
Diş Hekimleri Disiplin Hukuku
Diş hekimleri odası- İlk kez 1961 Anayasası’nın 122’nci maddesinde düzenlenen meslek kuruluşları “kamu kurumu niteliğinde” oldukları ifade edilmiş; yine 1982 Anayasasında da, bu düzenleme korunmuştur. 1982 Anayasası’nın 135’inci maddesinin 1’inci fık

İçindekiler
- 1.1 Diş Hekimleri Odası
- 1.2 Türk Dişhekimleri Birliği (tdb)
- 1.3 Diş Hekimleri Disiplin Hukuku Genel Ilkeler
- 1.4 Diş Hekimlerinin Disiplin Suç ve Cezaları
- 1.5 Diş Hekimleri Disiplin Soruşturması
- 1.6 Disiplin Soruşturması Veya Kovuşturması Açılmasına Yer Olmadığı Kararına Itiraz
- 1.7 Diş Hekimleri Odası Disiplin Kurulu Kararına Itiraz
- 1.8 Diş Hekimi Disiplin Cezası Kararların Uygulanması
- 1.9 Diş Hekimi Disiplin Kurulu Kararlarına Karşı Yargı Yolu
- 1.10 Idari Dava Avukatı Hukuki Değerlendirme
Diş Hekimleri Disiplin Hukuku
Diş hekimleri disiplin hukukuna geçmeden önce diş hekimlerinin bağlı bulundukları odalar ve birliklerin tanımlarını yapalım.
Diş Hekimleri Odası
Diş hekimleri odası- İlk kez 1961 Anayasası’nın 122’nci maddesinde düzenlenen meslek kuruluşları “kamu kurumu niteliğinde” oldukları ifade edilmiş; yine 1982 Anayasasında da, bu düzenleme korunmuştur. 1982 Anayasası’nın 135’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir.” şeklinde düzenlenmiştir.
1982 Anayasasının ilgili maddesinde de görüleceği üzere meslek kuruluşları; meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacıyla kurulacağı düzenleme altına alınmış bu kapsamda meslek örgütüne bazı kamu gücü ayrıcalıkları tanınmış ve meslek mensuplarının meslek kuruluşlarına üyelik zorunluluğu getirilmiştir. Anayasada tanımını bulan meslek kuruluşlarının özellikle meslek mensuplarının etik yaklaşım ve uygulamalarının belirlenmesi ile mesleğin yürütülmesi koşullarına ilişkin olarak düzenlemeler yapmakta; mesleğin ifasını belirlenen koşullar içerisinde gerçekleştirilmesinin takibini yapmak amacıyla re’sen ya da şikayet üzerine denetlemelerde bulunmakta ve yaptırımlar uygulayabilmektedir.
1961 Anayasasında “Kamu kurumu niteliği”ni kazanan Meslek Odaları hakkındaki bu düzenleme 1982 Anayasasında da geçerliliğini korumuş ve ayrıca 1982 Anayasası ile tüzelkişilik niteliği de kazanmışlardır.
Meslek odalarına ilgili meslek mensuplarının üyelik zorunluluğu konusunda Anayasa’nın 135’inci maddesinde açık bir düzenlenme bulunmamakla birlikte maddenin 2’nci fıkrasında “Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.” denilerek bu fıkra kapsamında olanların haricinde meslek mensuplarının meslek odalarına üyeliğinin zorunluğu olduğu ortaya çıkmaktadır.
İdarenin bütünlüğü ilkesi ile merkezden ve yerinden yönetim esaslarına dayanılarak oluşturulan idari yapımız içinde yerinden yönetim kuruluşları arasında yer alan ve hizmet yerinden yönetim kuruluşları olarak kabul edilen meslek kuruluşları (GOZUBUYUK, Turkiye’nin …, s.261); meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla anayasada düzenleme altına alınan bu görevini yerine getirmek amacıyla kanunla kurularak birliğin/odaların organları oluşturulmuştur. Genel olarak Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ve Denetleme Kurulu organları ile kanunda belirtilen görevlerini yerine getiren meslek kuruluşlarının konumuz açısından üye meslek mensuplarına uygulanan disiplin cezaları üzerinde durmaya çalışacağız. Anayasal bir kurum olan ve kanunla kurulan kamu kurumu niteliğinde bulunan meslek odalarının hukuki durumu ile ilgili herhangi bir belirsizlik bulunmamakla birlikte meslek odalarının üye meslek mensuplarını denetlemesi ve disiplin cezası uygulamasının da hukuken incelenmesi gerekmektedir.
Anayasanın “D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” üst başlıklı 128’inci maddesinde genel ilkeler düzenlenmiş devamı 129’uncu maddede ise kamu görevlilerinin görev ve sorumlulukları ile disiplin kovuşturulması düzenleme altına alınmıştır. Öncesinde de üzerinde durduğumuz üzere kamu kurum niteliğinde yer alan meslek kuruluşları mensuplarının görevlerini yerine getirirken kamu görevlisi sıfatında olduğu Anayasa ve diğer ilgili kanunlarda düzenlenmiş olmakla birlikte 129’uncu maddenin 2’nci fıkrasında da; “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” denilerek kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları mensuplarına memurlar ve diğer kamu görevlileri aynı kapsamda olduğu ve disiplin kovuşturmasına tabi tutuldukları ifade edilmiştir. Görüleceği üzere kamu kurumu niteliğinde bulunan meslek kuruluşlarının mensuplarına disiplin hukuku kapsamında disiplin cezası uygulayabileceği genel çerçeve olarak anayasada düzenlenmiş ilgili kanun ve yönetmeliklerle de organların kuruluşu, disiplinsizlik oluşturan eylemler ve cezaları ile bu disiplin soruşturmasının yapılmasının usul ve esaslar belirlenmiştir.
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)
Türk dişhekimleri birliği- 7 Haziran 1985 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 3224 sayılı “Türk Dişhekimleri Birliği Kanunu’nun “Birliğin kuruluşu, amaçları ve nitelikleri” başlıklı 19’uncu maddesinde Türk Diş Hekimleri Birliği, “…diş hekimliği mesleğine mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve hastaları ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kurulan tüzelkişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluş” olarak tarif edilmiştir. Kanunun 4’üncü maddesinde ise, sınırları içinde Odalara kayıtlı en az yüz diş hekimi bulunan her ilde birliğe bağlı bir oda kurulacağı da düzenleme altına alınmış ve Birliğine bağlı 37 Dişhekimleri Odası kurulmuştur.
Meslek mensuplarının odaya kayıt zorunluluğu, Kanunun 17’inci maddesinde “Bir Oda sınırları içinde sanatını serbest olarak icra etmeye başlayan diş hekimleri bir ay içinde o il veya bölge Odasına üye olmak ve üyelik görevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler” denilerek düzenlenme altına alınmıştır. Daha önce de belirttiğimiz üzere Anayasa’nın 135’inci maddesinin 2’nci fıkrası gereği mesleklerini serbest olarak icra etmeksizin kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışan diş hekimleri ile herhangi bir sebeple mesleğini icra etmeyenler istedikleri takdirde Odalara üye olabileceklerdir. Özel Kanunlarında üye olamayacaklarına dair hüküm bulunanlardan mesleklerini serbest olarak icra edenler; mesleki hak, yetki, disiplin ve sorumluluk bakımından Türk Dişhekimleri Birliği Kanunu hükümlerine tabidirler. Bu kişiler dışında kalan diş hekimleri Odalara kaydolmadıkları takdirde meslek ve sanatlarını serbest olarak icra edemeyeceklerdir.
Birlik ve birliğe bağlı odalar bünyesinde Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ve Denetleme Kurulu organları teşkil edilerek birlik ve odaların görevleri bu organlar vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir. Türk Dişhekimleri Birliği; kamu kurumlarıyla ilişkilerini Merkez Yönetim Kurulu üyeleri aracılığıyla yürüterek, her platformda dişhekimliği mesleğine ait sorunları dile getirmekte ve dişhekimliği mesleğinin standartlarını yükseltmek ve meslek etik ve disiplinini sağlamak amacıyla tüzük, yönetmelik ve genelgeler yayımlamaktadır.
Konumuz açısından tüm organların görevlerinden ziyade Diş hekimlerinin disiplin kovuşturmalarını yerine getirmekle görevli Disiplin Kurullarının görev ve sorumlulukları üzerinde durmak yerinde olacaktır. Bu kapsamda;
a. Birlik Yüksek Disiplin Kurulu, iki yıllık bir dönem için Birlik Genel Kurulu tarafından, delegeler ve Birlik merkez organları asıl üyeleri arasından seçilen dokuz asıl ve dokuz yedek üyeden teşkil edilmiştir. Birlik Yüksek Disiplin Kurulu, Oda Disiplin Kurullarının kararlarına karşı yapılacak itirazları incelemekle görevli kılınmıştır.
b. Oda Disiplin Kurulu, Oda Genel Kurulunca iki yıllık bir dönem için Oda üyeleri arasından seçilen beş asıl ve beş yedek üyeden oluşmaktadır. Oda Yönetim Kurulunun disiplin cezası uygulamasını gerektiren veya suç teşkil eden fiillerinin öğrenmesi halinde inceleme yaparak disiplin kovuşturması açılmasına dair kararı üzerine disiplinle ilgili kararları ve cezaları vermekle görevli kılınmıştır.
Disiplin Suç ve Cezaları
Kamu kurumu niteliğindeki anayasada tanımlamasını bulan ve kanunla kurulan meslek kuruluşları öncesinde de dile getirdiğimiz üzere kamusal bazı güç yetki ve ayrıcalıklara sahiptirler. Tek taraflı olarak düzenleyici veya bireysel işlemler yapabilen meslek kuruluşları özellikle genel etik kuralları ve kendi özel kanun ile yönetmeliklerinde düzenlenen meslek kurallarına aykırı davranışlarda bulunan ve meslekle bağdaşmayan davranışlarda bulunanlar hakkında disiplin hukuku kapsamında çeşitli disiplin cezaları uygulayabilmektedirler
Disiplin cezaları, literatürde bir çok tanımı bulunmakla birlikte en geniş anlamıyla kamu hizmeti yerine getiren görevlilerin bu hizmetin gerçekleştirilmesi sırasında mevzuata, çalışma düzenine ve hizmetin gereklerine aykırı eylemlerde bulunmaları halinde uygulanacak idarî yaptırımlar olarak tanımlanmaktadır. Anaysa Mahkemesi tarafından ise, kamu görevlilerinin görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında kamu hizmetlerinin yürütülmesi ve kamu yararının devamlılığının sağlanması amacıyla yasal olarak düzenlenmiş yaptırımlar olarak tanımlanarak disiplin hukukunun unsurlarına değinilmiştir. Bu kapsamda Hukuk devletinde ceza hukukuna ilişkin düzenlemelerde olduğu gibi disiplin hukuku açısından da Anayasa'ya ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak koşuluyla hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunlara uygulanacak yaptırımın türü ve ölçüsü kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.
Disiplin Hukukuna hakim olan suçta ve cezada kanunilik ilkesinin uygulama alanına disiplin suçlarının da dâhil olması sebebiyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve kendi özel kanunlarında düzenleme altına alınan, kamu görevlilerine yönelik disiplin hükümlerinin yanı sıra kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları mensuplarına uygulanacak disiplin hükümleri de ilgili meslek kuruluşunun özel kanun ve yönetmeliklerinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda Diş Hekimlerine yönelik disiplin hükümleri Türk Dişhekimleri Birliği Kanunu ile Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği’nde kanun koyucu tarafından düzenlenerek yürürlüğe konulmuştur.
Türk Dişhekimleri Birliği Kanununda Düzenlenen Disiplin Hükümleri
Türk Dişhekimleri Birliği Kanunun “Çeşitli Hükümler” genel başlıklı “Beşinci Kısım”ın “Disiplin Cezaları” başlıklı 44’üncü maddesinde “Diş hekimliği vakar ve onuruna veya meslek düzen ve geleneklerine uymayan fiil ve hareketlerde bulunanlar ile mesleğini gereği gibi uygulamayan veya kusurlu olarak uygulayan veyahut görevin gerektirdiği güveni sarsıcı davranışlarda bulunan meslek mensupları hakkında; fiil ve hareketin niteliği ve ağırlık derecesine göre aşağıdaki disiplin cezaları verilir.” düzenlemesi ile diş hekimlerine uygulanacak disiplin cezalarının hangi esaslar çerçevesinde uygulanacağı düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeden de görüleceği üzere diş hekimlerine;
a. Diş hekimliği vakar ve onuruna veya meslek düzen ve geleneklerine uymayan fiil ve hareketlerde bulunanlar,
b. Mesleğini gereği gibi uygulamayanlar,
c. Kusurlu olarak uygulayanlar,
d. Görevin gerektirdiği güveni sarsıcı davranışlarda bulunanlara disiplin cezaları verilebilecektir.
Kanunda düzenlenen disiplin cezaları ise;
a. Uyarma; diş hekimine görevinde ve davranışlarında daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi,
b. Kınama; diş hekimine görevinde ve davranışlarında kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesi,
c. Para cezası; bölgesinde o yıl uygulanan asgari muayene ücretinin on katından az elli katından fazla olmamak üzere verilecek para cezaları,
d. Geçici olarak meslekten men; Oda bölgesinde bir aydan altı aya kadar serbest meslek uygulamasından alıkonulması,
e. Meslekten alıkonma; Oda bölgesinde iki defa serbest meslek uygulamasından alıkonma cezası alanların Oda bölgesi içinde serbest meslek uygulamasından sürekli olarak alıkonulması olarak düzenlenmiştir.
Kanunda disiplin hukuku kapsamında disiplin cezaları haricinde ayrıca “Ceza Hükümleri” genel başlığı altında düzenleme bulan 45-46’ıncı maddelerde ceza hukuku kapsamında ilgililere uygulanacak cezalar hüküm altına alınmıştır. Söz konusu düzenlemeler ile;
a. Hastalar ile diş hekimleri arasında herhangi bir menfaat karşılığında aracılık yapanlar veya bu kişileri aracı olarak kullanan diş hekimleri üç aydan bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılacağı,
b. Meslek diplomasını herhangi bir menfaat karşılığı diş hekimliği mesleğini uygulama yetkisine sahip olmayan kişi veya kişilere kullandıranlar veya kendisine ait olmayan diplomayı kullanarak menfaat sağlayanlar veya yargı mercilerince ya da Oda veya Birlik Disiplin Kurulları tarafından haklarında, serbest meslek uygulamasından geçici veya sürekli alıkonma cezası verilenlerden serbest meslek uygulamasına devam edenler, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde üç aydan bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılacağı,
c. Özel Kanunlarında üye olamayacaklarına dair hüküm bulunanlardan mesleklerini serbest olarak icra edenler; hariç odalara kaydolmayanlar hakkında ve Gerek diş hekimleri ve gerekse diş hekimlerini istihdam eden bütün özel kurum ve işyerleri tayin, nakil, işten ayrılma ve benzeri değişiklikleri en geç bir ay içinde bulundukları yerin Odalarına bildirmemeleri durumlarında mahallî mülkî amir tarafından bin Türk Lirası idarî para cezası verileceği düzenlenmiştir.
Görüleceği üzere, Türk Dişhekimleri Birliği Kanununda meslek mensupları disiplin cezalarının genel çerçevesi çizilmiş Disiplin cezalarını gerektiren fiiller ve bu fiillere uygulanacak disiplin cezaları; bir derece ağır veya hafif disiplin cezalarının uygulanacağı haller; disiplin kovuşturması yapılması konusunda karar verecek merci; disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler; disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazın usul ve şartları; disiplin kurullarının çalışma usul ve esasları; disiplinle ilgili diğer işlemleri ise detaylı bir şekilde üzerinde duracağımız Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği ile detaylandırılmıştır.
Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliğinde Düzenlenen Disiplin Suç ve Cezaları
Diş Hekimleri Disiplin Hukuku Genel İlkeler
Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği 7/6/1985 tarih ve 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Kanununun 44 üncü maddesi uyarınca düzenlenmiş olup, Kanunun 14’ üncü, 26’ncı ve 29’uncu maddelerine dayanılarak hazırlanarak 20.05.1991 tarihinde 20876 Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna, 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Kanununa, Tıbbi Deontoloji Tüzüğüne ve Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği hükümlerine tabi dişhekimlerinden, hukuki düzenlemelerin kendilerine yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmeyenler ile uyulması zorunlu kılınan hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara veya meslek vakar ve onuruna yahut meslek düzen ve geleneklerine uymayan davranışlarda bulunanlara verilecek disiplin cezalarını düzenlemektedir.
Türk Dişhekimleri Birliği Kanununda genel çerçevesi çizilen disiplin cezalarının usul ve esaslarını belirleyen Yönetmelik Odalara kayıtlı olsun veya olmasın, mesleğin etik ve kanunlarda yapılan disiplin hükümleri çerçevesinde icrası amacıyla dişhekimliği mesleğine mensup olanlarını kapsamakta olup disiplin suçları ile bu suçlara verilecek disiplin cezaları, disiplin kurullarının oluşması, disiplin soruşturması, itiraz ve uygulama biçimlerini belirlemektedir.
Anayasa’nın 135’inci maddesinin 2’nci fıkrası ve Türk Dişhekimleri Birliği Kanunu’nun 17’inci maddesi gereği meslek mensuplarının odaya kayıt zorunluluğu bulunanlar haricindeki özel kanunlarında odalara üye olmayacakları hükmü bulunan, mesleğini serbest icra edenler hakkında, bağlı bulunduğu kamu kurumunca disiplin soruşturması açılmaması veya disiplin cezası verilmemesi, söz konusu yönetmeliğe göre işlem yapılmasını etkilememektedir. Kanunun amacında da ifade edildiği üzere meslek mensuplarının birbirleri ve hastaları ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak daha geniş bir ifadeyle mesleğin onur ve vakarına yaraşır bir şekilde mesleğin sürdürülmesi maksadıyla yönetmelikte belirtilen disiplinsizliğin oluşması durumunda dişhekiminin bağlı bulunduğu kurum tarafından tabi olduğu kanun kapsamında disiplin cezası verilmemiş olsa dahi oda üyesi olmayan dişhekimlerine de yönetmelik kapsamında disiplin cezası uygulanabilecektir.
Kamu hizmetlerinin sürekli, düzenli, etkin ve hizmetin niteliğine uygun bir şekilde yürütülmesi gerekliliği ile mesleki menfaatlerinin korunması ve çalışma düzenini bozan davranışların önlenmesi amacıyla düzenlenen disiplin hükümleri önemi gereği diğer kanun ve yönetmeliklerde olduğu gibi dişhekimleri disiplin hükümleri kapsamında da cezai hükümlerden ayrı tutulmuştur. Örneğin; diş hekiminin işlemiş olduğu fiil Türk Ceza Kanunu ya da diğer kanunlarda bir suç oluşturuyor ve diş hekiminin bu suçtan dolayı soruşturma veyahut kovuşturma geçiriyor olması hakkında disiplin hukuku kapsamında yaptırım uygulanmayacağı anlamına gelmemektedir. Nitekim Yönetmeliğin 2’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında “İlgililer hakkında cezai takibat veya hüküm tesisi, disiplin soruşturması ve disiplin cezası uygulamasına engel değildir.” şeklinde ifade ile bu husus düzenleme altına alınmıştır.
Disiplin hükümlerini içeren diğer kanunlarda düzenlendiği gibi diş hekimleri disiplin suç ve cezalarını düzenleyen yönetmelikte de diş hekiminin aldığı disiplin cezalarının sicil dosyalarına işleneceği düzenleme altına alınmıştır. Disiplin cezaları, meslek düzenini ve disiplinini sağlamak açısından uygulanan bir idari yaptırım olmakla birlikte bireyin disiplin cezası alacağı ve bu sebeple hak kaybına uğrayacağı düşüncesiyle caydırıcılık ve önlenebilirlik özelliği de bulundurmaktadır. Disiplini tesis etmek için kanunda disiplinsizlik olarak belirtilen eylemleri işleyenler hakkında uygulanan disiplin cezalarının ilgili hakkında tutulan sicile kayıt edilmesi caydırıcılık açısından önem taşımaktadır. Örneğin hakkında meslek uygulamasından alıkonma cezası almış olanlar oda ve birlik organlarına seçilme yeterliliğini sağlayamadıklarından ötürü bu seçimlere giremeyeceklerdir. Böylelikle kişinin belirli bir hakkı kullanmasından men edilmesi hem kendisi hem de diğer kişiler açısından caydırıcı olacaktır. Ancak kişinin işlemiş olduğu suçtan ya da disiplinsizlikten dolayı ilanihaye cezalandırılmasına anlamına gelecek işlemler ile hak mahrumiyetine sebep olunması temelini ceza hukukundan alan disiplin hukuku ilkelerine aykırı olduğundan dolayı ilgili hakkında uygulanan disiplin cezasının sicil kaydında tutulması belirli sürelere tabi tutulmuştur. Bu kapsamda; Cezaların kesinleşme tarihinden itibaren uyarı ve kınama cezaları iki yıl; para cezaları dört yıl; meslekten geçici alıkonma cezaları on yıl geçtikten sonra sicilden silinmektedir. Ancak aynı suçun tekrarı halinde, ikinci kere verilen cezanın sicilden silinme süresi, bu maddenin birinci cümlesinde öngörülen sürenin iki katı olarak uygulanmaktadır.
Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği’nde belirtilen bu genel hükümlerin yanı sıra genel olarak disiplin hukukuna hakim olan ilkelerden de kısaca bahsetmek yerinde olacaktır. Disiplin Hukukuna hakim olan ilkeleri kısaca şu başlıklar altında inceleyebiliriz;
a. Kanunilik ilkesi, yani kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesidir. Bu ilke, hiç kimsenin kanunda suç olarak belirtilmeyen bir fiilden dolayı cezalandırılmamasını ve hiç kimseye kamunda yer almayan bir cezanın verilmemesini ifade eder.
b. Belirlilik ilkesi, suç ve cezaların kanunlarda açıkça tanımlanıp, belirtilmesi, sadece bu tanımlara uyan fiillerin cezalandırılmasına olanak tanımakta, kanuni tarife uymayan fiil ve davranışların kıyas yoluyla kanuni tarifteki fiillere benzetilerek cezalandırılmasına olanak tanımamaktadır.
c. Ölçülülük ilkesi, suç ile ceza arasında adil bir dengenin bulunması suçun ağırlığına göre cezanın verilmesi anlamına gelmektedir.
d. Lehe olan hükmün uygulanması ilkesi, cezalandırmada lehe olan hükümlerin uygulanmasıdır.
e. Aynı fiile birden fazla ceza verilememesi ilkesi, bir disiplin suçunda dolayı bir disiplin cezası verilebilmesini ifade etmektedir.
f. Geçmişe yürümezlik ilkesi, geçmişe etkili bir şekilde disiplin cezası verilemeyeceğidir.
g. Geri alma yasağı ilkesi, disiplin cezaları kural olarak idare tarafında geri alınamazlığıdır.
h. Aleyhte düzeltme yasağı ilkesi, disiplin cezalarına kanunda belirtilen usuller ile itiraz halinde, itiraz mercileri tarafından disiplin cezalarının ağırlaştırılması sonucunu doğuracak nitelikte bir karar verilemeyeceğini ifade etmektedir.
i. Başvuru yollarının gösterilmesi ilkesi, Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunluluğunu düzenleyen Anayasa’nın 40/2 maddesinin gereği disiplin hukukuna hakim olan ilkelerdendir.
j. Kanunun bilmemenin mazeret sayılmayacağı ilkesi, ilgilinin usulüne uygun olarak yürürlüğe girmiş mevzuatta yer alan hak ve yükümlülükleri bildiği kabul edilmesini açıklamaktadır.
Genel hükümler ve disiplin hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde belirtmeye çalıştığımız hususlar tüm ilgililer açısından uygulanma alanı bulmakla birlikte disiplin suç ve cezalarının verilmesi, soruşturulması ve uygulanması aşamasında yapılan işlemin hukuka uygunluğu açısından da taşıdığı önem sebebiyle hem ilgililer hem de uygulayıcılar tarafından azami derecede bilinmeli ve takibi yapılmalıdır.
Diş Hekimlerinin Disiplin Suç ve Cezaları
Diş hekimlerinin disiplin suç ve cezaları- Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği’nin 5-12’nci maddelerinde, Türk Dişhekimleri Birliği Kanununda genel çerçevesi çizilen disiplinsizlik oluşturan fiiller ve bu fiillere uygulanacak müeyyideler düzenleme altına alınmıştır. Bu düzenlemeye göre Dişhekimliği vakar ve onuruna veya meslek düzen ve geleneklerine uymayan fiil ve hareketlerde bulunanlar ile mesleğini gereği gibi uygulamayan veya kusurlu olarak uygulayan veyahut görevin gerektirdiği güveni sarsıcı davranışlarda bulunan meslek mensupları hakkında; fiil ve. hareketin niteliği ve ağırlık derecesine göre; uyarma, kınama, para cezası, Geçici olarak meslekten men ve meslekten alıkonma disiplin cezaları ile cezalandırılacakları düzenleme altına alınmıştır. Türk Dişhekimleri Birliği Kanununda ifade edilen hali ile aynı doğrultuda tanımlanan disiplinsizlik oluşturan eylemler özel görünüm şekilleri açısından da hangi disiplinsizliğe hangi disiplinin cezası verileceği yönetmelikte tahdidi olarak sayılmıştır. Bu kapsamda;
1. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller:
a. Yönetmelikte belirtilen diğer disiplin suçlarının kapsamı dışında kalan ve mevzuatın dişhekimlerine yüklemiş olduğu görevleri yerine getirmemek,
b. Meslek ahlak ve anlayışı ile bağdaşmayan davranışlarda bulunmak,
c. Türk Dişhekimleri Birliği ve Birliğe bağlı odaların genel kurullarında yasa, tüzük ve yönetmeliklere uygun olarak alınan kararlara aykırı davranmak,
2. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller:
a. Uyarı cezasını gerektiren durumları, uyarıya rağmen tekrarlamak,
b. Meslektaşları ve meslek kuruluşlarını gerek fiil ve hareketleri ile gerekse sözlü ve yazılı beyanları ile küçük düşürücü veya rencide edici davranışlarda bulunmak,
c. Oda ve Birlik organlarına seçilmiş olduğu halde, hukuksal düzenlemeler ve Genel Kurul kararları ile kendisine yüklenen görevleri yapmamak,
d. Oda veya Birlik organlarına seçilmiş üyelerin görev yapmasını engellemek.
3. Para cezasını gerektiren fiil ve haller:
a. Reçete kağıtları, el ilanları, promosyon malzemeleri ve benzeri araçlarla reklam yapmak veya sanal ortamlar da dahil olmak üzere her türlü iletişim araçlarında reklam amacına yönelik veya haksız rekabeti sağlayıcı yazılar yazmak, yazdırmak veya açıklamalarda bulunmak; çalıştığı veya ortağı olduğu kuruluş veya şirket aracılığı ile anılan eylemlerin yapılmasını sağlamak veya yapılmasına göz yummak,
b. Özel sağlık kuruluşlarının açılış, adres değişikliği, telefon değişikliği gibi durumlarda; bu değişiklik ve açılışı izleyen bir ay içinde , en çok üç kez ve mevzuattaki kurallara uygun biçimde verilen ilanlar hariç, her türlü iletişim araçlarına ve sanal ortamlara ilan vermek,
c. Meslek uygulamasında herhangi bir şekilde haksız kazanç sağlamaya yönelik davranışlarda bulunmak,
d. Tababet Uzmanlık Tüzüğüne göre uzmanı olmadığı konularda uzmanmış gibi herhangi bir şekilde tanıtım yaparak dişhekimliği yapmak,
e. Birlikçe çıkartılmış Tabela Standardına uymamak,
f. Muayene veya tedavi ücreti üzerinden reklam yahut propaganda yapmak,
g. Yasa ve yönetmeliklerle öngörülen sürelerde Oda’ya kayıt olmamak,
h. Mesleğini kusurlu uygulamak (malpractice),
i. 3224 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde belirlenen bildirimleri yapmamak veya gerekli izinleri almadan; birden fazla özel sağlık kuruluşu açmak, birden fazla özel sağlık kuruluşunda çalışmak, başka özel sağlık kuruluşunda çalışan dişhekimini çalıştırmak.
j. Oda aidatını , haklı bir mazereti olmaksızın, Genel Kurul tarafından belirlenen zamanda ödememek,
k. Herhangi bir şekilde maddi çıkar sağlamak için meslektaşlara muayene ve tedavi için hasta göndermek,
l. Kendisine hasta sağlaması için aracı kullanmak veya herhangi bir kişi veya kuruma bu nedenle çıkar sağlamak,
m. Resmi hasta sevklerinde usulsüz uygulamalar yapmak; sevk edilen hastaları zorunlu haller dışında kendisine, yakınına veya ortağına ait sağlık kuruluşlarına yönlendirici tavır ve davranışlarda bulunmak,
n. Kurum ve kuruluş çalışanlarının ağız diş sağlığı muayene ve tedavilerinin yapılmasına yönelik olarak ilgili kurum ve kuruluşlarla Oda bilgisi ve onayı dışında sözleşme yapmak.
4. Meslekten geçici alıkonma cezasını gerektiren fiil ve haller:
a. Acil yardım, resmi veya insani vazifenin ifası halleri hariç olmak üzere, mesleki veya şahsi sebeplerle hastaya bakmayı reddetme hali dışında hastaların gerekli tıbbi müdahalelerini kasıtlı olarak başlatmamak, yapmamak veya gerekli olmasına karşın ilgili kuruluşlara sevkini geciktirmek veya yapmamak,
b. Meslek uygulaması sırasında öğrenilen hastalara ait sırları yasal zorunluluk dışında açıklamak,
c. Muayene ve tedavi sırasında hastaların cinsiyet, ırk, milliyet, din, dil, mezhep, ahlaki düşünce, kişilik, sosyal ve siyasi durumlarına göre ayrıcalıklı uygulamalar yapmak,
d. Maddi veya başkaca çıkar için gerçeklere uymayan reçete, rapor veya belge vermek,
e. Diplomasını çıkar karşılığı, dişhekimliği yapmaya yetkisi olmayan kişi veya kişilere vermek veya kullandırmak,
f. Meslek dışı personeli ağız içinde çalıştırmak veya buna göz yummak,
g. Hakkında yargı mercilerince veya disiplin kurullarınca meslek uygulamasından geçici alıkonma cezası verildiği halde, bu dönemde meslek uygulamasında bulunmak,
h. Yüz kızartıcı bir suçtan hüküm giymek,
i. Mesleki bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla kullanmak veya işkence yapmak, resmi görevi icabı dahi olsa işkenceye katılmak veya işkence olarak nitelendirilecek müdahale ve davranışlarda bulunmak.
5. Oda Bölgesinde Meslekten Sürekli Alıkonma Cezası, Oda bölgesinde iki defa serbest meslek uygulamasından geçici alıkonma cezası almak,
olarak sayılarak düzenleme altına alınmıştır. Yönetmelikte sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer fiillerde bulunanlara da aynı türden disiplin cezası verilebilecektir. (Ancak benzer fiillere benzer cezaların verilmesine yönelik düzenlenmenin Disiplin hukukuna hakim olan temel ilkelerde dile getirdiğimiz belirlilik ilkesine aykırılığı sebebiyle tartışmalı olduğunu düşünmekteyiz. Zira belirlilik ilkesi gereği disiplin suçları ve cezalarında kıyas yoluyla kanunda belirtilenlerin haricinde yeni disiplinsizlik eylemleri oluşturulamamakta ve uygulayıcılar tarafından bu eylemler haricinde ilgililere ceza verilememektedir.) Aynı zamanda Dişhekimi hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda elde edilen bilgiler ışığında olayların niteliğine ve ilgilinin kişisel ve mesleki durumuna göre disiplin kurulları, Yönetmelikte öngörülene göre bir alt veya bir üst cezayı verebilmektedir.
Dişhekimi tarafından işlenen disiplinsizlik eylemi aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenen bir suç oluşturuyorsa Oda Yönetim Kurulunca Cumhuriyet Başsavcılıklarına da suç duyurusunda bulunmak zorunludur. Özellikle yönetmeliğin “para cezasını gerektiren” ve “Meslekten geçici alıkonma cezasını gerektiren” fiil ve haller başlıkları altında sayılan bazı eylemlerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında suç oluşturmaktadır. Bu bağlamda Meslekten geçici alıkonma ve oda bölgesinde meslekten sürekli alıkonma disiplin cezalarının ağırlığı da göz önüne alınarak söz konusu cezaların uygulanmasının usul ve esasları hakkında kısa bilgilendirme yapmak yerinde olacaktır.
Geçici olarak meslekten men disiplin cezası; yönetmelikte belirtilen disiplinsizlik oluşturan eylemlerin dişhekimi tarafından işlenmesi durumunda dişhekiminin kayıtlı bulunduğu oda bölgesinde bir aydan altı aya kadar serbest meslek uygulamasından alıkonulmasıdır.
Meslekten alıkonma cezası ise; oda bölgesinde iki kez serbest meslek uygulamasından geçici alıkonma cezası alanların, sürekli olarak serbest meslek uygulamasından alıkonmasıdır. Bu bağlamda;
a. Oda bölgesinde bir kez geçici meslekten alıkonma cezası almış olanlar, daha sonra aynı veya değişik bir suçtan ikinci kez meslekten alıkonma cezası alırlarsa ya da
b. Değişik suçlardan aynı anda iki geçici meslekten alıkonma cezası aldıklarında,
oda bölgesinde sürekli olarak serbest meslek uygulamasından alıkonma cezası almış sayılmaktadırlar.
Geçici meslekten alıkonma cezası alanlar, ceza süresince; sürekli meslekten alıkonma cezası alanlar ise sürekli olarak ceza aldıkları oda bölgesinde herhangi bir şekilde serbest dişhekimliği yapamamaktadırlar. Meslekten sürekli veya geçici alıkonma cezası alanların var ise muayenehaneleri ve dişhekimi toplu muayenehane, poliklinik ve benzeri adlar altındaki özel sağlık kuruluşlarında çalışıyor ise bu kuruluşta kendisine münhasıran tahsis edilmiş olan hizmet verdiği birim mühürlenerek kapatılması gerekmektedir.
Geçici meslekten alıkonma ile ilgili kararlar dişhekiminin muayenehanesinin kapısına, toplu muayenehane, poliklinik gibi birden fazla hekim veya dişhekiminin birlikte çalıştığı özel sağlık kuruluşlarında ise dişhekiminin diş sağlığı hizmeti verdiği birimde mühürlenen girişin yanına asılır ve ceza süresince asılı kalır. Özel bir kurumda ikinci görevi olan dişhekimi meslekten geçici veya sürekli alıkonma cezası aldığında, bu işyerinde de dişhekimliği yapamamaktadır.
Meslekten geçici veya sürekli alıkonma cezası alanların ceza süresince mesleğini herhangi bir şekilde yaptıklarının tespiti halinde, haklarında 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre ceza takibatına başvurulur ve ayrıca disiplin soruşturması açılmaktadır.
Disiplin suç ve cezalarının uygulanması açısından diğer önemli bir konu ise zamanaşımı süresidir. Kişinin sürekli bir belirsizlik halinde ve cezalandırma tehditi altında kalmasını engelleyen zamanaşımı kavramı kanunlarda belirtilen sürenin geçmesiyle isnat edilen fiilden ötürü ilgili hakkında soruşturma yapılamayacağı anlamını taşımaktadır. Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği’ne göre, Disiplin cezası gerektirecek eylemlerin işlenmesinden itibaren 4 yıl geçmiş ise soruşturma yapılamayacak ancak soruşturma başlamamış olmakla birlikte süre dolmadan önce Yönetim Kurulu işe el koymuşsa yani araştırma yapmaya başlamış ise bu süre işlemeyecektir. Bununla birlikte disiplin cezası gerektiren eylem, aynı zamanda bir suç oluşturuyor ve bu suç için yasada daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş ise bu süre uygulanacaktır. Örneğin, Meslekten geçici alıkonma cezasını gerektiren fiil ve haller başlığı altında sayılan “Mesleki bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla kullanmak veya işkence yapmak, resmi görevi icabı dahi olsa işkenceye katılmak veya işkence olarak nitelendirilecek müdahale ve davranışlarda bulunmak” disiplinsizliği şartları varsa aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında “işkence” suçunu oluşturmaktadır. Yönetmelikte bu disiplinsizliğin zamanaşımı süresi 4 yıl olarak belirlenmiş olsa da işkence, suçun ağırlığı sebebiyle zamanaşımı süresine tabi tutulmamıştır. Bu nedenle eğer dişhekiminin işkence suçu işlediği tespit edilirse yönetmelikte belirtilen zamanaşımı süresine bağlı kalınmadan her zaman disiplin hukuku açısından soruşturulabilecektir. Aynı şekilde mesleğinin ifası sırasında kasten kişinin yaralanmasına sebebiyet veren dişhekimi hakkında 4 yıllık zamanaşımı süresi değil Türk Ceza Kanununda düzenleme altına alınan Kasten Yaralama suçundan ötürü 8 yıllık zamanaşımı süresi göz önüne alınarak bu süre zarfında disiplin soruşturması açılabilecektir.
Diş Hekimleri Disiplin Soruşturması
Dişhekiminin üzerine isnat edilen eylemin disiplinsizlik eylemi olup olmadığının tespiti, disiplinsizliğin ilgili kişi tarafından işlenip işlenmediğinin tespiti, disiplinsizlik eylemi hakkında gerekli bilgi ve belgelerin toplanması gibi disiplin suçunun tespiti amacıyla yapılacak disiplin soruşturmasının usul ve esasları ile ilgililerin hak ve yükümlülükleri kanun ve yönetmeliklerde düzenlenmiştir. Nitekim soruşturmanın disiplin hukukunun temel ilkelerine ve kanun ile yönetmeliklerde belirlenen hususlara aykırı olarak yapılması işlemi hukuka aykırı kılacak ve iptal edilebilecektir.
Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği’nde düzenlemenen disiplin soruşturmasına ilişkin hükümleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;
a. Soruşturmada Yetki: Oda disiplin kurullarının yetki alanı kendi bölgeleriyle sınırlıdır. Odalar kendi bölgeleri dışında oluşan olaylardan bilgi edinmesi durumunda soruşturma açılmasına ilişkin görüşlerini Birliğe ve ilgili odaya iletmekle görevli tutulmuştur. Birlik Yönetim Kurulu, resen veya kendisine intikal eden ihbar ve şikayetleri değerlendirerek, dişhekimleri hakkında, ilgili Odadan, soruşturma açılması için, gerekli işlemlerin başlatılmasını isteyecektir. Birliğin bu kararı kesin olup Oda, bu istemi gecikmeden yerine getirmek zorundadır.
b. Soruşturma; İhbar veya şikayete dayanarak, Birlik Merkez Yönetim Kurulu’nun, Cumhuriyet Savcısı’nın, Bakanlık veya taşra teşkilatındaki yetkili sağlık kuruluşunun isteği üzerine, Oda Yönetim Kurulu’nun göreceği lüzum üzerine resen, Oda yöneticileri hakkında Birlik Merkez Yönetim Kurulu’nun göreceği lüzum üzerine resen yapılır.
c. Sözlü ihbar veya şikâyet, herhangi bir kişinin Birlik veya odaya başvurması ve hakkında ihbarda bulunduğu dişhekimini belirtip iddialarını açıklamasıyla yapılmış olur. İhbar veya şikâyette bulunanın kimliği, adresi ve imzası bulunmayan istekler işleme konulmaz. Ancak, böyle durumlarda yönetim kurulları gerekli görürse ihbar veya şikâyetin konusu hakkında soruşturma açabilir.
d. Re’sen Soruşturma Açılması; Birlik Merkez Yönetim Kurulu ve oda yönetim kurulları ihbar veya şikayet olmasa bile, bu Yönetmelikte belirtilen fiillerin işlenip işlenmediğinin tespiti ve gereken işlemlerin yapılması için ilgililer hakkında resen soruşturma açabilir, adli ve resmi makamlara başvurabilir.
e. İlk İnceleme; Oda genel sekreterliğince ihbar veya şikayetin metni derhal ilgiliye bildirilir. Diyecekleri var ise delilleri ile birlikte en geç bir hafta içinde göndermesi istenir. Sürenin bitmesi veya gelen cevap ile birlikte dosya yönetim kuruluna sunulur.
f. Oda yönetim kurulu; ivedi durumlar dışında, ihbar veya şikayetin yapılmasından sonraki ilk toplantısında konuyu inceler. İhbar veya şikayeti soruşturma açılmasına değer görmez ise soruşturma açılmasına yer olmadığına ilişkin kararını ilgiliye bildirir. İhbar veya şikayet soruşturmaya değer görülür ise oda üyelerinden biri yönetim kurulunca soruşturmacı olarak atanır.
g. Soruşturmacı; bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak göndereceği yazı ile suçlanan kişiden savunmasını ve delillerini ister. Suçlanan kişi, kendi delillerini toplamak için soruşturmacıdan ek süre isteyebilir. Verilecek bu süre şahsa tebliğ tarihinden itibaren 10 günü geçemez.
h. Savunma Hakkı; disiplin soruşturmasında, ilgiliye isnat edilen suç açık ve yazılı olarak bildirilir ve 15 günlük savunma süresi verilir. Usulüne uygun savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. Hakkında soruşturma yapılan dişhekimine gönderilen savunma istem yazısında, disiplin soruşturmasına konu fiilinin neden ibaret bulunduğu; süresinde savunmasını yapmaması halinde savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı belirtilir.
i. Raporun Hazırlanması; Toplanan bütün kanıtlar incelendikten ve hakkında ihbar ve şikayette bulunulan üye gerekirse dinlendikten veya dinlenmek üzere verilen süre dolduktan sonra, düzenlenen rapor yönetim kuruluna verilir. Soruşturmacı atanma gününden itibaren en geç bir ay içinde soruşturmayı tamamlamak zorundadır. Ancak, soruşturmacının haklı sebepler göstererek yönetim kuruluna başvurması halinde, en çok üç kez olmak üzere bu süre birer ay uzatılabilir.
j. Disiplin işlemleri; disiplin soruşturması ve disiplin kovuşturması olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Disiplin soruşturması sonucunda, kovuşturma açılmasına veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebilir.
k. Karar; Yönetim Kurulu, dosyayı ve raporu inceleyerek, ihbar veya şikayette bulunulan dişhekimi hakkında, disiplin kovuşturması açılmasını gerektirecek bir durumun mevcut olmadığını tespit ettiği takdirde, Disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına gerekçeli olarak karar verir. Bu kararda, ihbar veya şikayette bulunanın adı ve adresi, şikayet olunan dişhekiminin kimliği, isnat olunan fiil, inceleme ve deliller belirtilir. Karar ayrıca, soruşturma isteğinin cumhuriyet Savcılığından gelmesi halinde, Cumhuriyet Savcılığına resmi yazı ile bildirilir; hakkında soruşturma açılmış bulunan dişhekimine ve varsa şikayetçiye tebliğ olunur.
l. Disiplin Kovuşturması Açılması; Oda yönetim kurulları veya Birlik Merkez yönetim Kurulun disiplin kovuşturması açılmasına karar vermesi halinde, dosya derhal odalarda, oda disiplin kuruluna, Birlikte ise Birlik Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilir.
m. Birlik veya Oda Disiplin Kurulu Kararı; Birlik veya Oda Disiplin Kurulu, hazırlanan soruşturma dosyasını inceleyerek kararını verir. Birlik veya Oda Disiplin Kurulu kararı ilgililere, Yönetim Kurulu tarafından tebliğ edilir.
Disiplin Soruşturması veya Kovuşturması Açılmasına Yer Olmadığı Kararına İtiraz
Türk Dişhekimleri Birliği Ve Dişhekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliği’nin 22’nci maddesine göre; Oda Yönetim Kurulu’nun, disiplin soruşturması veya kovuşturması açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ihbar veya şikayet edenler tarafından Birlik Merkez Yönetim Kurulu’na itiraz edilebilir. Görüleceği üzere soruşturma veya kovuşturma açılmasına yer olmadığı kararına karşı itiraz hakkı sadece ihbar ve şikayet edene tanınmış bir haktır. İhbar ve şikayet edenin karara karşı itiraz dilekçesi, kararı veren oda aracılığı ile Birlik Merkez Yönetim Kurulu’na gönderilir. İtiraz dilekçesi ile beraber Birliğe gönderilecek dosyanın gidiş-dönüş posta ücreti itiraz edenden alınır. İtiraz süresinin içerisinde itiraz edilmez yahut itiraz edilip de ilgili kişi tarafından bir hafta içerisinde posta masrafı ödenmezse itirazdan vazgeçilmiş sayılır ve karar kesinleşir. İtirazın Cumhuriyet Savcılığı veya diğer makamlarca yapılması halinde ise posta gideri ilgili oda tarafından ödenir.
Oda Yönetim Kurulu’nun vermiş olduğu karara karşı Birlik Merkez Yönetim Kurulu tarafından, dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda, şikayet, ihbar veya istem konusu, incelemeye değer mahiyette görülürse, oda yönetim kurulunun kararı kaldırılarak, disiplin soruşturması veya kovuşturmasının açılması için dosya evvelki kararı veren odaya gönderilir. Oda, Birliğin bu kararına uymak zorunda olup dosya üzerinden ilgili hakkında karar verilir.
Diş Hekimleri Odası Disiplin Kurulu Kararına İtiraz
Soruşturma dosyasının ilgilileri ve Oda Yönetim Kurulu, Oda Disiplin Kurulu kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde Birlik Yüksek Disiplin Kurulu’na itiraz edebilirler. İtiraz dilekçesi ilgililer tarafından, kararı veren odaya verilir. Oda, dosya ile birlikte itiraz dilekçesini, Birlik Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığına gönderir. Dosyanın, Birlik Yüksek Disiplin kuruluna gidiş-dönüş, posta gideri karara itiraz edenden alınır. İtiraz süresinin içerisinde itiraz edilmez yahut itiraz edilip de ilgili kişi tarafından bir hafta içerisinde posta masrafı ödenmezse itirazdan vazgeçilmiş sayılır ve karar kesinleşir. İtirazın Cumhuriyet Savcılığı veya diğer makamlarca yapılması halinde ise posta gideri ilgili oda tarafından ödenir.
İtiraz üzerine Birlik Yüksek Disiplin Kurulu, ilk toplantısında dosya üzerinden itirazı inceler ve suçlamanın durumuna göre sözlü açıklamaların faydalı olacağı ve olayı daha iyi aydınlatacağı düşünülüyor ise talep olmasa dahi, ilgiliyi toplantıya davet edebilir. Kurul, inceleme konusu kararın onaylanmasına veya kovuşturmanın derinleştirilmesi için kararın bozularak, dosyanın ilgili odaya gönderilmesine karar verebileceği gibi, yeniden incelemeyi gerektirmeyen durumlarda uygun görmediği kararı kaldırarak, işin esası hakkında karar verebilir. Yahut verilmiş olan kararı düzelterek onaylayabilir.
Diş Hekimi Disiplin Cezası Kararların Uygulanması
İhbar veya şikayete dayanarak, Birlik Merkez Yönetim Kurulu’nun, Cumhuriyet Savcısı’nın, Bakanlık veya taşra teşkilatındaki yetkili sağlık kuruluşunun isteği üzerine, Oda Yönetim Kurulu’nun göreceği lüzum üzerine resen, Oda yöneticileri hakkında Birlik Merkez Yönetim Kurulu’nun göreceği lüzum üzerine resen yapılan soruşturma sonucunda ilgili hakkında verilen disiplin cezalarına; itiraz edilen cezalar ile itiraz olmasa bile meslekten geçici ve sürekli alıkonma cezaları, Birlik Yüksek Disiplin Kurulu’nca onaylanmadıkça uygulanamaz. Birlik Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla onanarak kesinleşen cezalar ilgili Oda tarafından uygulanır.
Para cezasına ilişkin kesinleşen Oda Disiplin Kurulu kararları; ilgiliye tebliğden itibaren 15 gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Kesinleşen disiplin cezasının belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde İcra İflas Kanunu hükümlerine göre ilgili hakkında icra takibi yapılır.
Meslekten geçici alıkonma cezası ile oda bölgesinde çalışmaktan alıkonma cezaları; Yüksek Disiplin Kurulu tarafından onaylanması üzerine onama kararı ilgili dişhekimine tebliğ edilir. Tebligatta serbest dişhekimliği icrasının durdurulacağı tarih de belirtilir. Tebligatta belirtilen tarihte, Oda Yönetim Kurulu tarafından yetkilendirilen üç dişhekimi üyeden oluşturulan bir kurul, kararın fiilen uygulanmasını sağlar ve kurulun yetkisi, ceza süresince devam eder. Alıkonma kararının fiilen uygulaması, ilgili dişhekiminin mesleğini icra ettiği yerin gerektiğinde kolluk kuvvetlerinin yardımı da alınarak kapatılarak mühürlenmesi ve durumun ilgilinin de imzaladığı bir tutanakla tespit edilmesi suretiyle yapılır. Ayrıca işyerinin kapatıldığı süre içinde dişhekiminin mesleğini oda bölgesinde serbest olarak icra edemeyeceği ve kapatılmış olan işyerinin bu süre içinde açılamayacağı, ilgili dişhekimine ihtar edilerek bu ihtar da düzenlenen tutanakta belirtilir. Oluşturulan kurul, serbest meslekten alıkonma süresi içinde işyerinin açılıp açılmadığının tespiti için habersiz olarak aralıklı denetimler yapar. Her denetimde tutanak düzenlenerek dosyasına konulur. Yapılan denetimler sonrasında karara uyulmadığının tespiti Oda Yönetim Kurulu’na iletilir, bu tutanağa istinaden Oda Yönetim Kurulu 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Kanununun 45 inci maddesine göre üç aydan bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunur ve ayrıca disiplin soruşturması başlatır.
Diş Hekimi Disiplin Kurulu Kararlarına Karşı Yargı Yolu
1982 Anayasası’nın 135’inci maddesinin 1’inci fıkrasında tanımlamasını bulan ve kanunla kurulan kamu kurumu niteliğinde bulunan meslek kuruluşlarının meslek düzenini ve disiplinini sağlamak açısından uygulandıkları disiplin cezalarının idari işlem olduğu açıktır. Bu kapsamda kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşları tarafından ilgili hakkında tesis edilen soruşturma açılmasına veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların yanı sıra disiplin cezaları da idari işlem niteliğinde olup söz konusu işlemler hakkında Anayasa’nın 125’inci maddesindeki “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” düzenlemesi gereği yargı yoluna başvurulabilmektedir.
Oda Disiplin Kurulu tarafından soruşturma açılmasına veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların yanı sıra yapılan disiplin soruşturması sonucunda disiplin suçunun sübuta erdiğinin tespiti halinde disiplin cezasına hükmedilmesi durumunda, kararın kesinleşerek ilgililere tebliğ edilmesi ile idari yargı mercilerinde işlemin türüne bağlı olarak idari işlemin iptali ya da tam yargı davası açabileceği gibi ikisini de bir arada açabilir. Ancak yargı yoluna başvurmak ilgili hakkında verilen işlemin icrasını durmamaktadır.
İptal ve Tam Yargı davaları, idare hukukunda kapsamında İdari Yargılama Usul Kanununda düzenleme altına alınan dava türleridir. İptal davası, idari işlemlerin yetki, sebep, şekil, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olmaları nedeniyle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan bir idari dava şekli olup tam yargı davası ise idarenin bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla açtığı bir idari dava türüdür. İptal ve tam yargı davalarında görevli mahkemeler İdare Mahkemeleri olmakla birlikte yetkili mahkemeler ise iptal davalarında, dava konusu olan idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi tam yargı davalarında ise (konumuz açısından) davacının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir.
Bu kapsamda hakkında idari işlem tesis edilen kişi, kararın kesinleşerek kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren İPTAL DAVASI açısından idari dava açma süresi olan 60 gün içerisinde idari işlemin iptali davası açabilir.
Örneğin; Hakkında “Diplomasını çıkar karşılığı, dişhekimliği yapmaya yetkisi olmayan kişi veya kişilere vermek veya kullandırmak” disiplinsizliği sebebiyle yapılan disiplin soruşturması neticesinde “Meslekten Geçici Alıkonma Cezası” ile tecziye edilen dişhekimi kararın kesinleşip kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde işlemin iptali için idari yargı merciinde iptal davası açabilecektir. Olayı farklı bir açıdan değerlendirdiğimizde ise; İdare mahkemesinde dava açmak disiplin cezasının icrasını durdurmayacağından dolayı verilen disiplin cezasının uygulanması ile dişhekimi mesleğinden geçici olarak alıkonulacak varsa muayenehanesi kapatılacak ya da çalıştığı kurumdaki faaliyetleri sonlandırılacaktır. Bu durumda hakkında tesis edilen işlem sebebiyle maddi kayıp da yaşayan dişhekimi dava açma süresi içerisinde yalnızca iptal davası açabileceği gibi iptal davası ile birlikte uğradığı maddi ve manevi zararında temini için iptal davası ve tam yargı davasını birlikte açabilecektir.
İlgili hakkında tesis edilen işleme karşı yargı yoluna başvuruda önemli diğer bir nokta ise dava açma süresidir. Nitekim idari yargıda yasal dava açma süresi, hak düşürücü süre olarak tanımlanmış olup bu sürelerin takibi ve hesaplanması büyük önem taşımaktadır. Belirtilen süre içerisinde hakkın kullanılmaması sebebiyle hakkın sona ereceği şeklinde nitelendirilen hak düşürücü süreler, zamanaşımından farklı olarak hâkim tarafından re’sen gözetilmektedir. Bu sebeple sürelerin geçirilmesi ya da yanlış hesaplanması durumunda açılan dava reddedilecek ve hak kayıplarına sebebiyet verecektir.
Sonuç olarak, Anayasa’nın 135’inci maddesinin 1’inci fıkrasında meslek kuruluşları olarak tanımlanan ve 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Kanunu ile kurulan Türk Dişhekimleri Birliği hukuki statüsü gereği kamu kurumu niteliğinde olup tüzelkişiliğe sahip olduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır. Türk Dişhekimleri Birliği ve birlik bünyesinde kurulan Meslek Odaları “…diş hekimliği mesleğine mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve hastaları ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak” maksadıyla ilgililer hakkında kanunda belirtilen hususlar çerçevesinde işlem yapmaya ve idari yaptırım uygulamaya yetkili kılınmıştır.
Bu bağlamda meslek kuruluşlarının, meslek disiplinin sağlanması ve meslek ahlakının korunması için disiplin hükümlerini uygulaması konusunda herhangi bir tartışma bulunmamakla birlikte idari nitelik taşıyan bu işlemlerin disiplin hukukuna hakim olan temel ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilmesi yapılan işlemin hukuka uygunluğunu sağlamaktadır. Nitekim Disiplin hukuku temel ilkelerine aykırı ve kanunda düzenleme altına alınan hususlar dikkate alınmadan ilgililer hakkında verilen kararlar hukuka aykırı olmakla birlikte ilgililer tarafından bu karara karşı İdari Yargı mercilerinde dava açma hakkı bulunmaktadır.
İdari Dava Avukatı Hukuki Değerlendirme
İdari dava avukatı- idare hukuku kapsamlı ve geniş çaplı bir hukuk dalıdır. Kendine özgü özel bir düzenlemesi bulunmaz. Sadece usül olarak yazılı kuralların yer aldığı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu yer almaktadır. Bu sebeple idare hukuku deniz derya bir alandır. İdare hukuku içerisinde 657 sayılı kanuna tabi olan devlet memurlarının özlük haklarına ilişkin kurumları ile yaşamış oldukları ihtilaflar yer aldığı gibi kamulaştırmaya ilişkin hukuki ihtilaflar da yer almaktadır. Nitekim disiplin işlemlerine ilişkin yapılacak uygulamalar ve bunlar dolayısı ile kişilerin kurumları ile yaşamış oldukları sorunlar da idare hukukunun inceleme alanı içerisine girecektir. Bu bakımdan disiplin hukuku da gündeme gelecek memur özlük haklarına vakıf olmanın yanında idare hukuku avukatı disiplin hukukunu da bilmek zorunda kalacaktır. Uzmanlık alanlarının iyi bir şekilde tahlil edilmesi ile buna ilişkin hususların iyi belirtlenmesi şarttır. Nitekim sağlık hukuku ve idare hukukunun, sağlık hizmetinin sunumu bakımından birbiri ile ilişkili olması sebebiyle yapılan işlemlerin denetimi tabi ki idari yargının görev alanına girecektir. Bu sebepledir ki sağlık davalarına bakan avukatların idare hukuku ile de içli dışlı olması, disiplin hukuku ile ilgilenmesi kaçınılmaz olacaktır.