Özel Boşanma Sebebi Genel Boşanma Sebebi Nedir

  • Anasayfa
  • Özel Boşanma Sebebi Genel Boşanma Sebebi Nedir

Özel Boşanma Sebebi Genel Boşanma Sebebi Nedir

Boşanma sebepleri iki şekilde ayrılabilir. Özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak ayırabileceğimiz boşanma sebeplerininin yanı sıra mutlak boşanma sebepleri ve nisbi boşanma sebepleri de vardır.

Özel Boşanma Sebebi Genel Boşanma Sebebi Nedir

Özel Boşanma Sebebi ve Genel Boşanma Sebebi Nedir?

Boşanma ve nafaka hukuku kapsamında boşanma sebepleri iki şekilde ayrılabilir. Özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak ayırabileceğimiz boşanma sebeplerini özel boşanma sebepleri ile incelemeye başlayalım. 

Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Özel boşanma sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığıdır.

Özel boşanma sebepleri içerisinde yer alan bu boşanma sebeplerinden zina sebebiyle boşanma Türk Medeni Kanunumuzun 161'inci maddesinde; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma Türk Medeni Kanunumuzun 162'nci maddesinde; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma Türk Medeni Kanunumuzun 163'üncü maddesinde; terk sebebiyle boşanma Türk Medeni Kanunumuzun 164'üncü maddesinde; akıl hastalığı sebebiyle boşanma ise Türk Medeni Kanunumuzun 165'inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu özel boşanma sebepleri sınırlı sayıda yani tahdidi olarak düzenlenmiştir. Bu boşanma sebepleri dışında hiçbir durum özel boşanma sebepleri içerisinde yer almaz.

BUNU DA BİL; Eşe hakaret edilmesi ile ceza davası hakkında açılacak bilgi için hakaret davası başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Genel boşanma sebepleri Nelerdir?

Özel boşanma sebeplerinde boşanma sebebi belli bir olguyu gösterir ve o durumun varlığı boşanma için yeterli bir koşuldur. Yukarıda sayılan özel boşanma sebepleri dışında başkaca bir özel boşanma sebebi bulunmadığından dolayı yeni bir özel boşanma sebebi oluşturulamayacaktır. Bu sebeple sayılanların dışında boşanmak isteyenler için genel boşanma sebepleri dediğimiz boşanma sebepleri bulunmaktadır. Genel boşanma sebepleri; evlilik birliğinin sarsılması, anlaşmalı boşanma, eylemli ayrılık sebebiyle boşanma olmak üzere üç adet genel boşanma sebebi bulunmaktadır. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma Türk Medeni Kanunumuzun 166'ncı maddesinin 1 ve 2' nci fıkralarına; anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunumuzun 166'ncı maddesinin 3'üncü fıkrasına; eylemli ayrılık sebebiyle boşanma ise Türk Medeni Kanunumuzun 166'ncı maddesinin 4'üncü fıkrasında düzenlenmiştir.

Bir diğer ayrım yapılması gereken husus ise mutlak boşanma sebepleri ile nisbi boşanma sebepleridir.

Mutlak boşanma sebepleri Nelerdir?

Eğer bir olay evlilik birliği içerisindeki etkisine bakılmaksızın boşanma hakkını verebiliyorsa mutlak boşanma sebebi var sayılır. Mutlak boşanma sebepleri;

Burada önemli olan husus yukarıda sayılan sebeplerin herhangi birisinin gerçekleşmesi durumunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı karinesine göre, evlilik birliğinin sarsılmasından sonra evlilik birliğinin sürdürülmesinin taraflardan beklenemeyeceği düşünülmekte ve evlilik birliğinin sarsılması durumunun bu sebeplerin varlığı halinde ispatına gerek olmayacaktır. Daha net anlatmak gerekirse yukarıda sayılan sebeplerden birisi ile açılan davada sebebin gerçekleştiği belli ise artık evlilik birliğinin de sarsılıp sarsılmadığına bakılmayacaktır. Unutmayın yukarıdakiler ve zina mutlak boşanma sebebidir.

Nisbi boşanma sebepleri Nelerdir?

Boşanma sebebi olarak gösterilen olgunun davada ispat edilmiş olması boşanma kararı verilmesi için yeterli bulunmuyorsa nisbi boşanma sebebi var demektir. Nisbi boşanma sebebi takdire bağlı bir boşanma sebebidir. Meydana gelen boşanma sebebinin evlilik birliğine etkisine bakılacak ve bu gerçekleşen sebebin ortak yaşamı çekilmez hale getirip getirmediği belirlenecektir. Bu durumda nisbi boşanma sebepleri;

 Boşanmaya İlişkin Mahkeme Kararları

"Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından, kabul edilen boşanma davası yönünden; davacı (kadın) tarafından ise katılma yoluyla reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davası, nafaka isteklerinin reddi ile tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı (kadın)'ın boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde yer alan "zina" ve 166/1. maddesinde yer alan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayanmaktadır. Zina (TMK m. 161), yasal koşullar gerçekleştiğinde başkaca hiçbir şey aranmaksızın mutlak olarak boşanmayı sağladığı için özel boşanma sebeplerindendir. Özel boşanma sebebi gerçekleştiğinde, evlilik birliğini derin ve onarılamaz bir şekilde sarstığı yasa koyucu tarafından baştan karine olarak kabul edilmiştir. Bu karine dolayısıyladır ki, ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığı araştırılmamakta, olayların ispatlanması halinde (af veya dava hakkı düşmedikçe) boşanmaya karar verilmektedir. Başka bir ifade ile zina veya diğer özel boşanma sebeplerinden biriyle karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da birkaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmesi gerekir. Zina (TMK md. 161) sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar. Davalı (koca)'nın başka bir kadınla karı-koca gibi birlikte yaşamasının devamlılık arz ettiği, bu kadınla davanın açıldığı tarihte de birlikte yaşamın devam ettiği tanıklarca ifade edildiğine göre, altı aylık hak düşürücü sürenin sona erdiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca, davanın süresinde açıldığının ve kocanın zina eyleminin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Öyleyse, kadının boşanma davasının, kocanın sübut bulan zinası sebebiyle (TMK md. 161) kabulü gerekirken, sadece Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmesi doğru olmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerekiyor ise de, gösterilen gerekçe doğru olmasa bile verilen boşanma kararı sonucu bakımından usul ve yasaya uygun olduğuna göre, boşanma hükmünün gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle hükmün onanması usulen imkan dahilinde olduğundan (HUMK md. 438/son) bozma yapılmamış, davalı (koca)'nın tüm, davacı (kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı (kadın) yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/13389E., 2014/23684K.)

"Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası ve tazminat miktarları yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın "aynı" boşanma davasında öncelikle zina hukuki sebebine dayalı, bunun kabul edilmemesi halinde ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak iki ayrı sebeple (TMK. md. 161 ve 166/1) boşanma isteminde bulunmuştur. Yerel mahkeme genel boşanma sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak hüküm kurmayı tercih ederek özel boşanma sebebine (TMK. md. 161) dayalı istem hakkında bir karar vermemiştir. Aynı dava dilekçesinde öncelikle özel boşanma sebebine dayalı olarak boşanma isteminde bulunulması halinde mahkemece delillerin öncelikle özel boşanma (zina) sebebi yönünden değerlendirilmesi, bunun kabulünün mümkün olmaması halinde ise genel boşanma sebebi ( evlilik birliğinin temelinden sarsılması) yönünden değerlendirilmesi gerekirken bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesissi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/1413E., 2014/11456K.)

"Dava, özel sebebe (TMK. m. 162) dayanmaktadır. Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile, bu dava konusu yapılmamış ise artık bu husus, özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur.

Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz. O halde, somut olayda özel boşanma sebebiyle boşanmaya karar verildiğine göre davalı kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, bu husus nazara alınmadan, davacı erkeğe kusur izafe edilmesi ve bunun sonucu olarak davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri ile davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmamıştır. Ne var ki, tarafların temyizi üzerine yapılan ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından, hüküm tüm yönleriyle onanmıştır. Davacının bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebi açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne, Dairemiz ilamının onamaya ilişkin bölümünün kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine yönelik hükümlere münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden açıklanan sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/21837E., 2015/21749K.)

Boşanma Avukatı Hukuki Değerlendirme

Boşanma davasının açılması maksadıyla gelen müvekkillerin anlattıkları hususlar çerçevesinde en iyi ve en mantıklı ve yine en çok hak kazandıracak boşanma davasının açılması konusunda müvekkilerine yol gösterecek olan avukat boşanma davasında uzmanlaşmış bir avukattır. Nitekim ortada açık bir şekilde altdatmanın varlığının bulunduğu durumda mutlak boşanma davası olarak bu davanın tercih edilmesi boşanma davası açan tarafın daha lehine bir duruma yol açacaktır. Şiddetli geçimsizlik ya da evlilik birliğinin sarsılmasına ilişkin Türk Medeni Kanununun 166. maddesi hükümlerine göre açılacak davalarda ise delillerin toplanması tanık deliline dayanılıp en iyi tanıkların mahkeme huzurunda dinletilmesi hak kayıplarının önüne geçecektir.

Çekişmeli boşanma davası hakkında ayrıntılı bilgi almak için çekişmeli boşanma davası nedir başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.

1