Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası TCK 109

  • Anasayfa
  • Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası TCK 109

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası TCK 109

Mil Hukuk: Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası TCK 109 Hakkında Bilinçlenin! Özgürlüğüne Saygı Göster, Hukukun Gücünü Keşfet!

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası TCK 109

İçindekiler

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası TCK 109

Genel Açıklama

Ceza Hukuku/Kişiyi Hürriyetin Yoksun Kılma Suçu ve Cezası Türk Ceza Kanunun 109'uncu maddesinde altı fıkra olarak düzenlenmiştir.

Kişiyi Hürriyetin Yoksun Kılma Suçu ve cezası Türk Ceza Kanunun "Hürriyete Karşı Suçlar" başlıklı yedinci bölümünün altında 109’uncu maddesinde; bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakmak olarak tanımlanmış ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun diğer bir ifadeyle hürriyeti tahdit suçunun cezası bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir.

Hürriyeti tahdit suçunda fail, mağdurun bir yere gitmesini ya da bir yerde kalmasını engellediği durumda suçun temel halinden cezalandırılacak, belirtilen hürriyetin kısıtlanmasında failin mağdura yönelik olarak tehdit, cebir veya hile kullanması durumları ile diğer fıkralarda belirtilen hallerin varlığında ceza arttırılacaktır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu serbest hareketli bir suç olup failin herhangi bir şekilde bir yere gitmesini ya da bir yerde kalmasını engellediği durumda suç oluşmuş olacaktır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu hakkında belirteceğimiz diğer bir husus ise kesintisiz suç olmasıdır. Bu kapsamda suçun tamamlanma ve sona erme anları birbirinden farklı olup bu ayrım teşebbüs ve iştirak açısından önemlidir. Nitekim mağdurun kendi özgür iradesi ile bir yere gitmek ya da bir yerde kalmak hürriyeti kısıtlandığı anda suç tamamlanır, serbestiyetini yeniden kazandığında ise suç sona ermiş olur. 

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu aşağıda da izah edeceğimiz üzere şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından ayrıca etkin pişmanlık hükümleri, teşebbüs ve iştirak hususları ile hem mağdur hem de fail açısından suçun tamamlanması, suçun sona ermesi ve cezanın belirlenmesi özellik taşımaktadır. Bunun yanı sıra kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu gerek 657 sayılı Devlet Memurluğu gerekse özel kanunlar kapsamında aday ve görevdeki memurlar açısından başvurunun olumsuz değerlendirilmesi ya da meslekten çıkarma cezası sonucunu doğurduğundan soruşturma ve kovuşturma aşamasında ifadelerin alınması, delillerin toplanması, somut olayın hem mağdur hem de fail açısından açıkça ortaya çıkarılması özellikli ve önemli olup uzman ceza avukatından yardım alınması tavsiye edilmektedir. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Korunan Hukuksal Yarar

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu “hürriyete karşı suçlar” bölümünün altında düzenlenmiş olup suç ile korunan hukuksal yarar mağdurun özgür iradesi ile karar verme ve bu karar doğrultusunda hareket etme özgürlüğüdür. Mağdurun o an bir yere gitme ya da bir yerde kalma hürriyetini kullanıp kullanmama isteğine bakılmaksızın fail tarafından bu özgürlüğünün kısıtlanmış olması yeterlidir. Nitekim maddenin gerekçesinde de “bu suç ile korunan hukuksal değer, kişilerin kendi arzusu ve iradesi çerçevesinde hareket edebilme hürriyetidir.” şeklinde belirtilerek hukuksal yarar kanun koyucu tarafından da açıkça ifade edilmiştir. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Fail

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda fail açısından herhangi bir özellik aranmamıştır. Yani herkes bu suçun faili olabilmektedir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi durumunda ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli halinden faile ceza verilecektir. Zira maddenin 3’üncü fıkrasının d bendinde “Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,” işlenmesi durumunda temel cezanın bir kat arttırılacağı düzenlenmiştir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Mağdur

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun mağduru açısından “gerçek kişi” olması haricinde herhangi bir özellik aranmamaktadır. Ancak suçun maddenin 3’üncü fıkrasında belirlenen kişilere karşı işlenmesi halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli hali oluşacak ve cezada artırıma gidilecektir. Buna göre suçun; üstsoy, altsoy veya eşe “ya da boşandığı eşe” karşı işlenmesi durumu ile çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi durumunda ceza arttırılacaktır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun mağduru açısından üzerinde durulması gereken diğer bir husus ise suçun hareket etme yeteneğine sahip olmayan kişilere karşı işlenip işlenemeyeceği hususudur. Bu konuda gerek doktrin gerekse yüksek yargı kararlarında da görüleceği üzere suçun oluşması için mağdurun hareket serbestinin kısıtlandığını bilmesi gerekmediğinden mağdurun fiili hareket özgürlüğünün bulunmaması suçun oluşmasına engel olmayıp potansiyel hareket özgürlüğünün kısıtlanmış olması da korunduğundan bu kişilerin de suçun mağduru olacağı kabulü gerekmektedir. Bu kapsamda felçli, sakat, uyku halinde ya da alkol veya uyuşturucu etkisindeki kişiler de bu suçun mağduru olmaktadırlar. Hatta yukarıda da izah ettiğimiz şekilde çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi durumunda suçun nitelikli hali oluşacağı gözden kaçırılmamalıdır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Maddi Unsur

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu Türk Ceza Kanunun 109’uncu maddesinde altı fıkra halinde düzenlenmiş olup Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun maddi unsuru, bir kişinin diğer bir kişinin hareket etme özgürlüğünü kısıtlamasıdır. Daha açık bir ifadeyle failin mağdura yönelik eylemi ile mağdurun hareket serbestisinin yani bir yerde bulunmak ya da bir yere gitmek özgürlüğünün kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması durumu kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun maddi unsurunu oluşturmaktadır. Suçun genel açıklamalarında da dile getirdiğimiz üzere hürriyetinden yoksun bırakma suçu serbest hareketli bir suç olmasından dolayı failin herhangi bir şekilde eylemini gerçekleştirmesi suçun oluşması açısından yeterlidir.

Hürriyeti tahdit suçunun oluşması için her ne kadar mağdurun kendi çabalarıyla özgürlüğünü yeniden elde edebilmesinin olanaksız olması şartı aranmasa da failin mağdura yönelik eylemi sonucunda mağdurun kolaylıkla yeniden özgürlüğünü elde edebilecek durumda olmaması şarttır.

Bunun yanı sıra mağdurun hareket etme özgürlüğünü gerekli araçları kullanmasını önleyerek engelleyen kişi de söz konusu suçu işlemiş olur. Örneğin, tekerlekli sandalyeli kişinin sandalyesini alıp götürmek bu suçun oluşmasına sebebiyet verecektir. Suçun oluşması için diğer bir husus ise kişi özgürlüğünün kısmen ya da tamamen kısıtlanmış olması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakmanın uzun veya kısa süreli olmasının önemi bulunmamakta olup sınırlamanın belli bir süre devam etmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay yakın tarihli bir kararında on dakikalık sürenin suçun oluşması için yeterli saymıştır. Bu kapsamda birinin elini ya da kolunu tutmak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçunu oluşturmayacaktır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Manevi Unsur

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun manevi unsuru failin eyleminin genel kastla işlenmiş olmasıdır. Bunun yanı sıra suç olası kastla da işlenebilmektedir. Bu kapsamda failin, mağduru hukuka aykırı olduğunu bilerek bir yere gitmek veya bir yerde kalmasına yönelik olarak bilerek ve isteyerek bu durumu sağlayan eylemleri gerçekleştirmesi durumunda genel kast gerçekleşmiş olacak ve hürriyeti tahdit suçu meydana gelecektir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Basit Hali

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun basit hali maddenin birinci fıkrasında “bir kişiyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakmak“ şeklinde düzenlenmiştir. Nitekim madde gerekçesinde de; “söz konusu suç, bir kimsenin hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakılmasıyla oluşmaktadır. Örneğin kişinin bir yere kapatılması, bir yerde tutulaması veya bir yere götürülmesi veya bir yere gitmekten men olunması fiilleri, bu tanıma göre ceza yaptırımını gerektirmektedir.” tanımı ile ifade edilerek suçun serbest hareketli suç olduğu ve seçimlik hareketli suç olduğu açıklanmıştır. Ayrıca öncesinde de ifade ettiğimiz üzere kesintisiz suç niteliğinde olup mağdurun hürriyetinin önemli sayılabilecek bir süre sınırlanmış olması da aranmaktadır. Bu sebepten dolayı,

Kişinin elinden, kolundan tutup bırakmak gibi anlık hareketler bu suçu oluşturmayacak ancak duruma göre kasten yaralama, cinsel saldırı veya cinsel taciz suçları oluşabilecektir.

Suçun genel özellikleri açısından belirtmemiz gereken diğer bir husus ise failin mağdurun vücuduna temas etme zorunluluğunun olmasıdır. Zira failin odada duran mağdurun çıkmasını engellemek amacıyla kapıda beklemesi ya da bekçi veya köpek bırakması durumunda da suç oluşacaktır. 

Suçun tanımında görüleceği üzere seçimlik hareket failin eyleminin mağdurun bir yere gitmek ya da gitmemek hürriyetini engellemesine yönelik olmalıdır. Bir yere gitmek hürriyetinden yoksun bırakmak; mağdurun fail tarafından rızası olmaksızın ve hukuka aykırı olarak kaçırılması ve bir yere kapatılması şeklinde oluşabildiği gibi kişinin tutulması suretiyle, hileli davranışlarla bir yere gitmesine engel olarak, hipnotize edilerek, anestezik ilaçlarla uyutularak, uyku hapı içirilerek, tekerlekli sandalye kullanan birinin tekerlekli sandalyesini almak şeklinde de suç oluşacaktır. Bir yerde kalması hürriyetinden yoksun bırakmak ise; mağdurun hukuka aykırı bir şekilde bulunduğu yerde kalmasının engellenmesi ile suç oluşacaktır.    

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Nitelikli Hali

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun basit hali maddenin birinci fıkrasında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli hali ise maddenin diğer fıkralarında düzenleme altına alınmıştır. Buna göre; 

Fiili İşlemek İçin Veya İşlediği Sırada Cebir, Tehdit Veya Hile Kullanılması

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun basit halinde mağdura yönelik olarak serbest hareketli suç kapsamında mağdurun iradesini daha kolay etki altına almak, suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla mağdura veya mağduru kurtarmaya çalışan kişilere cebir, tehdit veya hile kullanılması maddenin ikinci fıkrasında suçun nitelikli hali olarak sayılmış ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir, tehdit veya hile işlenmesi durumunda cezası arttırılmıştır. 

Suçun Silahla İşlenmesi

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun silahla işlenmesi durumunda cezanın yarı oranında arttırılacağı maddenin üçüncü fıkrasının "a" bendinde düzenlenmiştir. Kanun koyucu suçun silahla işlenmesi durumunda mağdurun iradesi daha kolay etki altına alınabileceği gibi mağdurda meydana gelen iç huzurun daha fazla zarar göreceği ve suçun işlenmesinin kolaylaşması sebebiyle nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Suçun silahla işlenmiş olmasının nitelikli hal kapsamında değerlendirilebilmesi için failin silahı mağdura yöneltmiş olması zorunluluğu bulunmamakta olup sadece silahın veya kabzasının gösterilmiş olması yeterlidir. 

Suçun Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi   

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi suçun nitelikli hali olarak maddenin üçüncü fıkrasının "b" bendinde düzenlenmiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gerekmektedir ki, suçun bu hali iştirak halinde işlenmesini değil, icra hareketlerinin birden fazla kişi tarafından işlenmesi halidir. Bu sebeple icra hareketleri yapan tek kişi olup da azmettiren ya da yardım eden kişilerin bulunması durumunda bu nitelikli hal uygulanmaz.

Suçun Kişinin Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle İşlenmesi 

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun bu nitelikli halinin gerçekleşmesi için Türk Ceza Kanununun altıncı maddesinde tanımlanan kamu görevlisinin, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle suçu işlemesi gerekmektedir. Suçun işlendiği anda failin kamu görevlisi olup daha sonrasında emeklilik, istifa ya da kamu görevinden çıkarılma kararı verilmiş olsa da suçun nitelikli halinin uygulanmasına engel değildir. 

Suçun Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi nitelikli halinin gerçekleşmesi için kamu görevlisinin kamu görevinin kendisine tanımış olduğu yetkiyi hukuka aykırı olarak kullanarak ve suç işleme kastıyla hareket etmesi gerekmektedir. Örneğin kolluk ya da soruşturma, kovuşturma makamlarının tutuklu ya da gözaltı durumunu koşulları bulunmaması rağmen kasten ve hukuka aykırılık bilinci içerisinde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmışsa suçun nitelikli hali oluşacaktır. 

Suçun Üstsoy, Altsoy Veya Eşe Ya Da Boşandığı Eşe Karşı İşlenmesi

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun bu nitelikli halinde kanun koyucu suçun işlenişinde kolaylık ve suçun toplumsal ağırlığı ayrıca dikkate alınarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda failin hürriyeti tahdit suçunu üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı işlenmesi durumunda diğer fıkralara göre belirlenen ceza bir kat arttırılacaktır.

Suçun Çocuğa ya da Beden veya Ruh Bakımından Kendini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi

Suçun bu halinde de suçun işlenişindeki kolaylık dikkate alınarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli hali olarak düzenlenmiş ve diğer fıkralara göre belirlenen cezanın bir kat attırılacağı düzenlenmiştir. 

Suçun Cinsel Amaçla İşlenmesi

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun bu nitelikli halinde failin cinsel amaçla hareket etmiş olması yeterli olup amacına ulaşıp ulaşamadığı ayrıca değerlendirilmez. Fail kişinin hürriyetini kısıtlama yani hareket özgürlüğü yanı sıra cinsel özgürlüğüne yönelik de eylemini gerçekleştirmiş olması aranmaktadır. Burada özellikle üzerinde durmamız gerekir ki; fail cinsel amacına ulaşırsa ayrıca somut olaya göre cinsel taciz, cinsel saldırı, cinsel istismar ya da cinsel tacizden dolayı cezalandırılır.

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşması Halinde

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun beşinci ve altıncı fıkralarında failin eylemi neticesinde hürriyeti tahdit yanı sıra neticesi sebebiyle ağır farklı sonuçlarda meydana gelmesi durumlarında cezanın ağırlaştırılacağı düzenlenmiştir. Buna göre failin eylemi neticesinde kastedilenden daha ağır bir sonuç meydana gelmişse ve failin bu husus hakkında en azından taksirle hareket etmiş olması gerekmektedir. Failin Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu meydana getirmesinin yanı sıra mağdurun ekonomik anlamda da önemli bir zarara uğramasına sebebiyet vermişse ayrıca adli para cezasına hükmedileceği maddenin dördüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Ayrıca bu suçun işlenmesi amacıyla veya  sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, fail hakkında hürriyeti tahdit suçunun yanı sıra kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin de uygulanacağı maddenin altıncı fıkrasında belirtilmiştir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası TCK 109

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu Türk Ceza Kanunun 109’uncu maddesinde altı fıkra olarak düzenlenmiş olup maddenin birinci fıkrasında suçun basit hali ve cezası, ikinci fıkrasında hürriyeti tahdit eylemi sırasında cebir, tehdit ve hile kullanılması durumundaki nitelikli hali ve cezası, üçüncü fıkrasında suçun işleniş şekli, failin veya mağdurun hukuki durumları açısında nitelikli hali ve cezası, dördüncü fıkrasında eylem ile mağdurun ekonomik kayba uğraması durumu ve cezası, beşinci fıkrasında suçun cinsel amaçla işlenmesi durumundaki nitelikli hali ve son olarak altıncı fıkrasında ise suçun işlenmesi durumunda kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin varlığı durumu nitelikli hali ve cezası düzenlenmiştir. Buna göre; Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cezası maddenin birinci fıkrasında; bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında sayılan nitelikte halde yani failin, fiili işlemek için veya işlediği sırada mağdura yönelik olarak cebir, tehdit veya hile kullanması durumunda iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Üçüncü fıkrada belirtilen hallerin varlığı durumunda ise maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirlenen cezalarda bir kat arttırım yapılarak failin cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Failin eylemi sebebiyle mağdurun aynı zamanda ekonomik kayba uğraması durumunda fail hakkında ayrıca bin güne kadar adli para cezasına hükmedileceği ise maddenin dördüncü fıkrasında düzenlenme altına alınmıştır. Maddenin beşinci fıkrasında ise suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde ise diğer fıkralara göre hükmedilecek ceza yarı oranında arttırılacak altıncı fıkra kapsamında ise bu suçun işlenmesi amacıyla ya da sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacağı düzenlenmiştir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Teşebbüs 

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, suçun tamamlanması ile sona erme anları birbirinden farklıdır. Nitekim öncesinde de izah ettiğimiz üzere failin mağdurun hürriyetini kısıtlamaya yönelik eylemi neticesinde mağdurun kısıtlanması durumunda suç tamamlanmış olacak mağdurun yeniden hareket serbestisine kavuşması durumunda suç sona erecektir. Bu açıklamalar ışığında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda teşebbüs suçun tamamlanması aşamasına kadar mümkün olup mağdurun hürriyetinin kısıtlanması anına kadar geçen sürede neticenin gerçekleşmemesi halinde suç teşebbüs aşamasında kalacaktır. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Etkin Pişmanlık TCK 110

Etkin pişmanlık kişinin işlediği suçtan dolayı pişmanlık duyması sebebiye suçun oluşmasına sebebiyet verdiği fiilin meydana getirdiği zararı gidermesi halinde ilgili hükümlerin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunun 110’uncu maddesinde; “bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir” şeklinde düzenlenmiş olup failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için soruşturmaya henüz başlanmamış olması gerekmekte olduğu gibi failin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikten sonra mağdura bir zararı dokunmaksızın mağduru güvenli bir yere bırakması gerekmektedir. Suçun soruşturulmasına başladıktan sonra mağduru bıraksa bile etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanamaz.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Etkin Pişmanlık hükümlerinin koşullarının neler olduğu Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2020 tarih, 2017/14-614 Esas ve 2020/159 Karar sayılı kararında; 

"...Buna göre kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

1- ) Suçun tamamlanmış olması gerekir. Suç tamamlanmadan, başka bir ifadeyle icra hareketleri devam ederken failin mağduru serbest bırakması durumunda etkin pişmanlık değil gönüllü vazgeçme söz konusu olacaktır.

2- ) Failin, mağduru suç nedeniyle hakkında soruşturmaya başlanmadan evvel serbest bırakması gerekmektedir.

Soruşturmanın başlamasından sonra failin mağduru serbest bırakmasının ceza sorumluluğu üzerinde bir etkisi bulunmayacaktır. Dolayısıyla mağdurun olay yetkili merciler tarafından öğrenildikten sonra serbest bırakılması durumunda, kanunun aradığı diğer bütün şartlar gerçekleşse bile etkin pişmanlık hükümleri uygulanamayacak, ancak bu husus takdiri indirim nedeni olarak kabul edilebilecektir.

3- ) Failin, mağduru herhangi bir baskı veya zorlama olmaksızın, kendiliğinden serbest bırakması gerekir. Failin mağduru hangi nedenlerle bıraktığının önemi yoktur. Önemli olan herhangi bir dış zorlama bulunmaksızın mağdurun özgür iradeyle serbest bırakılmasıdır.

4- ) Mağdurun fail tarafından serbest bırakılması gerekmektedir. Mağdurun sanığın elinden kaçması veya olayı haber alan kolluk görevlileri veya başkaları tarafından bulunduğu yerden alınması hâlinde bu hüküm uygulanamayacaktır. Ayrıca failin mağduru "Halkın içine çıkabilecek bir halde" serbest bırakması gerekir. Örneğin çıplak vaziyette bırakma, kanunun aradığı anlamda serbest bırakma olarak kabul edilemeyecektir.

5- ) Failin mağduru zarar görmeyeceği ve istediği yere rahatlıkla ulaşabileceği güvenli bir mahalde serbest bırakması gerekmektedir. Mağdurun gece vakti, yerleşim yerlerine uzak ıssız bir yerde veya ormanda serbest bırakması durumunda bu hüküm uygulanamayacaktır.

6- ) Failin mağdurun şahsına bir zarar vermemiş olması gerekir.” Şeklinde belirtilmiştir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Şikayet Süresi

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu suçunun soruşturma zamanaşımı süresi yani suçun şikayet süresi Türk Ceza Kanununda düzenlenen diğer suçlarda olduğu gibi suçun şikayete tabi olup olmadığına bağlı olarak değişmektedir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu diğer bir ifadeyle hürriyeti tahdit suçunun gerek birinci fıkrada düzenlenen basit hali gerekse diğer fıkralarında düzenlenen nitelikli hali şikayete tabi olmadığından herhangi bir zamanaşımı süresine tabi değildir. Ancak unutulmaması gerekir ki, suç şikayete tabi olmasa da fail hakkında soruşturma yapılabilmesi için dava zamanaşımı süresi olan 8 yıl içerisinde nitelikli hallerin varlığı durumunda ise 15 yıl içerisinde soruşturmaya başlanılması gerekmektedir. Aksi durumda dava zamanaşımı gerekçesiyle soruşturma yapılamayacaktır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Adli Para Cezası

Adli Para Cezası mahkemeler tarafından hükmedilen para cezası olup doğrudan hükmedilebileceği gibi seçenek yaptırım olarak adli para cezası da verilebilmektedir. Bunun yanı sıra eğer koşulları uygunsa hapis cezası adli para cezasına çevrilebilmekte ayrıca kanunda suçun cezası hem hapis cezası hem de adli para cezası olarak düzenlenebilmektedir. Bu kapsamda adli para cezasına çevirme; kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezalarına alternatif bir yaptırım olarak düzenlenmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanununun 109’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen basit halinin varlığı sonucunda yapılan yargılama neticeten verilen hapis cezasının Adli Para Cezasına Çevirme imkanı bulunmakta olup nitelikli halinin adli para cezasına çevrilmesine imkan bulunmamaktadır. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu; sanığın üzerine atılı suçtan dolayı yapılan yargılama neticesinde hükmedilen cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması ve diğer koşulların varlığı halinde açıklanmayarak sanığın 5 yıl boyunca denetimli serbestliğe tabi tutulmasıdır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararının uygulanıp uygulanamayacağı yargılama neticesinde verilecek hapis cezası süresine ve kanunun aradığı diğer koşulların varlığının değerlendirilmesine bağlı olduğundan ve Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu suçundan dolayı verilen cezanın açıklanmasının geri bırakılması mümkündür.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Uzlaşma

Ceza Hukuk kapsamında uzlaştırma; şikayete bağlı olan suçlar ve bunlarla birlikte kanunda tek tek sayılan suçların, fail ve mağdurlarını bir araya getirerek ceza mahkumiyeti sonucuna ulaşmadan dosyanın kapatılmasını amaçlayan bir kurumdur. Uzlaştırma sırasında fail ve mağdur karşılıklı anlaşma sağlarsa, dosya soruşturma aşamasındaysa takipsizlik, kovuşturma aşamasındaysa düşme kararı verilerek kapatılmaktadır. Uzlaşma kurumunun tanımından da anlaşılacağı üzere şikayete bağlı suçlarda uzlaşma mümkün olduğundan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Devlet Memurluğuna Engel midir?

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı fail hakkında hükmedilen cezanın devlet memurluğuna etki edip etmeyeceği konusunda 657 sayılı kanunun 48’inci maddesinde yer alan düzenlemeye bakmak gerekmektedir. Zira 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48’inci maddesinde devlet memurluğuna başvuracak kişilerin hangi nitelikleri taşıdığı ve memuriyetleri sürecinde de hangi niteliklere sahip olması gerektikleri kanun koyucu tarafından düzenleme altına alınmıştır. Maddede Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu katalog suçlar içinde yer almasa da bu suçtan dolayı 1 yıl veya daha fazla ceza alarak haklarında mahkumiyet kararı verilen devlet memurlarının kamu görevinden çıkarılmasına memur adaylarının ise adaylık işlemlerinin sonlandırılmasına sebebiyet vereceği açıktır. 

Bu kapsamda belirtmekte fayda vardır ki; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve özel kanunlar çerçevesinde Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu her ne kadar katalog suçlar içerisinde yer almasa da devlet memurluğuna ilk girişte güvenlik soruşturması aşamasında yahut devlet memurluğuna devamı sırasında kişilerin almış olduğu cezanın süresi gerekçe göstererek memuriyetle ilişiğini takdir yetkisini kullanarak kesebilmektedir. Bu durumda ise idari davalar konusunda uzman idari dava avukatından yardım almanızı tavsiye ederiz. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Uzman Erbaş Olmaya Engel midir?

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunun 12’nci maddesinde katalog suçlar içerisinde yer aldığından dolayı bu suçtan dolayı mahkum olanlar uzman erbaş olamayacağı gibi görevdeki personelin de sözleşmesi feshedilerek ilişiği kesilecektir. Zira ilgili maddede; "Verilen ceza, ertelense, seçenek yaptırımlara çevrilse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse veya affa uğrasa dahi; … kız, kadın veya erkek kaçırmak, … suçlarından dolayı mahkûm olanların sözleşmeleri Fesh edilir…” şeklinde düzenleme yapılarak kişiye hürriyetinden yoksun kılma suçunun 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunundaki karşılığındaki suçlar sayıldığından bu suçtan dolayı hakkında yapılan yargılama neticesinde verilen ceza hükmün açıklanmasının geri bırakılması olsa dahi görevdeki personelin ilişikleri kesilecek, adaylar açısından ise adaylık işlemlerinin sonlandırılacaktır.

Sözleşme feshi durumunda ya da adaylar açısından adaylık işlemlerinin sonlandırılması durumunda uzman erbaş sözleşme feshi iptal davası ya da güvenlik soruşturması iptal davası açılması gerekmektedir. Bu tür davalarda daha doğru ifade ile uzman erbaş sözleşme feshi iptali ya da uzman çavuş sözleşme feshi iptali davasında önemli olan gerekçeli olarak savunmaların yapılması, alanında uzman bir idari dava avukatı ile çalışması, sözleşme fesih sebebinin hukuka aykırı olduğunun mahkemeye hukuki bir dille dile getirilmesidir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Türk Silahlı Kuvvetlerinde Subay Astsubay Olmaya Engel midir?

Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda görevdeki personel ve adaylarda aranılacak nitelikler kapsamında Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu suçu uzman erbaş kanunda olduğu gibi katalog suçlar içerisinde yer almakta olup yargılama neticesinde verilen otuz günden daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya hükmedilmesi adaylar açısından işlemlerinin sonlandırılması görevdeki personel açısından ise Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma kararı sonrası kurumla ilişiğinin kesilmesi sonucunu doğuracaktır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Görevli Mahkeme

Türk Ceza Kanunun 109’uncu maddesinde düzenlenen Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun gerek basit halinde gerekse nitelikli hallerinde görevli mahkeme suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesidir. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Maddi ve Manevi Tazminat

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun mağduru, failin eylemi sebebiyle uğramış olduğu haksız fiilin yanı sıra eylem sebebiyle maruz kaldığı zararı maddi ve manevi tazminat davasına konu edebilir. Mağdurun uğramış olduğu maddi zararın somut olarak tespiti ile Maddi tazminat belirlenecek olup manevi tazminat miktarınının belirlenmesi için somut olayın kişi üzerinde bıraktığı elem, keder, üzüntü, psikolojik etki gibi bir çok husus değerlendirilerek manevi zarar tespit edilecektir. Bu kapsamda yapılan yargılama neticesinde Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu suçundan yargılanan sanık hakkında hükmedilen cezanın yanı sıra maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmek için alanında uzman tazminat davası avukatı yardımıyla hukuk mahkemelerinde dava açması gerektiğini tavsiye etmekteyiz. 

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği

(Suçun İşlendiği Yer) CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ   : Ad Soyad, TC Kimlik Numarası, Adres

VEKİLİ       : Av. Emre ASAN / Av. Bilgehan UTKU- Cevizlidere Mahallesi Mevlana Bulvarı No:221 YILDIRIM Kule kat:15 No:142 Çankaya/ANKARA

ŞÜPHELİ   : Adı Soyadı - Biliniyorsa; TC Kimlik Numarası, Adresi

SUÇ            : Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

SUÇ TARİHİ: …/…/…

SUÇUN İŞLENDİĞİ YER :

KONU: Şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve soruşturma sonucunda kamu davası açılmasına karar verilmesi talepli şikayet dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:

  1. Açıklamalar kısmında öncelikle şüphelinin biliniyorsa kimlik bilgileri dile getirilerek şikayete konu olayın nasıl gerçekleştiği, 
  2. Somut olayın nasıl gerçekleştiği detayları ile anlatılmalı,
  3. İddiaların ispatı açısından hangi delillerin olduğu ifade edilmeli,
  4. Dilekçe ekinde verilecek belgelerin neler olduğu dile getirilmeli 
  5. Son olarak “Müvekkil, bu olaydan mağdur olup şüpheli hakkında şikayet olma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.” Şeklinde talep dile getirilmelidir. 

HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK ve ilgili her türlü mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Tanık, fotoğraflar, kamera kayıtları, mesajlar, yemin, faturalar ve ilgili her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçeler ile şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması açılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekileten talep ederiz.

Müşteki Vekili

Av. Emre ASAN / Av. Bilgehan UTKU

İmza

1