
Görevi İle İlgili Olarak Her Ne Şekilde Olursa Olsun Çıkar Sağlamak
Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak disiplinsizliği 657 sayılı devlet memurları kanunun 125. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanuna göre bu suç kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezasını gerektirmekte olup k

Görevi İle İlgili Olarak Her Ne Şekilde Olursa Olsun Çıkar Sağlamak
Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak disiplinsizliği 657 sayılı devlet memurları kanunun 125. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanuna göre bu suç kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezasını gerektirmekte olup kademe ilerlemesinin durdurulması; Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulması anlamına gelmektedir. Suçun sübuta ermesi için maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmiş olması gerekmekle birlikte Fiilinin Kanun Hükmündeki Suç Tanımına Uyması ve Tipiklik Şartının Gerçekleşmesi de şarttır.
Bunun dışında suç oluşmuş olmayacağından buna bağlı olarak da disiplin cezası verilemeyecektir. Ayrıca usul bakımından da disiplin suçunun irdelenmesi, disiplin soruşturmasına başlama zamanı ile disiplin cezasının verilmesi zamanlarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının denetlenmesi şarttır. Usul bakımından bir diğer husus ise verilen disiplin cezasının tebliğine ilişkindir. Nitekim Anayasanın 40/2 maddesi uyarınca disiplin cezasının tebliğinde ceza alan memura bu disiplin cezasına karşı hangi mercilere başvurması gerektiği ve hangi sürelerde dava açması gerektiği hususlarında bilgi verilmesi şarttır. Buna aykırılık disiplin cezasına ilişkin işlemi hukuka aykırı hale getirecektir. Önemli olan disiplin cezalarının iptalinde bu konunun uzmanı bir avukata danışmaktır. İleride telafisi güç zararların ortaya çıkmasını engellemek maksadıyla idari dava avukatına danışılması tavsiye olunur.
T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2015/1598
K. 2019/1258
T. 20.2.2019
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
Dava, ilköğretim okulunda müdür olan davacının, 1/4 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına dair Valilik İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu kararının iptali ve işlem nedeniyle aylığından kesilen tutarın yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacıya isnat edilen fiilin soruşturma raporundaki bilgi ve belgelerle sabit olduğu anlaşılmakta ise de, bu fiilin "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" fiili kapsamında olmadığı sonucuna varıldığından, bu haliyle davacının fiilinin, anılan Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla; dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
İSTEMİN KONUSU : İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin 27/11/2014 tarih ve E:2013/1564, K:2014/1422 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İzmir İli, ... İlçesi, İlköğretim Okulu'nda müdür olarak görev yapan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesi uyarınca 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 1. derecenin son kademesinde bulunması dolayısıyla 1/4 oranında aylıktan kesme cezası olarak uygulanmasına ilişkin 14.08.2013 tarihli ve 66.2 Sayılı İzmir Valiliği İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu kararının iptali ve işlem nedeniyle aylığından kesilen tutarın yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İzmir 4. İdare Mahkemesince verilen 27/11/2014 tarih ve E:2013/1564, K:2014/1422 kararda; olayda, konuya ilişkin yapılan soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan tanık beyanlarının incelenmesinden, davacının depoda yer alan dolabı ikamet ettiği lojmanın mutfağına taktırdığı ve işçilik masraflarını da okul aile birliğine ait hesaptan ödettiği hususu sabit olduğundan, davacının eylemine uygun olarak tesis edilen disiplin cezasında hukuka aykırlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, atıl durumdaki mutfak tezgahının lojmana taktırılmak üzere kullanıldığı, bununla kamu malına değer kazandırıldığı, menfaat temin etmek amacı bulunmadığı, lojmandan taşındıktan sonra tezgahın orada bırakıldığı, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/349 esas sayılı davasında herhangi bir şahsa haksız menfaat oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kamu yararı ve hizmet gereğine uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ :Davacının eyleminin, Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı, disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle temyiz istemi kabul dilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmir, ..., İlköğretim Okulu'nda müdür olarak görev yapan davacının, Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu üyelerinden biri tarafından şikayet edilmesi üzerine başlatılan soruşturma sonucu düzenlenen 12.06.2013 tarihli ve 27 Sayılı soruşturma raporunda 'okulun mutfağında daha önce kullanılıp depoya kaldırılan mutfak dolabını ikamet ettiği lojmanın mutfağına taktırdığı, işçilik ve tamir ücretini mal ve hizmet alımı yapılmadığı halde anasınıfı adına iş yaptırılmış gibi anasınıfı hesabından ödediği' hususunun sübuta erdiğinden bahisle 657 Sayılı Kanun'un 125/D- ( c ) maddesi uyarınca 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ve yükselebileceği derecenin son kademesinde olması nedeniyle bu cezanın 1/4 oranında aylıktan kesme cezası olarak uygulanmasına karar verilmesi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesinde; “Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak” fiili kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı maddenin devamında; “Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet mem...rının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4'ü - 1/2'si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.
"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunlu olup, söz konusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.
Uyuşmazlıkta; davacıya isnat edilen fiilinin soruşturma raporundaki bilgi ve belgelerle sabit olduğu anlaşılmakta ise de, bu fiilin "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" fiili kapsamında olmadığı sonucuna varıldığından, bu haliyle davacının fiilinin, anılan Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2015/1535
K. 2019/550
T. 31.1.2019
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
ÖZET : Dava, davacının 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesi uyarınca 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 1. derecenin son kademesinde bulunması dolayısıyla 1/2 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına dair kararın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlıkta; davacıya isnat edilen fiilin soruşturma raporundaki bilgi ve belgelerle, sabit olduğu anlaşılmakta ise de, bu fiilin "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" fiili kapsamında olmadığı sonucuna varıldığından, bu haliyle davacının fiilinin, anılan Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı idare tarafından davacının fiili hakkında yeniden bir değerlendirme yapılarak fiilinin karşılığı olan disiplin cezasının verilebileceği açıktır.
İSTEMİN KONUSU : ... 1. İdare Mahkemesi'nin 24/12/2014 tarih ve E:2014/515, K:2014/933 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ... İli Orman İşletme Müdürlüğü'nde ... olarak görev yapan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesi uyarınca 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 1. derecenin son kademesinde bulunması dolayısıyla 1/2 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 28.04.2014 tarihli ve 11 numaralı kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... 1. İdare Mahkemesince verilen 24/12/2014 tarih ve E:2014/515, K:2014/933 kararda; ... Orman İşletme Müdürlüğü'nde ... olarak görev yapan davacının emri altındaki personeli çoğu kez içkili mekana götürdüğü ve buradaki masrafları ödettiği, dolayısıyla görevini ve makamını kullanmak suretiyle menfaat temin ettiği, soruşturma raporuyla ve dava dosyasında bulunan diğer bilgi ve belgelerle sabit olduğundan, eyleminin karşılığı olarak 3 yıl süreyle kademe ilerlemesi cezası ile cezalandırılmasına ve yükselebileceği son kademede bulunması nedeniyle bu cezanın 1/2 oranında aylıktan kesme cezası olarak uygulanmasına karar verilmesine yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, aynı eylemlerden, aynı soruşturma raporuna dayalı olarak hakkında kınama ve aylıktan kesme cezaları verildiği, disiplin soruşturmasında tanık olarak dinlenilen personelin, savcılık soruşturmasında ifadelerini değiştirdiği belirtilerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ N. ALTUNOK'UN DÜŞÜNCESİ : Davacıya isnat edilen fiilinin soruşturma raporundaki bilgi ve belgelerle, sabit olduğu anlaşılmakta ise de, bu fiilin "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" fiili kapsamında olmadığı sonucuna varıldığından, bu haliyle davacının fiilinin, anılan Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
... Orman Bölge Müdürlüğü'ne gönderilen şikayet dilekçesinde davacıyla ilgili olarak; akşam vakti içkili mahallere emrindeki bazı personeli bir bahaneyle çağırıp içki masası masraflarını ödettirdiği, ... M. Y. parkındaki meyhanede ve ... İçkili Rıhtım Lokantasında defalarca bu durumun tekerrür ettiği iddialarında bulunulması üzerine bu hususun incelenmesi amacıyla düzenlenen soruşturma raporunda; davacının Ağaçlandırma Şefi S. E.'yi, Sayman Z. A.'yı, Katip T. B.'yi bir çok kez içkili mekana götürdüğü ve masrafları ödettiği, Z. A.'nın parasını istemesine rağmen çok cüzi bir kısmını ödediği diğerlerini ödemediği, dolayısıyla görevi gereği makamını kullanarak menfaat temin ettiğinden bahisle getirilen teklif doğrultusunda, davacının 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesi uyarınca 3 yıl süreyle kademe ilerlemesi cezası ile cezalandırılmasına ve yükselebileceği son kademede olması nedeniyle bu cezanın 1/2 oranında aylıktan kesme cezası olarak uygulanmasına karar verilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesinde; “Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak” fiili kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı maddenin devamında; “Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4'ü - 1/2'si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.
"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunlu olup, söz konusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.
Uyuşmazlıkta; davacıya isnat edilen fiilinin soruşturma raporundaki bilgi ve belgelerle, sabit olduğu anlaşılmakta ise de, bu fiilin "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" fiili kapsamında olmadığı sonucuna varıldığından, bu haliyle davacının fiilinin, anılan Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı idare tarafından davacının fiili hakkında yeniden bir değerlendirme yapılarak fiilinin karşılığı olan disiplin cezasının verilebileceği açıktır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/18233
K. 2018/17136
T. 1.11.2018
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
İstemin Özeti : ... 2. İdare Mahkemesi'nin 21.2.2014 tarih ve E:2013/892, K:2014/120 Sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, ... Adliyesinde Zabıt Katibi olarak görev yapan davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 12.4.2013 tarih ve 108 Sayılı Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
... 2. İdare Mahkemesi'nin 21.2.2014 tarih ve E:2013/892, K:2014/120 Sayılı kararıyla; dava dosyası içeriğindeki bilgi ve belgeler, soruşturma raporunda yer alan ifadelerin incelenmesi neticesinde, davacının memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D-(c) maddesinde "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" kademe ilerleme cezasını, 125/E-(g) maddesinde "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış; aynı Kanun'un 125. maddesinin 3. fıkrasında ise "Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanının uygulanabileceği" hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ... Adliyesi'nde zabıt kâtibi olarak görev yapmakta olan davacı hakkında iş sahipleri ile iletişime geçerek kendilerinden işlerinin halledilmesi, hızlandırılması ..vb. vaatlerle para talep ettiği, harç yatırılması gerekmemesine rağmen harç ücreti, danışma ücreti, dilekçe yazma ücreti, fotokopi ücreti gibi masraf adı altında gider olduğunu belirterek para aldığı, Şubat 2011 ile Mart 2012 yılları arasında R.Ö.'den 350,00 TL, Y.S.Ş.'den 750,00 TL ve Y.Ö.'den 150,00 TL aldığı, ayrıca T.Ö.'den 400,00 TL ve M.A.'dan 10,00 - 15,00 TL istediği, ancak alamadığından bahisle açılan kamu davası sonucunda, davacının yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin 27.12.2012 günlü, E:2012/135 K:2012/189 Sayılı kararıyla hapis cezasıyla cezalandırıldığı, aynı olaydan dolayı davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda davacının eylemlerinin sabit görüldüğü ve "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler" kapsamında değerlendirilip, davacının daha önce almış olduğu disiplin cezalarının da bulunduğu dikkate alınmak suretiyle alt ceza uygulanması yoluna da gidilmeyerek, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle de temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılmak gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.
"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur. Söz konusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezası hukuka aykırı olacaktır.
Dosyada bulunan belgelerden, davacının ... Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapmaktayken iş sahiplerinden yetkili olmadığı iş için menfaat temin ettiği veya teşebbüste bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının yukarıda belirtilen eylemiyle, göreviyle ilgili her ne şekilde olsun çıkar sağlamak fiilini işlediği, bunun da Devlet Memurları Kanununun 125/D-c maddesi kapsamında kademe durdurma cezasını gerektirdiği ve verilen ceza ile ilgili olarak "tipiklik" şartı gerçekleşmediği anlaşıldığından, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/E-g maddesi uyarınca davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun 12.4.2013 tarihli ve 108 Sayılı kararında hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, ... 2. İdare Mahkemesi'nin 21.2.2014 tarih ve E:2013/892, K:2014/120 Sayılı kararının; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi gereğince uygulanmasına devam edilen 3622 Sayılı Kanun ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2017/2639
K. 2018/17014
T. 30.10.2018
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
İstemin Özeti : ... 1. İdare Mahkemesi'nin 27.3.2014 tarih ve E:2013/1245, K:2014/320 Sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi :İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, ... Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, göreviyle ilgili olarak çıkar sağladığı ve gerçeğe aykırı rapor düzenlediğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/1-D-(c) ve (f) maddesi hükümleri uyarınca 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin 24.9.2013 tarih ve 2013/8 Sayılı ... Valiliği İl Disiplin Kurulunun kararının iptali istemiyle açılmıştır.
... 1. İdare Mahkemesi'nin 27.3.2014 tarih ve E:2013/1245, K:2014/320 Sayılı kararıyla; davacının disiplin suçunu oluşturan eyleminin sübut bulduğu, 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/1. maddesinin D bendinin (c) alt bendinde; "görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" ve (f) alt bendinde; "gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek" eylemleri "1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasını gerektiren eylem, davranış ve tutumlar arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ... Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, 16.11.2011 tarihinde ...'ın ilçelerindeki teknik donanım eksikliklerini tespit için 10 ilçede görevlendirildiği, 3 ilçeye gidildiği, iş yoğunluğu nedeniyle diğer ilçelere gidilemediği ve bu durumdan il nüfus müdürünün haberdar edildiği, 7 ilçeye gidilmediği halde sehven idare tarafından 10 ilçeye de gidilmiş gibi harcırah yatırıldığı, davacının fazla yatan harcırahı iade etmeyerek uhdesinde tuttuğu iddiasıyla hakkında başlatılan disiplin soruşturması neticesinde ... Valiliği İl Disiplin Kurulunun 24.9.2013 tarih ve 2013/8 Sayılı kararıyla Devlet Memurları Kanunu'nun 125/1-D-(c) ve (f) maddeleri uyarınca "1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası ile cezalandırılması üzerine temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan; davacı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 2013/12602 Sayılı dosyada yapılan soruşturma neticesinde görevi kötüye kullanma suçunun yasal unsurları oluşmadığından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile disiplin soruşturması raporu ve eki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, davacının, 20.12.2012 tarihinde fazla yatırılan harcırahın fark edilmesiyle birlikte fazla yatırılan miktarın disiplin soruşturması başlamasından 7 ay öncesinde yasal faiziyle birlikte ödediği, geri ödemeden haberdar olan il nüfus müdürünün ise aradan uzun süre geçmesinin ardından 16.4.2013 tarihinde düzenlediği bilgi notuyla eylemi idareye bildirdiği ve bunun sonucunda soruşturma başlatıldığı dikkate alındığında, davacının sehven yatan miktarı fark etmesinin ardından idarenin dahi olaydan haberi olmadan önce söz konusu miktarı iade ettiği, dolayısıyla harcırahın fazla yatırılmasında ve uhdesinde tutulmasında kusurlu olmadığı anlaşılmış olup davacının isnat edilen eylemleri gerçekleştirmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda davacının "göreviyle ilgili olarak çıkar sağlamak ve gerçeğe aykırı rapor düzenlemek" fiillerini işlediğinin sübut bulmadığı anlaşılmakta olup dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, ... 1. İdare Mahkemesi'nin 27.3.2014 tarih ve E:2013/1245, K:2014/320 Sayılı kararının; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi gereğince uygulanmasına devam edilen 3622 Sayılı Kanun ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA
T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2015/1662
K. 2019/3434
T. 8.5.2019
• GÖREV İLE İLGİLİ ÇIKAR SAĞLAMA ( Davacının Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası İle Cezalandırılmasına ve Bu Cezanın Yükselebileceği Kadronun Son Kademesinde Bulunmasından Dolayı Brüt Aylığından 1/4 Oranında Kesinti Yapılması Şeklinde Uygulanmasına İlişkin İşlemin İptali - Davacının Zaman Zaman Usulsüz Taşıt İlavesi ve Yetki Belgesi Yenileme İşlemlerini Yapması İçin Kendisine Talimat Verdiği Bahse Konu Usulsüz İşlemler Nedeniyle Maddi Çıkar Dışındaki Menfaatleri de Kapsadığı Hususları Göz Önüne Alındığında Davacının Söz Konusu Usulsüz İşlemler Nedeniyle Çıkar Sağladığı Sonucuna Ulaşıldığından Dava Konusu İşlemde Hukuka Aykırılık Görülmediği )
• KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASI ( Davacının Zaman Zaman Usulsüz Taşıt İlavesi ve Yetki Belgesi Yenileme İşlemlerini Yapması İçin Kendisine Talimat Verdiği Bahse Konu Usulsüz İşlemler Nedeniyle Maddi Çıkar Dışındaki Menfaatleri de Kapsadığı Hususları Göz Önüne Alındığında Davacının Söz Konusu Usulsüz İşlemler Nedeniyle Çıkar Sağladığı Sonucuna Ulaşıldığından Dava Konusu İşlemde Hukuka Aykırılık Görülmediği/Dava Konusu İşlemin İptali Yönündeki İdare Mahkemesi Kararında İsabet Bulunmadığı )
• USULSÜZ TAŞIT İLAVESİ VE YETKİ BELGESİ YENİLEME İŞLEMİ ( Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezasının İptali - Davacının Bahse Konu Usulsüz İşlemler Nedeniyle Maddi Çıkar Dışındaki Menfaatleri de Kapsadığı Hususları Göz Önüne Alındığında Davacının Söz Konusu Usulsüz İşlemler Nedeniyle Çıkar Sağladığı Sonucuna Ulaşıldığından Dava Konusu İşlemde Hukuka Aykırılık Görülmediği )
657/m.125
ÖZET : Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında müşavir olarak görev yapan davacının, Bursa ( IV. ) Bölge Müdürü olarak görev yaptığı sırada işlediği ileri sürülen eylemleri nedeniyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunmasından dolayı brüt aylığından 1/4 oranında kesinti yapılması şeklinde uygulanmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
Soruşturma raporu kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, Karayolu Taşıma Yönetmeliği'ndeki devir hükümlerine aykırı olarak yapılan yaklaşık yüzon devir işlemi içerisinden, ifadesinde bu işlemler için para verdiğini iddia eden iş sahiplerinden yirmiikisinin, ifadesine başvurulamayan iş sahiplerinden de onbeşinin işleminin davacının şifresi ile yapılmış olması, iş sahiplerinin para verdiğini ifade ettiği kimseler arasında davacının ismi bulunmasa da şube müdür vekilinin suçunu itiraf ettiği ifadesinde, davacının zaman zaman usulsüz taşıt ilavesi ve yetki belgesi yenileme işlemlerini yapması için kendisine talimat verdiği, bahse konu usulsüz işlemler nedeniyle maddi bir menfaat elde ettiğini düşünmemekle birlikte siyasi anlamda veya çevre kazanma anlamında büyük ölçüde kazanımları olduğu yönündeki ifadesi ve 657 Sayılı Kanun'un 125/D- ( c ) maddesinde ifade edilen çıkar sağlama fiilinin, maddi çıkar dışındaki menfaatleri de kapsadığı hususları göz önüne alındığında davacının, söz konusu usulsüz işlemler nedeniyle çıkar sağladığı sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
İSTEMİN KONUSU : Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin 30/12/2014 tarih ve E:2013/1755, K:2014/1813 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında müşavir olarak görev yapan davacının, Bursa ( IV. ) Bölge Müdürü olarak görev yaptığı sırada işlediği ileri sürülen eylemleri nedeniyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunmasından dolayı brüt aylığından 1/4 oranında kesinti yapılması şeklinde uygulanmasına ilişkin 07/10/2013 tarih ve 769 Sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Yetki belgelerinin devir işlemlerinde gerçekleştiği iddia edilen usulsüzlükler ile ilgili olarak ifadesine başvurulan şube müdürü G.Y. tarafından, davacının, bahse konu usulsüz işlemler nedeniyle maddi bir menfaat elde ettiğini düşünmemekle birlikte siyasi anlamda veya çevre kazanma anlamında büyük ölçüde kazanımları olduğunun beyan edildiği, davacının cezalandırılmasında tek delil olarak gösterilen söz konusu ifadenin son derece soyut ve muğlak bir ifade olduğu, davacının siyasi anlamda ve çevre kazanma anlamında nasıl bir menfaat elde ettiğinin somut olarak ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında tesis edilen disiplin cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarih ve 30474 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümleri uyarınca Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı hasım mevkiine alınmak suretiyle işin gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ulaştırma Bölge Müdürlüğünce yürütülen, ( K ) türü yetki belgesi devir işlemlerinin, Karayolu Taşıma Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak yapılmadığı hususunda bazı usulsüzlüklerin tespiti üzerine Bakanlık tarafından verilen soruşturma oluru ile bu şekilde başka usulsüz işlemler yapılıp yapılmadığının soruşturulması istenilmiştir. Anılan soruşturma oluru üzerine hazırlanan 24/07/2013 tarih ve 4/1 Sayılı soruşturma raporunda; yaklaşık yüz on devir işleminin, Karayolu Taşıma Yönetmeliği'ndeki devir hükümlerine aykırı olarak yapıldığı, bunlardan bir kısmına ilişkin işlemlerinin davacının şifresi ile gerçekleşmiş olduğu, usulsüz devir işlemi yaptıran iş sahiplerinden ifadesine başvurulan elli kişinin, bu işlemler karşılığında, işlerini yürüten iş takipçilerine, şube müdür vekili G.Y.'ye ve G.Y.'nin yönlendirdiği iş takipçilerine para verdiğini ifade ettikleri, şube müdür vekili G.Y.'nin suçunu itiraf ettiği ifadesinde de davacının zaman zaman usulsüz taşıt ilavesi ve yetki belgesi yenileme işlemlerini yapması için kendisine talimat verdiği, bahse konu usulsüz işlemler nedeniyle maddi bir menfaat elde ettiğini düşünmemekle birlikte siyasi anlamda veya çevre kazanma anlamında büyük ölçüde kazanımları olduğu yönündeki beyanına yer verilmiş, davacının sübûta eren eylemlerinin, görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak suçu kapsamında olduğundan bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D- ( c ) maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunmasından dolayı brüt aylığından 1/4 oranında kesinti yapılması şeklinde uygulanmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava bu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının, ilgililere kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilecek hallerin düzenlendiği ( D ) bendinin ( c ) alt bendinde; "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" fiili yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
24/07/2013 tarih ve 4/1 Sayılı soruşturma raporu kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, Karayolu Taşıma Yönetmeliği'ndeki devir hükümlerine aykırı olarak yapılan yaklaşık yüzon devir işlemi içerisinden, ifadesinde bu işlemler için para verdiğini iddia eden iş sahiplerinden yirmiikisinin, ifadesine başvurulamayan iş sahiplerinden de onbeşinin işleminin davacının şifresi ile yapılmış olması, iş sahiplerinin para verdiğini ifade ettiği kimseler arasında davacının ismi bulunmasa da şube müdür vekili G.Y.'nin suçunu itiraf ettiği ifadesinde, davacının zaman zaman usulsüz taşıt ilavesi ve yetki belgesi yenileme işlemlerini yapması için kendisine talimat verdiği, bahse konu usulsüz işlemler nedeniyle maddi bir menfaat elde ettiğini düşünmemekle birlikte siyasi anlamda veya çevre kazanma anlamında büyük ölçüde kazanımları olduğu yönündeki ifadesi ve 657 Sayılı Kanun'un 125/D- ( c ) maddesinde ifade edilen çıkar sağlama fiilinin, maddi çıkar dışındaki menfaatleri de kapsadığı hususları göz önüne alındığında davacının, söz konusu usulsüz işlemler nedeniyle çıkar sağladığı sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin 30/12/2014 tarih ve E:2013/1755, K:2014/1813 Sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 Sayılı Kanun'un ( Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen ) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08.05.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
( X ) KARŞI OY :
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.
Karar; kazancı.com