Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Mahkeme Kararları

  • Anasayfa
  • Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Mahkeme Kararları

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Mahkeme Kararları

Emre itaatsizlikte ısrar suçu itaatsizlikte ısrar edenlerin cezası başlığı altında askeri ceza kanununda düzenlenmiştir. Sırf askeri suç olan bu emre itaatsizlik suçundan dolayı ceza almak uzman çavuşların sözleşmelerinin feshine yol açmaktadır.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Mahkeme Kararları

İçindekiler

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Mahkeme Kararları

Emre itaatsizlikte ısrar suçu itaatsizlikte ısrar edenlerin cezası başlığı altında askeri ceza kanununda düzenlenmiştir. Sırf askeri suç olan bu emre itaatsizlik suçundan dolayı ceza almak uzman çavuşların sözleşmelerinin feshine yol açmaktadır. İşte bundan dolayı oldukça önemlidir. Çünkü alınacak 1 günlük hapis cezası dahi ne yazık ki sözleşme fesih sebebidir. Hatta kanun gereği emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alınsa dahi yine sözleşme feshedilecektir. Önemli bir suç tipidir emre itaatsizlikte ısrar suçu. Bundan dolayı uzman çavuşların bu suç tipine dikkat etmesi daha da elzemdir. Kanun tanımına göre; Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Emre itaatsizlikte ısrar cezası sözleşme feshi gerektirecektir ve Askeri Ceza Kanunu Bakımından hapis cezası gerektirmektedir. Konu hakkında ayrıntılı bilgi için askeri ceza avukatınıza danışmanızı tavsiye ederiz.

Emre itaatsizlikte ısrar suçunda emrin hukuka uygun bir emir ve hizmete ilişkin olması şarttır. Emre itaatsizlikte ısrar suçunda emir hukuka aykırı ise ya da emir hizmete ilişkin bir emir değilse, emir yetkili amir tarafından verilmemişse kişiye ceza verilemeyecektir. 

Tavsiye Niteliğinde Sözler Emre İtaatsizlik Değildir

Özellikle kış aylarında soğuk algınlığına dayalı hastalıkların arttığı ve hastaların çoğu zaman bir doktora muayene olmak yerine yanı başlarında bulunan bir kısım ilaçlarla kendilerini tedavi etme yoluna gittikleri bilinen bir keyfiyettir.Kişilerde normal koşullarda kendi sağlığını bilerek ve isteyerek kötü duruma sokma yönünde bir istem ve irade bulunması beklenemeyeceğinden bu yöndeki tedbirler açısından sanığın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ettiğinin söylenmesi mümkün görülmemektedir.

Bu itibarla;sanığa tebliğ edilen,reçetesiz veya kendi inisiyatifinde ilaç alıp kullanmayacağına ve bulundurmayacağına ilişkin emrin,askeri hizmetin sürdürülmesine yönelik genel bir maksat ve içerik taşımaktan öte,askerlerin doktor kontrolü dışında ilaç kullanmamalarını tavsiye eder nitelik taşıdığı,sanıkta ele geçen ilaçların tür ve sayı itibarıyla kışilerin sağlığını tehlikeye düşürecek elverişliliğe sahip olmadığı,sağlığın korunması yönünde kişisel önlemlerin alınmasına yönelik bu düzenlemeye aykırı hareketin,emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturmayıp, disiplin tecavüzü kapsamında değer lendirilmesi gerektiği açıktır. As.Y.Drl.Krl.T.05.02.2009 E.16 K.12

Disiplin Temini İçin Verilen Emir Emre İtaatsizlik Suçunu Oluşturmaz

AsCY.nın 87.maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşması icin ilk olarak hizmete ilişkin bir emrin varlığı gerekmektedir. Bu bağlamda,bozulan disiplinin temini için amir tarafından verilen "dağılın marş marş,yat ve sürün,şınav vaziyeti ve komando dansı vaziyeti al ve çek." şeklindeki emirlerin,bir fırsat eğitimi anlamında,hizmete müteallik birer emir oldukları ceza mahiyeti taşımadıkları hususunda duraksama bulunmamaktadır.(As.Y.Drl.Krl.T.6.7.1989 E.191 K.115)

Keyfi Verilen Emir Emre İtaatsizlik Suçunu Oluşturmaz

Sanıkların kışlada alkollü içki içtiklerini öğrenen ve takımı içtima ettiren nöbetçi subayının,başlangıçta yaptığı ve yerinde olduğu anlaşılan ikaz ve açıklamalardan sonra;hiç gereği yokken içtima alanında diğer er ve erbaşların önüne çıkarılan sanığa,sırf ceza maksatlı olarak ve fırsat eğitimi ile bir ilgisi olmayan,hatta içtima alanında bulunan diğer erbaş ve erlerin önünde küçük düşmesine sebebiyet verecek şekilde verilen "yat ve "sürün" emrinin,hizmete müteallik bir emir olarak kabulü mümkün görülmemiştir.Bu emrin,nöb.sb.yı tarafından,kışlaya alkollü içki sokulmasına duyulan kızgınlık nedeniyle keyfi olarak verildiği ve askeri hizmetle bir ilgisi bulunmadiği sonucuna varılmıştır. As.Y.Drl.Krl.T.09.01.2009 E.6 K.6

Kesin Delil Yoksa Emre İtaatsizlik Suçu Oluşmaz

Sanığın,tüm aşamalardaki aynı doğrultudaki savunmalarının aksine bir delil elde edilemediği,olayın gerçekleşme şeklinin sanığın savunmalarına uygun düştüğü,suça konu askeri aracı özel menfaatinde kullanmak suçundan hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilen diğer sanığın aksi yöndeki beyanının, kendisini ceza takibinden kurtarmaya yönelik olabileceği,ayrıca bu konuda herhangi bir görgü tanığının bulunmaması nedeniyle bu beyanın sanık aleyhine kesin delil olarak kabul edilemeyeceği,bu durumda
sanığın,emirlere aykırı hareket etmek kastıyla üzerine zimmetli askeri aracı diğer sanığın kullanmasına izin verdiğine dair mahkumiyetine yeterli,kuşkudan arındırılmış,kesin deliller bulunmadığı sonucuna varılmıştır. As.Y.Drl.Krl.T.28.02.2008 E.25 K.26

Hizmete İlişkin Olmayan Emir Emre İtaatsizlik Suçunu Oluşturmaz

Saat 23.30 sıralarında kalkarak banyo yapmak ihtiyacını hisseden ve koğuşta kimseyi rahatsız etmeyen sanığın,kendisine verilmiş herhangi bir görev olmadığı,sadece istirahat halinde olduğu saatler içinde, ihtiyacı olan banyoyu yapmak istediği,bu durumda, sanığa banyo yapmayıp yatması konusunda,nöbetçi subayı tarafından verilen emrin,hizmete müteallik bir emir olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı açıktır. As.Y.4.D.T.07.03.2006 E.371 K.371

İtaatsizlik Kastı Yoksa Emre İtaatsizlik Cezası Verilemez

Olay öncesi ve sonrasındaki tarihlerde psikiyatrik rahatsızlığı olan ve ilaç tedavisi gören sanığın,bilhassa olay öncesinde verilen ve akşamları alınması önerilen ilaç nedeniyle,olay günü gece 03.00-05.00 nöbetine kaldırıldığı sırada nöbete kaldırıldığını hatırlamadığına ilişkin savunmalarının doğru olabileceği,her ne kadar Mahkemece dinlenilen psikiyatri uzmanı bilirkişi yeminli mütalaasında,psikiyatri ilacının kişide uykudan uyanmasını zorlaştıracak kadar uyku verici yan etkisi olmadığını,ancak minimal düzeyde bir etkisinin olduğunu belirtmekte ise de,sanığın rahatsızlığının uzun süre sürmüş olması, farklı ilaçlar verildiğinin raporlardan anlaşılması karşısında,sanığın itaatsizlik kastı ile hareket ettiğinin söylenemeyeceği,en azından bu hususun şüpheli kaldığı,şüphenin ise sanık lehine yorumlanması gerektiğine ilişkin ceza hukuku genel ilkesi dikkate alınarak,sanığın müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği açıktır. As.Y.3.D.T.14.02.2006 E.234 K.234

Hizmete İlişkin Emir Yoksa Emre İtaatsizlik Oluşmaz

Mutfak nöbetçi astsubaylığı görevini izin almaksızın geçici bir süre terk etmesi nedeniyle,alay nöbetçi amiri tarafından yazılı olarak savunması istenen sanık,kendisine Cvs.S.K. ve Onb.M.B. tarafından getirilen zarfı açıp okuduktan sonra askerlere geri vermiştir.Her iki askerin tanıklığı da bu yöndedir. Tanık M.B. ayrıca sanığın belgeyi imzalamaktan imtina ettiğini de ifade etmiştir. Söz konusu zarfın bir müddet sonra ikinci kez getirilmesi üzerine ise,zarfa uzunca bir süre bakmak dışında bir şey yapmamış,bunun üzerine tanık askerler tarafından savunma zarfi geri götürülmüştür.Sanığa verilen savunmanın imzalatılmasından maksat,hem savunma süresinin başlangıcının belirlenmesi,hem de savunma yapmasına imkan sağlandığının belgelenmesidir. Ancak muhatabın imzadan kaçınması halinde,tanıklar huzuru ile tutulacak bir tutanakla bu durumun tespiti ve belgeden haberdar olduğunun belgelenmesi ve disiplin cezası verilmesi mümkündür.Sanık kendisine verilen zarfı alıp okumuş ve mahiyetini öğrenmiştir.Bu zarfı iade etmesini,ya da tebliğden kaçınmasını bu hakkından feragat ettiği şeklinde anlamak gerekir. Ortada hizmete ilişkin bir emir bulunmadığı gibi,sanığın emre itaatsizlikte ısrar kastı ile hareket ettiğinden bahsetmekte mümkün değildir.As.Y.2.D.T.08.02.2006 E.174 K.169

Savunma Hakkını Kullanmaktan Kaçınmak Emre İtaatsizlik Sayılamaz

Disiplin amirinin hizmet emri niteliği taşımayan savunmanın verilmesine dair emrin sanık tarafından yerine getirilmemesi emre itaatsizlikte israr suçunu oluşturmaz. Çocuklarının okul kayıtlarıyla ilgili belgelerin getirilmemesi halinde okuldan atılacağını öğrenen sanığın mesai saatinden sonra 2. Ordu Muhabere Başkanlığına vekalet etmekte olan Alb. İzzet'e müracaat ederek bir gün izin istediği, izin verilmeme- sine rağmen 8 Ocak 1985 günü mesaiye gelmediği, durumu öğrenen Alb. İzzet'in 9 Ocak 1986 günü bu durumla ilgili savunmasını vermesine dair bir yazı hazırlatıp zarfa koydurduğu, zarfin er Sabahattin tarafından defaatle sanığa götürüldüğü gibi almaması üzerine de Asb. İbrahim tarafından götürülmesine rağmen alınmadığı kuşkusuz bir şekilde sabittir.

Görüldüğü gibi sanığın gönderilen zarfı almadığı; gelen zarf içeriğinin mesaiye gelmemesi nedeniyle savunma vermesine ilişkin olduğu hususunu bildiği,ancak savunma hakkını kullanmak istemediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Disiplin cezası verilmesinden evvel failin savunmasının alınması disiplin amiri için yasal bir mecburiyet olmasına karşılık fail yönünden, kullanılıp kullanılmaması münhasıran kendisine tanınmış bir haktır. Bu hakkın kullanılmaması halinde suç işlendiği ileri sürülemez. Savunma hakkını kullanmak istemeyen sanık hakkında,bu durum tespit edilerek, gereken cezanın verilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Disiplin amirinin hizmet emri niteliğini taşımayan savunmasını vermesine dair emrinin sanık tarafından yerine getirilmemesi halinde emre itaatsizlikte ısrar suçu oluşmaz. As.Y.Drl.Krl.T.22.1.1987 E.25 K.12

İstirahatli Kişilere Hizmete İlişkin Emir Verilemez

İstirahatli asker kişilere kesinlikle hizmete ilişkin emir verilemez. İstirahatli olan asker kişilere hiçbir şekilde ve surette hizmet verilemeyeceğinden ve bu yolda verilen bir emir de hizmet emri niteliğinde olmayacağından, ayaklarındaki kaşıntı sebebiyle bir gün revirde yatırılıp, yedi gün terlik istirahati ile taburcu edilen sanığın içtimaa çıkmaması, emre itaatsizlikte israr suçunu teşkil etmez. As.Y.3.D.T:20.10.1987 E.568 K.546

Yat ve Sürün Hizmete İlişkin Emir Olmadığından Emre İtaatsizlik Cezası Verilemez

Eğitimden sonra verilen "yat,sürün" emri hizmete ilişkin değildir. Eğitimden sonra disiplinsiz hareketlerinden ötürü sanık ere Atğm. tarafından ceza olarak "yat ve sürün" emri verilmiştir. AsCY' de amirin vereceği cezalar arasında böyle bir emir yoktur. Hizmet ve vazife hudutları dışına çıkılarak böyle bir emir verilmiştir. Emir yasal manada hizmet emri değildir. Bu emre aykırı hareket toplu asker karşısında emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturmaz. As.Y.4.D.T.10.5.1988 E.314 K.312

Gerekli Araştırmalar Yapılmadan Emre İtaatsizlikte Isrardan Mahkumiyet Verilemez

Kulağı duymadığını iddia eden sanığın bu iddiası araştırılmalıdır. Sanık Astsb.in bölük komutan vekilinin verdiği tüm emirlere uyduğu, ancak son olarak verdiği "yat" emrine uymadığı, sabit ve muhakkak ise de; kulaklarının ağır işitmesi sebebiyle emri duymadığını ileri süren sanığın bu iddiası, kulaklarından birinde tam derecede diğerinde ise hafif derecede işitme zaafiyeti olduğuna dair doktor raporu muvacehesinde doğrulanmış olmakla, müsnet suçtan beraetine dair verilen kararda isabet görülmüştür. As.Y.1.D.T.6.7.1988 E.543 K.540

Trafik Kurallarına Aykırı Davranmak Emre İtaatsizlikte Israr Suçunu Oluşturmaz

Askeri servis otobüsü ile belediyenin tahsisli yoluna giren sanığın eylemi trafik yasasına aykırılık oluşturur. Sanığın olay günü şoförü bulunduğu askeri servis otobüsü ile yasak olmasına ve yasak işaretlerinin bulunmasına rağmen belediyenin özel tahsisli yoluna girerek burada seyretmesi, doğrudan doğruya Trafik Yasasına aykırı bir davranış olup, eylemin emre itaatsizlikte ısrar suçu ile bir güne alaka ve münasebeti yoktur. As.Y.1.D.T.21.10.1987 E.602 K.593

Emir Hizmete İlişkin Değilse Emre İtaatsizlik Suçu Oluşmaz

Şahsi borcu nedeniyle şikayet edilmesi yüzünden merkez komutanlığına çağrılan sanığın gitmemesi emre itaatsizlikte israr suçunu oluşturmaz. Emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için verilen emrin hizmete ilişkin olması şart olup, atama nedeniyle ev eşyasını taşıttığı nakliyeci ile aralarında kararlaştırılan nakliye ücretini ödememe meselesinden dolayı ihtilaf çıkması ve nakliyecinin keyfiyeti Merkez Komutanlığına şikayet etmesi üzerine Merkez Komutanı tarafından çağrılan sanığın bu emre icabet etmemesi, emre itaatsizlikte ısrar suçuna vücut vermez. Zira sanıkla nakliyeci arasındaki taşıma ücretinden doğan uyuşmazlık, özel hukuk sahasını ilgilendiren ve zarara uğradığını iddia eyleyen kişiye ilgili yargı mercileri nezdinde dava ve takip hakkı veren bir mahiyet taşımaktadır. Anılan konuda Merkez Komutanlıklarının ilgili askeri kişileri doğrudan merkez komutanlıklarına celbetmek için verdiği emirlerin hizmete ilişkin bir yönü yoktur. As.Y.3.D.T.29.9.1987 E.502 K.479

Haberleşme Hürriyetini Engelleyici Emirler Emre İtaatsizlik Suçunu Oluşturmaz

Sanığın çarşı iznine çıkan arkadaşı vasıtasıyla PTT'den mektup attırması emre itaatsizlikte ısrar suçu oluşturmaz. Sanığın sözlü olarak dışarıdan mektup atılmasının yasak olduğunun duyurulmasına rağmen Eskişehir Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan bir arkadaşı aracılığı ile postaneden yollanılmasından ibaret olan eylemi dolayısıyla, ASCY'nin 87. maddesi gereğince hükümlülüğü cihetine gidilmiştir. Dosya tetkik edildiğinde sanığın eylemi maddi vakıa olarak sabittir. Bununla beraber herkesin haberleşme hürriyetine sahip bulunduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğu, ancak yasanın açıkça gösterdiği hallerde ve hakim kararı ile haberleşme hürriyetine müdahale edilebileceği Anayasamızın 22. maddesinde açık şekilde belirtilmiştir. Her ne kadar istihbari açıdan ve 5584 sayılı Posta Yasasında belirtilen posta maddeleri dışındaki maddelerin gönderilip gönderilmediğinin tespiti amacıyla birlik komutanlıklarınca kontroller yapılmakta ve mektupların kontrolü konusundaki emirlere riayet zorunlu bulunmakta ise de; bu yoldaki emirlerin ASCY'nin 12. maddesinde belirtilen hizmet emri olmadıkları,bu sebeple de sanığın bahsi geçen komutanlık emrine aykırı olarak mektubunu dış postaneden attırmasının disiplin tecavüzü teşkil edip emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturmayacağı düşünülmeden söz konusu suçtan mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.As.Y.3.D.T.30.6.1987 E.383 K.360

Başka Bir Suçu Oluşturan Fiile Karşı Emre İtaatsizlikte Isrardan Ceza Verilemez

Ceza infaz mahalline dönmesine dair verilen emre uymayan sanığın fiili emre itaatsizlikte ısrar suçunu değil ceza infaz mahallini terk suçunu oluşturur. Oda hapsi ceza infaz mahallini terk eylemi AsCY'nin 76. maddesinde başlı başına bir suç olarak telakki edilmiş olup, ceza yerini terk eden sanığa amiri tarafından verilen ceza infaz mahalline dönmesine dair emir, yukarıdaki suçtan ayrı olarak emr itaatsizlikte israr suçuna sebebiyet vermez. As.Y.5.D.T.17.6.1987 E.332 K.364

Kanunla Yasaklanmış Hususları İçeren Emirelere Uymamak Emre İtaatsizlikte Israr Suçunu Oluşturmaz

"Hırsızlık yapmayın" şeklindeki genellik arzeden hususlara riayetsizlik anılan suçu oluşturmaz. Faile mesaiye gelmesi için gönderilen yazılı emir hizmete mahsus özel bir durum yaratmaz. Önemli olan husus evinde yatmakta olan sanığa mesaiye gelmesi hususunda ayrica bir emir verilmesinin başli başina emre itaatsizlikte israr suçunu oluşturup oluşturmayacagidir. Özel durumlar ayrik olmak üzere, yasalarin veya tanzimi tasarruflarin düzenledigi saha ve konular hakkında verilen genel emirlere aykırı hareket, emre itaat sizlikte israr suçunu teşkil etmez. Ezcümle "üstlerinizi selamlayın" veya "hırsızlık yapmayın" şeklindeki genellik arzeden veya esasen yasalarla men edilmiş hususlara mütedair emirlere riayetsizlik emre itaatsizlikte israr suçunu teşkil etmezler. Bu nedenle olayımızda mesaiye gelmeyen sanığa gelmesi için gönderilen yazılı emir, hizmete mahsus özel bir durum yaratmayacağı cihetle müsnet suç oluşmaz. As.Y.3.D.T.9.12.1986 E.343 K.316

Görevi Olmadığı Hususlarda Emir Yerine Getirmemek Emre İtaatsizlik Suçunu Oluşturmaz

Failin uzmanlık konusuna ters düşmesi nedeniyle emrin gereğini yapmaması halinde suç kastının varlığından söz edilemez. Sanık Astsb. Askeri Hastanede narkoz görevlisidir. Olay tarihinde ameliyata alınacak hastaya sabahleyin yemek yemiş olması nedeni ile narkoz veremeyeceğini söylemiştir. Ameliyatı yapacak olan ortopedi uzmanı Tbp. Atğm. ise narkoz verilmesi için ısrar etmiştir. Bu nedenle Astsb. ile Top.Atğm. tartışmışlar ve ameliyat yapılama mıştır.Sanığın yerel mahkemece emre itaatsizlikte ısrar suçundan mahkumiyeti cihetine gidilmiştir. Olayda sanığın davranışlarının ikiye ayrılarak incelenmesi gerekmektedir. 1.Narkoz verme görevi dışındaki davranışları sanığın tüm dosya içeriğinde saygısız davranışlar içerisinde olduğu,doktorun çağırmasına rağmen gitmediği anlaşılmaktadır. Ancak bu hususlar ne iddianamede söz konusu edilmiş ve ne de gerekçeli hükümde irdelenmiştir. 
2.Narkozculuk görevi ile ilgili davranışlar; meselenin göreve ilişkin yanına, narkoz verme yanına bakıldığında, kısmi ya da tam narkoz olsun, bir şey yemiş olmanın çok büyük sakıncalar doğurduğu, bu sebeple ameliyata almamanın gerektiği anlaşılmaktadır. Sanığın sunduğu belgelerin tümünden ve GATA'nın raporundan da bu husus anlaşılmaktadır. Ancak GATA'nın raporunda önce bir şey yemiş olmanın narkoza engel teşkil ettiği ancak akabinde teknisyenin operatörün emrinde olduğu belirtilmektedir. Oysa ya bilime teknisyen de olsa ihtisasa itibar edip mesleğinin gereğini yerine getiren sanık kusursuz görülecek ya da narkozdan anlayan sanığa emir verildiği takdirde mesleğini bir yana bırakıp askerlik gerekleri istenecektir. Dava konusu olayda sanık, hastanın boğularak ölmesi sonucunu doğuracak bir sakınca sebebiyle narkoz vermemiştir.Narkozdan kaynaklanacak bir ölümü engellemek istemiştir.
Sanıkta emre itaatsizlik kastı bulunmamaktadır. Bu sebeple sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü yasaya aykırıdır. As.Y.5.D.T.26.11.1986 E.260 K.233

Asyişe İlişkin Emirleri Yerine Getirmemek Emre İtaatsizlik Suçunu Oluşturmaz

Jandarmanın asayiş hizmetiyle ilgili olarak verilen emirler hizmete ilişkin değildir. ASCY'nin 87. maddesinin ihlal edildiğinin kabul edilebilmesi için verilen emrin hizmete müteallik olması şarttır.Hizmet ise askeri vazifede doğan bir durumdur. Asayiş olayları ile ilgili emirlerin askeri vazifenin dışında jandarmanın adli ve idari görevleri içinde olduğunun düşünülmesi gerekeceğinden emre itaatsizlikte israr suçunun unsurları itibariyle oluşması mümkün değildir. Sıkıyönetim Yasasının 2. maddesi gereğince, sıkıyönetim altına alınan yerlerde genel güvenlik ve asayişe ilişkin zabıta kuvvetlerine ait görev ve yetkiler sıkıyönetim komutanlığına geçer. Zabıta kuvvetleri de sıkıyönetim komutanlığının emrine girer. Ancak sıkıyönetim görevleri dışında adli ve idari görevleri devam eder. Şu hale göre genel güvenlik ve asayiş dışında kalan adi vak'alar, sıkıyönetim ilan ve faaliyetleri ile ilgili olmayan olaylar sıkıyönetim görevlerinden olmayıp zabıtanın normal görevleri arasında yer alır. As.Y.4.D.T.7.1.1986 E.22 K.4

Emre İtaatsizlik Kastı İle Hareket Etmemek Emre İtaatsizlik Suçunu Oluşturmaz

Sanık gerek duruşma sırasında alınan ifadesinde ve gerekse temyiz yazısında yaptığı açıklamada (sürücü ehliyeti alacağı için askeri aracı kullandığını) ileri sürmüştür. Bu açık beyanları karşısında sanığın emirlere itaatsizlik kastı ile hareket etmediği, askeri aracı özel menfaatinde kullanma amacı güttüğü anlaşıldığından emre itaatsizlikte ısrar suçunun kasıt yokluğu nedeniyle oluşmadığı sonucuna varılmıştır. As.Y.1.D.T.26.11.1985 E.242 K.227

1