Amir Veya Üstlerini Sözlü Veya Fiili Olarak Tehdit Etmek Disiplin Suçu

  • Anasayfa
  • Amir Veya Üstlerini Sözlü Veya Fiili Olarak Tehdit Etmek Disiplin Suçu

Amir Veya Üstlerini Sözlü Veya Fiili Olarak Tehdit Etmek Disiplin Suçu

Amir veya üstlerini sözlü veya fiili olarak tehdit etmek disiplin suçu 7068 sayılı Kanununun 8-5/ç-10 maddesinde düzenlenmiştir. Bu disiplin cezalarını işleyen kişilerin 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edileceği de kanun maddesinde yer

Amir Veya Üstlerini Sözlü Veya Fiili Olarak Tehdit Etmek Disiplin Suçu

Amir Veya Üstlerini Sözlü Veya Fiili Olarak Tehdit Etmek Disiplin Suçu 

Amir veya üstlerini sözlü veya fiili olarak tehdit etmek disiplin suçu 7068 sayılı Kanununun 8-5/ç-10 maddesinde düzenlenmiştir. Bu disiplin cezalarını işleyen kişilerin 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edileceği de kanun maddesinde yer almaktadır. Disiplin cezalarında önemli olan husus ölçülülük ve orantılılık ilkeleri ile durumun aydınlığa kavuşturulması tipiklik unsuru ile verilecek disiplin cezası ile suç arasındaki örtüşmenin sağlanmasıdır.

Disiplin Suçunda Ölçülülük ve Orantılılık İlkeleri Nedir?

Disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge, “ölçülülük ilkesi” olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır. “Elverişlilik ilkesi”, öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “zorunluluk ilkesi” öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını ve “orantılılık ilkesi” ise öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı ifade etmektedir. Ölçülülük prensibi gereğince; disiplin yaptırımı gerektiren eylem ile uygulanan ceza arasında adil bir denge bulunması gerektiği açık olup, sabit olan eylem ile uygulanacak ceza normunun uyumlu olmaması, başka bir ifadeyle yanlış madde tatbiki hâlinde işlemin sebep ve konu unsurları yönünden hukuka aykırı düşeceği Disiplin Hukukunun bilinen ilkeleri arasındadır.  "Ölçülülük ilkesi" gereğince, eylem ile ceza arasında adil bir denge bulunması gerekeceğinden, eylemler ile eyleme uygulanan ceza maddesi arasında uyum bulunması şarttır. "Eylemin ağırlığına göre cezalandırma" ilkesi, diğer deyişle "orantılılık" ilkesi gereğince uyum olmadığı durumlarda disiplin cezasına konu olan işlemin iptal edilmesi gerekecektir. Unutulmamalıdır ki  disiplin cezası vermeye yetkili olan organlar, mevzuata bağlı kalmakla birlikte, evrensel hukuk normlarından olan ölçülülüğün alt ilkeleri olan elverişlilik, gereklilik ve orantılılık unsurlarını da göz önünde bulundurmalıdır. Olması gereken ölçülülük ilkesi ve ortantılılık ilkeleri ışığında olaya yaklaşmak ve ceza verilecekse dahi bu ilkelere bağlı kalınarak önlem alınmasıdır. DİSİPLİN CEZASI İLE TECZİYE EDİLME Ultima Ratio ilkesi olarak adlandırdığımız SON ÇARE olmalıdır. Yöntemlere başvurulmadan kolay yolun seçilmesi ve SON ÇARE İLKESİNE aykırı davranılması açık bir şekilde hukuka aykırılığın göstergesidir. 

Amir Veya Üstlerini Sözlü Veya Fiili Olarak Tehdit Etmek Mahkeme Kararı

T.C.
ISPARTA
1. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 
2021/...
KARAR NO : 2022/...

DAVACI             :...

VEKİLİ             : AV. BİLGEHAN UTKU 

DAVALI             : BURDUR VALİLİĞİ

VEKİLİ             : AV. ...

DAVANIN ÖZETİ :Yeşilova İlçe Jandarma Komutanlığında jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanunun'un 8-5/ç-10 maddesinde tanımlanın "Amir veya üstlerini sözlü veya fiili olarak tehdit etmek" disiplinsizliğini işlediğinden bahisle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, 7068 sayılı Kanun'un 8/7-b maddesi uyarınca brüt aylığından 1/3 oranında kesinti yapılarak infaz edilmesine ilişkin 21.01.2021 tarih ve 2020/34 Esas 2021/05 Karar sayılı Burdur Valiliği İl Jandarma Komutanlığı kararının; hukuka aykırı olduğu, "tehdit" suçundan hakkında takipsizlik kararı verildiği, bu durumda disiplin cezası işleminde artık takdir yetkisinden söz edilemeyeceği ve idarenin bağlı yetki içerisinde olduğu, bir alt cezanın uygulanmadığı, ölçülülük ve orantılılık ilkesine aykırı olarak takdir yetkisinin kullanıldığı, disiplin cezası ile cezalandırmanın son çare olarak uygulanması gerekirken bu ilkeye de aykırı davranıldığı, ayrıntılı araştırma yapılmadan disiplin cezasının tesis edildiği ileri sürülerek iptali ile aylıktan kesilen miktarın kesildiği tarihten itibaren işleyen faizi ile birlikte iadesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının alenen, toplu personel önünde ve nöbetçi astsubayın da olduğu yerde J.Asb.Üçvş. C.E.'yi tehdit etmesi üzerine hakkında tutanak tutulduğu, dosya kapsamında alınan ifadelerden de anlaşılacağı üzere davacının amirine karşı tehdit ve disiplinsizliği nedeniyle mevzuata uygun olarak hakkında davaya konu disiplin cezası işleminin tesis edildiği, disiplinsizliğin askerlik mesleğinin ruhuna tamamıyla zıt bir durum oluşturması nedeniyle meydana gelen olayın hizmete ağır etkisi göz önünde bulundurularak takdir hakkının davacı lehine kullanılmadığı, dava konusu işlemin ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde maddi vakıaya ve hukuka uygun bir biçimde tesis edildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Isparta 1. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava, Yeşilova İlçe Jandarma Komutanlığında jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanunun'un 8-5/ç-10 maddesinde tanımlanın "Amir veya üstlerini sözlü veya fiili olarak tehdit etmek" disiplinsizliğini işlediğinden bahisle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, 7068 sayılı Kanun'un 8/7-b maddesi uyarınca brüt aylığından 1/3 oranında kesinti yapılarak infaz edilmesine ilişkin 21.01.2021 tarih ve 2020/34 Esas 2021/05 Karar sayılı Burdur Valiliği İl Jandarma Komutanlığı kararının iptali ile aylıktan kesilen miktarın kesildiği tarihten itibaren işleyen faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.

7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun "Disiplin cezası verilecek fiiller" başlıklı 8 inci maddesinin 5. fıkrasının (ç) bendinin 10. alt bendinde; "Amir veya üstlerini sözlü veya fiili olarak tehdit etmek." yirmidört ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren fiil olarak gösterilmiştir. Aynı Kanun'un 8. maddesinin 7. fıkrasının (b) bendinde, "Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında, terfileri 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 28/5/1988 tarihli ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ve 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu hükümlerine tabi olan personelin; Uzun süreli durdurma cezası verilmesini gerektiren hallerde brüt aylıklarının 1/3’ü ila 1/2’si kesilir." hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, hazır kıta tim komutanı olarak görev yapan J.Asb.Üçvş. C.E.'nin hazır kıtada bulunan personellere mıntıka temizliği yapmaları için sözlü talimat verdiği, vermiş olduğu talimatları kontrol etmeye gittiğinde personellerin temizlik yapmadıklarını gördüğü, personel ile buna dair hususu konuştuğu sırada olay günü görevli olmayan davacının gelerek olaya müdahil olduğu, aralarında temizlik hususuna dair konuşma geçtiği ve davacının J.Asb.Üçvş. C.E.'yi tehdit ettiğinin 19.05.2020 tarihinde tutanak altına alınması üzerine Yeşilova İlçe Jandarma Komutanlığında jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı ve diğer jandarma uzman çavuşlar hakkında disiplin soruşturmasına başlandığı, 25.09.2020 tarihli soruşturma raporunda özetle, "Hazır kıtada görevli uzman erbaşların Hazır Kıta Tim Komutanı ve Nöbetçi Astsubay ile Yeşilova İlçe Jandarma Komutanlığı hizmet binasının temizlenmesi ile ilgili yapmış oldukları konuşmalarda bir astın amirine karşı yapması gereken konuşma şeklinden çok daha farklı, örgütlenmiş olarak hiyerarşiyi, disiplini ve emir komuta zincirini bozan üslup, ses tonu, vurgu, vücut dili ve el kol hareketleri ile birlik beraberlik içinde birbirlerini destekler mahiyette ve birbirlerini tahrik ederek hareket ettiklerinin alınan ifadelerden ve güvenlik kamerası kaydının incelenmesi sonucu anlaşıldığı, olay yerinden tesadüf olarak geçtiğini beyan eden 2'inci Jandarma Asayiş Timinde Devriye Elemanı olarak görev yapan J.Uzm.Çvş. ...'in diğer uzman erbaşları tahrik edecek şekilde ve müsaade almadan 'Konuya kulak misafiri oldum. Ben de bir şeyler söylemek istiyorum. Ben 7068'i okudum. Burada hizmet binasının tümünün mıntıkası uzman çavuşlar tarafından yapılmaz. 

Sadece birinci katta bulunan koridor ve tuvaletin mıntıkasını yaparız. Onun haricinde diğer tim komutanları odaları dahil tüm odalar ile tuvaletlerin mıntıkası, buraları kullanan rütbeliler tarafından yapılır yazıyor. Biz bunların mıntıkasını yapmak zorunda değiliz. Buraları kim kullanıyorsa onlar yapsın.' dediği, nöbetçi astsubay Uzm.III.J.Kad.Çvş. S.İ. söze girerek 'Senin söylediğine göre İlçe Jandarma Komutanı kendi odası ve kullanım alanlarının temizliğini yapması mı gerekiyor.' diye Uzm.Çvş. ...'e sorduğu, bunun üzerine Uzm.J.Çvş. ...'in de 'Burada sadece iki tane makam var. İlçe Jandarma Komutanı ve Krk.K.nı sadece onların odasını temizleriz. Başka hiçbir yeri temizlemeyiz. Herkes kendi mıntıkasını kendisi yapsın. Ben size 7068 de ki bu maddeyi bulup getireceğim. O zaman haklı olduğumu göreceksiniz. Mesela ben şoförüm sadece kullanmış olduğum hizmet aracını temizlerim. Onun haricinde başka bir yeri temizlemem.' diyerek karşılık verdiği, J.Asb.Üçvş. C.E.'nin de 'Hazır kıta olduğumuz günlerde biz mıntıkaların yapılmasından ve denetlenmesinden sorumluyuz. Ben
yapılmaması durumunda, durumu tutanak altına alarak üstlerime bildirmek durumunda kalırım.' dediği, bunun üzerine J.Uzm.Çvş. ...'in de tehditkar bir şekilde yüksek sesle ve el kol hareketleriyle birlikte bir kabadayı edasıyla, 'Siz benim hakkımda, tutanak tutarım diyerek beni tehdit mi ediyorsunuz. Tamam o zaman ben de şunu söylüyorum. Benim hakkımda tutanak tutarsan ben de akşam mesai bitimi 17.30'dan sonra buranın çıkışı var. Bana tutanak tutacak adamla ben o zaman görüşürüm diyorum.' dediği, J.Uzm.Çvş. ...'in konuşmalarının yüksek sesle, tehditkar, kabadayı gibi el kol hareketi yaparak, diğer uzman erbaşları kışkırtıcı şekilde olduğu, hal ve hareketlerinin ise görgü, nezaket ve terbiye kuralları çerçevesinde olmadığının nöbetçi astsubay Uzm.J.III.Kad.Çvş. S.İ. ile hazır kıtada görevli uzman erbaşlardan J.Uzm.Çvş. Ö.A., J.Uzm.Çvş. A.D., J.Uzm.Çvş. H.C.K., J.Uzm.Çvş. S.H. ve J.Uzm.Çvş. N.Ü.Ö.'nün ifadelerinden anlaşıldığı, 'Siz benim hakkımda, tutanak tutarım diyerek beni tehdit mi ediyorsunuz. Tamam o zaman ben de şunu söylüyorum. Benim hakkımda tutanak tutarsan ben de akşam mesai bitimi 17.30'dan sonra buranın çıkışı var. Bana tutanak tutacak adamla ben o zaman görüşürüm diyorum.' diyerek Hazır Kıta Tim Komutanı J.Asb.Üçvş. C.E.'yi tehdit ettiği" belirtilerek davacının 7068 sayılı Kanunun'un 8-5/ç-10 maddesinde tanımlanın "Amir veya üstlerini sözlü veya fiili olarak tehdit etmek" disiplinsizliğini işlediğinden bahisle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, getirilen teklif doğrultusunda davacının 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, 7068 sayılı Kanun'un 8/7-b maddesi uyarınca brüt aylığından 1/3 oranında kesinti yapılarak infaz edilmesine 21.01.2021 tarih ve 2020/34 Esas 2021/05 Karar sayılı Burdur Valiliği İl Jandarma Komutanlığı tarafından karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir eylemin tanımının yapılması ve yasanın ne tür eylemleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan eylemi gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur. Sözkonusu eylem, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır. Disiplin hukuku ilkelerinden olan ölçülülük prensibi gereğince; disiplin yaptırımı gerektiren eylem ile uygulanan ceza arasında adil bir denge bulunması gerektiği açık olup, sabit olan eylem ile uygulanacak ceza normunun uyumlu olmaması, başka bir ifadeyle yanlış madde tatbiki hâlinde işlemin sebep ve konu unsurları yönünden hukuka aykırı düşeceği disiplin hukukunun bilinen ilkeleri arasındadır.

Konunun adli mercilere intikal ettirilmesi üzerine davacının Hazır Kıta Tim Komutanı J.Asb.Üçvş. C.E.ye yönelik ifadesinden dolayı hakkında yapılan soruşturmada Yeşilova Cumhuriyet Başsavcılığının 29.05.2020 tarih ve Soruşturma No:2020/272, Karar no:2020/133 sayılı kararı ile "Tehdit" suçundan, "Tüm soruşturma dosyası kapsamı incelenmesinde müşteki ve şüpheli arasında altlık üstlük ilişkisi olduğu, şüphelinin olay günü görevde olmadığı dosyada olaya tanık olan personellerin beyanında da anlaşılacağı üzere müştekinin temizlik yapılmamasına dair durumu tutanak altına alacağını belirtmesi üzerine şüphelinin "komutanım neden bizi tutanak ile tehdit ediyorsunuz bunu mesai dışında saat 17:30 dan sonra da görüşebiliriz" şeklinde ki beyanlarının tehdit veya görevi yaptırmamak için direnme suçlarına vücut vermediği, şüphelinin olay tarihinde görevli olmadığı, olaya müdahale etmesinde ki temel amacın taraflar arasında ki anlaşmazlığı çözme amaçlı olduğu, müşteki ve şüphelinin aralarının iyi olduğu, şüphelinin sarf ettiği cümlelerin de yasal unsurları itibari ile tehdit suçuna vücut vermediği" şeklindeki gerekçe ile "Kovuşturmaya Yer Olmadığına" karar verildiği görülmüştür. Olayda, hakkında disiplin soruşturması yapılan ve bilgisine başvurulan kişilerin alınan ifadelerinin değerlendirilmesinden; davacının Hazır Kıta Tim Komutanı J.Asb.Üçvş. C.E.'ye karşı J.Uzm.Çvş N.Ü.Ö.'ye göre, "Siz benim hakkımda tutanak tutarım diyerek beni tehdit mi ediyorsunuz. Tamam o zaman, ben de şunu söylüyorum. Benim hakkımda tutanak tutarsan ben de akşam mesai bitimi 17.30'dan sonra görüşelim." dediği, J.Uzm.Çvş. A.D.'ye göre, "Komutanım bizi neden tutanak tutmakla tehdit ediyorsunuz. Burada sadece iki tane makam var. İlçe J.K.nı ve Krk.K.nı odası. Sadece onların odasını temizleriz. Benim çalışma saatlerim belli. Bir gün mesai yapıp bir gün hazır kıta olarak çalışıyorum. Mesai bitimi olan 17.30'dan sonra dışarda konuşalım komutanım." dediği, J.Uzm.Çvş. Ö.A.'ya göre, "Siz benim hakkımda tutanak tutarım diyerek beni tehdit mi ediyorsunuz. Tamam o zaman, bende şunu söylüyorum. Benim hakkımda tutanak tutarsan ben de akşam mesai bitimi 17.30'dan sonra buranın çıkışı var. Bana tutanak tutacak adamla ben akşam mesai bitimi 17.30'dan sonra buranın çıkışı var. Bana tutanak tutacak adamla ben o zaman görüşürüm diyorum." dediği, J.Uzm.Çvş. S.H.'ye göre, "Komutanım bu konular uzar. Saat 17.00'dan sonra görüşelim." dediği, J.Uzm.Çvş. H.C.K.'ya göre, "Siz benim hakkımda tutanak tutarım diyerek beni tehdit mi ediyorsunuz. Tamam o zaman ben de şunu söylüyorum. Ben trafikte sekiz beş çalışıyorum. Benim hakkımda tutanak tutarsan 17.30'dan sonra mesai bitimi İlçe J.K.lığı önünde, dışarda görüşelim." dediği, Uzm.J.III.Çvş. S.İ.'ye göre ise, "Siz benim hakkımda tutanak tutarım diyerek beni tehdit mi ediyorsunuz. Tamam o zaman ben de şunu söylüyorum. Benim hakkımda tutanak tutarsan ben de akşam mesai bitimi 17.30'dan sonra buranın çıkışı var. Bana tutanak tutacak adamla ben o zaman görüşürüm diyorum." dediği görülmüştür.

Bu durumda her ne kadar alınan ifadelerde bir takım farklılıklar bulunsa da, davacının Hazır Kıta Tim Komutanı J.Asb.Üçvş. C.E.'ye karşı, C.E.'nin haklarında tutanak tutabileceğini belirtmesi üzerine davacının yüksek ses tonu ile bu durumu mesai saatleri dışında dışarıda görüşelim şeklinde beyanda bulunduğu, ancak davacının eylemin Yeşilova Cumhuriyet Başsavcılığının 29.05.2020 tarih ve Soruşturma No:2020/272, Karar no:2020/133 sayılı kararında da belirtildiği üzere "tehdit" kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla cezalandırma için aranan tipiklik şartı yerine getirilmediğinden davacı hakkında, 7068 sayılı Kanunun'un 8-5/ç-10 maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, 7068 sayılı Kanun'un 8/7-b maddesi uyarınca brüt aylığından 1/3 oranında kesinti yapılarak infaz edilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan, Anayasanın, idarelerin her türlü eylemlerinden ve işlemlerinden doğan zararları tazminle yükümlü tutulduklarına ilişkin 125. maddesi uyarınca, davacının işlem nedeniyle aylığından kesilen miktarın yasal faiziyle birlikte iadesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, 

1