İDARE HUKUKUNDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

  • Anasayfa
  • İDARE HUKUKUNDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

İDARE HUKUKUNDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

Yürütmenin durdurulması idare hukukuna özgü bir kavram olup idari yargıda idari işlemin iptali için açılan davada talep edilen bir yöntemdir. Yürütmeyi durdurma dava sonuçlanıncaya kadar işlemin uygulanmasının ertelenmesi durumudur.

İDARE HUKUKUNDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

İDARE HUKUKUNDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

Yürütmenin durdurulması idare hukukuna özgü bir kavram olup idari yargıda idari işlemin iptali için açılan davada talep edilen bir yöntemdir. Yürütmeyi durdurma dava sonuçlanıncaya kadar işlemin uygulanmasının ertelenmesi durumudur. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27'nci maddesinde düzenlenen yürütmeyi durdurma açılmış olan iptal davasında davacı tarafından talep edilmezse mahkemece re'sen uygulanmaz. Zira yürütmeyi durdurma davacı tarafından istenmezse sırf dava açılmış olması uygulanmakta olan idari işlemin yürütülmesini durdurmayacaktır. Bunun için dava dilekçesinde yürütmenin durdurulması talebinin açıkça dile getirilmiş olması ve dilekçenin talep sonucuna bu husustaki talebin yazılması gerekmektedir. İderinin yapmış olduğu eylem ve işlemler ilanihaye geçerliliğini sürdürecek işlemler olmayıp yargı denetimine tabidir. Bu yargı denetimine tabi olan işlemlerin dava süresince devamını engellemek maksadıyla, idari işlemin iptalini talep eden davacıya kanunen yürütmenin durdurulmasını talep edebilme hakkı kanunen tanınmış bir haktır. Nitekim 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununda düzenlenmiş olan yürütmeyi durdurma müessesesi yalnızca iptal davalarına ya da iptal davası ile birlikte açılmış olan tam yargı davalarında başvurulabilecek bir hukuki korumadır. Yürütmeyi durdurma Anayasal güvence altına alınmış olup Anayasamızın 125'inci maddesinde düzenlenmiştirAyrıca 2577 sayılı Kanunun 27'nci maddesinde yerini bulan yürütmenin durdurulması isteminin İdare Mahkemesinde kabul edilebilmesi için iptali istenen işlemin uygulanması durumunda telafisi güç veya imkansız zararların meydana gelmesi ve işlemin açıkça hukuka aykırı olması gerekmektedir.

Yürütmenin Durdurulması Nedir?

Yürütmenin durdurulması nedir- Görüleceği üzere ilk derece mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı verebilmesi için bu unsurların hepsinin birlikte gerçekleşmesi gerekir. Nitekim kanun lafzından da anlaşılacağı üzere idari işlemin uygulanmasının telafisi güç zararları doğurması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması zorunludur. Bu durumların birlikte gerçekleşmesi ve süreler içerisinde davalı idarenin savunmasının alınmasından sonra ilk derece mahkemesi yürütmeyi durdurma ile ilgili kararını verecektir. İlk derece mahkemesi yürütmeyi durdurma ile ilgili kararını gerekçeli vermek zorunda olduğu gibi eğer yürütmeyi durdurma kararını reddedecekse bu red kararını da gerekçeli vermek zorundadır. İdare Mahkemesi, davacının talebi doğrultusunda yürütmeyi durdurma ile ilgili kararınını olumsuz yönde vermiş, yürütmeyi durdurma talebini reddetmiş ise bu karını gerekçeleriyle birlikte hem davacıya hem de davalı idareye bildirecektir. Bu bildirimin davacıya tebliğinden itibaren işleyecek 7 gün içerisinde davacının bu karara karşı Bölge İdare Mahkemesine itiraz etme hakkı vardır. İtiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararlar kesindir.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİ

Yürütmenin durdurulması isteminin reddi- İlk derece mahkemesinde idari işlemin iptali için iptali istenecek işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde dava açmak gerekmektedir. Bu davada yürütmenin durdurulması da talep edilebilir. Nitekim sadece ve sadece idari işlemin iptalinin istendiği davalarda yürütmenin durdurulması istenebilir. Ayrıca yürütmenin durdurulması davacı tarafından istenmezse mahkeme re'sen yürütmenin durdurulmasına karar veremez. Davacı yürütmenin durdurulmasını talep etmiş ve karar verilmiş ise bu karara karşı kararın tebliğinden itibaren idare mahkemesince verilen karara karşı 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir. Yürütmenin durdurulması talebi reddedilmişse davacı tarafından, kabul edilmişse davalı idare tarafından belirtilen gün içerisinde itiraz edilebilir.

Eğer yürütmenin durdurulması kararı verilmiş ise 30 gün içerisinde davalı idare tarafından kararın yerine getirilmesi zorunludur. Yürütmenin durdurulması kararına davalı idare tararfından itiraz edilmiş olması kararın uygulanmayacağı anlamına gelmez. İtiraz edilen merci verilmiş olan yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına veya yürütmenin durdurulması talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak davaya konu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verebilir. Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararlar kesindir. Unutulmamalıdır ki yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için iptali istenen işlemin uygulanması durumunda telafisi güç veya imkansız zararlar meydana gelecek ise ve işlem açıkça hukuka aykırı ise yürütmenin durdurulması kararı verilebilecektir. Polis asker memur hukuku.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ŞARTLARI

Yürütmenin durdurulması koşulları- İdare hukuku kamu hukukunun bir alt dalı olup yapılan idari işlemin iptali davasında gündeme gelen bir müessesedir. Nitekim yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için öncelikle açılmış bir iptal davasının bulunması gerekmektedir. Yürütmenin durdurulması kararı davacı tarafca istenmediği sürece mahkeme tarafından re'sen verilemez. Hem Anayasamızın 125'inci maddesinde hem de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27'nci maddesinde düzenlenmiş olan Yürütmenin Durdurulması müessesesine mahkeme tarafından karar verilebilmesi için bir az önce de değindiğimiz gibi davacının dava dilekçesinde bu husustaki talebini açık bir şekilde dile getirmesi ve dilekçesinin talep sonucu kısmına bu durumu eklemesi şarttır. Aksi bir durum davada yürütmenin durdurulmasına karar verilebilecek tüm unsurların gerçekleşmesine karşın  yürütmenin durdurulması kararının alınamamasına yol açacaktır.  Hukuk sistemimize göre Danıştay veya İdare Mahkemelerinin yürütmeyi durdurma kararı verebilmeleri şu hususların gerçekleşmesi gerekmektedir;

İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların zararların doğması,

İdari işlemin açık bir şekilde hukuka aykırı olması,

Davalı idarenin savunmasının alınmış olması veya savunma verme süresinin geçmiş olmasıdır.

Yürütmenin durdurulması kararına karşı kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde İlk Derece Mahkemesi tarafından verilmiş karara karşı Bölge İdare Mahkemesinde Yürütmenin Durdurulması veya reddine ilişkin kararlara itiraz edilebilir. İtiraz sonucu Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararlar kesindir.

"Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu saptanmasına rağmen uygulamanın sürdürülmesi, tüm eylem ve işlemleri hukuka uygunluk karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacak, davacı yönünden telafisi güç zarara neden olacaktır. Zira işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi halinde, hukuka aykırı bulunan işlemin etki alanına bağlı olarak ilgili açısından oluşacak zarar, işlemin uygulanmasına devam olunmasıyla artacak, yargılamanın sonunda verilmesi olası iptal kararı ile önceki halin iadesi olanaksızlaşacaktır.

Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinin 6352 sayılı Yasa ile değiştirilen 2. fıkrasında sayılan koşullar gerçekleşmiş olduğundan davacının vergi müfettiş yardımcılığı sözlü sınavında başarısız sayılmasına yönelik işlemin yürütülmesinin durdurulmasına; tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsusen Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolu açık olmak üzere, 27.03.2017 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi." Danıştay 2. Dairesi 2016/7249, 

Yürütmeyi Durdurma Davası Ne Kadar Sürer?

Yürütmeyi durdurma davası ne kadar sürer sorusu aslında yanlış bir sorudur. Zira yürütmeyi durdurma başlı başına bir dava değildir. Yürümteyi durdurma idare hukukunda sadece iptal davalarında istenebilecek bir tedbirdir. Nitekim kişi idare mahkemesinde yürütmeyi durdurma davası diye bir dava açamaz. Çünkü böyle bir dava açmak mümkün değildir. Zira yürütmeyi durdurma sadece ve sadece İdare mahkemesinde açılacak idari işlemin iptali davasında tedbir amaçlı olarak istenebilecek bir haktır. Onun haricinde tek başına dava olarak açılması ya da istenmesi mümkün olmadığı gibi açılacak iptal davasında talep edilmediği takdirde hakim tarafından kendiliğinden de yürütmeyi durdurma kararı verilemez.

İdare Hukuku Avukatı Hukuki Değerlendirme

İdare hukuku ve idare hukukunun dayanağı olan İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinde yürütmenin durdurulmasına ilişkin bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile kişiler açmış oldukları idari davaların esastan karara bağlanmasından önce yürütme durdurma kararı alarak dava konusu işlemin engel olduğu işlemlerine devam edebilmektedirler. Anlaşılacağı üzere idari yargıda yürütme durdurma kararı bir esas ya da kesin hüküm niteliğinde bir karar değildir. Bu yüzden açılan iptal davasını sonlandıran nihai bir karar olmadığından mahkeme yürütme durdurma kararı verdikten sonra dosyayı esastan daha teferruatlı bir şekilde incelemeye başlar ve sonrasında esasa ilişkin bir karar verir. Yürütmenin durdurulması talebi, dava konusu talep sonucu gibi bütün bu hukuki terimlerin iyice bilinmesi konuya vakıf olunması ile süre takibi yapmak idare hukukunun en temel bilinmesi gerekenleri içerisinde yer alır.

Yürütmenin durdurulması idare hukukunda ve idari davalarda davanın devam etmesi sırasında davacı lehine bir hukuki koruma tedbiridir. İdare mahkemesi yürütmenin durdurulması kararı verdiğinde dava devam ettiği sırada davacının haklarının korunmasını sağlar. Nitekim idare hukukunda idari işlemin iptali davasının açılması tek başına işlemin yürütülmesini durdurmamaktadır. İdari işlemin yürütmesinin durdurulması için mahkemeden bunun talep edilmesi şarttır. İdari davada idare mahkemesi kendiliğinden yani talep olmadan yürütmeyi durdurma kararı veremez. Yürütmenin durdurulması için davacının açmış olduğu davada bunu talep etmesi gerekir. Talep olmadan yürütmenin durdurulması kararı verilmesi hukuka açıkça aykırıdır. Yürütmeyi durdurmayürütmenin durdurulması kararı verilmesi ile idari işlem hiç gerçekleştirilmemiş gibi eski haliyle uygulamaya devam olunur.

1