Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Ekonomik Şiddet Yargıtay Kararları

  • Anasayfa
  • Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Ekonomik Şiddet Yargıtay Kararları

Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Ekonomik Şiddet Yargıtay Kararları

Şiddet evlilik birlikteliğinde kendisini fiziksel olarak değil ekonomik anlamda da gösterebilmektedir. Nitekim şiddet mağduru olan her eş boşanma davası açıp bunu dava konusu edebilir.

Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Ekonomik Şiddet Yargıtay Kararları

İçindekiler

Evlilikte Ekonomik Şiddet Yargıtay Kararları

Şiddet evlilik birlikteliğinde kendisini fiziksel olarak değil ekonomik anlamda da gösterebilmektedir. Nitekim şiddet mağduru olan her eş boşanma davası açıp bunu dava konusu edebilir. Evliliğin çekilmez hale geldiğini iddia eden taraf bu iddiasını ispatladığı takdirde mahkeme boşanmaya karar verecektir ancak boşanma davaları sanılanın aksine o kadar da kolay değildir. Zira elde edilebilecek hak ve menfaatlerin varlığı karşısında kişi bu hak ve menfaatleri elde edemeyeceği gibi örneğin maddi tazminat, karşı tarafa yüklü miktarda tazminat ödemek zorunda kalabilir. Ekonomik şiddet mağduru olan eş bu mağduriyetini ortaya koyduğu ölçüde talepleri ile de bağlı kalmak kaydıyla menfaatlerine ulaşabilecektir. Bu yüzden davaların alanında uzman boşanma davası avukatı vasıtasıyla takibini tavsiye ederiz. Bu makalemizde evliliğin sona ermesindeki gerekçenin ekonomik şiddetten kaynaklandığı yargıtay kararlarını inceleyeceğiz ve nelerin ekonomik şiddet boyutunda olduğunu ve kusuru yüklenebileceğini açıklığa kavuşturacağız.Eşler, yaşamış oldukları problemlerde her zaman çekişmeli boşanma davası açmayabilirler. Anlaşmalı boşanma davası açarak tek celsede boşanmak da mümkündür. Ayrıntılı bilgi için lütfen boşanma avukatından hukuki destek alınız. 

BUNU DA BİL; Şiddetli geçimsizlik nedeniyle çekişmeli boşanma hakkında detaylı bilgi için makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Boşanma Davasında Ekonomik Şiddet Kusurlu Davranıştır

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-davacı erkeğin, birlik görevlerini (TMK.m. 186/3) yerine getirmediği, kadına ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır.
"Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” (TMK m. 164/1).
Somut olayda da terk edilen, davalı- davacı erkek değil davacı-davalı kadındır. Çünkü davacı-davalı kadın ortak konutu terk etmeye zorlanmıştır. Davalı-davacı erkeğin terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. (Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2015 gün ve 2013/2-1688 E, 2015/1032 K. sayılı ilamı) Mevcut duruma göre, davalı-davacı erkek tam kusurlu, davacı-davalı kadın ise kusursuzdur. Davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, deliller yanlış değerlendirilerek, davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü, davacı-davalı kadının boşanma davasının reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/4276 E.  ,  2021/5864 K.

BUNU DA BİL; Boşanma davasında feragat hakkında bilgi için videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.

Boşanma Davasında Eşin Maaş Kartına El Koymak Ekonomik Şiddettir

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın tarafından dilekçelerinde usulüne uygun olarak dayanılmayan “Maaş kartını alarak ekonomik şiddet uyguladığı” vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, fakat kabul edilen ve gerçekleşen diğer vakıalara göre erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre; yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3348 E.  ,  2021/4417 K.

Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Mahkemece "...Davacı-karşı davalı erkeğin eşinin maaş kartını aldığı, kadına ekonomik şiddet uyguladığı, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı..." gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ancak bu olayın kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle kadının manevi tazminat (TMK m.174/2) talebi reddedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen bu kusurlu davranışı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder. Toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/6314 E.  ,  2019/10368 K.

Boşanma Davasında Ev Giderlerini Karşılamamak Ekonomik Şiddettir

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin kadının temel ihtiyaçlarını gidermediği, ev giderlerini karşılamayarak kadına ekonomik şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilecek yerde, davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/1251 E.  ,  2021/3012 K.

Elektrik veya Su Aboneliklerini Kapatmak Ekonomik Şiddettir

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince; erkeğin abonelikleri kapatarak birlikte yaşamaktan kaçındığı bu şekilde ekonomik şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına 8.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata, yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin karara karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden istinaf talebinde bulunmuş olup, davalı-karşı davacı kadın istinaf talebinde bulunmamıştır. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince “Mahkemece yüklenen kusurun sabit olduğu ancak manevi tazminat koşullarının oluşmadığı” gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. O halde ilk derece mahkemesince yapılan kusur belirlemesine karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2042 E.  ,  2021/3048 K.

Eşin Maaşına El Koymak Ekonomik Şiddettir

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında davalı-karşı davacı erkeğin eşinin maaşını alarak eşine ekonomik şiddet uygulamak suretiyle de kusurlu olduğunun ancak yine de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/72 E.  ,  2021/1765 K.

Kazancına Göre Az Harcama Yapmak Ekonomik Şiddettir

Bölge adliye mahkemesince tarafların ilk derece mahkemesince tespit edilen kusurlu davranışları yanında, erkeğin cimri ve pinti olduğu, kazancına göre az harcama yaparak eşine ekonomik şiddet uyguladığı, ancak tarafların boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda yine de eşit kusurlu oldukları belirtilerek kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden bölge adliye mahkemesince tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2620 E.  ,  2020/5632 K.

Ortak Konutu Habersizce Başka Birine Devretmek Ekonomik Şiddettir

Dairemizin 13/02/2020 tarih, 2019/8396 esas ve 2020/1071 karar sayılı kararı ile, “Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle davacı tanığı ...’nun beyanlarından davalı erkeğin evlilik birliğinin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği, davacı kadının yakınlarının ortak konuta gelip gitmesini istemediği, dava açılmadan önce üzerine kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan bir başkasına devrederek ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek kusurludur. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadının davasının ilk derece mahkemesince kabulünde bir isabetsizlik bulunmayıp, erkeğin istinaf talebinin kabulü ile kadının davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Dairemizce yapılan bozma sebebine göre, kadının boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü kesinleşmemiş, üstelik bölge adliye mahkemesince kaldırılmıştır. Öyleyse, kadının boşanma davası ve fer'ileri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/4315 E.  ,  2020/4764 K.

Eşine Harçlık Vermemek Ekonomik Şiddettir

Taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanatı delillerden, tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin eşine sürekli olarak harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmamıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/4681 E.  ,  2019/12252 K.

Toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin eşinin ameliyatı ile ilgilenmediği, sağlık giderleri ile kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı ve eşine harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK. m. 174/2). Davacı-karşı davalı erkeğin belirlenen kusurlu davranışları davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmiştir. Davalı-karşı davacı kadın yararına kusurun ağırlığı tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/25979 E.  ,  2017/4218 K.

Mahkemece; davalı kadın ağır kusurlu bulunarak boşanmaya karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların uzun süredir ayrı odalarda kaldıkları ve karı-koca hayatlarının olmadığı, davalı kadının eşinin hastalığı ile ilgilenmemesine karşılık; davacı erkeğin de eşinin üzerine yürüdüğü, hakaret ettiği, harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre; boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken davalı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleştiğinden, boşanma kararı sonucu bakımından doğru olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiş (HUMK.md.438/son) ve aşağdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/4367 E.  ,  2015/18352 K.

Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların 25 yıldır ayrı yatakta yattıkları, erkeğin başka kadınlarla ilişkisi olduğu yönünde dedikoduya sebebiyet verdiği ve eşine harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24649 E.  ,  2017/3068 K.

Ekonomik Şiddetten Kusur Yüklenebilmesi İçin Dilekçelerde Belirtilmesi Şarttır

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın tarafından dilekçelerinde usulüne uygun olarak dayanılmayan ekonomik şiddet vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin fakat kabul edilen ve gerçekleşen diğer vakıalara göre erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/3909 E.  ,  2019/11359 K.

Malları Ailenin Üzerine Kaydettirmek Ekonomik Şiddettir

Taraflar kusur olarak iddia ettikleri vakıaları ispat etmek zorundadır (TMK m.6). Taraflarca usulüne uygun şekilde ispat edilemeyen vakıalar, kusur olarak yüklenilemez. Yapılan inceleme ve toplanan delillerden; davalı erkeğin, eşini halasının evine bıraktığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ve ayrıca evlilik birliği içerisinde edindiği malları ailesinin üzerine kaydettirmekle kadına ekonomik şiddet uyguladığı, buna karşılık davacı kadının da, eşine sadece hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden, bölge adliye mahkemesince yapılan yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/15 E.  ,  2019/8487 K.

Ekonomik Şiddette İlişkin Tanık İfadeleri Duyuma Dayalı Olmamalıdır

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle bölge adliye mahkemesince belirlenen ve erkeğe kusur olarak yüklenilen “ekonomik şiddet” vakıasına ilişkin tanık beyanı davalı-davacı kadından duyum olup ispatlanamadığı, bu nedenle hükme esas alınamayacağı, mahkemece belirlenen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda yine de erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/2771 E.  ,  2019/4308 K.

Eşe İhtiyaçları Gidermek İçin Para Vermemek Ekonomik Şiddettir

Davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasında ekonomik şiddet vakıasına dayandığı, mahkemece de kararın gerekçesinde davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına ihtiyaçlarını gidermek amacıyla para vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı vakıasının erkeğe kusur olarak yüklendiği ve toplanan delillerden bu vakıanın ispatlandığı anlaşılmaktadır. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK m. 174/2). Davacı karşı davalı erkeğin belirlenen bu kusurlu davranışı, davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Ne var ki bu husus ilk incelemede gözden kaçırıldığından Dairemizin 20.03.2018 tarih, 2016/14024 Esas ve 2018/3581 Karar sayılı ilamı ile mahkemece verilen hüküm, manevi tazminatın şartları oluşmadığından kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Açıklanan sebeple davalı-karşı davacı kadının karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 20.03.2018 tarih, 2016/14024 esas ve 2018/3581 karar sayılı ilamının ikinci bendinde yer alan bozma kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple tüm yönleriyle onanmasına karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/3648 E.  ,  2019/3769 K.

Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin davacı kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna kötü davrandığı ve evin ihtiyaçlarını gidermek amacıyla eşine para vermemek suretiyle ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/12750 E.  ,  2016/2921 K.

Ekonomik Şiddet Kişilik Haklarına Saldırı Teşkil Ediyorsa Tazminata Hükmedilmelidir

Davalı-davacı erkeğin bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen "Yüksek fatura geldiğinden bahisle evin ısınmasını önlemek suretiyle eşine ve kızına ekonomik şiddet uygulaması" şeklindeki kusurlu davranışı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Kadın yararına TMK m. 174/2 koşulları oluştuğundan ilk derece mahkemesince kadın yararına manevi tazminata hükmolunması netice itibariyle isabetlidir. Gerçekleşen bu durum karşısında bölge adliye mahkemesince kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/5433 E.  ,  2019/2996 K.

Komşularının Yardımına Muhtaç Hale Getirmek Ekonomik Şiddettir

mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlardan erkeğin eşini habersiz olarak ve harçlık vermeden ortak konutta bırakıp gitmesi sonrasında kadının bir süre ortak konutta yalnız kaldığı, komşularının maddi ve manevi yardımı ile geçinecek hale gelmesine sebebiyet vererek ekonomik şiddet uyguladığı, bu vakıanın kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi koşulları somut olayda gerçekleşmiştir. Bu husus gözetilmeden davalı-davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/2489 E.  ,  2019/1468 K.

Eşini Ailesinden Harçlık Almak Zorunda Bırakmak Ekonomik Şiddettir

Bölge adliye mahkemesince, davalı erkeğin çalışıyor olmasına rağmen, eşini ailesinden harçlık almak zorunda bıraktığı, eşinin müdürlük sınavlarına girmesine engel olduğu bu şekilde ekonomik şiddet uyguladığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen boşanmaya sebebiyet verilen olaylar kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın yararına uygun bir miktarda manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilmesi gerekirken, kişilik haklarına saldırı olmadığı gerekçesi ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/6680 E.  ,  2019/479 K.

Aşırı Cimri Davranmak Ekonomik Şiddettir

Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında erkeğin ayrıca, aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık mahkemece kadına kusur olarak yüklenen "bu iş bitti” şeklindeki söylemin kadına değil kadının abisine ait olduğu, bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, yine "ben yapamıyorum, olmaz" söylemi sonrasında ise evliliğin fiilen bir süre daha devam ettiği, bu nedenle bu vakıanın da erkek tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekeceğinden kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, yine de kadının, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere eşinin eve gelmesini istemeyerek birlik görevlerini yapmamak üzere evi terk ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi ile yazılı şekilde tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2018/6942 E.  ,  2018/13653 K.

Eşin Maaşına El Koymak Ekonomik Şiddettir

Mahkemece, tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı-karşı davalı erkeğin sürekli olarak eşinden maaşını istemek suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı, ailesinin eşine müdahalesine ve hakaret etmesine sessiz kaldığı, eşinden habersiz ev eşyalarını taşıyarak birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşini sürekli aşağıladığı, eşinin hamileliğiyle ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/25325 E.  ,  2018/12525 K.

Evlenmeden Önceki Ekonomik Şiddet Hükme Esas Teşkil Edemez

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların evlenmelerinden önce ve dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağının tabi bulunması sebebiyle, davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen eşine yalan söyleyerek güven sarsıcı davranışlar sergilemesi ile ekonomik şiddet vakıasının tarafların evlenmelerinden önce gerçekleştiği anlaşıldığından kusur belirlemesinde dikkate alınamaz ise de, aşırı kıskanç davranışlar sergileyen, gün içerisinde eşinin işyerini sürekli arayarak eşini sürekli takip eden, davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/16610 E.  ,  2016/16204 K.

Kumar Oynayıp Borçlanmak Ekonomik Şiddettir

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin sürekli kumar oynayarak aşırı miktarda borçlanıp borçlarını ödemediği, borçları, davacı kadının annesinin ödemek zorunda kaldığı, buna karşın davalı erkeğin kumar oynayıp borçlanmayı sürdürerek ailenin ekonomik durumunu tehlikeye düşürdüğü, tanık ...'nın davalı erkeğe borç verdiği parayı alamayınca, davacı kadını bizzat arayıp alacağını ondan istediği ve davacı kadının bu borcu ödemek zorunda kaldığı, davalı erkeğin bu davranışlarının, davacı kadın üzerinde ekonomik şiddet[6284 s.K.m.2-(1)-d)] boyutuna ulaştığı, sonuç olarak, eşine ekonomik şiddet uygulayan, kumardan dolayı borçlanıp eşini alacaklısıyla muhatap eden davalı erkeğin kusurlu davranışlarının, davacı kadının kişilik haklarını ihlal ettiği anlaşılmakla, mahkemece davacı kadın lehine manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve hükmün manevi tazminat yönünden onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/22326 E.  ,  2016/15937 K.

Evin Tapusunu İsteyerek Baskı Yapmak Ekonomik Şiddettir

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı kadın kusur olarak birlik görevlerini yapmama, eşinin sağlık sorunları ile ilgilenmeme şeklindeki vakıaların kanıtlanmadığı, ancak davalının kendisine oturulan evin tapusunu vermesi hususunda eşine baskı yaparak ekonomik şiddet uyguladığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/17623 E.  ,  2016/9482 K.

Ekonomik Şiddet Harici Davranışlar Alacak Davasının Konusudur

Mahkemece davacı kadının davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ilişkin verilen ilk karar, davalı kocanın temyizi üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; "...davalı kocanın eşinin ziynetlerini onu kandırmak suretiyle elinden alıp kendi babasına verdiği, kocanın babasının mirasını reddetmesi sonucu davacının ziynetlerini alamayacak duruma düştüğü; bu durumun davalının davacıya ekonomik şiddet uygulaması niteliğinde ve davalının kusuru olduğu..." gerekçe gösterilerek boşanma kararı verilmiştir. Ne var ki; mahkemenin davalıya kusur olarak yüklediği bu olay; ekonomik şiddet niteliğinde olmayıp, koşulları varsa kadına alacak davası açma imkanı veren niteliğiyle boşanma nedeni olarak kabul edilemeyecek bir olaydır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/19526 E.  ,  2013/23003 K.

Mahkemece, davalı kocanın eşinin ziynetlerini onu kandırmak suretiyle elinden alıp kendi babasına verdiği, kocanın babasının mirasını reddetmesi sonucu davacının ziynetlerini alamayacak duruma düştüğü; bu durumun davalının davacıya ekonomik şiddet uygulaması niteliğinde ve davalının kusuru olduğu gerekçe gösterilerek boşanma kararı verilmiştir. Ne var ki; mahkemenin davalıya kusur olarak yüklediği bu olay; ekonomik şiddet niteliğinde olmayıp, koşulları varsa kadına alacak davası açma imkanı veren niteliğiyle boşanma nedeni olarak kabul edilemeyecek bir olaydır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012/5263 E.  ,  2012/23992 K.

Boşanma davası ve boşanma avukatı hakkında ayrıntılı bilgi için boşanma avukatı ankara başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.

1