Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak

  • Anasayfa
  • Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak

Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak

Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz  kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak meslekten çıkartma sebebi olup 657 sayılı devlet memurları kanunu nda düzenlenmiştir.

Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak

Memurluk Sıfatı ile Bağdaşmayacak Nitelik ve Derecede Yüz kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak

Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz  kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak meslekten çıkartma sebebi olup 657 sayılı devlet memurları kanunu nda düzenlenmiştir. Bu bakımdan polis memuru olup, düz devlet memuru olup, jandarma genel Komutanlığı nda çalışan jandarma personeli olup yüz kızartıcı suç işleyenler hakkında 657 sayılı devlet memurları kanununa göre devlet memurluğundan çıkarma cezası verilecektir. Ancak burada üzerinde durmamız gereken husus hangi suçların devlet memurluğundan çıkarma da yüz kızartıcı suç olduğu hususunun açıklığa kavuşturulmasıdır. Nitekim 657 sayılı devlet memurları kanunumuzda hangi suçların yüz  kızartıcı suç niteliğinde olduğu hususu düzenlenmemiştir. Yine 7068 sayılı kanunda da yüz kızartıcı suçlara ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Zira her ne kadar 7068 sayılı kanunda devlet memurluğundan çıkarma cezası uygulanacak fiiller ve bu cezayı verme yetkisi ile ilgili olarak 657 sayılı devlet memurluğu kanununa ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenleme altına alınmışsa da yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere ilgili kanun hükümleri nde de hangi suçların memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici olduğu belirtilmemiştir.

BUNU DA BİL; Anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkında bilgi için Anayasa mahkemesi bireysel başvuru şartları başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Memurluk Sıfatı İle Bağdaşmayan Suçlar Nelerdir

Memurluk sıfatı ile bağdaşmayan suçlar ile memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici kelimesinde geçen suçlar birbirinden farklı olup mayan suçlar 657 sayılı kanunda düzenleme yeri bulmuşken yüz kızartıcı suç kavramı düzenlemeye alınmamıştır. Her ne kadar 657 sayılı devlet memurları kanununda 2008 yılında yapılan değişiklikten önceki durumunda memuriyete engel suçlar sayılırken hangi suçların yüz kızartıcı suç olduğu sayılmıştır. Burada dikkat çekilmesi gereken husus ise her ne kadar kanun ifadesinden yüz kızartıcı suçlar kaldırılmış ve bu konuda bir belirsizlik olmuş olsa da devlet memurluğundan çıkarma cezası verilecek halleri kanun da yüz kızartıcı hareketler olarak belirtilmesinden dolayı geniş bir şekilde ele alınacak olmasıdır.

Yüz Kızartıcı Hareketler Olaya Göre  Belirlenmelidir

Kanunumuzda yüz kızartıcı hareketlerin ve suçların neler olduğu belirtilmemiş olduğundan bir açıklık bulunmaktadır. Bazı mahkemelerde yüz kızartıcı suç ibaresine ilişkin durumlar belirlilik ilkesi gereğince ortaya konulması da idare Mahkemesi hakimi tarafından her somut olaya göre, olayın durumuna göre değerlendirilecek ve buna göre bir karar verilecektir edilmesi gereken husus kanunla aslında yüz  kızartıcı suçlardan değil, yüz kızartıcı hareketlerden bahsedilmiş olduğudur. Nitekim bu kavram suç kavramından daha geniş bir kavram olduğundan idare Mahkemesi hakimi somut olayı değerlendirirken suç teşkil etmeyen fiilleri de kapsayacak şekilde karar verilecektir. Her ne kadar 657 sayılı kanun da, 7068 sayılı kanunda yüz kızartıcı suçlardan bahsedilmesi de Türk Silahlı kuvvetleri personel kanunu, 3269 sayılı uzman erbaş kanunda kanun açık bir şekilde 100 kızartıcı suçları belirtmiş “gibi” Sözcüğü ile her ne kadar genişletme yapsa da gibi sözcüğünü kullanarak bizce hukuka aykırı bir düzenleme getirmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 12.11.2014 tarihli ve E:2012/482, K:2014/3992 sayılı kararında, “Burada yer verilen ‘gibi yüz kızartıcı suçlar’ ibaresindeki “gibi” sözcüğü, yüz kızartıcı suç olarak anılan Kanunda sayma yoluyla belirtilen “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas suçlarından biri”ni ifade etmek üzere kullanılmıştır. Aksi yorumla, “gibi” sözcüğünün, “sayılanlara benzer suçları” ifade ettiğinin kabul edilmesi, Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrası ile 657 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca memurların memurluklarının sona erdirilmesine ilişkin durumların bizzat kanunda düzenlenmesi gerektiğine ilişkin memur güvencesine aykırı olduğu gibi; idarelere, kanunda gösterilen suçlar dışında benzer suçların yüz kızartıcı suç sayılması konusunda, ölçütleri belirsiz, geniş bir takdir yetkisi tanınması sonucunu da doğurabilecektir” Şeklinde tesis edilmiş olup hükümden de görüleceği üzere gibi yüz kızartıcı suçlar ifadesindeki gibi sözcüğünün anayasamızın 128. maddesinin ikinci fıkrası ile 657 sayılı kanunun 18. maddesi uyarınca memur güvencesine aykırı olduğunu belirtmiştir.

Yüz Kızartıcı Suçlar ve Devlet Memurluğundan Çıkarma

Yüz kızartıcı suçlar ve yüz kızartıcı hareketler ile ilgili olarak aşağıdaki videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.

 

 

Yüz Kızartıcı Suçlar ve Yüz Kızartıcı Hareketler

Her ne kadar yüz kızartıcı suçlar 657 sayılı devlet memurları kanunu ile 7068 sayılı kanunda bahsedilmemiş ise de yukarıda yer vermiş olduğumuz üzere Türk sağlık kuvvetleri personel kanunu 3269 sayılı uzman erbaş kanunu hükümlerine göre 100 kızartıcı suçların nelerden ibaret olduğu dolaylı olarak çıkartılabilmektedir.
Bu bakımdan yüz kızartıcı suçlar;

  • basit ve nitelikli zimmet,
  • irtikâp,
  • iftira,
  • rüşvet,
  • hırsızlık,
  • dolandırıcılık,
  • sahtecilik,
  • inancı kötüye kullanma,
  • yalan yere tanıklık,
  • yalan yere yemin,
  • cürüm tasniî,
  • ırza geçmek,
  • sarkıntılık,
  • kız, kadın veya erkek kaçırmak,
  • fuhşiyata tahrik,
  • gayri tabiî mukarenet,
  • dolanlı iflas.

Şeklinde sıralanabilir. Ancak burada kanunun geniş bir tabir kullandı ve sadece suçlardan değil hareketler diyerek suç olmayan fiillerden de bahsettiği unutulmamalıdır.

Saymış olduğumuz bu suçlarla ilgili olarak bu suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin devlet memurluğuna engel olup olmadığı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının devlet memurluğuna etkisi başlıklı Makalemizi okuyabilirsiniz

Aynı şekilde yüz kızartıcı suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş ise bunların uzman erbaş olmaya engel olup olmadığı hakkında bilgi alabilmek maksadıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uzman erbaşlığa etkisi Başlıklı makalemizi de okumanızı tavsiye ederiz.

Yüz Kızartıcı Hareketler Aynı Zamanda Suçsa Ne Olur

Yüz kızartıcı hareketler nedeniyle devlet memurluğundan çıkarma, polislikten çıkarma, jandarma personelliğinden çıkarma gibi kararlar verilmiş ise burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da bu hareketlerin Türk ceza kanunu kapsamında suç vasfını taşıması durumunda ne olacağıdır.

Yüz kızartıcı hareketlerin aynı zamanda suç olması durumunda bu sefer kişi hakkında idari tahkikat haricinde örneğin yüksek disiplin kurulunda meslekten çıkartma cezası verilip hakkında işlem tesis edildikten sonra bir de adli tahkikat aşamasıyla da karşılaşılmış olacaktır. Nitekim yüz  kızartıcı hareket aynı zamanda suçsa kişi hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturma aşamaları da gündeme gelmiş olacak, yapılacak soruşturma sonrasında savcılık tarafından iddianame hazırlanır ise bu sefer ceza Mahkemesi nde dava görülmeye başlanacaktır. Bundan dolayıdır ki yüz kızartıcı hareketlerden dolayı kişi hakkında idari tahkikat başlatılmış ise ve bu hareketler aynı zamanda suçu teşkil ediyorsa idari tahkikatın takibinin önemi kadar adli tahkikatın sonucunun önemi de kişiyi bağlantılı bir şekilde ilgilendirecektir. Bundan mütevellit idari tahkikatın usulüne uygun takip edilmesi şart olduğu gibi adli yargı aşamasında usulüne uygun olarak takip edilmesi olmazsa olmaz bir durumdur. Zira idari tahkikat aşamasında herhangi bir problemle karşılaşılmayacağı düşünülürse dahi adli tahkikat aşamasında alınacak bir ceza idari tahkikatın sonucunu da etkileyebilecek nitelikte olabilecektir.

Bunu da Bil; Yüz kızartıcı suçlar hakkında ayrıntılı bilgi için Yüz kızartıcı suçlar başlıklı makalemizi de okumanızı tavsiye ederiz.

Yüz Kızartıcı Hareketler Danıştay Kararları

Takipsizlik Kararı Verilmişse Yüz Kızartıcı Hareket Ortadan Kalkacaktır

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin anılan bozma kararına uyularak, kararda belirtilen hususların araştırılması sonucu yapılan yargılama sonunda … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; Mahkemelerinin … ve … günlü ara kararları ile, … Cumhuriyet Başsavcılığından … numaralı ve … Cumhuriyet Başsavcılığından davacı hakkında yürütülen … numaralı soruşturmanın safahatının, akıbetinin, ceza davası açılmış ise esas numarasının ve davacı hakkında yürütülen başka soruşturma olup olmadığının sorulduğu, gelen cevabi yazılarda … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen … numaralı soruşturmanın davacı ile ilgili olmadığı, …Cumhuriyet Başsavcılığının … günlü, … Soruşturma, K:… sayılı kararı ile davacı hakkında ikna suretiyle irtikap suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacı hakkında yürütülen başkaca soruşturma veya adına açılmış davanın bulunmadığı, bu durumda; davacıya isnat olunan "memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiilinin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle ortaya konulamadığı, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Yüz Kızartıcı Suçlar Mahkeme Kararlarıyla Saptanmalıdır

Görüldüğü üzere, bu konudaki tartışmalar ve görüşler çeşitlilik arz etmekle birlikte, yüz kızartıcı suçların neler olduğunun, yasaları uygulamakla görevli yargı organlarınca saptanması daha uygun olacaktır. Bu değerlendirme yapılırken de verilen disiplin cezasının sebebi, niteliği ve kapsamı göz önüne alınacaktır. Dava konusu uyuşmazlıkta, davalı idarece işlemin sebep unsuru olarak gösterilen fiillerin, "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" hükmü kapsamında görülerek dava konusu disiplin cezasının verildiği anlaşılmakta ise de, davacının imam-hatiplik görevinden kaynaklanan görevi suistimal ederek camiye gelenlerden ödeme gücünün üzerinde borç para aldığı ve bir kısmını ödediği, bir kısmını ise taahhüt ettiği tarihin üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen paraları ödememesi şeklindeki fiilleri, "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" kapsamına girmediğinden, anılan eylemleri nedeniyle yukarıda yer verilen 657 sayılı Kanun'un 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Ahlak Dışı Davranışlarda Bulunmak Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerdendir

Olayda, disiplin soruşturması raporu, eki bilgi ve belgeler ile davacının da içeriğini doğruladığı msn konuşmalarının yer aldığı CD'nin birlikte incelenmesinden, davacının eşcinsel eğilime sahip insanların buluştuğu platforma üye olduğu, profil sayfasında kendisine ait fotoğrafın bulunduğu, platformdan tanıştığı kişilere telefon numarasını verdiği, buluşma teklif ettiği, bu kişilerle yazılı ve görüntülü olarak msn üzerinden cinsel içerikli görüşmeler yaptığı ve gayri ahlaki görüşmelerinden birinde de mesleğinin polis olduğunu belirttiği ve bunu kanıtlamak amacıyla da resmi üniformasını karşı tarafa göstermek suretiyle kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının yukarıda belirtilen gayri ahlaki hareketlerde bulunmak suretiyle mesleki ve etik kurallara aykırı davrandığı anlaşıldığından, "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" kapsamına giren anılan eylemleri nedeniyle yukarıda yer verilen 657 sayılı Kanun'un 125/E-g. maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Tipiklik Şartı Gerçekleşmemişse Yüz Kızartıcı Hareketlerden Bahsedilemez

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı eylemlerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırmak gibi ağır sonuçlara uzanan disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.
"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir eylemin tanımının yapılması ve yasanın ne tür eylemleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan eylemi gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur. Söz konusu eylem, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır. Bakılan uyuşmazlıkta, davacıya isnat edilen ve dava konusu karara dayanak olan fiillerin "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" kapsamında olmadığı açıktır. Bu haliyle davacının üzerine atılı bulunan eylemin, anılan kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı; bir başka ifadeyle, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde sayılan fiil ve haller arasında yer almadığından, disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının gerçekleşmediği açıktır.

İcbar Suretiyle İrtikap Suçu Oluşmadığından Yüz Kızartıcı Hareketten Bahsedilemez

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararla; uyuşmazlıkta, şirkete tahsis edilen aracın 24 saat davacıda durduğu ve özel işlerinde kullanıldığını kanıtlayan herhangi bir bilgi ya da belgenin bulunmadığı, … Tur. Taş. Güv. Sist. ve Hiz. Gıda Tem. Tic. Ltd. Şti. tarafından … marka aracın Sosyal Güvenlik Kurumuna tahsis edilmesi konusunda Kurumda çalışan herhangi bir kimsenin ifadesinin alınmadığı, davacı tarafından … marka aracın Kuruma tahsis edilmesine yönelik baskı yapıldığı hususunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde tanık ifadeleriyle ispatlanmadığı gibi, davacının bu yönde bir iradesinin olduğunu kanıtlar nitelikte herhangi bir bilginin de yer almadığı; ayrıca, karar tarihi itibarıyla davacı hakkında adli yargıda icbar suretiyle irtikap fiilinden dolayı açılan herhangi bir soruşturma veya kovuşturmanın da bulunmadığının görüldüğü, bu durumda, davacının icbar suretiyle irtikap etme fiili sübuta erdiği ve bu sebeple memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahisle "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Cumhurbaşkanına Hakaret Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Harekettir

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının "Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle hakkında başlatılan soruşturma sonucu 657 sayılı Kanun'un 125/E-(g) maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası verilmesine neden olan fiilin Cumhurbaşkanı'na hakaret etmek fiili olduğu, davacının ... Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünce 17.06.2015 tarihinde alınan şüpheli ifade tutanağında ve Mahkeme huzurunda "Hırsız ...", sloganı attığının kendi beyanları ile sabit olduğu anlaşıldığından, davacının 657 sayılı Kanun'un 125/E-(g) maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği; öte yandan, bir fiilin ceza hukuku anlamında suç teşkil etmemesi bu fiilin disiplin hukukunda disiplin suçu olarak kabulüne engel oluşturmadığından, davacı hakkında aynı fiili nedeniyle adli yargıda beraat kararı verilmesinin işlemi sakatlar nitelikte bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince Danıştay Onikinci Dairesinin 07/02/2019 tarihli ve E:2018/2558, K:2019/798 sayılı bozma kararına uyularak; davacının, 13.05.2015 tarihinde ... İli ... Kültür Merkezi önünde Soma'da ölen madencileri anmak için yapılan yürüyüşe katıldığı sırada sarf ettiği sözleriyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği ve bu suretle "Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiilini işlediği anlaşıldığından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ceza mahkemesi tarafından hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği, buna rağmen kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü varmış gibi karar verildiği, tipiklik ilkesinin göz ardı edildiği, eylemle ceza arasında orantı bulunmadığı, anayasal hakkın kullanıldığı, toplantı ve gösterilerde atılan sloganların suç unsuru sayılmayacağı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 2577 sayılı Kanun'un 50/4. maddesi uyarınca bozma kararındaki esaslara uyulduğu anlaşıldığından kararın onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4 maddesi uyarınca, Bölge İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının Bölge İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
Olayda, Bölge İdare Mahkemesince Danıştay Onikinci Dairesince verilen 07/02/2019 tarihli ve E:2018/2558, K:2019/798 sayılı bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmıştır.
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,

Zimmet Suçu Sabit Olmadığından Yüz Kızartıcı Hareket Değildir

Dava konusu istem: Ordu İli, … Adliyesinde görev yapan davacının, Niğde İli, … Adliyesinde icra müdür vekili olarak görev yapmakta iken hakkında yapılan soruşturma sonucunda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve 30 sayılı Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 22/05/2014 tarihli ve E:2014/561, K:2014/4220 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … tarih ve … sayılı disiplin soruşturma raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesinde belirtilen memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak kapsamında değerlendirilen davacının fiili (zimmet suçu) nedeniyle hakkında …Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde, davacının vekaleten müdürlük görevini yürüttüğü İcra Müdürlüğü kasasında yapılan denetimde eksikliği tespit edilen 312,71-TL’yi zimmetine geçirdiğinin sabit olduğu gerekçesiyle … tarih ve … sayılı kararla 5 yıl hapis cezası verildiği; ancak, paranın miktarı ve soruşturma başlamadan paranın iade edilmesi ile takdiri indirim sebepleri de gözetilerek hapis cezasının 2.500,00-TL adli para cezasına çevrildiği; ancak, anılan Mahkeme kararının … Ceza Dairesi'nin … tarih ve E…., K…. sayılı kararı ile delil yetersizliğinden bozulduğu, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde ise davacının işlediği iddia edilen zimmet fiili sabit olmadığından, 657 sayılı Kanun'un 125/E-g maddesinde belirtilen memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak kapsamında değerlendirilerek Devlet memuriyetinden çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Masumiyet Karinesi Gereği Yüz Kızartıcı Hareket Oluşmamıştır 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; dava konusu disiplin cezasının, malzeme alımı ihalesinde ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareket edilerek usulsüzlük yapıldığı tespitinden hareketle tesis edildiği, davacının ise üniversitenin üst yöneticisi olarak denetim görevini yerine getirmemesi nedeniyle sorumlu tutulduğu anlaşılmış ise de, ihale işlemlerinin davacının yer almadığı alt birimlerce yürütülüp sonuçlandırıldığı, davacının yapılan ihalelere ilişkin olarak aynı zamanda ceza davasına konu olacak nitelikteki ihaleye fesat karıştırmak fiilinden dolayı hakkında bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı da dikkate alındığında, olayda davacıya isnad edilen denetim görevini yerine getirmeme fiilinin sübut bulması halinde başka disiplin suçu kapsamında değerlendirilmesi olanaklı olmakla birlikte fiilin bu haliyle yukarıda anılan Yönetmeliğin 11. maddesinin (e) bendinde öngörülen yüz kızartıcı ve utanç verici hareket kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle istinaf isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

İsnat Edilen Fiil Oluşmamışsa Yüz Kızartıcı Hareket Oluşmamıştır

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararında; davacıya isnat edilen fiilin gerçekleştiği yönünde verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, dolayısıyla davacıya isnat edilen "... ile Rektör Prof. Dr. ... arasında kadro karşılığı ilişki görüşmelerine aracılık etmek, bu görüşme ve buluşmaların gizli kayıtlarının çekilmesi ve yayılmasını sağlamak" fiili yönünde her türlü şüpheden uzak, somut bir delil niteliğinde herhangi bir veri veya bu yönde verilmiş bir yargı kararı bulunmadığı, davacının isnat edilen fiili işleyip işlemediğinin yapılacak olan ceza yargılaması sonucunda ortaya çıkacağından, anılan ceza soruşturmasının sonucu beklenilmeden davacıya isnat edilen fiili işlediğinin sübuta erdiğinden bahsedilemeyeceği; davacıya atfedilen sözkonusu fiilin, niteliği değerlendirildiğinde disiplin hukuku açısından, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak derecede yüz kızartıcı ve utanç verici davranış niteliğinde olmadığı, dolayısıyla eylemin 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, davacının mezkür madde uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılmasına yönelik olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bunu da Bil; İdari işlemin iptali davasında yürütmenin durdurulması hakkında bilgi almak için aşağıdaki videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.

 

1