Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası TCK 114

  • Anasayfa
  • Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası TCK 114

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası TCK 114

Milletin Hukukunu Savunan Mil Hukuk, TCK 114'e Dikkat Çekiyor! Siyasi Hakların Engellenmesine Karşı Birlikte Harekete Geçelim. Adalet İçin Buradayız!

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası TCK 114

İçindekiler

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası TCK 114

Genel Açıklama

Ceza Hukuku/Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası Türk Ceza Kanunun 114’üncü maddesinde düzenlenmiştir.

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, Türk Ceza Kanunun "Hürriyete Karşı Suçlar" başlıklı yedinci bölümünün altında 114’üncü maddesinde; “Bir kimseye karşı; Bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya veya Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya, zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişinin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile” cezalandırılacağı şeklinde düzenlenmiştir. 

Siyasi haklar bilindiği üzere Anayasanın 66’ncı maddesinde ve devamında; seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı, parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma hakkı, kamu hizmetlerine girme hakkı, vatan hizmeti ve son olarak dilekçe hakkı olarak sayılmıştır. TCK 114 kapsamında korunan siyasal haklar ise “Bir siyasi partiye üye olmak veya olmamak, siyasi partinin faaliyetlerine katılmak veya katılmamak, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmak veya Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamak veya seçildiği görevden ayrılmak” haklarına yönelik olarak sınırlı sayıda düzenlenmiştir.

Anayasanın 66’ncı maddesinde ve devamında sayılan siyasi hakların yukarıda izah ettiğimiz üzere bir kısmı TCK 114 kapsamında koruma altına alınmış ve özel düzenlemelerle de diğer bazı haklar koruma altına alınmış olsa anayasa çerçevesinde sayılan tüm hakların koruma altında olduğunu söylemek mümkün değildir. Zira hem TCK hem de özel kanunlar çerçevesinde “kamu hizmetlerine girme hakkı” koruma altına alan bir düzenleme bulunmamaktadır.  

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, seçimlik ve serbest hareketli bir suçtur. Suçun 114’üncü maddesinde düzenlenen halleri ve TCK 119’uncu maddesinde düzenlenen halleri şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından suçun öğrenildiği anda adli birimlerce soruşturma süreci re’sen başlamaktadır. Bu nedenle teşebbüs ve iştirak hususları ile suçun tamamlanıp tamamlanmadığı hususları cezanın belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu sebeple soruşturma ve kovuşturma aşamasında ifadelerin alınması, delillerin toplanması, somut olayın hem mağdur hem de fail açısından açıkça ortaya çıkarılması, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşup oluşmadığının ve suçun nitelikli halinin olup olmadığının tespiti özellikli ve önemli olup alanında uzman ceza avukatından yardım alınması tavsiye edilmektedir. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Korunan Hukuksal Yarar

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu “hürriyete karşı suçlar” bölümünün altında düzenlenmiş olup suç ile korunan hukuksal yarar maddede belirtilen siyasal haklardır. Nitekim öncesinde de izah ettiğimiz üzere Anayasanın “Siyasi Haklar ve Ödevler” başlığını dördüncü bölümünün altında 66’ncı ve devamı maddelerde siyasi hakların neler olduğu sayılmış olup bu haklardan bir kısmı ilgili madde ile TCK kapsamında korumaya alınmıştır. Maddenin ilk fıkrası kapsamında bireyin siyasal hakları, ikinci fıkrası açısından ise siyasi hakların siyasi partiler gibi topluluk halinde kullanılması hakkı koruma altına alınmıştır.  

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Fail

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun faili herkestir. Ancak “hürriyete karşı suçlar” başlığı altında düzenlenen Eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçları açısından ortak hüküm olan TCK’nın 119’uncu maddesi kapsamında suçun “Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,” işlenmesi durumu suçun nitelikli hali olarak sayıldığından, suçun bu halinde failin kamu görevlisi olması ve  kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanması gerekmektedir. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Mağdur

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun mağdurunu maddenin iki fıkrasını ayrı ayrı değerlendirerek belirtmek yerinde olacaktır. Maddenin birinci fıkrasında belirtilen suçun hukuki konusu bir kimsenin bireysel olarak bir siyasi partiye girme veya girmeme, faaliyete katılma veya katılmama, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olma ve o görevden ayrılma olduğundan dolayı mağduru herkes olamaz. Zira, maddenin koruma altına aldığı siyasi haklar herkes tarafından kullanılabilen haklar olmayıp örneğin TCK madde 53 kapsamında yasaklılık durumu olanlara, 18 yaşını doldurmamış olanlara, siyasi partilere üye olamayacağı kanunla belirtilen kamu görevlilerine karşı, siyasi parti faaliyetlerine katılma ya da katılmama hariç olmak üzere Türk vatandaşı olmayanlara karşı bu suçun işlenemeyecek ve bu kişiler suçun mağduru olamayacaklardır. 

Maddenin ikinci fıkrası açısından suçun mağduru; siyasi parti yöneticileri, suçtan zarar gören ise tüzel kişiliğe sahip siyasi partilerdir.  

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Maddi Unsur

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, Türk Ceza Kanunun 114’üncü maddesinde iki fıkra halinde düzenlenmiş olup suçun temel hali 114’ncı maddenin birinci ve ikinci fıkrasında suçun nitelikleri halleri ise ortak hüküm olarak 119’uncu maddesinde ayrıca düzenlenmiştir. 

Suçun temel halinin düzenlendiği maddenin birinci fıkrası açısından suçun maddi unsuru cebir veya tehdit kullanarak bir kimsenin bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya yahut katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlanmak, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamak için veya seçildiği görevden ayrılmaya zorlanmasıdır.

Görüleceği üzere suçun oluşması için maddede belirtilen hakların engellenmesini eyleminde failin, mağdura yönelik cebir veya tehdit kullanması ve bu cebir veya tehditin maddede sayılan amaçları gerçekleştirmeye yönelik olması gereklidir. Failin cebir veya tehdite başvurması suçun oluşması için yeterli olup mağdurun maddede sayılan haklarının kullanmasının engellenmiş olması gerekmemektedir. Hakkın kullanmasında aşırı derecede zorlaştırmada da engelleme kapsamında değerlendirilmektedir. 

Maddenin ikinci fıkrası açısından suçun maddi unsuru ise; cebir veya tehdit ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, mevzuata uygun olarak kurulmuş bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellemektir. Suçun bu şeklinde ilk fıkrada belirtilen neticenin gerçekleşmesi koşulu aranmazken bu halinde hakkın kullanılmasının engellenmiş olması gerekmektedir. Görüleceği üzere suçun bu şeklinde cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranış suçun maddi unsuru sayılmış olup failin eylemi neticesinde siyasi parti mevzuatına ve tüzüklerine uygun olarak gerçekleştirilen herhangi bir faaliyetin engellenmesi durumunda suç oluşacaktır.   

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Manevi Unsur

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu genel kastla işlenir. Failin, mağdurun bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya yahut katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamaya, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya zorladığını bilerek ve isteyerek hareket etmesi genel kast olarak değerlendirilir. Buna göre failin genel kastla suçun maddi unsurunda belirtilen eylemleri gerçekleştirmesi durumunda suç oluşacaktır. Bunun yanı sıra failin kastı, mağdurun madde metninde belirtilen hakkını kullanmasını engellemek olmamakla birlikte cebir veya tehdit sonucu bu hak kullanılamamışsa failin cebir veya tehdit suçundan cezalandırılması gerekmektedir.

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Basit Hali

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun basit hali maddenin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; bir kimsenin bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya yahut katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlanmak, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamak için veya seçildiği görevden ayrılmaya zorlanması ile cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi durumları suçun basit hali olarak düzenlenmiştir. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Nitelikli Hali

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun basit hali maddenin birinci ve ikinci fıkrasında nitelikli hali ise 119’uncu maddede ortak hükümler başlığı altında düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunun “ortak hükümler” başlıklı 119’uncu maddesinde ise, Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun basit halinin;

  1. Silahla işlenmesi, 
  2. Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesi, 
  3. İmzasız mektupla veya özel işaretlerle işlemesi, 
  4. Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, 
  5. Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi,

durumlarında veya Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi durumunda failin suçun nitelikli halinden dolayı basit halinde hükmedilen cezanın bir kat arttırılarak cezalandırılacağı düzenleme altına alınmıştır. 

Kanun koyucu suçun bu nitelikli hallerinde mağdurun iradesi daha kolay etki altına alındığından ve mağdurda meydana gelen iç huzurun daha fazla zarar göreceğinden ayrıca suçun işlenmesinin kolaylaşması ile meydana gelen zararın büyüklüğü sebebiyle sayılan halleri nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. 

Suçun Silahla İşlenmesi

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun silahla işlenmesi durumunda cezanın bir kat oranında arttırılacağı 119’uncu maddenin birinci fıkrasının “a” bendinde düzenlenmiştir. Suçun silahla işlenmesi durumunda mağdurun iradesi daha kolay etki altına alınacağı ve mağdurda meydana gelen iç huzurun daha fazla zarar göreceği, korkutucu etkisinin artması ile suçun işlenmesinin kolaylaşması sebebiyle nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Suçun silahla işlenmiş olmasının nitelikli hal kapsamında değerlendirilebilmesi için failin silahı mağdura yöneltmiş olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Failin mağdura yönelik olarak sadece silahını veya kabzasını gösterilmiş olması ve bu eylemini bilerek yani mağdur üzerinde etki etmesi için göstermesi gerekmektedir. 

Suçun Kişinin Kendisini Tanınmayacak Bir Hale Koyması Suretiyle, İmzasız Mektupla Veya Özel İşaretlerle İşlenmesi

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun, Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle işlenmesi, suçun işlenmesinin kolaylaşması ve mağdurun iradesinin suçun basit haline göre daha kolay kontrol altına alınmasını sağladığından dolayı nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Failin mağdura yönelik olarak imzasız mektup ya da teknolojik araçlar aracılığıyla gerçek kimliğini açığa çıkarmayacak şekilde mesajlar göndererek suçu işlemesi durumunda bu nitelikli hal oluşacak ve fail hakkında hükmedilen ceza arttırılacaktır.

Suçun Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi   

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi suçun nitelikli hali olarak maddenin birinci fıkrasının c bendinde düzenlenmiştir. Suçun diğer nitelikli hallerinde olduğu gibi burada da suçun işlenişinin kolaylaşması, tehlikenin artması ve mağrurun kendisini savunma olanağının azalması dikkate alınarak bu hal nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. 

Suçun Var Olan veya Var Sayılan Suç Örgütlerinin Oluşturdukları Korkutucu Güçten Yararlanılarak İşlenmesi

Suçun bu nitelikli halinin oluşması için Türk Ceza Kanunun 220’nci maddesinin birinci fıkrasında yapılan tanıma göre değerlendirme yapmak yerinde olacaktır. Nitekim ilgili maddeye göre örgütler en az 3 üyeden oluşmakta ve suçun örgüt kapsamında işlenmesi gerekmektedir. Buna göre Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun örgüt kapsamında işlenmesi halinde suçun nitelikli hali gündeme gelecek ve suçun temel haline göre verilecek ceza bir kat arttırılacaktır.

Suçun Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun bu nitelikli halinin gerçekleşmesi için kamu görevlisinin, kamu görevinin kendisine tanımış olduğu yetkiyi hukuka aykırı olarak kullanarak ve suç işleme kastıyla hareket etmesi aranmıştır. Failin kanunun vermiş olduğu kamusal gücü kullanarak mağdur üzerinde yarattığı etki ile suçun işlenişindeki kolaylık dikkate alınmış ve bu hal suçun nitelikli halleri arasında düzenlenmiştir.

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşması Halinde

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun kapsamında failin eylemi neticesinde Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesinin yanı sıra neticesi sebebiyle ağır farklı sonuçlarda meydana gelmesi durumlarında cezanın ağırlaştırılacağı düzenlenmiştir. Farklı bir ifadeyle, failin eylemi neticesinde kastedilenden daha ağır bir sonuç meydana gelmişse ve fail bu husus hakkında en azından taksirle hareket etmişse fail hakkında Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun yanı sıra kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerde uygulanarak cezaya hükmedilecektir. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası TCK 114

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu Türk Ceza Kanunun 114’üncü maddesinde iki fıkra olarak düzenlenmiş olup maddenin birinci ve ikinci fıkrasında suçun basit hali ve cezası, kanunun 119’uncu madde de ise eğitim ve öğretimin engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarını da kapsayan ortak hüküm olarak suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. 

TCK 114’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; Bir kimseye karşı; Bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya veya Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya, zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişinin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.

TCK 114’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre; failin cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezalandırılacağı düzenlenmiştir.

119’uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında;
Suçun; 
- Silahla,
- Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
- Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
- Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek cezanın bir kat arttırılacağı,

119’uncu maddenin ikinci fıkrası kapsamında; Suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacağı düzenlenmiştir.

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Teşebbüs 

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun birinci fıkrasında sayılan hal salt hareket suçu olduğundan failin cebir veya tehdit kullanması ile suç tamamlanır. Bu nedenle failin cebir veya tehdit kullanması durumunda suç tamamlanacaktır. Suç tamamlanana kadar failin icra hareketlerini bitirememesi durumunda teşebbüs hükümleri uygulanabilecektir. Suçun ikinci fıkrasında belirtilen halde ise, failin eyleminin parti faaliyetlerinin tümüyle ya da kısmen engellenmesi ile suç tamamlanacaktır. Buna göre failin eylem suç tamamlanmamış olmasına karşın faaliyetlerin gerçekleştirilmesi açısından zorluk yaratıyorsa teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkündür. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, failin işlediği fiilin olumsuz sonuçlarını gidermesi durumunda uygulanan bir ceza indirimi nedeni olarak tanımlanmakla birlikte kanunun izin verdiği daha farklı bir ifadeyle kanun koyucu tarafından ilgili suça yönelik özel bir düzenleme yapıldığı takdirde uygulanabilmektedir. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda ise özel bir düzenleme bulunmadığından dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma imkanı bulunmamaktadır. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Şikayet Süresi

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun 114’üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen suçun temel halleri ile 119’uncu maddesinde düzenlenen nitelikli hallerin varlığı durumunda suçun soruşturması ve kovuşturulması şikayete tabi olmadığından herhangi bir zamanaşımı süresine tabi değildir. Ancak unutulmaması gerekir ki, suç şikayete tabi olmasa da fail hakkında soruşturma yapılabilmesi için dava zamanaşımı süresi içerisinde soruşturmaya başlanılması gerekmektedir. Aksi durumda dava zamanaşımı gerekçesiyle soruşturma yapılamayacaktır.

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Adli Para Cezası

Adli para cezasına çevirme; kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezalarına alternatif bir yaptırım olarak düzenlenmiştir. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanununun 114’üncü  maddesinin birinci fıkrası açısından alt sınırdan hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Diğer hallerin varlığında ise hükmedilecek hapis ceza süresinin 1 yıldan fazla olması sebebiyle adli para cezasına çevrilme imkanı bulunmamaktadır.

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu; sanığın üzerine atılı suçtan dolayı yapılan yargılama neticesinde hükmedilen cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması ve diğer koşulların varlığı halinde açıklanmayarak sanığın 5 yıl boyunca denetimli serbestliğe tabi tutulmasıdır. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararının uygulanıp uygulanamayacağı yargılama neticesinde verilecek hapis cezası süresine ve kanunun aradığı diğer koşulların varlığının değerlendirilmesine bağlı olarak verilen cezanın açıklanmasının geri bırakılması mümkündür.

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Uzlaşma

Ceza Hukuk kapsamında uzlaşma; şikayete bağlı olan suçlar ve bunlarla birlikte kanunda tek tek sayılan suçların, fail ve mağdurlarını bir araya getirerek ceza mahkumiyeti sonucuna ulaşmadan dosyanın kapatılmasını amaçlayan bir kurumdur. Uzlaşma sırasında fail ve mağdur karşılıklı anlaşma sağlarsa, dosya soruşturma aşamasındaysa takipsizlik, kovuşturma aşamasındaysa düşme kararı verilerek kapatılmaktadır. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu uzlaştırma kapsamında olmadığından uzlaştırma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Görevli Mahkeme

Türk Ceza Kanunun 114’üncü maddesinde düzenlenen Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun gerek basit halinde gerekse nitelikli hallerinde görevli mahkeme suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesidir. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Devlet Memurluğuna Engel midir?

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan dolayı fail hakkında hükmedilen cezanın devlet memurluğuna etkisi 657 sayılı kanunun 48’inci maddesinde düzenlenmiştir. Zira 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48’inci maddesinde devlet memurluğuna başvuracak kişilerin hangi nitelikleri taşıdığı ve memuriyetleri sürecinde de hangi niteliklere sahip olması gerektikleri kanun koyucu tarafından düzenleme altına alınmıştır. Maddede Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu katalog suçlar içinde yer almasa da bu suçtan dolayı 1 yıl veya daha fazla ceza alarak haklarında mahkumiyet kararı verilen devlet memurlarının kamu görevinden çıkarılmasına memur adaylarının ise adaylık işlemlerinin sonlandırılmasına sebebiyet vereceği açıktır. 

Bu kapsamda Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu her ne kadar katalog suçlar içerisinde yer almasa da devlet memurluğuna ilk girişte güvenlik soruşturması aşamasında yahut devlet memurluğuna devamı sırasında kişilerin almış olduğu cezanın süresi gerekçe göstererek memuriyetle ilişiğini takdir yetkisini kullanarak kesebilmektedir. Bu durumda ise idari davalar konusunda uzman idari dava avukatından yardım almanızı tavsiye ederiz. 

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Uzman Erbaş Olmaya Engel midir?

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunun 12’nci maddesinde sayılan katalog suçlar içerisinde yer almamış olsa da Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan dolayı hakkında yapılan yargılama neticesinde verilen otuz günden daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya hükmedilmesi, adaylar açısından işlemlerinin sonlandırılması, görevdeki personel açısından ise kurumla ilişiğinin kesilmesi sonucunu doğuracaktır. 

Sözleşme feshi durumunda ya da adaylar açısından adaylık işlemlerinin sonlandırılması durumunda uzman erbaş sözleşme feshi iptal davası ya da güvenlik soruşturması iptal davası açılması gerekmektedir. Bu tür davalarda daha doğru ifade ile uzman erbaş sözleşme feshi iptali ya da uzman çavuş sözleşme feshi iptali davasında önemli olan gerekçeli olarak savunmaların yapılması, alanında uzman bir idari dava avukatı ile çalışması, sözleşme fesih sebebinin hukuka aykırı olduğunun mahkemeye hukuki bir dille dile getirilmesidir.

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği

(Suçun İşlendiği Yer) CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ                           :
 Ad Soyad, TC Kimlik Numarası, Adres
VEKİLİ                               : Av. Emre ASAN / Av. Bilgehan UTKU- Cevizlidere Mahallesi Mevlana Bulvarı No:221
                                            YILDIRIM Kule Kat:15 No:142 Çankaya/ANKARA
ŞÜPHELİ                           : Adı Soyadı - Biliniyorsa; TC Kimlik Numarası, Adresi
SUÇ                                   : Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu TCK 114
SUÇ TARİHİ                      : …/…/…
SUÇUN İŞLENDİĞİ YER  : .......
KONU                               :
 Şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve soruşturma sonucunda kamu davası açılmasına karar verilmesi talepli şikayet dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:
1. Açıklamalar kısmında öncelikle şüphelinin biliniyorsa kimlik bilgileri dile getirilerek şikayete konu olayın nasıl gerçekleştiği, 
2. 
Somut olayın nasıl gerçekleştiği detayları ile anlatılmalı,
3. İddiaların ispatı açısından hangi delillerin olduğu ifade edilmeli,
4. Dilekçe ekinde verilecek belgelerin neler olduğu dile getirilmeli,
5. Son olarak “Müvekkil, bu olaydan mağdur olup şüpheli hakkında şikayet olma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.” Şeklinde talep dile getirilmelidir. 

HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, fotoğraflar, kamera kayıtları, mesajlar, yemin, faturalar ve ilgili her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçeler ile şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması açılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekileten talep ederiz.

Müşteki Vekili
Av. Emre ASAN / Av. Bilgehan UTKU
İmza

1