görülmüş olduğundan;

Davacıya isnat edilen fiillerin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde zaman, yer ve kişi belirtilerek, tanık ifadeleri ve sair deliller ile somut olarak ortaya konulamadığı görüldüğünden, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık davanın reddi yönündeki kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

İSTEMİN KONUSU : Yozgat İdare Mahkemesi'nin 05/02/2015 tarih ve E:2014/717, K:2015/47 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Kırşehir İli, Merkez Cumhuriyet Ortaokulu'nda bilişim teknolojileri öğretmeni olarak görev yapan davacının, sınıfta öğrencilere hakaret ettiği, küçük düşüren sözler söylediği, sınıf içinde agresif davranışlarda bulunduğu ve not takdirinde adil ve tarafsız olmadığından bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( a ) ve 125/C- ( ı ) maddeleri uyarınca tevhiden ''1/30 oranında aylıktan kesme cezası'' ile cezalandırılmasına ilişkin 16/06/2014 tarih ve 169 Sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince davacı hakkında yapılan soruşturma sonucu düzenlenen rapor ve eki belgeler incelendiğinde; davacının not takdirinde adil ve tarafsız davranmayarak öğrencileri mağdur ettiği hususu ile ilgili olarak yapılan bilirkişi incelemesinde, davacı tarafından takdir edilen not ile bilirkişi incelemesi sonucunda takdir edilen notlar arasında farklılık olmadığı ve sadece bir öğrencinin notunun sisteme yanlış girildiği tespitine yer verildiğinden davacıya isnat edilen not takdirinde adil ve tarafsız olmadığı yönündeki iddianın sübuta ermediği, öte yandan yine soruşturma raporu ve eki ifadeler incelendiğinde, davacının bazı öğrencilere öğretmenlik sıfatı ve statüsü ile bağdaşmayan, mesleki ilke ve esaslara aykırı olan söz, tutum ve davranışlar sergilediği, dolayısıyla iddia edilen öğrencilere hakaret ettiği ve küçük düşürücü sözler söylediği fiilinin sübuta erdiğinin görüldüğü, bu durumda her ne kadar davacının not takdirinde adil davranmadığı yönündeki fiili sübuta ermemiş ise de, öğrencilere karşı küçük düşürücü sözler söylediği ve öğrencilere hakaret ettiği, bu şekilde hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunduğu görüldüğünden neticeten aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, soruşturmaya sebep olan dilekçelerin çıkış noktasının temelinin not talebi olduğu, hatta bazı velilerin çocuğunun zayıf notunu hiçbir resmi dayanağı olmadan yükseltilmesini istediği, okul idaresine sunulan ilk dilekçelerin sınavlarda öğrencilere vermiş olduğu notlara ilişkin şikayetler olduğu, ancak okulda olmadığı bir aylık süre sonunda ise çok ağır ithamlar ile suçlandığı, bu suçlamaların karne haftasında yapıldığı, evine gelen ve not konusunda kendisi ile konuşan öğretmenlerin kendisine öğrencilerin notlarını yükseltmesini aksi halde kendisine iftira atılarak okuldan uzaklaştırılabileceğini söyledikleri, öğretmenler tarafından kendisine söylenen bu sözleri ifadesinde belirtmesine rağmen soruşturma sırasında bu öğretmenlerin ifadelerinin alınmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dosyanın incelenmesinden, öğretmen olarak görev yapan davacı hakkında bazı öğrencilerin velileri tarafından verilen şikâyet dilekçeleri üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen raporda, davacının sınıfta öğrencilere hakaret ettiği, küçük düşüren sözler söylediği, sınıf içinde agresif davranışlarda bulunduğuna ilişkin fiillerinin sübut bulduğu ve bu fiillerinin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( ı ) maddesi, not takdirinde adil ve tarafsız olmadığına ilişkin fiillerininde subut bulduğu bu fiillerinin ise 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( a ) maddesi kapsamında olduğu belirtildikten sonra sonuç olarak davacının subut bulduğu belirtilen fiilleri nedeniyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( ı ) ve ( a ) maddeleri uyarınca tevhiden ''1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının önerildiği, öneri doğrultusunda dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C- ( a ) maddesinde, “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak” ve 125/C- ( ı ) maddesinde, ''Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak'' aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.

Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Disiplin cezalarının sağlıklı ve objektif olması cezayı veren disiplin amirlerinin olayı objektif değerlendirebilmeleriyle mümkündür.

Yukarıda yer verilen kurallara göre, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli yasal süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve kesin delillerle, şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bakılan olayda, öğretmen olan davacının, bilişim teknolojileri ve yazılım dersi 2014 yılı birinci dönem birinci ve ikinci yazılı sınavlarına giren öğrencilerin sınavdan almış oldukları notları 20/01/2014 tarihinde e-okul sistemine girmesi üzerine, yazılılardan düşük not alan öğrencilerin velileri tarafından ilgili yerlere hakkında çok sayıda şikâyet dilekçesi verildiği, davacı hakkında ilk verilen şikâyet dilekçelerinde, adil not vermediği ve ders içi ve ders dışı tutumunun iyi olmadığına ilişkin iddiaların yer aldığı, ancak sonrasında verilen ifade ve şikâyet dilekçelerine, davacının sınıfta öğrencilere hakaret ettiği, küçük düşürücü sözler söylediği, sınıf içinde agresif davranışlarda bulunduğuna ilişkin iddialarında eklendiği görülmüştür.

Davacı hakkındaki söz konusu şikâyetler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından davacının öğrencilere vermiş olduğu sınav notlarının incelenmesi için bilirkişi heyeti görevlendirildiği, bilirkişilerce yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 01/04/2014 tarihli raporda, bir öğrencinin birinci yazılı notu 95 puan iken 55 puan verildiğinin tespit edildiği, bunun dışında küçük puanlama hatalarına rastlanıldığı, bu hataların karnelerdeki not ortalamalarını etkilemediği, sınav kağıtlarında not değerlendirilmesinde herhangi bir hataya rastlanılmadığı, incelenen yazılı kağıtlarında ders öğretmeninin herhangi bir kastının bulunmadığı, yazılı sınav sorularının müfredata uygun olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığının belirtildiği görülmüştür.

Bu durumda, soruşturmaya konu bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun değerlendirilmesi neticesinde, davacıya isnat edilen not takdirinde adil ve tarafsız olmadığına ilişkin fiili işlediğinin her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle ortaya konulamadığı sonucuna ulaşıldığından, mahkeme kararının davacıya isnat edilen not takdirinde adil ve tarafsız olmadığı yönündeki iddiaların sübuta ermediğine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Mahkeme kararının, davacının bazı öğrencilere öğretmenlik sıfatı ve statüsü ile bağdaşmayan, mesleki ilke ve esaslara aykırı olan söz, tutum ve davranışlar sergilediği, dolayısıyla iddia edilen, öğrencilere hakaret ettiği ve küçük düşürücü sözler söylediği fiilinin sübuta erdiğine ilişkin kısmına gelince,

Davacı hakkında tüm şikâyetlerin, davacının dersine girdiği öğrencilerin 2014 yılı birinci dönem birinci ve ikinci yazılılarında almış oldukları notları 20/01/2014 tarihinde e-okul sistemine girmesinden sonra yapıldığı, şikâyet ve ifadelerin içeriği incelendiğinde ise, davacıya isnat edilen fiillere ilişkin olarak somut bir olay, zaman ve yer bilgisine yer verilmediği, davacının ne zaman, nerede, hangi öğrenciye, ne şekilde, hangi söz ve eylem ile mesleki ilke ve esaslara aykırı olan söz, tutum ve davranış sergilediği, hangi sözlerinin hakaret ve küçük düşürücü sözler olarak nitelendirildiğine ilişkin somut bilgi ya da belgeninde dava dosyası ve disiplin soruşturma raporunda yer almadığı, soyut ve genel nitelikteki ifadeler ile davacıya disiplin cezası verildiği görülmüştür.

Bu durumda, davacıya isnat edilen fiillerin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde zaman, yer ve kişi belirtilerek, tanık ifadeleri ve sair deliller ile somut olarak ortaya konulamadığı görüldüğünden, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık davanın reddi yönündeki Yozgat İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu Yozgat İdare Mahkemesi'nin 05/02/2015 tarih ve E:2014/717, K:2015/47 Sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 Sayılı Kanun'un ( Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen ) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 ( onbeş ) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

1