
Muvazaalı Eczane Davaları ve Tıbbi Cihaz Kurumu Sözlü Savunma
Muvazaalı eczane kararı sonucunda il sağlık müdürlüğü tarafından yapılacak işlem eczane ruhsatı iptalidir ve bu işleme karşı 60 gün içinde idari işlemin iptali davası açılması şarttır. Aksi durumda ruhsat iptali kesinleşir ve eczacı bir daha ruhsatın

İçindekiler
- 1.1 Muvazaalı Eczane Değerlendirmesi Nasıl Yapılır? (yeni Açılacak Eczaneler Için)
- 1.2 Dosyada Bulunması Gerekenler Nelerdir?
- 1.3 Türkiye Tıbbi Cihaz Kurumunda Sözlü Savunma
- 1.4 Muvazaalı Eczane kararı Nasıl Verilir?
- 1.5 Faaliyette Bulunan Eczane Hakkında Muvazaa Değerlendirilmesi Nasıl Yapılır?
- 1.6 Muvazaalı Eczane Ruhsat iptali Davası
- 1.7 Muvazaalı Eczane Ruhsat Iptal Davasında Yürütme Durdurma Talebi
- 1.8 Muvazaalı Eczane Ruhsat Iptali Davasında Zamanaşımı
- 1.9 Muvazaalı Eczane Ruhsat Iptali Davasında Avukatın önemi
- 1.10 Muvazaalı Eczane Ruhsat Iptali Danıştay Kararları
Muvazaalı Eczane Davaları ve Eczane Ruhsatının İptali
Muvazaalı eczane davası- Muvazaalı eczanelere ilişkin usul ve esaslar ile sonrasında eczane ruhsatı iptali hakkındaki güncellenmiş son haliyle yazımıza geçmeden önce belirtmek gerekir ki Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 11'inci maddesi gereği MUVAZAA DEĞERLENDİRME KOMİSYONLARININ TEŞEKKÜLÜ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE hazırlanmıştır. İşte bu yönergedeki hususlar icabınca yapılacak araştırmalar gereğince eczanaler hakkında karar verilecek ve gerekli idari işlemler yapılacaktır. Dikkat edilmesi gereken husus konunun ibir idare hukuku konusu olduğudur. Zira muvazaalı eczane gereği yapılacak işlem bir idari işlem olup bu idari işlemin iptali için açılması gereken davalar ise idare mahkemesinin görev alanına girecektir ve bu konularda alanında uzman idari dava avukatlarından yardım alınması tavsiye olunur. Şimdi eczaneler hakkındaki muvazaa işlemlerini ve sonucunda meydana gelecek eczane ruhsatı iptalini başından sonuna kadar incelemeye çalışalım.
İlgili makalelerimiz;
Eczaneye verilen para cezası iptali davası
Eczanelerin kapatılma sebepleri nelerdir?
Anayasa mahkemesi bireysel başvuru
Eczaneye uygulanan cezai şartın iptali davası
Eczacılık alanında muvazaa, eczacının sahip ve mesul müdürü olarak göründüğü eczaneyi fiili olarak görevi başında bulunsun veya bulunmasın, gizli veya açık, yazılı veya sözlü anlaşmalarla ortak veya bireysel olarak bir başkasının işletmesi faaliyetini ve benzeri tüm faaliyetleri ifade etmektedir. Diğer bir ifade ile muvazaa, eczacılık diplomasının eczacı dışındaki kişilerce bir bedel karşılığında kullanılarak yasal olmayan şekilde eczacılık faaliyeti icra edilmesi olarak tanımlanmaktadır. serbest eczanelerin, eczacılık yapma hakkını haiz bir eczacının sahip ve mesul müdürlüğünde il sağlık müdürlüğünce düzenlenmiş ve valilikçe onaylanmış bir ruhsatname ile açılacağı açıkça belirtilmiş, eczanenin sahibinin ve mesul müdürünün eczacı olması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm göz önünde bulundurulduğunda eczanenin, sahip ve mesul müdür olan eczacı dışında diğer kişi ya da kişilerce bireysel olarak veya bu kişilerle ortak olarak işletilmesi kanuna aykırı olacaktır.
BUNU DA BİL; Eczane ruhsatı iptali bir idari işlemdir ve idari işlemin iptlali davasına konu olur. Bu sebeple idari işlemin iptali davası hakkında bilgi için aşağıdaki videomuza göz atmanızı önemle tavsiye ederiz.
Muvazaalı Eczane Değerlendirmesi Nasıl Yapılır? (Yeni Açılacak Eczaneler İçin)
Eczacı; eczanesini açmak için gerekli işlemleri usul ve esasa göre yerine getirdikten sonra başvurusu, bulunduğu ildeki İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tarafından yine bulunduğu yerdeki ilgili eczacı odasına tebliğ edilir. Eczacı odasında bulunan bölge eczacı odası yetkilileri tarafından başvuru incelenmeye alınır. İşte bu tebliğ sonrası 15 iş günü içinde bölge eczacı odası yetkililerince tespit edilen bir muvazaaya rastlanırsa bir muvazaa değerlendirme raporu hazırlanır. Bu muvazaa değerlendirme raporuna somut belgeler, bilgiler, iddialar, varsa ifadeler, şikayetler ve sair de eklenerek İl Sağlık Müdürlüğüne verilir. İl Sağlık Müdürlüğünde çalışan kişiler tarafından ilgili muvazaa değerlendirme raporunun verildiği tarihten itibaren 15 iş günü içinde İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bir karar verilir. Burada bir hususun üzerinde durmakta fayda vardır. Eğer 15 iş günü içinde bölge eczacı odası bir muvazaa değerlendirme raporu hazırlamaz ise hazırlaması beklenmeyecek ve il sağlık müdürlüğü kendisine tanınmış olan 15 iş günü içinde kararını verecektir. Eğer il sağlık müdürlüğünün muvazaa değerlendirme kararı ile bölge eczacı odasının muvazaa değerlendirme raporları arasında bir çelişki, karşıtlık ya da zıtlık varsa muvazaa hususunun değerlendirilmesi şu şekilde olacaktır. Muvazaalı eczane iddiası; il sağlık müdürlüğünün başkanlığında toplanacak olan ve il sağlık müdürlüğü ile eczacı odası marifetiyle görevlendirilecek yetkililerden meydana gelen Muvazaa Değerlendirme Komisyonu ( il Saglık Müdürlüğü Muvazaa Değerlendirme Komisyonu tam sayı ile toplanır ve oybirliği ile karar alır. oylamada çekimser oy kullanılamaz. oybirliği ile karar alınamaması halinde dosya değerlendirilmek izere Kuruma gönderilir.) tarafından değerlendirilecektir. Ancak yine bu komisyon da da eczanenin muvazaalı olduğu konusunda ortak bir karara ulaşılamadığı durumda bu sefer dosya mündericatı ile birlikte acil bir şekilde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna gönderilecektir.
Dosyada bulunması gerekenler Nelerdir?
- içindekiler dizininin olması ve eklerin numaralandırılması,
- il sağlık müdürlüğü ve eczacl odası tarafindan yapılan inceleme sonuçları ve elde edilen bilgi, belgelerin ayrı ayrı tasnif edilmesi,
- Görüşme tutanaklannın bilgisayar ortamında yazılmasr, tutanağı hazırlayan ve beyanı alınan kişi tarafindan imzalanması,
- Dosya içerisinde bulunan belgelerin mükerrer olmaması,
- Dosya içeriğinde bulunan tüm bilgi ve belgelerin okunaklı şekilde olması,
- Tüm dosyanın iki nüsha halinde hazırlanarak suretinin Kuruma gönderilmesi ve dosya aslırun muvazaa değerlendirmesini yapan il sağlık müdürlüğünde muhafaza edilmesi gerekir.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumununda Türk Eczacıları Birliği tarafından seçilecek temsilcilerin de bulunduğu bir komisyon oluşturulacak ve bu komisyon tarafından karar verilecektir. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumutarafından verilmiş olan nihai karar İl Sağlık Müdürlüğüne bildirilecektir.
Türkiye Tıbbi Cihaz Kurumunda Sözlü Savunma
Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere eczacı odası ile il sağlık müdürlüğü arasında muvazaa konusunda mutabakata varılamaması durumunda muvazaa hakkında toplanan tüm bilgi ve belgeler ile ifadeler ve sair tüm dosya mündericatı Tıbbi ilaç ve tıbbi cihaz kurumuna gönderilir. Kurum tarafından dosya incelenir ve yeterli seviyede bilgiye ulaşıldığı anlaşıldıktan sonra Muvazaa Değerlendirme Komisyonu oluşturur ve toplantı tertipler. Bu toplantının tarihi, yeri ve gündemi muvazaa şüphelisi eczacıya, Türk Eczacılar Birliği ile il sağlık müdürlüğüne, eczacı odası temsilcisine bildirilir.
Belirlenen gün ve saatte Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu; Eczacılık başkan yardımcısı ya da eczaneler dairesi başkanının yöneticiliği ile, hukuk müşavirliği avukatları ve Türk Eczacılar Birliği temsilcilerinin katılımı ve de muvazaa şüphelisi eczacının da bulunmasıyla toplanır. Toplantıya muvazaa şüphelisi eczacı münferiden katılabileceği gibi avukat marifetiyle de katılabilir. Burada sözlü olarak olayın nasıl meydana geldiği ile muvazaa iddialarına karşı savunmalar yapılır hatta eczacının yazılı olarak da savunma vermesi bizce daha uygun olacaktır. Muvazaa iddiaları, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu tarafından oy çokluğu ile karara bağlanmaktadır. Komisyon en az 5 komisyon üyesi ile toplanır. Hiçbir komisyon üyesi çekimser oy kullanamaz. Eğer oylar eşit ise bu sefer Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu başkanının oyu ne ise ona göre karar alınacaktır. Ancak dikkat edilmelidir ki il Saglık Müdürlüğü Muvazaa Değerlendirme Komisyonunda kararlar oybirliği ile alınırken, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu tarafından muvazaa kararları oy çokluğu ile alınacaktır. İl sağlık müdürlüğü yetkilisi, eczacı odası temsilcisi veya eczacının
Komisyona katılmaması durumunda, dosya içeriğine göre katılmayan tarafların yokluğunda değerlendirme yapılacaktır.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu kendisine gönderilen dosyanın yukarıda yer verdiğimiz hususları taşımadığı yani mündericatında bulunmadığını tespit ederse ya da değerlendirme yapılmadığını fark ederse dosyayı yeniden incelenmesi maksadıyla il sağlık müdürlüğüne gönderecektir.
Muvazaa olmadığı yönünde bir karar çıkmış ise bu karar Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu tarafından il sağlık müdürlüğüne gönderilir ve il sağlık müdürlüğü eczane hakkında eczane ruhsatı düzenler.
Muvazaalı Eczane Kararı Nasıl Verilir?
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu tarafından muvazaa yapıldığı yönünde bir karar verilmiş ise karar il sağlık müdürlüğü tarafından eczacıya tebliğ edilir. Aynı zamanda ilgili kararın eczacı odasına da bildirilmesi şarttır. Unutulmmamalıdır ki Eczanenin nakli ve devrine ilişkin başvurularda, devir ya da nakil edilmek istenen faaliyetteki eczaneye ilişkin muvazaa şüphesi varsa öncelikle bu şüphenin kanun, yönetmelik ve yönergeler kapsamında muvazaa yönünden değerlendirme ve incelemesinin yapılması gerekmektedir.
Öncelikli olarak hukuki anlamda muvazaa ne ifade ediyor ona bir göz atalım;
Muvazaa, hukuki bir işlemin gerçekte başka bir işlemi gizlemek veya farklı bir amaca hizmet etmek üzere yapıldığı durumlarda söz konusu işlemin geçersiz sayılmasını ifade eder.
Muvazaa, genellikle iki farklı işlem arasında yapılır. Birinci işlem, yasal veya meşru bir amaç için yapılmış gibi görünürken, aslında gerçek amacı ikinci işlemi saklamaktır. İkinci işlem, yasal veya meşru olmayan bir amaç için yapılır ve bu amaç ilk işlem aracılığıyla gizlenir. Böylece, muvazaalı işlem gerçekte yasal veya meşru bir işlem değildir ve geçersiz kabul edilir.
Örneğin, bir kişi bir mülkünü satmak istediğinde, gerçekte satın alan kişi farklı bir kişi değil de satıcıya yakın bir kişi tarafından satın alınarak gerçek satın alıcının kimliği saklanabilir. Bu işlem, satıcının borcunu ödemek için gereken parayı elde etmek veya borcunu ödememek için bir yol olarak kullanılabilir. Bu durumda, satıcının gerçek amacı borcunu ödemek veya ödememek olduğundan, muvazaa söz konusu olabilir ve işlem geçersiz sayılabilir.
Muvazaalı işlemler, hukukta birçok farklı alanda karşılaşılabilen bir konudur. Bu nedenle, muvazaalı işlemlerin tespiti ve geçersiz sayılması, bir avukatın uzmanlık alanına girer.
Faaliyette Bulunan Eczane Hakkında Muvazaa Değerlendirilmesi Nasıl Yapılır?
Faaliyette bulunan eczanalar hakkında muvazaa kararı verilebilmesi için;
Faaliyette bulunan ruhsatlı bir eczane hakkında muvazaa yapıldığı yönünde bir ihbar ya da şikayet varsa,
Muvazaaya ilişkin bilgi ve belgelerin mevcut olması,
Eczanenin sahibi olan eczacının mazeretsiz olarak görevi başında bulunmaması,
Mesul müdürün eczanede mazeretsiz olarak bulunmaması,
Mesul müdürün ya da eczacının ilk denetimde yahut 1 yıllık periyotlar içerisinde eczanede bulunmadığının tespitinde (1 yıllık periyot içinde eczaneye üç farklı zamanda yapılacak denetimin her birinde eczacının eczanede bulunmadığının tespiti halinde, 24 saat sonra yapılacak denetim ile eczacının eczanede bulunup bulunmadığının tutanak ile belgelendirilmesi şeklinde yapılır. Birinci denetimde eczanesinde olmadığı halde 24 saat sonra yapılan ikinci denetimde yerinde bulunmuş olsa dahi, eczacı hakkında muvazaa karinesi oluşacağından bu eczacılar hakkında araştırmaların titizlikle yapılması gerekmektedir.) muvazaa kararı verilebilecektir.
Ecaneler hakkında yukarıda yer verdiğimiz hususların tespiti durumunda derhal il sağlık müdürlüğünce kişinin bulunduğu yerdeki eczacı odasına bilgi verilir ve bilgi belge ifade şikayet ve sair de gönderilir. Aynı zamanda il sağlık müdürlüğü tarafından da işlemlere gecikmeksizin başlanacaktır.
Muvazaa iddiası eczacı odasına bildirildikten sonra bildirimin tebliğinden itibaren en geç 90 gün içinde eczacı odası tarafından muvazaa değerlendirme raporu hazırlanacak, raporda da tüm bilgi, ifade tutanak ve sair altına alınmış ifadeler külliyen il sağlık müdürlüğüne gönderilecektir.
İl sağlık müdürlüğü tarafından muvazaa değerlendirme raporunun müdürlüğe verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde muvazaa değerlendirme raporu ve ekleri değerlendirilerek karar verilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus ilk başta eczacı odasına tebliğden itibaren geçmesi gereken 90 gün içinde eczacı odası tarafından herhangi bir rapor düzenlenmez ise 90 günün geçmesinden sonra 15 gün içinde il sağlık müdürlüğü muvazaa hakkında kendi elindeki bilgi ve belgelerle karar verecektir. Unutulmamalıdır ki il sağlık müdürlüğünün vereceği kararların gerekçeli ve somut bilgi belgelere dayandırılması şarttır.
İl sağlık müdürlüğü ile eczacı odasının vermiş olduğu kararlar birbirine denk ise yani her iki kurum da eczanenin muvazaalı olduğunu karara bağlamış iseler eczanenin ruhsatı il sağlık müdürlüğü tarafından iptal edilecektir. Bu durumda eczacı beş yıl süreyle eczane açamayacaktır. Aynı şekilde muvazaanın eczacılar arasında yapılmış olması durumunda da, eczane açma yasağı her iki eczacı için de ayrı ayrı uygulanacaktır.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz durum dışında yani eczacı odasının düzenlediği muvazaa değerlendirme raporu ile il sağlık müdürlüğünün görüşü arasında farklılık bulunmakta ise eczanenin muvazaalı kabul edilip edilmeyeceği İl sağlık müdürlüğü muvazaa değerlendirme komisyonu tarafından karara bağlanacaktır.
İl sağlık müdürlüğü muvazaa değerlendirme komisyonu yaptığı değerlendirme sonrasında muvazaa konsunda bir sonuç çıkmaz yani muvazaa hususunda mutabakat sağlanamaz ise eczacı odası muvazaa değerlendirme komsiyonu görüşleri ve bu görüşü destekleyen bilgi belgeler ile il sağlık müdürlüğü görüşü ve de belgeler acil bir şekilde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna gönderilir.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından muvazaa yönünde bir değerlendirme yapıldıysa Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonu oluşturulur ve Komisyonunun toplanması için toplantı yeri ile tarihi belirlenerek ilgili eczacı odasına duyurulmak izere Türk Eczacıları Birliği'ne ve il sağlık müdürlüğüne bildirilir. il sağlık müdürlüğü toplantı yeri ve tarihini muvazaaya konu eczacıya Ve il sağlık müdürlüğünden toplantıya katılacak yetkiliye, eczacı odası ise toplantıya katılacak eczacı odası temsilcisine usulüne uygun tebliğ ederek toplantıya Komisyonda görüşülecek dosya ile ilgili bilgisi olan il sağlık müdürlüğü yetkilisi ve eczacı odası temsilcisinin katılımlarının sağlanması sağlanır. Muvazaa olduğu yönünde karar alınmış olması halinde il sağlık müdürlüğünce karar eczacıya tebliğ edilir, eczane ruhsatı iptal edilir. Bu durumda eczacı beş yıl süreyle eczane açamayacaktır. Ancak muvazaa olmadığı kararı alınmış ise eczane faaliyetine devam edecektir.
Fakat yukarıda belirtmiş olduğumuz hususlar çerçevesinde yapılan incelemede ek bilgi ve sair gerekiyorsa Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu muvazaa değerlendirme komisyonu tarafından dosya il sağlık müdürlüğüne gönderilir. İl sağlık müdürlüğü tarafından tüm araştırma ve bilgi belge 10 iş günü içinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna sunulur ve taraflar Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu muvazaa değerlendirme komisyonuna çağrılır. Karar alınamaması durumunda ise dosya Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Denetim Hizmetleri Başkan Yardımcılığına iletilir. Denetim sonrasında Denetim Hizmetleri Başkan Yardımcılığı tarafından eczanenin muvazaalı olduğu yönünde karar verilirse il sağlık müdürlüğü tarafından yine ezcanenin ruhsatı iptal edilecektir.
Muvazaalı Eczane Ruhsat İptali Davası
İl sağlık müdürlüğü tarafından muvazaa sebebiyle eczanenin ruhsatı iptal edilir ya da yeni başvuru yapılan bir eczaneye ruhsat verilmezse her iki işleme karşı da iptal davası açılabilemektedir. Zira her iki işlem de hukuken devlet kurumları tarafından ve bu kurumlarda çalışan kanun ile yetkilendirilmiş kamu ajanları tarafından gerçekleştirildiğinden mütevellit bir idari işlem niteliğindedir iptali için de idari yargıda idari işlemini iptali davası açılması şarttır. İdari işlemin iptali davasında yapılan işlemin yani eczane ruhsatı iptali işleminin ya da eczane ruhsatı vermeme işleminin sebep, konu, maksat, usul ve yetki unsurları bakımından hukuka aykırı olduğunun ortaya konulması şarttır. Aksi durumda işlem iptal edilemeyecek ve ne yazık ki eczacı ruhsatını alamayacağı gibi büyük bir ekonomik kayba da uğrayacaktır.
Muvazaalı Eczane Ruhsat İptal Davasında Yürütme Durdurma Talebi
Muvazaalı eczane iptal davasında yürütme durdurma da talep edilebilir. Çünkü eczane ruhsatı iptali ya da eczane ruhsatı verilememe işlemleri birer idari işlem olduklarından ve idari işlemlerin kanunen yürütmesinin durdurulabilmesi mümkün olduğundan dolayı iptal davası ile birlikte yürütme durdurma da talep edilebilecektir. Unutulmamalıdır ki idari işlemin iptali davası tek başına o idari işlemin yürütmesini durdurmaz. Bundan dolayı yürütme durdurma talep edilmeli ve yürütmenin durdurulması kararı alınabilmelidir ki işlemin yürütmesi durdurulabilsin ve eczacı da ruhsatına kavuşsun. Yürütme durdurma talebi sonrası verilecek karara karşı 7 gün içinde bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir ve bölge idare mahkemesinin itiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Muvazaalı Eczane Ruhsat İptali Davasında Zamanaşımı
Muvazaalı eczane ruhsat iptali davasında zamanaşımı il sağlık müdürlüğü tarafından ruhsatın iptal edilmesinden ya da il sağlık müdürlüğü tarafından ruhsat verilmemesinin tebliğinden itibaren 60 gündür. Süre hak düşürücü süre olup direkt olarak zamanaşımı olarak tabir edilmesi aslında yanlıştır. Aslı süre aşımıdır. Bundan dolayı 60 günlük sürenin kaçırılmaması şarttır.
Muvazaalı Eczane Ruhsat İptali Davasında Avukatın Önemi
Eczane ruhsat iptali davası, ilaç ve eczacılık mevzuatı konusunda bilgi ve deneyim gerektiren bir hukuk dalıdır. Bu nedenle, bir avukatın tecrübesi ve uzmanlığı bu tür davalarda oldukça önemlidir.
Bir avukat, eczane ruhsat iptali davasında aşağıdaki gibi çeşitli şekillerde yardımcı olabilir:
-
Yasal süreçlerde rehberlik etmek: Eczane ruhsat iptali davası gibi hukuki işlemler, belirli yasal süreçlere tabidir. Bir avukat, müvekkilini bu süreçler hakkında bilgilendirerek davayı nasıl yöneteceğine dair rehberlik edebilir.
-
Kanıtları toplamak ve değerlendirmek: Avukat, müvekkilinin lehine olan kanıtları toplamak için çalışabilir. Bu kanıtlar, eczane ruhsatının iptal edilmemesi gerektiğini göstermek için kullanılabilir.
-
Savunma hazırlamak: Eczane ruhsat iptali davasında bir avukat, müvekkilinin savunması için gerekli belgeleri hazırlayabilir ve mahkeme önünde bu savunmayı sunabilir.
-
Uzmanlık bilgisi: Eczane ruhsat iptali davası, ilaç ve eczacılık mevzuatı hakkında detaylı bilgi gerektirir. Bir avukat, ilgili yasal düzenlemeleri ve yönergeleri anlayarak müvekkilinin davasını en iyi şekilde savunabilir.
-
Müzakere ve uzlaşma: Bazı durumlarda, eczane ruhsat iptali davası anlaşma yoluyla çözülebilir. Bir avukat, müvekkilinin çıkarları doğrultusunda müzakere ve uzlaşma yapabilir.
Bu nedenlerden dolayı, eczane ruhsat iptali davası gibi karmaşık bir hukuk davasında, bir avukatın önemi oldukça büyüktür.
Muvazaalı Eczane Ruhsat İptali Danıştay Kararları
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/657
Karar No : 2021/6175
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1-…. Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
2- …. Birliği
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : ….
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : …. Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …. tarih ve E:….., K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, sahibi ve mesul müdürü olduğu …. Eczanesini muvazaalı işlettiğinden bahisle 6643 sayılı Kanun'un 30/c maddesi uyarınca hakkında 180 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin ….’nın …. tarih ve … sayılı kararı ile anılan kararın aynen kabul ve tasdik edilmesine ilişkin …..'nın …. tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararıyla; denetçi eczacılar tarafından davacının eczanesinde yapılan denetim esnasında davacının eczanesinde bulunduğu, savunması esnasında kendisine sorulan sorulara açık ve yeterli cevaplar verdiği, eczanenin muvazaalı işletildiği yolunda davacının kalfasının gelirinden çok harcama yaptığı dışında herhangi bir tespite yer verilmediği dikkate alındığında, davalı idare tarafından yapılan denetim sonucu elde edilen bilgi ve bulguların davacının eczanesini muvazaalı olarak işlettiği yolunda bir kanaat oluşturmaya yeterli olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İstanbul Eczacı Odası tarafından; davacıya ait görünen …. Eczanesi ile dava dışı …. Eczanesi'nin ….adlı kişi tarafından muvazaalı olarak işletildiği, eczacının takas ve alışveriş içerisinde bulunduğu eczanenin kime ait olduğunu, eczanesinin doğalgaz, su, elektrik, vb. temel tüketim kalemlerine ilişkin faturalarının ne şekilde ödendiğini bilmediği, eczane çalışanının eczanenin kira sözleşmesine kefil olmasının muvazaayı ortaya koyan bir olgu olduğu, eczane kalfası …..'ın eczane içinde ofis gibi kullandığı ayrı bir çalışma alanı ile bilgisayarının olmasının işçi işveren ilişkisinin gerçek manada mevcut olduğu eczaneler bakımından sözkonusu olamayacağı, .….'ın masasında bulunan ve fotokopisinin alınmasına izin verilmeyen defterin Eczacı Odası'na sayfaları eksik olarak teslim edildiği, eczacı kalfasının gelirinin üstünde bir hayat standardına sahip olduğu, muvazaanın niteliği gereği gizlenmesi gereken bir işlem olup, yazılı bir belge veya tek bir olay üzerinden açığa çıkmasının sözkonusu olmayacağı, dolayısıyla tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı Türk Eczacıları Birliği tarafından; davacıya ait görünen … Eczanesi ile dava dışı …. Eczanesi'nin …. tarafından muvazaalı işletildiği hususunda İdare Mahkemesince herhangi bir araştırma yapılmadan delil yetersizliğinden davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, nitekim dava dışı … Eczanesi sahibi ve mesul müdürü eczacı ….'in muvazaalı eczane işlettiği gerekçesi ile disiplin cezası almasının ardından İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirme sonucunda da anılan eczanenin muvazaalı işletildiği kanaatine varıldığı, davacının eczanenin işleyişi ile ilgili sorulara açık cevaplar verdiği belirtilmekle birlikte bu cevapların bazılarının Mahkeme kararında belirtildiğinin aksine yetersiz ve yanlış olduğu, kalfasının abisinin çalıştığı eczane ile büyük miktarlı takas işlemleri yapılmasına karşın, davacının takas yapılan bu eczanenin eczacısını tanımadığı, eczane harcama defterinin fotokopisinin alınmasına izin verilmediği, akabinde sayfası eksik olarak Eczacı Odasına sunulduğu, kalfa ….'ın davacı ve eczanesi ile olan geçmişi, eczanede adı geçene ait masa ve bilgisayar bulunması ve eczane kalfasının gelirinin üzerinde bir hayat standardı sürdürdüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının eczanesini kalfası …. ile muvazaalı olarak işlettiği hususunun açık olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarece yapılan denetimde eczanede hazır bulunulduğu, sorulan sorulan sorulara açık ve yeterli cevaplar verildiği, cevapların doğru olmadığına ilişkin iddiaların haksız olduğu ve aksi yönde herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, objektif ve somut delillere dayanmaksızın varsayıma ve yoruma dayalı olarak tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….. DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1416
Karar No : 2021/6196
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Birliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, sahibi ve mesul müdürü olduğu Elmas Eczanesini muvazaalı işlettiğinden bahisle 6643 sayılı Kanun'un 30/c maddesi uyarınca hakkında 180 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin TEB 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanı’nın ...tarih ve ...sayılı kararı ile anılan kararın aynen kabul ve tasdik edilmesine ilişkin Türk Eczacılar Birliği Yüksek Haysiyet Divanı'nın ...tarihli ve ...sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının denetim sırasında eczanede bulunmaması, çağrıldığında gelmesi, eczaneye ilişkin bazı işlemlerinin davacının yine eczacı olan eşi ile yardımlaşarak yürütüldüğünün belirtilmesi, kasada bulunan defterde "Eczane eczacısına 3.250 TL ödeme" notunun muvazaa nedeniyle kendisine yapılan ödeme olarak değerlendirilmesi ve ifadelerinin çelişkili bulunması nedeniyle sahibi olduğu eczaneye ilişkin olarak üçüncü birkişi ile arasında maddi çıkar ilişkisine dayanan bir anlaşma içinde olduğu kanaatine varılmış ise de, bu tespitlerin tek başına yeterli olmadığı, başkaca somut bilgi ve belge bulunmadığı, yetersiz tespitlere dayanılarak kanaat oluşturulduğu, bu durumda, davacıya ait eczanenin muvazaalı işletildiğinin her türlü şüpheden uzak somut ve hukuken kabul edilebilir nitelikte belgelerle ispatlanamadığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının muvazaalı eczane işlettiği gerekçesiyle yapılan şikayet üzerine yapılan denetimde; davacının eczanesine telefonla arandıktan sonra geldiği, eczanede bulunan defterde "eczacı hanım 3200-TL ödeme" şeklinde ibare bulunduğu, bir ayakkabı firmasına yapılan ve yeşil reçeteli ilaçların da bulunduğu toplu ilaç satımı hakkında bilgisinin bulunmadığı, denetimde tespit edilen defterin Eczacı Odasına verilmediği, eczanenin işleyişi ile ilgili olarak bilgi sahibi olmadığı, depolara çek değil senet verdiği ve imzaladığı senetlerin kendisi tarafından muhafaza edildiği, SGK ödemeleri geldiğinde banka havalesi yoluyla ödendiği iddiasına karşılık depoların çek veya nakit usulü çalıştıkları, 150.000-TL cirosu olduğu iddia edilen dava konusu eczanenin kapatılarak 50.000-TL cirosu olan eşine ait eczanenin işletilmeye devam edileceği yönündeki beyanların ve tespitlerin eczanenin muvazaalı olarak işletildiğini ispatlamaya yeterli olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3879
Karar No : 2021/6085
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen eczacılık mesleği ile ilgili temel mevzuat hükümlerinde, eczanelerin (bazı kanunî istisnalar haricinde) mutlaka eczacılar tarafından açılması ve işletilmesi gerektiği, muvazaalı olarak eczane açılmasının ve işletilmesinin hukuken yasak olduğu açık bir şekilde düzenlenmiştir.
Bu çerçevede dava dosyasının incelenmesinden; … Bölge Eczacı Odası Başkanlığının muvazaa kanaatinin, "eczacının eczanesinin başında sürekli olarak durmadığı, savunmalarında eczaneyle alakası olmadığına dair beyanlarda bulunduğu, kendisine yazılı olarak sorulan bazı sorulara yanlış ya da bilmediğine yönelik cevaplar verdiği" yönündeki tespitlere dayandırıldığı, Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünce düzenlenen komisyon raporunda ise "2012 yılından beri anılan eczanede yapılan rutin denetimlerde eczacının, 15 denetimden 12'sinde görevinin başında olduğu, 3 denetimde ise görevi başında olmadığı, sorulan bazı sorulara yanlış cevaplar verdiği, çevre esnaf ve eczane teknisyenlerinin ifadelerine başvurulduğu, bunlardan bazılarının anılan eczanenin muvazaalı olup olmadığı hususunda bilgisinin olmadığı, bazılarının muvazaalı olduğunu düşündüğü, bazılarının ise muvazaalı eczane işletilmediği yönünde beyanlarda bulunduğu, anılan eczaneye ilişkin kira sözleşmesinin temin edildiği, buna göre sözleşmenin eczacı ile dükkan sahibi arasında yıllık 8.000,00 TL bedelle imzalandığı, kira bedellerinin elden alındığı, … Eczacı Deposuna yapılan ilaç ödemelerinin ise senet ile eczane tarafından yapıldığı ve ipotek bilgisi olmadığı, sunulan senetlerin incelenmesinden, senetlere atılan imzalar ile eczacının imza beyannamesindeki imzaların aynı olduğu, eczacıya ait evin ve eczanenin elektrik, internet faturalarının incelendiği, bu faturaların eczacı adına olduğu, eczacı tarafından sunulan banka hesap hareketlerinden harcamaların şehir dışında yapıldığına dair herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı, buna göre muvazaa kanaatine varılamadığı" şeklindeki tespitlere yer verildiği görülmektedir. Yine İl Sağlık Müdürlüğünce yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, davacıya ait banka hesap hareketlerinden, eczanesinde kalfa olarak çalışmakta olan … ve … isimli kişilere para transferleri yapıldığının tespit edildiği, eczacıya sorulduğunda ise, yaşının ilerlemesi sebebiyle ecza depolarına yapılan senet ödemelerinin ve parasal işlemlerin kalfalar aracılığıyla yapılması için gönderildiğinin beyan edildiği görülmektedir. Anılan tespitlerin de, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunda davacının COVID-19 temaslı listesinde olması sebebiyle yokluğunda yapılan muvazaa değerlendirme toplantısında, davaya konu eczacının muvazaalı olarak işletildiğine dair kanaatin dayanağını oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Ancak yukarıda yer verilen muvazaa tespit ve iddialarının dava konusu eczanenin muvazaalı olarak işletildiği hususunu objektif bilgi ve belgeler ile şüpheden uzak bir şekilde kanıtlamaya yeterli olmadığı, yapılan değerlendirmenin çoğunlukla duyuma ve kanaate dayalı olduğu, dava dosyasına muvazaayı kanıtlar somut bilgi ve belge sunulamadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, İdare Mahkemesince, dava konusu eczaneye ilişkin yapılan muvazaa incelemesinde, eczaneyi muvazaalı olarak işlettiği iddia edilen … ve … isimli kalfaların son üç yıllık banka hesap hareketlerinin sunulmaması nedeniyle ilgili bankalardan temin edilmesi üzerine, özellikle … 'nın banka hesaplarında yüksek miktarlı ve çok sayıda hesap hareketinin görüldüğü, anılan hesaba davacı eczacı tarafından da para aktarımı olduğu, bir kişinin banka hesabına yatırılan bir bedelin o kişiye yapılmış bir ödeme olduğu, yatırılan bedelin, banka hesabı sahibinin uhdesine geçen bir malvarlığına dönüştüğü, davacının hesabına eczanenin resmi sahibi olması dolayısıyla yatırılan birtakım bedellerin, kalfa … 'nın hesabına aktarıldığı, ayrıca asgari ücretle çalıştığı belirtilen kalfanın banka hesap hareketlerinin sayısı ve bedelleri, çekilen krediler, kredi kartı ödemelerine bakıldığında, asgari ücret alan bir kişiye ait banka hesabındaki hareketlerin izâhının mümkün olmadığı, bu durumun dava konusu eczanenin kalfa tarafından işletildiğini ortaya koyduğu gerekçelerine yer verilmiş ise de; davacı tarafından, yaşının ilerlemesi sebebiyle ilaç ve benzeri eczane ödemelerinin kalfaları vasıtasıyla yapıldığı, bu sebeple banka hesaplarına para aktarımlarının olduğu iddia edildiğinden ve ayrıca adı geçen kalfanın mal varlığını gösterir birtakım kayıtlar ile aynı zamanda ticaretle uğraştığını gösterir vergi levhasının sunulduğu görüldüğünden, söz konusu hesap hareketlerinin yüksek miktarlı ve çok sayıda olması ve kalfası ile eczacı arasında para aktarımlarının olması tek başına muvazaayı kanıtlar nitelikte görülmemiştir.
Anayasa'nın 48. ve 49. maddeleriyle güvence altına aldığı çalışma hakkının sınırlandırılmasına yönelik dava konusu işlemin, sırf kanaate dayalı olarak tesis edilmesi mümkün değildir. Çalışma hakkını sınırlayacak bir idari tasarrufun, ancak, somut bilgi, belge ve tespitlere dayalı olarak tesis edilmesi, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı hukuka bağlı devlet anlayışının doğal bir sonucudur.
Bu durumda, inceleme konusu olayda, muvazaa olduğu hususunun objektif bilgi ve belgelere dayandırılmaması, başka bir anlatımla, muvazaa iddiasının kanıtlanamaması karşısında, dava konusu işlemde ve temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1473
Karar No : 2021/5929
Davacının eczanesinde yaşadığı maddi sıkıntıları gidermek için girdiği kaynak arayışından elde etmeyi amaçladığı nakit para ve ilaç bedellerine karşılık, kendisinin geçimi için alacağı maaş hariç eczanesinin gelirini vermeyi bir protokol ile taahhüt ettiği, bu husususun muvazaa olarak değerlendirilmesi mümkün olmamakla birlikte, davacının ekonomik sıkıntı sebebiyle yaptığı eylem ve işlemlerin meslek adap ve haysiyetine uygun olmadığı açık olduğundan, davacının eylem ve işlemlerinin meslek adap ve haysiyetine uygun olmayan fiil ve hareketler olarak değerlendirilmek suretiyle bir ceza verilmesi gerekirken muvazaa yapıldığı gerekçesiyle davacıya 180 gün meslekten men cezası verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4025
Karar No : 2021/5334
Davacı hakkında hastane içerisinde eleman bulundurarak yönlendirme yaptırdığı, sisteme tam olarak kaydettiği halde hastaya eksik ilaç teslim ettiği iddialarıyla ilgili olarak yapılan şikayet üzerine İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı Kararı uyarınca 03.03.2015 tarihinde denetim yapıldığı, yapılan denetimde; üzerinde hasta isimleri, telefon numaraları ve teslim edecek elemanların isimleri yazılı ilaç poşetleri görüldüğü, hastaların telefonla aranması sonucu hastaların ilaçların teslimini beklediklerini ifade ettikleri, eczanede çalışan personelden üç kişinin Koç ailesine mensup olduğu, davacının eczane ile ilgili bilgisinin zayıf olduğu, tüm finansal işlemleri Halit Koç isimli kalfasına tam vekaletname ile verdiği, eczane açılış evrakı incelendiğinde kira kontratında Hakkı Koç isimli şahsın kefil olduğunun görüldüğü, Koç ailesinin eczane ile mali ilişkisi olduğunun ve davacının Koç soy isimli şahıslardan biri ile muvazaalı eczane işlettiği ve hastane içinde personel bulundurma yoluyla hasta yönlendirmesi yaparak reçete topladığı ve ilaç dağıttığı sonucuna varılarak dava konusu cezanın tesis edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3290
Karar No : 2021/5320
Davalı idare tarafından, muvazaanın somut delillerle ve kesin biçimde ikrar ya da noterde imzalanmış bir sözleşme ya da savcılıkta verilmiş ifade tutanağı, vb. dışında kanıtlanmasının hukuken imkansız olması karşısında, muvazaanın emare ve karineye göre saptanması ve meslek odasınca buna göre yaptırım uygulanmasının fiili bir zorunluluk olarak ortaya çıktığı, gizliliğin esas olduğu bu eylemin saptanmasında şüpheden tamamen uzak tespitlerde bulunulmasını aramak fiilen imkansız olacağı gibi eylemde bulunan pek çok failin yaptırımdan uzak kalması sonucunu doğuracağı, somut olayda davacının bir eczacı tarafından muvazaalı eczane işlettiği gerekçesi ile şikayet edildiği, yapılan denetimde davacının eczanede olmadığı, eczanenin nakit cirosunun 30.000 35.000-TL olmasına karşın kredi kartının eksi bakiyede olduğu, davacının kredi kartı ile kendi eczanesi ve başka eczanelerden alış veriş yaptığı, davacının kalfası olarak gözüken kişinin kendisinden daha lüks bir hayat yaşadığı, kalfanın 7.542-TL brüt maaşı az bularak işten ayrılmak istemesi gibi husuların muvazaanın varlığını kanıtlamaya yeterli olduğu, İdare Mahkemesince delillerin yeterince değerlendirilmediği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/6937
Karar No : 2021/3590
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 13/02/2020 tarih ve E:2019/8955, K:2020/525 sayılı bozma kararına uyularak, eczacı odası ve müdürlükçe yapılan muvazaa değerlendirmelerinde yer verilen, kalfalara ait vergi levhası fotokopisi, muhasebe ödenti makbuzu gibi kalfaların ortağı oldukları şirkete ait evrâkın eczanede bulunduğu, bu şirketin muhasebecisi ile eczanenin muhasebecisinin aynı kişi olduğu, eczane hesabına bu şirketten para geldiği, bunun kalfanın eczane hesabını kişisel işlerinde kullandığını gösterdiği, kalfanın eczanenin ilk kira kontratına kefil olduğu, dükkan sahibinin vekilinin eczanenin kalfaya ait olduğu yönündeki beyanının bulunduğu, kalfaya hesaptan para çekilmesi için verilen vekaletnamenin geniş yetkili olduğu, eczane telefonunun kalfa üzerine kayıtlı olduğu, eczacının devir için aldığı parayı ne yaptığını açıklayamadığı yönündeki tespitlerin, eczanenin kalfalar ile muvazaalı işletildiğine dair kanaatin dayanağını oluşturduğu anlaşılmakla birlikte, anılan tespit ve iddiaların dava konusu eczanenin muvazaalı olduğu hususunu objektif bilgi ve belgeler ile şüpheden uzak bir şekilde kanıtlamaya yeterli olmadığı, dava dosyasına muvazaayı kanıtlar somut bilgi ve belge sunulamadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/6062
Karar No : 2021/2182
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile ilgili mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden; söz konusu ... Eczanesinin, davacı ile İ.Ö.D. arasında muvazaalı olarak işletildiğine yönelik tespitlerin, muvazaa bulunduğunun kabulünü gerektirecek derecede kanaat oluşmasına yeterli nitelikte olduğu sonucuna varıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın Dairemizin 11/06/2020 tarih ve E:2019/11853, K:2020/1036 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, inceleme konusu olayda, muvazaa olduğu hususunun objektif bilgi ve belgelere dayandırılmadığı, başka bir anlatımla muvazaa iddiasının kanıtlanamaması karşısında, dava konusu işlemde hukuki uyarlık ve istinafa konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararı kaldırılarak dava konusu işlem iptal edilmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,