Mülakatın İptali Davası

Mülakatın İptali Davası

Polis, asker ve memur hukuku- Mülakatın iptali davası kişi hak ve özgürlüklerini koruma bakımından çok önemli bir dava türüdür. Nitekim mülakatta kişi hakkında karar verilme şekli kurul üyelerinin bir nevi insiyatifine kalmış gibi görünebilir.

Mülakatın İptali Davası

Mülakatın İptali Davası

Polis, asker ve memur hukuku- Mülakatın iptali davası kişi hak ve özgürlüklerini koruma bakımından çok önemli bir dava türüdür. Nitekim mülakatta kişi hakkında karar verilme şekli kurul üyelerinin bir nevi insiyatifine kalmış gibi görünebilir. Ancak unutulmamalıdır ki idare yapmış olduğu her eylem ve işlemde bu işlem ve eylemin gerekçelerini belirtmek zorundadır. Mülakatın iptali davası, bir idari işlem olan ve hukuka aykırı olarak tesis edilen mülakat işleminin iptali istemiyle açılan davaya verilen isimdir. İdari işlemin iptali şekilnde açılan mülakatın iptali davasında davalı, mülakata girilen kurum olacaktır. İdari işlemin iptali davası idari yargılama usulü kanununa tabi olduğundan bu kanuna hakim olunması şarttır. Bundan dolayı davanın idari dava avukatı yahut memur davalarına bakan avukatlar vasıtasıyla açılması tavsiye olunur. Bunun haricinde iddari işlemin iptali davası ile birlikte yürütme durdurma da talep edilebilir. İdari işlemin iptali davasında ilk derece mahkemesi kararı aleyhe olursa bu durumda idari yargıda istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Bölge idare mahkemesinin vereceği karar kesin olduğundan dolayı anayasa mahkemesine bireysel başvuru da yapılabilecektir. 

Mülakatın iptali hakkında diğer makalelerimiz;

BUNU DA BİL; Mülakatın iptali davası idari işlemin iptali davası olduğundan dolayı idari işlem hakkındaki aşağıdaki videomuzu da izlemenizi tavsiye ederiz.

Mülakat Objektif Olmalıdır

Mülakatın objektif olması zorunluluktur. Aksi durum şaibeleri ve aleyhe takdir yetkisini ortaya çıkartacaktır ki bu hususun kişi üzerinde yaratmış olduğu manevi etki oldukça fazladır.

Genelde mülakat sınavında değerlendirme kriterleri “1) sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, 2) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, 3) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, 4) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, 5) Genel yetenek ve genel kültürü ve 6) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı” şeklinde düzenlenmektedir. Komisyon üyelerince ölçme, eleme ve değerlendirme kriterlerine uygun olmayan şekilde bütün kabiliyetlere sürekli ve istikrarlı bir şekilde aynı puanların verilmesi objektiflikten uzaklaşıldığının bir göstergesi olacaktır. 

Anayasamızın 125. Maddesinde ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. Maddesinde belirlenen hukuki sınırlar içinde yapılabilmesi için idare tarafından, mülakat sınavına katılan komisyon üyelerince tüm sınava giren ve sınava giren herkese takdir edilen notların gerekçeleriyle ortaya konulması, ayrıca mülakat sınavında verilen yanıtların, teknolojik imkanlardan yararlanılarak yapılması; bu durumda, tüm unsurları itibarıyla yargısal denetimin yapılabilmesi ve hukuk devleti ilkesinin temini açısından mülakat sınavı komisyonu üyelerinin her biri tarafından tüm mülakat sınavına girenler hakkında takdir edilen notların gerekçeleriyle ortaya konulması, bizce teknolojik imkanlardan yararlanılılıp ses ve görüntü kaydı alınması hukuki güvenlik ilkesi gereği şarttır.

Örneğin bakılan bir davamızda Ankara 7. İdare Mahkemesinin 2012/405 E. sayısı ile verilen yürütmenin durdurulması kararında "davacı tarafından her iki soruya da doğru cevap verildiği belirtildiği, söz konusu soruların açık ve net sorular olmasına rağmen davacıya sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi değerlendirme kriteri bakımından verilen puanların "70-70-50-70-50" şeklinde, genel kültür ve yeteneği değerlendirme kriteri bakımından "70-60-70-70-80" şeklinde birbirinden uzak ve farklı bir şekilde dengeli olmayan puanlamaların takdir edildiği, söz konusu değerlendirme kriterlerinin gözlem ve kanaate dayalı olmadığı, bu şekilde birbirinden uzak ve farklı puanlar takdir edilmesinin somut bilgi ve belgelerle desteklenmesi ve bu hususların kayıt altına alınmasının gerektiği, zira bu hususun dava konusu işlemin hukuka uygunluk denetiminin Anayasanın 125. maddesinde ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde belirlenen hukuki sınırlar içinde yapılabilmesi bakımından ehemmiyet arz ettiği, davacıya alan bilgisi, kurumsal mevzuat ve genel kültür soruları için, komisyon üyelerince hukuken itibar edilebilir herhangi bir sebep ortaya konulmaksızın 50-80 puan aralığında not takdirinde bulunulması karşısında,
söz konusu sınavın başarı düzeyini oluşturan puanların belirlenmesinde davacının bilgi ve yeterliliğinin objektif ve nesnel biçimde değerlendirildiğinden söz etmeye olanak bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda kariyer ve liyakat ilkeleri uyarınca kamu hizmetinin ehil kamu görevlileri eliyle yürütülmesi için yapılan sözlü sınavda, ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun ve objektif bir değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden davacıya sözlü sınavda takdir edilen puanda ve netice itibariyle sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır." şeklinde karar verilmiştir.

Sözlü sınav, denetimi neredeyse imkânsız olan ve uygulamada birçok haksızlığı beraberinde getiren objektiflikten en uzak sınav şeklidir. Yazılı sınava girerek mesleki yeterliliğini kanıtlamış olan kişilerin ayrıca bir de sözlü sınava tabi tutulması ve neredeyse sadece sözlü sınav sonucunun esas alınarak uzmanlık kadrolarına atanacakların tespit edilmesi, en ehil kişinin belirlenmesi amacı taşıyan yazılı sınavların bertaraf edilmesi anlamını taşımaktadır. Bu durum kişilerin yazılı sınavdan aldıkları puanların önemini yitirerek, neredeyse tamamen sözlü sınava dayalı bir eleme sistemini ortaya çıkarmaktadır.  Anlaşılacağı üzere yazılı sınav sonucu tamamen devre dışı bırakılarak, sözlü sınav komisyonunun takdir ettiği puanlar üzerinden atamalar yapılmıştır. Tamamen kişiye özel uygulamalara yol açan sözlü sınavların ne denli objektiflikten uzak olduğu, yıllardır sözlü sınavların iptali için açılan bireysel ve genel davalardan ve sonuçlarından anlaşılabilmektedir.

Hukuk Devleti ilkesinin gereği olarak idarenin yargısal denetim yapılmasını olanaksız kılacak işlemler tesis edemeyeceği; davranış ve düşüncelere ilişkin bilgi edinmek amacıyla bir kişiyle yapılan sorulu cevaplı görüşme olan mülakatın, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte, mülakatın yargısal denetime imkan verecek, bilginin de ölçülmesini sağlayacak şekilde yapılmasının, hukuk devleti ve hukuk devletinde açıklık ve şeffaflığın gerçekleştirilmesi bakımından daha objektif olacağı, bu sebeple kişinin fiziki görünümünün, mesleğini icra edip edemeyeceğinin tespiti yanında, soru sorulacak kısımların önceden belirlenmesi, hangi konularda ne tür soruların sorulacağı, sorulan sorulara verilecek cevapların puanlamada hangi ağırlıkta olacağı konularının da belirlenmesi, yazılı sınavdan sonra yapılacak sözlü sınavın objektif değerlendirmeye imkan verecek sözlü mülakat şeklinde yapılmasının gerekmekte olduğu ancak bu şekilde sözlü sınav tabirinin mülakat kavramını karşılayacağı açıktır.

BUNU DA BİL; Mülakatın iptali davasında duruşma yapılması hakkında ayrıntılı bilgi için aşağıdaki videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.

Mülakatın İptali Davası Zamanaşımı

Mülakatın iptali davası mülakatın olumsuz olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Bu 60 günlük süre öğrenim tarihinin ertesi gününden itibaren hesaplanır ve hafta sonları da bu sürenin hesaplanmasına dahildir. Sürenin son günü tatil gününe rastlar ise ertesi gün mesai bitimine kadar dava açılabilecektir.

Mülakatın İptali Davasını Avukatla Takip Etmek

Mülakatın iptali davasını avukat ile takip ettirmek zorunluluğu bulunmamakla birlikte bu tür davaların 2577 sayılı idari yargılama usulü kanununa tabi olduğu ile uzmanlık gerektirdiği hususları göz önünde bulundurulmalı ve davaların takibinin alanında uzman idari dava avukatı vasıtasıyla takip ettirilmesi tavsiye olunmaktadır.

Mülakatın İptali Davası Emsal Karar

T.C.
ANKARA
2. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/398

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI)             : ...

Vekili                    : 

KARŞI TARAF (DAVALI)             : MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/ANKARA

VEKİLİ : 

İSTEMİN ÖZETİ :Davacı tarafından, 12-23/10/2020 tarihleri arasında yapılan Maden ve Petrol Uzmanlığı Sözlü Sınavı ile söz konusu sözlü sınavdan başarısız sayılmasına ilişkin işlemin; hukuka aykırı olduğu, yazılı sınavdan 85 puan aldığı, mevzuat ve genel kültür sorularının ayrı ayrı bulunduğu cam fanuslardan çektiği sorular sonucunda tarafına yalnızca 2 adet soru (1 adet Matemetik sorusu diğeri ise Petrol Yönetmeliği ) sorulduğu, başkaca da herhangi bir soru sorulmadığı, mevzuatta adayın mezun olduğu fakülte dikkate alınarak, mezuniyet alanı ile ilgili sorular yoğunlukta olmak üzere sınavda sorulması gereken konular net bir şekilde açıklandığı halde yapılan sınavda mezuniyet durumuna göre bir kadro tasnifi yapılmadığı gibi, adaylara, mezuniyet konularına göre soru sorulmadığı, sözlü sınavda da Yönetmelikteki kriterlere riayet edilmeksizin aday seçimi yapıldığı, mevzuatta ihtiyaç duyulan kadro ve pozisyonların boş kalma ihtimaline binaen bu ihtiyacı giderebilmek için yedek liste belirlenmesi öngörülmüşken sınav komisyonunca bu listenin hiç hazırlanmadığı, komisyonca nihai başarı sırası yayımlanmadığı, yalnızca uzmanlığı kazananların listesi açıklandığı, komisyon tarafından sübjektif bir değerlendirme yapıldığı ileri sürülerek yürütmesinin durdurulması ve iptali istenilmektedir.

SAVUNMA ÖZETİ : Dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği ileri sürülerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 2. İdare Mahkemesince, yürütmenin durdurulması istemi hakkında işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı tarafından, 12-23/10/2020 tarihleri arasında yapılan Maden ve Petrol Uzmanlığı Sözlü Sınavı ile söz konusu sözlü sınavdan başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali ve yürütmenin durdurulmas istemiyle açılmıştır.

3213 sayılı Maden Kanunu'nun Geçici 34.maddesinde; "Mülga Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve mülga Petrol İşleri Genel Müdürlüklerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzman Yardımcısı ve Uzmanı kadrolarında çalışanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde talep etmeleri halinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında durumlarına uygun kadrolara atanırlar, aksi halde Maden ve Petrol İşleri Uzman Yardımcısı veya Maden ve Petrol Uzmanı kadrolarına atanmış sayılır.

Bu Kanun Hükmünde Kararname ile MAPEGkadrosuna geçen personelden, en az dört yıllık eğitim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme, mimarlık ve mühendislik fakülteleri ile MAPEG’in görev alanına giren ve yönetmelikle belirlenen fakültelerden veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt içindeki ve yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mezun olmak şartıyla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı teşkilatında geçen çalışma süreleri de dahil olmak üzere MAPEG’de en az üç yıllık çalışma süresini doldurmuş ya da dolduracak olan personel, yaş sınırına bakılmaksızın, MAPEG tarafından oluşturulacak sınav komisyonu tarafından belirlenecek usul ve esaslar kapsamında MAPEG’de ihdas edilen toplam uzman ve uzman yardımcısı kadrosunun yüzde yirmisi için bu maddenin yayımından itibaren iki yıl içinde yapılacak sınavlarda başarılı olmaları ve hazırladıkları uzmanlık tezinin kabul edilmesi halinde Maden ve Petrol Uzmanı olmaya hak kazanırlar. Bu oran Cumhurbaşkanınca artırılabilir. Sınavda başarılı olamayanlara bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı, tezi kabul edilmeyenlere altı ay düzeltme süresi verilir.

Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinde avukat ve hukuk müşavirliği kadrosunda çalışmakta olan ve 1/1/2019 tarihine kadar MAPEG’in avukat ve hukuk müşaviri kadrosuna geçen personel hariç olmak üzere, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra MAPEG kadrosuna atanan personel hakkında bu fıkra hükümleri uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.

Maden ve Petrol Uzmanlığı Yönetmeliği'nin "Yarışma sınavı komisyonu" başlıklı 9.maddesinde; "Yarışma sınavının yapılması, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve itirazların incelenerek karara bağlanması Komisyonca yapılır.

Komisyon, Genel Müdür onayı ile genel müdür yardımcısı ve daire başkanları arasından belirlenecek bir başkan ve dört üyeden oluşur. Ayrıca, iki yedek üye belirlenir. Asıl üyelerin herhangi bir nedenle Komisyona katılamamaları halinde, yedek üyeler tespit sırasına göre Komisyona katılırlar.

Komisyon, üye tam sayısı ile toplanır ve kararlar oy çokluğu ile alınır. Genel Müdürlükçe lüzum görülmesi halinde, öğretim üyeleri ile Genel Müdürlükten veya diğer kamu idarelerinden konusunda uzman kişiler komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir. Ancak bu şekilde Komisyonda görevlendirilecek üye sayısı ikiyi geçemez.

Komisyon üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve kayın hısımlarının veya evlatlıklarının katıldığı sınavlarda görev alamazlar." hükmüne, "Özel sınavla uzmanlığa atanma" başlıklı Geçici 2.maddesinde; "3213 sayılı Maden Kanunu'nun geçici 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılacak özel yarışma sınavının başvuru şartları, tarihleri ve yeri, başvuruda istenen belgeler, atama yapılacak kadro sayısı, öğrenim dalları ve kontenjanları ile sınava ilişkin diğer usul ve esaslar bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre oluşturulacak sınav komisyonu tarafından belirlenir.

Özel yarışma sınavında başarılı olanların hazırlayacakları tezler, bu Yönetmeliğin ilgili maddeleri dikkate alınarak değerlendirilir." hükmüne yer verilmiştir. Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavına İlişkin Usul ve Esasların "Amaç" başlıklı 1.maddesinde; "Bu Usul ve Esasların amacı; 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun Geçici 34 üncü maddesi uyarınca; maden ve petrol uzmanı unvanlı kadrolara atanacakları belirlemek üzere yapılacak özel yarışma sınavı ile bu sınavı kazanan personelin atanmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." düzenlemesine, "Özel yarışma sınavı" başlıklı 4.maddesinde; "Özel yarışma sınavı, yazılı ve sözlü olarak iki aşamalı veya yalnızca sözlü olarak tek aşamalı yapılabilir." hükmüne, "Yarışma sınavı komisyonu" başlıklı 9.maddesinde; "Özel yarışma sınavının yapılması, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve itirazların incelenerek karara bağlanması Komisyonca yapılır. Komisyon, Genel Müdür onayı ile genel müdür yardımcısı ve daire başkanları arasından belirlenecek bir başkan ve dört üyeden oluşur. Ayrıca, iki yedek üye belirlenir. Asıl üyelerin herhangi bir nedenle Komisyona katılamamaları halinde, yedek üyeler tespit sırasına göre Komisyona katılırlar.

Komisyon, üye tam sayısı ile toplanır ve kararlar oy çokluğu ile alınır. Genel Müdürlükçe lüzum görülmesi halinde, öğretim üyeleri ile Genel Müdürlükten veya diğer kamu idarelerinden konusunda uzman kişiler komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir. Ancak bu şekilde Komisyonda görevlendirilecek üye sayısı ikiyi geçemez.

Komisyon üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve kayın hısımlarının veya evlatlıklarının katıldığı sınavlarda görev alamazlar." düzenlemesine, "Sözlü sınav ve değerlendirilmesi" başlıklı 13.maddesinde; "Sözlü sınavda adaylar; a)Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, b)Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, c)Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, ç)Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, d)Genel yetenek ve genel kültürü, e)Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, yönlerinden ayrı ayrı puan verilmek suretiyle değerlendirilir.

Adaylar, komisyon üyeleri tarafından, birinci fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ile (e) bentlerinden her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar bir tutanağa ayrı ayrı geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz. Sözlü sınavı başarmış sayılmak için komisyon üyelerinin yüz üzerinden verdikleri puanların ortalamasının en az yetmiş olması zorunludur." düzenlemesine, "Yarışma sınavının değerlendirilmesi" başlıklı 14.maddesinde; "Sınavın yazılı ve sözlü olarak iki aşamalı yapılması halinde, her birinden ayrı ayrı en az yetmiş puan alan adaylar giriş sınavında başarılı sayılır. Yazılı ve sözlü sınavın ortalama puanı giriş sınavı başarı sırasını oluşturur.
Sınavın yalnızca sözlü olarak tek aşamalı yapılması halinde sınavdan en az yetmiş puan alan adaylar giriş sınavında başarılı sayılır.

Sınav komisyonu, adayları en yüksek puandan başlamak üzere başarı sırasına göre sıralayarak, ilan edilen kadro sayısı kadar adayı belirler ve ilan eder. Puanların aynı olması halinde sırasıyla yazılı puanı ve varsa yabancı dil puanı yüksek olana öncelik tanınır. Sınav sonuçları, Genel Müdürlükçe internet adresinde duyurulur. Ayrıca, başarılı olan adaylara yazılı olarak bildirilir ve duyuruda belirtilen atamaya esas belgeleri teslim etmeleri istenir.

Giriş sınavında yetmiş ve üzerinde puan almış olmak sıralamaya giremeyen adaylar için müktesep hak teşkil etmez." düzenlemesine yer verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun Geçici 34. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca davalı idarece Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavı düzenlendiği, bu kapsamda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 25.03.2020 tarih ve E.80122 sayılı Oluru ile Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavı Komisyonu görevlendirildiği, komisyonun 06.05.2020 tarih ve 2020/1 sayılı toplantısında Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavına İlişkin Usul ve Esaslar belirlendiği, Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavı yazılı ve sözlü olarak iki aşamalı yapıldığı, sınavın yazılı kısmının 21/06/2020 tarihinde çoktan seçmeli test usulüyle Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi tarafından yapıldığı, davacının Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma sınavının yazılı sınavından 85 puan alarak yazılı bölümünde başarılı olduğu ve sözlü sınava girmeye hak kazandığı, sınavın sözlü kısmının 12-23/10/2020 tarihleri arasında yapıldığı, sınav komisyonunun 07.10.2020 tarih ve 6 sayılı toplantısında; Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavının sözlü kısmında; Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavına İlişkin Usul ve Esasların 13. maddesinde belirlenen puanlama ve değerlendirme kriterleri dikkate alınmak suretiyle her adaya 'Kurumsal Mevzuat' bölümünden 1 soru, 'Alan Soruları' bölümünden 1 soru olmak üzere 2 soru sorulmasına, soruların 1-166 arasında numaralandırılarak tutanak altına alınmasına, sorulara denk gelen sıra numaralarının kapalı zarflara koyularak bir fanus içinde adayların seçmelerinin talep edilmesine, adayın seçtiği sıra numarasına karşılık gelen sorunun adaya yönetilmesine, sorunun cevaplanmasını müteakip cevabın adaya gösterilmesine, komisyon üyelerinin sözlü sınav esnasında usul ve esaslarda belirtildiği şekilde her kriter için ayrı puan vererek değerlendirme
yapmasına karar verildiği, davacıya 145. ve 127. soruların sorulduğu, sınav komisyonu üyeleri tarafından takdir edilen sözlü sınav notunun aritmetik ortalamasının 69,20 puan olduğu ve 70 puanın altında kalması nedeniyle davacının başarısız sayılmasına karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından sözlü sınavdan başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile söz konusu sözlü sınavın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda, davalı idare tarafından yapılan sözlü sınava ilişkin yargısal denetimin yapılabilmesi için, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi düzenli idare ilkesinin bir gereği olup, dava konusu sınava ilişkin olarak tutulan tutanakların incelenmesi neticesinde; 12-23/10/2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavının sözlü kısmında davacı ve diğer adaylar hakkında biri başkan dördü kurul üyesi olmak üzere beş kişi tarafından değerlendirme yapıldığı, tutanakta değerlendirme yapan kurul üyelerinin isimlerine yer verilmediği, bu haliyle Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavını yapmak üzere Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 25.03.2020 tarih ve E.80122 sayılı Oluru ile belirlenen sınav kurulunun 7 kişilik asil ve yedek üyelerinden hangilerinin davacı ve adaylar hakkında değerlendirme yaptığının anlaşılamadığı ayrıca her bir komisyon üyesi tarafından ayrı ayrı değerlendirme tutanağı düzenlenmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, sözlü sınav kurul üyelerinin isimlerine yer verilmek suretiyle sözlü sınav kurul üyelerinin her biri tarafından adaya ilişkin olarak ayrı ayrı değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, davacının Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile söz konusu sözlü sınavda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Öte yandan, Mahkememizin işbu kararı davacının maden ve petrol uzmanlığı kadrosuna doğrudan atama sonucunu doğurmamakta olup; davacının yeniden sözlü sınava alınmak suretiyle Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma sınavında başarılı olup olmadığı, bu anlamda atamasının yapılıp yapılmayacağı hususlarının değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanun'un 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere, 03/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
ANKARA
7. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/2032
KARAR NO : 2022/3

DAVACI                                  : ...
VEKİLİ                                   : 
AV. BİLGEHAN UTKU
 
DAVALI                                   : MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ                                     : AV.  
 
DAVANIN ÖZETİ : Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde mühendis olarak görev yapan ve Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavının yazılı bölümünden başarılı olan davacı tarafından, söz konusu sınavın 12-23/10/2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen sözlü bölümünden 66,20 puan verilmek suretiyle başarısız sayılmasına ilişkin işlemin; hukuka aykırı olduğu, yazılı sınavdan 98 puan aldığı, mülakat sınavında sorulan iki soruya da doğru cevap verildiği, puanlamanın hakkaniyete aykırı olduğu, alanında oldukça iyi olduğu iddialarıyla iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Dava konusu yazlı ve mülakat sınavlarının yasal dayanağının Maden Kanunu'nun geçici 34. maddesi olduğu, söz konusu Yasa maddesi uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılacak sınava ilişkin usul ve esasların belirlendiği, yazılı sınavın Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nce 21/06/2020 tarihinde yapıldığı, yazılı sınavın akabinde yapılan sözlü sınavın Usul ve Esasların 13. maddesine uygun olarak yapıldığı, sınava giren adaylara önceden hazırlanan ve zarflar içerisinde konulan soru kartlarından kura yöntemi ile çekilen soruların sorulduğu, çekilen sorunun ekrana yansıtıldığı, aday tarafından cevap verildikten sonra doğru cevabın da yine ekrana yansıtıldığı, verilen cevaba göre komisyon üyeleri tarafından ayrı ayrı
verilen puanların tutanağa işlendiği, sözlü sınavın liyakate uygun olarak yapıldığı, yazılı sınavdan yüksek puan alan birçok kişinin sözü sınavda başarılı olarak takdir edildiği, yedek aday listesi belirleneceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, netice itibariyle sınavın önceden belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapıldığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır. 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 7. İdare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:

Dava; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü emrinde maden yüksek mühendisi olarak görev yapan ve 21/06/2020 tarihinde yapılan maden ve petrol uzmanlığı yazılı sınavında başarılı olan davacı tarafından, 28/12/2020 tarihinde açıklanan sözlü sınavı sonucunda 66,40 puan verilmek suretiyle başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

3213 sayılı Maden Kanunu'nun Geçici 34. maddesinde; "Mülga Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve mülga Petrol İşleri Genel Müdürlüklerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzman Yardımcısı ve Uzmanı kadrolarında çalışanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde talep etmeleri halinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında durumlarına uygun kadrolara atanırlar, aksi halde Maden ve Petrol İşleri Uzman Yardımcısı veya Maden ve Petrol Uzmanı kadrolarına atanmış sayılır.

Bu Kanun Hükmünde Kararname ile MAPEG kadrosuna geçen personelden, en az dört yıllık eğitim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme, mimarlık ve mühendislik fakülteleri ile MAPEG’in görev alanına giren ve yönetmelikle belirlenen fakültelerden veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt içindeki ve yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mezun olmak şartıyla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı teşkilatında geçen çalışma süreleri de dahil olmak üzere MAPEG’de en az üç yıllık çalışma süresini doldurmuş ya da dolduracak olan personel, yaş sınırına bakılmaksızın, MAPEG tarafından oluşturulacak sınav komisyonu tarafından belirlenecek usul ve esaslar kapsamında MAPEG’de ihdas edilen toplam uzman ve uzman yardımcısı kadrosunun yüzde yirmisi için bu maddenin yayımından itibaren iki yıl içinde yapılacak sınavlarda başarılı olmaları ve hazırladıkları uzmanlık tezinin kabul edilmesi halinde Maden ve Petrol Uzmanı olmaya hak kazanırlar. Bu oran Cumhurbaşkanınca artırılabilir. 

Sınavda başarılı olamayanlara bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı, tezi kabul edilmeyenlere altı ay düzeltme süresi verilir. Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinde avukat ve hukuk müşavirliği kadrosunda çalışmakta olan ve 1/1/2019 tarihine kadar MAPEG’in avukat ve hukuk müşaviri kadrosuna geçen personel hariç olmak üzere, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra MAPEG kadrosuna atanan personel hakkında bu fıkra hükümleri uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen Yasa Maddesi uyarınca Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü'nün 25/03/2020 tarihli oluru ile oluşturulan komisyon tarafından 06/05/2020 tarihli ve 2020/1 sayılı toplantı sonucunda kabul edilen Maden ve Petrol Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavına İlişkin usul ve Esaslar'ın 1. maddesinde; "Bu Usul ve Esasların amacı; 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden
Kanununun Geçici 34 üncü maddesi uyarınca; maden ve petrol uzmanı unvanlı kadrolara atanacakları belirlemek üzere yapılacak Özel yarışma sınavı ile bu sınavı kazanan personelin atanmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." düzenlemesine, 13. maddesinde; "(1) Sözlü sınavda adaylar;
a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu,
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
d) Genel yetenek ve genel kültürü,
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, yönlerinden ayrı ayrı puan verilmek suretiyle değerlendirilir.
(2) Adaylar, komisyon üyeleri tarafından, birinci fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ile (e) bentlerinden her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar bir tutanağa ayrı ayrı geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz.
(3) Sözlü sınavı başarmış sayılmak için komisyon üyelerinin yüz üzerinden verdikleri puanların ortalamasının en az yetmiş olması zorunludur." düzenlemesine,
14. maddesinde ise; "(1) Sınavın yazılı ve sözlü olarak iki aşamalı yapılması halinde, her birinden ayrı ayrı en az yetmiş puan alan adaylar giriş sınavında başarılı sayılır. Yazılı ve sözlü sınavın ortalama puanı giriş sınavı başarı sırasını oluşturur.
(2) Sınavın yalnızca sözlü olarak tek aşamalı yapılması halinde sınavdan en az yetmiş puan alan adaylar giriş sınavında başarılı sayılır.
(3) Sınav komisyonu, adayları en yüksek puandan başlamak üzere başarı sırasına göre sıralayarak, ilan edilen kadro sayısı kadar adayı belirler ve ilan eder. Puanların aynı olması halinde sırasıyla yazılı puanı ve varsa yabancı dil puanı yüksek olana öncelik tanınır.
(4) Sınav sonuçlan, Genel Müdürlükçe internet adresinde duyurulur. Ayrıca, başanlı olan adaylara yazılı olarak bildirilir ve duyuruda belirtilen atamaya esas belgeleri teslim etmeleri istenir.
(5) Giriş sınavında yetmiş ve üzerinde puan almış olmak sıralamaya giremeyen adaylar için müktesep hak teşkil etmez." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü emrinde mühendis olarak görev yapan davacının 21/06/2020 tarihinde yapılan maden ve petrol uzmanlığı yazılı sınavında 89 puan alarak başarılı olması üzerine, 28/12/2020 tarihinde açıklanan mülakat sınavı sonucunda 66,20 puan verilmek suretiyle başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda; mülakat sınavının tamamının iptali istemiyle açılan davada Mahkememizin 03/01/2022 tarih ve E:2021/1582, K:2022/1 sayılı kararıyla; "Uyuşmazlığın yukarıda yer verilen mevzuat hükümleriyle birlikte değerlendirilmesinden, Maden Kanunu'nun Geçici 34. Maddesinin 09/07/2018 tarihinde yayımlandığı, söz konusu maddenin yayımlandığı tarihten itibaren iki yıl içinde davalı idarece yapılacak sınavlarda başarılı olan kişilerin uzmanlık tezlerinin kabul edilmesi halinde maden ve petrol uzmanı olarak atanacaklarının belirtildiği, bu mevzuat hükmüne istinaden davalı idarece oluşturulan komisyon tarafından sınava ilişkin usul ve esasların belirlenerek 16/05/2020 tarihinde onaylandığı, onaylanan usul ve esaslar uyarınca özel yazışma sınavının yazılı ve sözlü olarak iki aşamalı yapılacağının kararlaştırıldığı, bu kapsamda yazılı sınavın Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile yapılan protokol uyarınca söz konusu üniversite tarafından 21/06/2020 tarihinde çoktan seçmeli test usulü ile yapıldığı, sözlü sınavın ise davalı idarece belirlenen sınav komisyon tarafından 12-23/10/2020 tarihleri arasında yapıldığı görülmektedir.

Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğu ifade edilmektedir. Hukuk devletinin gereklerinden biri de İdarenin Kanuniliği ilkesidir. Nitekim Anayasanın 8. maddesinde; "Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir." hükmü; 123. maddesinin 1. fıkrasında ise; "İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir." hükmü yer almaktadır.

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçan, hukuk kurallarıyla kendini bağlısayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.

İdarenin kanuniliği ilkesi gereğince her idari işlemin yasal dayanağının bulunması gereklidir. Farklı kanunlarda, birbirinden farklı olaylar ve bu olaylara uygulanacak farklı usuller öngörülmüştür. Dolayısıyla idarelerce bir işlem tesis edilirken, bu işlemin dayanağı yasal düzenlemenin somut olarak belirtilmesi, yargı yerince de bu husus dikkate alınarak bir inceleme
yapılması gerekmektedir.

Kamu hukukunda idari işlemler, idari makam ve mercilerin, kamu gücünü kullanarak, idare işlevine ilişkin olarak gerçekleştirdikleri ve ilgililer üzerinde çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran tek yanlı irade açıklamaları olarak tanımlanmaktadır. Bu irade açıklamaları, özel hukukta olduğu gibi dilediğinde ortaya çıkan, özerk ve subjektif nitelikte değil, objektif bir temelde ve ancak kamu yararını gerçekleştirmek ya da korumak amacıyla, daha önceden mevcut bulunan yönlendirici nitelikteki hukuk kurallarına bağımlı olarak ortaya çıkan, dışa vurulan açıklamalar olarak somutlaşırlar. Başka bir anlatımla, kamu gücünü kullanan idarenin, idari işlem olarak ortaya çıkan irade açıklamalarının mutlaka hukuksal bir temelinin bulunması ve varlıklarını da bu temele dayalı olarak sürdürmeleri gerekir.

Buna idarenin kanuniliği ilkesi de denilir. Kanunilik ilkesi, idarenin işlem ve eylemlerinin kanuna dayalı olarak kurulması ve gerçekleştirilmesini ifade eder. İdare, kanunla düzenlenmemiş bir alanda faaliyette bulunmayacağı gibi, faaliyette bulunabilmesi için de kanundan aldığı bir yetkiye sahip olması gerekir.

Anılan ilkeler doğrultusunda, kanun koyucunun belli konularda gerekli kuralları koyacağı, çerçeveyi çizeceği, eğer uygun veya zorunlu görürse bunların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiş alanlar bırakabileceği açık olup; idarenin, ancak bu alanlar içinde takdir yetkisine dayanarak kanunlara aykırı olmamak şartıyla düzenleme yapması veya işlem tesis etmesi olanaklıdır.

Bu durumda, Maden Kanunu'nun Geçici 34. Maddesinde davalı idareye maden ve petrol uzmanı alımı noktasında yapılacak sınavlar için iki yıllık bir süre verildiği, diğer bir deyişle söz konusu düzenlemede, maden ve petrol uzmanı alımı için yapılacak sınavların zamanı bakımından davalı idareye sınırları belirlenmiş bir alan bırakıldığı, idarenin yapacağı düzenlemelerin ve tesis edeceği işlemlerin yasaların belirlediği sınırlar içerisinde olmasının anayasal bir ilke olduğu, bu bakımdan, söz konusu düzenlemenin yayımlandığı tarih dikkate alındığında maden ve petrol uzmanı alımı için yapılacak sınavların 09/07/2020 tarihinden sonra yasal olarak yapılmasının mümkün olmadığı, özel yarışma sınavına yönelik olarak yapılan yazılı sınavın yasanın verdiği iki
yıllık süre içerisinde olduğu görülmekle, sözlü sınavın ise bu tarihten sonra yapıldığı, dolayısıyla kanunilik ilkesi gereğince mevzuatta belirlenen süreden sonra yapılan sözlü sınavın tamamında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesine yer verilmek suretiyle mülakat sınavının tamamının iptaline karar verildiğinden buna dayalı olarak davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 483,90 TL yargılama gideri ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.550,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, müdahale talep edenler tarafından yapılan harç ve posta masrafının toplamı olan 197,40 TL yargılama giderinin müdahale taleplerinin reddine karar verildiğinden müdahale talep edenler üzerinde bırakılmasına, posta ücreti avansından artan miktarın talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra re'sen taraflara iadesine, bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere 03/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

1