Mala Zarar Verme Suçu | Mil Hukuk

Mala Zarar Verme Suçu

Mala Zarar Verme Suçu

Mala zarar verme suçu suç faili açısından herhangi bir özellik göstermemektedir. Herkes bu suçun faili konumunda olabilir. Suçun mağduru ise o malın sahibi, mal üzerinde doğrudan doğruya yararlanma hakkı bulunan kişidir.

Mala Zarar Verme Suçu

İçindekiler

Mala Zarar Verme Suçu

Mala zarar verme suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzun mal varlığına karşı suçlar başlıklı onuncu bölümünün 151. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre; başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanamaz hale getiren veya kirleten kişi mağdurun şikayeti üzerine dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Bu düzenleme ile kişinin malı üzerindeki mülkiyet hakkının korunması amaçlanmıştır. Mala zarar verme suçunda mal, eğer zilyedin elinde bulunduğu sırada zarara uğramışsa zilyedin de mala zarar verme suçunda şikayet hakkı olup mala zarar verme suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Basit hali uzlaşmaya tabi olan Mala zarar verme suçu, suç faili açısından herhangi bir özellik göstermemektedir. Herkes bu suçun faili konumunda olabilir. Suçun mağduru ise o malın sahibi, mal üzerinde doğrudan doğruya yararlanma hakkı bulunan kişidir. Suçun mağduru gerçek kişiler olabileceği gibi tüzel kişiler de olabilmektedir. Suçun maddi konusunu başkasının zilyetliğinde bulunan ve ekonomik değeri olan taşınır veya taşınmaz mallar oluşturmaktadır. Kendi malına zarar veren kişi mala zarar verme suçunu işlemiş olmaz. Kanunumuz başkasının malına zarar vereni cezalandırmakta, başkasına ait bir malın varlığını suçun ön şartı olarak kabul etmektedir. Suçun mağduru mülkiyet hakkına sahip olan bir kişi olabileceği gibi malın zilyedi de olabilir. Suçun konusu ekonomik değere sahip olan bir maldır. Ekonomik değer yoksa mala zarar verme suçu da oluşmayacaktır. Ancak, ekonomik değeri olmayan ama manevi değeri olan eşyanın da suçun konusunu teşkil edeceği açıktır. Gaz ve enerji de bu suçun konusunu oluşturabilmektedir. Nitekim boşa sarf edilen enerji ve gaz da mala zarar verme suçunu oluşturur. Suçun basit şekli en az cezayı gerektiren şeklidir. Suçun basit şekli şikayete tabi olup nitelikli halleri re'sen kovuşturmaya tabidir. Mağdur fiili ve faili öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikayette bulunma zorundadır. Nitelikli halleri şikayete tabi olmasa da savcılık tarafından 8 yıllık dava zaman aşımı süresi içerisinde soruşturulmalıdır. Kanun gerekçesine göre mala zarar verme suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Kanun koyucu seçimlik hareketleri tahdidi bir şekilde saymıştır. Bu hareketlerden birinin gerçekleşmiş olması yeterli olup suç gerçekleşmiş sayılır. Fail malı hem kullanılamaz hale getirmiş hem de yıkmış ise tek bir mala zarar verme suçu söz konusu olacaktır. Suç icrai bir hareketle işlenebileceği gibi ihmali hareketle de işlenebilir. Mala zarar verildikten sonra bu hususun TCK kapsamında suç olması haricinde malın zararının giderilmesi için de dava açılması gerekebilecektir. Bu tür davalar hukuk mahkemelerinde açılacak davalar olan tazminat davasıdır ve mala zarar verme suçundan sonra asliye hukuk mahkemelerinde açılarak zarar giderilebilir. Ağıdaki makalemizden bu tazminat davasına ilişkin hususlara ulaşabilirsiniz.

BUNU DA BİL; Mala zarar verme suçunda tazminat davası için mala zarar verme suçunda tazminat davası başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Mala Zarar Verme Suçu (TCK m.151)

Mala Zarar Verme Suçu, Türk Ceza Kanunun 151. maddesinde; başkasının taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılmaz hale getiren veya kirleten kişinin cezalandırılacağı şeklinde düzenlenmiş kanunun 152’nci maddesinde ise suçun nitelikleri hallerinin neler olduğu belirtilmiştir.

Mala Zarar Verme Suçunda Korunan Hukuksal Yarar

Mala zarar verme suçunda korunan hukuksal yarar kişinin mülkiyetidir. Mülkiyet hakkının ne olduğunu izah etmemiz gerekirse, kişiye bu haftanın konusunu oluşturan mal üzerinde tasarrufta bulunma, kullanma ve yararlanma yetkisi veren bir haktır. Kanun koyucu söz konusu suçu düzenleyerek kişinin sahip olduğu yani üzerine mülkiyet hakkı olduğu malın ya da eşyanın değerinin düşmesini veya tamamen yok olmasını önlemeyi amaçlamıştır. Her ne kadar genel yaklaşım olarak malın değerinin düşürülmesi veya yok edilmesi ile suçun oluşturacağı düşünülmüş ise de eşyanın, kullanıldığı amaca yönelik olarak kullanabilme imkanını azaltan fiiller de bu kapsam çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Mala Zarar Verme Suçunun Konusu 

Mala Zarar Verme Suçunun konusu mülkiyeti başkasına ait taşınır veya taşınmaz bir maldır.  Suçun konusunda yapmış olduğumuz bu açıklamadan da görüleceği üzere malın bir başkasının mülkiyetinde olması yani başkasına ait bir mal olması gerekmektedir. Bu kapsamda sahipsiz veya failin kendisine ait mallar bu suça konu olamamakla birlikte kaybolmuş bir mal üzerinde bu suç işlenebilmektedir. Bir örnekle açıklayacak olursak, failin sahip olduğu bir malı başkasına yararlanma hakkıyla vermiş olsa ve mal bu kişiye teslim edilmiş iken mala zarar vermiş olsa bu suç oluşmayacaktır. Nitekim uygulamada da karşımıza çokça çıkan kişilerin sigorta şirketinden sigorta bedelini almak için kendisine ait bir mala zarar verme halinde olduğu gibi bu suç değil koşullarına göre dolandırıcılık suçu oluşabilecektir. 

Suçun konusu açısından özel durumlar üzerinde durmak istediğimiz diğer hususlar ise paylı mülkiyet ve el birliği ile mülkiyet halindeki mallar üzerinde de mala zarar verme suçunun oluşacağıdır. Bunun yanı sıra Türk ceza kanunun 151. maddesinin ikinci fıkrasında da düzenlendiği üzere hayvanlarda bu suçun konusunu oluşturabilir ancak burada hayvanların suçun konusunu oluşturabilmesi için hayvanın sahipli bir hayvan olması gerekliliğidir. Aksi durumda mala zarar verme suçu değil hayvanları koruma kanuna göre ilgili hakkında işlem yapılacaktır. 

Mala Zarar Verme Suçunun Maddi Unsuru 

Türk ceza kanunu 151. maddesinde düzenlenmiş olan mala zarar verme suçunda suçun maddi unsuru oluşturan hareketler ilgili madde metninden de anlaşılacağı üzere mala yönelik olarak; yıkma, tahrip etme, bozma kirletme yok etme veya kullanılmaz hale getirme seçimlik hareketlerinden birinin yapılması ile ilgili suç oluşacaktır.

Söz konusu seçimlik hareketleri tek tek inceleyecek olursak; 

Yıkmak, Türk Dil Kurumu tarafından “ kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek” şeklinde tanımlanmış olup maddenin lafzi yorumundan taşınmaz mallara ilişkin olarak düzenlendiği, söz konusu taşınmazın önceki halinden farklı olarak kullanış biçimine uygun olmayacak şekilde bozmak olarak nitelendirilmektedir.

Tahrip etmek; Türk Dil Kurumuna göre, yıkmak, kırıp dökmek, bozmak anlamında olup suçun konusu olan malı bozmak, tamamen kırmadan eski halinden zarar görmüş hale getirmek olarak değerlendirilmektedir.

Yok etmek; suça konu olan eşyanın maddi varlığını ortadan kaldırmak anlamına gelmektedir. Bozmak ise; suça konu eşyanın özgülendiği amaca uygun olarak kullanılması imkanını ortadan kaldıracak veya bu imkanı eski haline göre güçleştirecek biçimde o mal üzerinde tasarrufta bulunmaktır. Kirletmek seçimlik hareketinde ise; herhangi bir fiili malın önceki hale getirilmesi için önemli bir çaba gösterilmesi gereken, eşyanın dış görünümüne meydana getirilen değişikliği ifade etmektedir. Suçun diğer seçimlik hareketlerinden birisi olan kullanılmaz hale getirmek durumunda ise; malın sahibinin maldan yararlanması olanağı ortadan kalkmaktadır.

Belirtmiş olduğumuz bu seçimlik hareketlerin fail tarafından gerçekleştirilmesi sonucu suçun oluşması için verilen zararın süreklilik göstermesi aranmamaktadır. Yani verilen zararın geçici olması ya da kendi kendine veya tamirle, başka şekilde düzeltilecek olması suçun oluşmasına engel değildir. Bunun yanı sıra verilen zarar sonrası suçun oluşması için zararın tamiri gerektirmesi gibi bir durum da aranmamaktadır. Örneğin, zarar verilen hayvanın kendiliğinden bir süre sonra iyileşmesi durumunda dahi suç oluşacaktır. Son olarak ise, suçun oluşmasında işlenecek seçimlik hareketleri icrai bir hareket olması gerektiği, ihmali hareketin ise mala zarar verme suçunun oluşmasına imkan sağlamadığını açıklamak gerekir.

Mala Zarar Verme Suçunda Manevi Unsur

Mala Zarar Verme Suçunun oluşabilmesi için yukarıda saymış olduğumuz suçun maddi unsurlarını oluşturan seçimlik hareketlerinin yanı sıra suçu genel kasta işlemek gerekmektedir yani Fail tarafından suçun işleniş şekli özel kast bulunmaksızın genel kastla işlenmelidir. Zira failde özel kast bulunması durumlarında farklı suç tipleri ortaya çıkacaktır. Örneğin failin yarar sağlama kastı bulunduğu durumlarda hırsızlık, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından biri oluşabilecektir.

Mala Zarar Verme Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?

Kanun koyucu suçun basit şeklini tanımladıktan sonra suçun temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını veya indirilmesini düzenleyen suçun maddi unsuruna ait halleri suçun nitelikli halleri olarak düzenlenmiştir. Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri ise Türk Ceza Kanunun “mala zarar vermeni nitelikli halleri” başlıklı 152. maddesinde üç fıkra olarak düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Mala Zarar Verme Suçunun Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait, Kamu Hizmetini Telsize Edilmiş veya Kamunun Yararlanmasına Ayrılmış Yer, Bina, Tesis veya Diğer Eşya Hakkında İşlenmesi:

Madde Metinden de anlaşılacağı üzere suçun bu nitelikli halini konusunu “kamu kurum ve kuruluşlarına ait”, “ kamu hizmetine tahsis edilmiş” veya “kamunun yararlanmasına ayrılmış” bulunan eşya oluşturmaktadır. Bu kapsamda eşyanın kamu kurum ve kuruluşlarına ait olması yeterli olup aynı zamanda bu eşyanın kamu hizmetine veya kamunun yararlanmasına ayrılması gibi bir zorunluluk aranmamaktadır. Yani fail tarafından malın mülkiyetinin kamu kurum veya kuruluşlarında olan eşya hakkında mala zarar verme suçunu işlemiş olduğu zaman fail mala zarar verme suçunun nitelikli halinden cezalandırılacaktır. Burada diğer önemli bir husus ise yukarıda da izah ettiğimiz üzere malın mülkiyetinin kamu kurum ve kuruluşlarında olmasıdır. Yoksa malın bir kira sözleşmesi ile veya başka bir yolla özel ya da tüzel kişiliğe kiralanmış olması durumunda bu eşyaya karşı işlenen suç bu nitelikli hali oluşturmayacaktır. Suçun nitelikli halini oluşturan kamu hizmetine tahsis edilmiş olma veya kamunun yararlanmasına ayrılmış olan mala karşı işlenmesi durumunda yukarıda belirtmiş olduğumuz mülkiyet hususunda ki değerlendirme burada önem arz etmemektedir. Kısaca malın kamu kurum ve kuruluşlarının mülkiyetinde bulunması ile özel ya da tüzel kişi mülkiyetinde bulunması arasında bir farklılık bulunmamaktadır. Kanun koyucunun aramış olduğu husus malın o an kamu yararına ve kamu hizmetine özgülenmiş olmasıdır. Bu kapsamda; okul camın kırılması, stadyumda bulunan koltukların kırılması, otobüs duraklarındaki oturakların ve camın kırılması gibi durumlarda suçun bu nitelikli hali oluşmaktadır.

  • Mala Zarar Verme Suçunun Felaketleri Karşı Korunmaya Tahsis Edilmiş Her Türlü Eşya veya Tesis Hakkında İşlenmesi:

Mala zarar verme suçunun bu nitelikli halinin konusunu, felaketler ya da kazaya karşı korunmaya özgülenmiş eşya oluşturmaktadır. Bu kapsamda eşya veya Tesisin mülkiyetinin kime ait olduğu önemli olmamakla birlikte eşya ve Tesisin felaketlere karşı koruma amacına özgülenmiş olması gerekir. Örneğin; baraj kapakları, sel taşkınlarını önlemeye yönelik olarak yapılan banketler, toprak kaymasını engellemeye yönelik yapılan setler bu kapsamda tesis veya eşya olarak değerlendirilebilir.

  • Mala Zarar Verme Suçunun Her Türlü Dikili ağaç, Fidan veya Bağ Çubuğu Hakkında İşlenmesi:

Suçun bu nitelikli halin oluşabilmesi için faili tarafından dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna herhangi bir şekilde zarar vermiş olması yeterli olacaktır. Kanun metninde belirtilen ağaç veya fidanların ya da bağ çubuklarının nerede olduğu önemli olmamakla birlikte bunların devlet ormanı statüsünde bulunmaması gerekir zira bu halde suçun bu nitelikli hali değil orman kanuna aykırılıktan dolayı fail cezalandırılacaktır. Yukarıda izah ettiğimiz üzere failin icrai hareketi sonrası mala herhangi bir şekilde zarar verilmiş olması yeterli olup koparılması, kırılması, yerinden sökülmesi gibi seçimlik hareketler aranmamaktadır.

  • Mala Zarar Verme Suçunun Sulamaya, İçme Sularının Sağlanmasına ve Afetlerden Korumaya Yarayan Tesisler Hakkında İşlenmesi:

Suçun bu nitelikli halinde kanun koyucu tesisleri mülkiyetinin şahıslara ya da kamuya ait olması açısından herhangi bir fark gözetmeden sulama, içme sularının sağlanması veya afetlerden korunmasına yarayan tesisler hakkında işlenmesi durumunda cezanın arttırılacağını düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra suçun işlendiği sırada belirtilen yapıların veya tesisleri kanunun düzenlediği şekliyle özgülendiği niteliği tam olarak taşıyor olması aranmaktadır.

  • Mala Zarar Verme Suçunun Grev veya Lokal Durumlarında İşverenlerin veya İşçilerin veya İşveren veya İşçi Sendika veya Konfederasyonların Maliki Olduğu veya Kullanımında Olan Bina, Tesis veya Eşya Hakkında İşlenmesi:

Failin grev veya lokavt durumlarında işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendikası veya konfederasyonların Maliki olduğu veya kullandığı eşyaya zarar verilmesi halinde suçun bu nitelikli halinin gerçekleşecektir. Yargı kararlarında da görüleceği üzere failin söz konusu iş yerinde çalışıyor olması gerekmediği gibi gri grev veya lokavtın da hukuka uygun ya da aykırı olması zorunluluğu aranmamaktadır.

  • Mala Zarar Verme Suçunun Siyasal Partilerin, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının ve Üst Kuruluşların Maliki Olduğu Veya Kullanımında Olan Bina, Tesis veya Eşya Hakkında İşlenmesi:

Burada ifade edilen suçun nitelikli halin oluşabilmesi için failin mala zarar verme suçunu, Siyasal partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının veya üst kurullarının Maliki olduğu ya da kullanımında olduğu eşya hakkında işlenmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus failin yerine getirdiği seçimlik icrai hareketlerden birisine işlediği eşyanın Tesisin ya da binanın siyasi partiye veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının veya üst kuruluşlarının birine ait olduğunu bilmesi gerekmektedir aksi taktirde suçun tehlikeli hale oluşmayacaktır.

  • Mala Zarar Verme Suçunun Öc Almak Amacıyla Bir Kamu Görevlisinin Zararını Olarak İşlenmesi

Suçun bu nitelikli halinin oluşabilmesi için failin, Kamu görevlisinin görevini yerine getirmiş olması nedeniyle işlemesi yeterli olmayıp aynı zamanda suçu kamu görevlisinin zararına işlemiş olması gerektiğinden suça konu eşyanın kamu görevlisine ait olması gerekmektedir. Daha farklı bir şekilde suçun bu nitelikli halini anlatmak gerekirse; fail kamu görevlisinin yerine getirdiği görev sebebiyle öç alma duygusu içerisinde kamu görevlisinin sahip olduğu eşyaya zarar vermesi gerekmektedir. Kamu görevlisinin görevi kötüye kullanarak yapmış olduğu işlemlere karşı failin bu suç işlemesi durumunda mala zarar verme suçunun bu nitelikli hali oluşmamaktadır. Aynı zamanda kamu görevlisinin kullanmış olduğu eşyaya karşı bu suç işlerse de suçun bu nitelikli hali oluşmaz. Örneğin; trafik polisinin ceza yazması durumunda failin polisin kullanmış olduğu tableti alıp yere fırlatması ya da ekip otosunu zarar vermesi bu suç kapsamında değildir.

Türk ceza kanunun 152. maddesinin ikinci fıkrası nda düzenlenen nitelikli haller ise;

  • Mala Zarar Verme Suçunun Yakarak, Yakıcı ve Patlayıcı Madde Kullanarak İşlenmesi:

Suçun bu nitelikli halin oluşabilmesi için failin taşınır veya taşınmaz herhangi bir mala karşı yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak ve kanun koyucunun aramış olduğu “ yakmak” eylemi gerçekleştirilerek işlenmesi gerekir.

  • Mala Zarar Verme Suçunun Toprak Kaymasında, Çığ Düşmesi, Sel veya Taşkına Neden O Olmak Suretiyle İşlenmesi: 

Failin eylemi neticesinde toprak kayması, Çığ düşmesi, sel veya taşkın olması aynı zamanda bu eylemler neticesinde mala zarar gelmesi ve failin de kastının bu sonucu doğurması durumunda suçun bu nitelikli hali oluşacaktır. 

  • Mala Zarar Verme Suçunun Radyasyona Maruz Bırakarak, Nükleer, Biyolojik veya Kimyasal Silah Kullanarak İşlenmesi:

Bu nitelikli halde ise fail, doğrudan doğru ya mala yönelik nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak zarar verme kastıyla hareket etmesi gerekmektedir.

Mala Zarar Verme Suçunda Teşebbüs

Mala zarar verme suçu, ceza hukuku kapsamında bir netice suçu olduğundan dolayı teşebbüs hükümleri uygulanması mümkündür. Yargılama sırasında failin eylemleri somut olayın özellikleri de dikkate alınarak teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı değerlendirilir ve bu kapsamda cezalandırma yoluna gidilebilir. Örneğin, failin mala zarar verme kastıyla kişinin arabasının geçeceği yere tekerleklerine zarar vermek amacıyla düzenek kurması ancak düzeneğin çalışmaması sebebiyle kastına ulaşamaması durumunda fail mala zarar verme suçuna teşebbüsten dolayı cezalandırılacaktır.

Mala Zarar Verme Suçunun Diğer Suçlarla İçtiması

Mala zarar verme suçu sonucunu doğuran eylemler genellikle başka suçları işlemek için kullanılan araçlardır. Bu durumda mala zarar verme suçunu doğuran eylem söz konusu suçun unsuru ya da nitelikli hali olarak sayılmamışsa fail her iki suçtan da ayrı ayrı ceza alacaktır. Örnek vermek gerekirse failin hırsızlık için girdiği dükkanın kapısını kırması durumunda faili hem mala zarar verme suçundan hem de hırsızlık suçundan ayrı ayrı ceza alacaktır. bunun gibi mala zarar verme suçu tehdit amacıyla işlenmesi durumunda da faili hem tehdit hem de mala zarar verme suçundan dolayı cezalandırılacaktır. Ancak sahil hakaret etme kastıyla mala zarar verme suçunu işlemişse bu iki suç arasında fikri içtima hükümleri uygulanacaktır.

Mala Zarar Verme Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunun 151’inci maddesinde düzenlenen Mala zarar verme suçunun basit şekli işlendiğinde sanığa 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilir. Suçun takibi şikayete bağlı olan basit şeklinde hakim ya hapis cezası ya da adli para cezası verebilir ancak her iki yaptırım aynı anda uygulanamamaktadır.

Mala Zarar Verme Suçunun Nitelikli Halinin Cezası

Mala Zarar Verme Suçunun temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını düzenleyen suçun maddi unsuruna ait halleri suçun nitelikli halleri olarak düzenlenmiş olup Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri, zarar verilen eşyanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. Suçun, kanunun 152’nci maddesinde düzenlenen şekillerde işlenmesi halinde fail 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Bu haller;

  • Kamu kurumlarına ait eşya hakkında,
  • Doğal afetlere karşı korumaya özgülenmiş eşya hakkında,
  • Dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,
  • Sulamaya yarayan veya içme suyu tesisatı hakkında,
  • Siyasi Partilerin veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının mülkiyetinde veya kullanımında olan eşya hakkında,
  • Grev ve lokavt hallerinde işçilerin veya işverenlerin veya sendikaların mülkiyetinde veya kullanımında bulunan eşya hakkında,
  • Kamu görevlisinden görevinden dolayı öç almak amacıyla işlenmesi durumu ile 
  • Failin yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak, toprak kaymasına, çığ, sel veya taşkına sebep olma yoluyla, radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak suçu işlemesi halinde suçun basit ve nitelikli halinin cezası bir kat arttırılır.

Mala Zarar Verme Suçunda Etkin Pişmanlık

Mala Zarar verme suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama imkanı bulunmaktadır. Etkin pişmanlık, failin işlediği fiilin olumsuz sonuçlarını gidermesi durumunda uygulanan bir ceza indirimi nedenidir. Fail işlediği suç nedeniyle etkin pişmanlık göstermesi durumunda Türk Ceza Kanunu’nun 168’inci maddesi gereği ceza indirimi uygulanacaktır. Bu kapsamda; 

Mala zarar verme suçunun Faili, suçu tamamlamasına rağmen henüz dava açılmamışsa, daha farklı bir ifadeyle ilgili savcılık tarafından fail hakkında soruşturma açılmasına rağmen henüz iddianame düzenlenmemiş ve mahkemeye gönderilmemişse, meydana gelen zararın bu aşamada giderilmesi durumunda failin cezasının 2/3’üne kadarı yargılamayı yapan mahkeme tarafından indirilebilir. 

Bunun yanı sıra, fail hakkında dava açıldıktan sonra fakat hüküm verilmeden önce gösterilirse, yani zarar giderilirse, failin cezasından 1/2 oranında indirim yapılabilir.

Mala Zarar Verme Suçunun Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Adli Para Cezasına çevirme; kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezalarına alternatif bir yaptırım olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda yapılan yargılama neticesinde netice ceza kanunda aranan şartlar dahilinde ise hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Bu nedenle mala zarar verme suçu kapsamında yapılan yargılama neticesinde hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilmektedir.

Mala Zarar Verme Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı; Ceza Muhakemesi Kanunun 231’inci maddesinde düzenlenen ve sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması ve diğer koşulların varlığı halinde; sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmamasına olanak sağlayan ceza muhakemesi kurumudur. Buna göre mala zarar verme suçunun basit ve nitelikli halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

Mala Zarar Verme Suçunda Şikayet ve Zamanaşımı Süresi

Mala Zarar Verme suçunun basit hali şikayete tabi olup  nitelikli halinde düzenlenen haller şikayete tabi suçlar içerisinde yer almadığından suçun soruşturulması için şikayetin varlığı aranmamaktadır. Bu nedenle suçun mağduru konumundaki kişi önce şikayet edip soruşturulmaya başlanılsa ve sonrasında kişi şikayetinden vazgeçmiş olursa basit halinde dosya kapanacak nitelikli halinde ise soruşturma ve kovuşturma süreci devam edecektir. Mala Zarar Verme suçunun nitelikli hali şikayete tabi suçlar kategorisinde olmadığından dolayı dava zamanaşımı süresi içerisinde her zaman şikayet edilebilir.  

Mala Zarar Verme Suçunda Uzlaşma

Ceza Hukuk kapsamında uzlaştırma; şikayete bağlı olan suçlar ve bunlarla birlikte kanunda tek tek sayılan suçların, fail ve mağdurlarını bir araya getirerek ceza mahkumiyeti sonucuna ulaşmadan dosyanın kapatılmasını amaçlayan bir kurumdur. Uzlaştırma sırasında fail ve mağdur karşılıklı anlaşma sağlarsa, dosya soruşturma aşamasındaysa takipsizlik, kovuşturma aşamasındaysa düşme kararı verilerek kapatılmaktadır. Bu kapsamda Mala Zarar Verme suçunda uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkündür. 

Mala Zarar Verme Suçunda Cezasının Ertelenmesi

Ceza Hukuku kapsamında cezanın ertelenmesi; kişi hakkında yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından hükmedilen mahkumiyet sonucu doğuran hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesini düzenleyen infaz kurumudur. Mala Zarar Verme suçunda cezanın ertelenmesi mümkündür.

Mala Zarar Verme Suçunun Devlet Memurluğuna Etkisi

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “genel ve özel şartlar” başlıklı 48’inci maddesinde “Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına … mahkûm olmamak” şeklindeki düzenleme gereği Mala Zarar Verme suçunu işleyipte bu suçtan dolayı mahkum olan kişilerin memuriyetle olan ilişikleri kesileceği gibi yeniden veya ilk defa devlet memurluğuna atanacak adaylarda da bu suçtan dolayı mahkum olmama koşulu aranmaktadır. Bu kapsamda Mala Zarar Verme suçundan dolayı yapılan yargılama neticesinde kişi hakkında mahkumiyet verildiği takdirde ilk defa veya yeniden devlet memurluğuna başvurusu reddedileceği gibi devlet memuru olarak görev yapıyorsa memuriyetten de ilişiği kesilecektir. Ancak burada ayrıca belirtmemiz gerekir ki; kişi yapılan yargılama neticesinde ceza miktarı ne kadar olursa olsun hakkında eğer hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirse devlet memurluğu ve özel kanunla düzenlenen memurluklara girişlerde herhangi bir sıkıntı yaratmayacaktır. 

Mala Zarar Verme Suçunda Görevli Mahkeme

Mala zarar verme suçunun basit hali şikayete tabi olduğundan müştekinin şikayeti üzerine, nitelikli halinde ise şikayet ya da yetkili organlar tarafından öğrenilmesinden sonra savcılık tarafından yapılan soruşturma neticesinde iddianamenin kabulü ile kovuşturma aşamasında söz konusu şikayet yetkili ve görevli mahkeme açısından suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlamaktadır. 

Mala Zarar Verme Suçunda Maddi ve Manevi Tazminat

Malı zarar verme suçunda ister suçun basit hali isterse nitelikli hali olsun malı zarar gören kişi, ceza davasının yanı sıra, ayrıca hukuk mahkemelerinde bir dava açarak uğramış olduğu zararlar nedeniyle; maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilme hakkına sahiptir. Maddi tazminat, mağdurun zarar gören malının değerine ve bu malın zarar görmesi neticesinde uğramış olduğu zarara göre belirlenecek manevi tazminat miktarı ise, yaşanmış olan somut olayın kişi üzerinde bıraktığı manevi zarara göre belirlenmektedir. Bu kapsamda yapılan yargılama neticesinde mala zarar verme suçundan yargılanan sanık yargılama neticesinde hakkında hükmedilen cezanın yanı sıra maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmek için mutlaka hukuk mahkemelerinde dava açılması gerekmektedir. 

Mala Zarar Verme Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ   : Ad Soyad, TC Kimlik Numarası, Adres

VEKİLİ.       : Av. Emre ASAN - Cevizlidere Mahallesi Mevlana Bulvarı No:221 YILDIRIM Kule kat:15 No:142 Çankaya/ANKARA

ŞÜPHELİ.   : Adı Soyadı - Biliniyorsa; TC Kimlik Numarası, Adresi

SUÇ.            : Mala Zarar Verme Suçu

SUÇ TARİHİ: …/…/…

SUÇUN İŞLENDİĞİ YER :

KONU: Şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve soruşturma sonucunda kamu davası açılmasına karar verilmesi talepli şikayet dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:

  1. Açıklamalar kısmında öncelikle şüphelinin biliniyorsa kimlik bilgileri dile getirilerek şikayete konu olayın nasıl gerçekleştiği, müştekinin hangi malına nasıl zarar verildiği kısaca bilgilendirilmeli,
  2. Somut olayın nasıl gerçekleştiği detayları ile anlatılmalı,
  3. İddiaların ispatı açısından hangi delillerin olduğu ifade edilmeli,
  4. Dilekçe ekinde verilecek belgelerin neler olduğu dile getirilmeli 
  5. Son olarak “Müvekkil, bu olaydan mağdur olup şüpheli hakkında şikayet olma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.” Şeklinde talep dile getirilmelidir. 

HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK ve ilgili her türlü mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Tanık, fotoğraflar, kamera kayıtları, banka dekontları, faturalar ve ilgili her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçeler ile şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması açılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekileten talep ederiz.

Müşteki Vekili

Av. Emre ASAN

İmza

Mala Zarar Verme Suçu Yargıtay Kararları

Kamu malına zarar verme, TCK 152/1-a’da tanımlanan mala zarar verme suçunun nitelikli halini oluşturur

“Pamukkale Belediyesi tarafından pazar yeri içerisine yaptırılan umuma açık tuvaletlerdeki kapı ve malzemelere zarar vermek şeklindeki eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a ve 31/2. maddelerinde tanımlanan kamu malına zarar verme suçu...” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 21.10.2020 tarihli, 2020/18674 esas, 2020/11135 karar sayılı ilamı)

Nitelikli mala zarar verme suçunun takibi şikayete bağlı değildir

“...sanığın sahibi olduğu 21 adet keçiyi başıboş bırakması sonucu, müştekiye ait tarlada bulunan zeytin ağaçları ile sebze türü olan biber ve patlıcanların zarar görmesi şeklindeki olayda sanığın eylemine uyan ve TCK 152/1-c maddesinde düzenlenen suçun şikayete tabi olmadığı nazara alınmadan, şikayetten vazgeçme nedeniyle sanık hakkında yazılı şekilde düşme kararı verilmesi...” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 15.09.2020 tarihli, 2020/8797 esas, 2020/8713 karar sayılı ilamı)

Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın rızai olarak zararı gidermiş olması gerekir

“Sanığın kolluk güçleri tarafından kesintisiz takip sonucu yakaladıktan sonra kolluk güçlerince olay yeri çevresinde araştırma yapılırken müştekiye ait teybin park içeresindeki bir ağacın dibinde bulunarak müştekiye iade edildiği, sanığın rızai iadesinin söz konusu olmadığı gözetilmeyerek sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçundan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini...” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 02.11.2020 tarihli, 2020/22762 esas, 2020/11638 karar sayılı ilamı)

Mala zarar verme suçu kasten işlenebilen suçlardandır

“Oluşa ve dosya kapsamına göre; katılan ve sanıkların arazi komşusu olduğu Akçalı köyünde, yaklaşık 10 hanenin yolunun olmaması nedeniyle komşuların bir araya gelerek yol açmaya karar verdikleri, arazi sahiplerinin onayı alınarak çalışmalara başlandığı, her ne kadar tanık beyanına göre, katılan arazisine zarar verilmemesi şartıyla rıza göstermiş ise de sanıklar tarafından yapılan çalışma sırasında katılanın arazisine taş ve toprak yığılması suretiyle meydana gelen zararda sanıkların mala zarar verme kastıyla hareket etmediklerine ilişkin savunmalarının aksine suç kastıyla davrandıklarına dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi...” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 20.10.2020 tarihli, 2020/8687 esas, 2020/11047 karar sayılı ilamı)

“Mala zarar verme suçu kasten veya olası kast ile işlenebilecek suçlardandır. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Olası kastla mala zarar verme suçunun işlenebilmesi için, sanığın gerçekleşmesi muhtemel sonuçları öngörmesine rağmen bu sonuçları kabullenmesi, neticenin gerçekleşmesine aldırmaması ve eylemine "olursa olsun" bilinciyle devam etmesi gerekmektedir. Taksirde ise kendi yetenekleri, algılama gücü, tecrübeleri, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu koşullar altında objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olan sanığın neticeyi istememesine karşın neticenin gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; sanık Perihan’nın silahtan sayılan demir çöp küreğini yaralama kastıyla müşteki sanık Nurettin ve müşteki Nermin’e fırlattığı, ancak bu küreğin katılan İlyas’ın aracına isabet etmesiyle araçta hasara neden olması şeklinde gerçekleşen eylemde; sanığın katılan İlyas’ın aracına zarar verme kastı ile hareket ettiğine dair delil bulunmadığı gibi, aracın zarar görmesini de öngörememesi karşısında sanığın eyleminin taksir düzeyinde kaldığı ve mala zarar verme suçunun taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, yasal unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması...” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 06.07.2020 tarihli, 2020/10216 esas, 2020/7770 karar sayılı ilamı)

Mala zarar verme suçunda zilyedin de şikayet hakkı bulunmaktadır

“Mala zarar verme suçu ile korunan hukuki yarar mülkiyet hakkı ise de; zarar verilen eşyanın zilyetliğinin malik dışında üçüncü bir kişide bulunduğu durumlarda mülkiyet hakkı ile birlikte zilyetliğin sağladığı hakların da koruma altında olacağı, buna göre; bu gibi hallerde

malik dışında suça konu eşyadan yararlanan kişinin de işlenen suç nedeniyle şikâyet hakkına sahip olacağı, ancak somut olayda kiracı olan katılanın suça konu evden suç tarihinden önce eşyasını taşımak suretiyle evi boşalttığı, böylece evin katılanın zilyetliğinde bulunduğundan da söz edilemeyeceği anlaşılmakla; ev sahibi olan sanık tarafından çilingir marifetiyle kendi mülkiyetinde olan evin kapı kilidinin değiştirilmesi eyleminde atılı mala zarar verme suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmaması...” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 29.06.2020 tarihli, 2020/10144 esas, 2020/7017 karar sayılı ilamı)

Mala zarar verme suçu şikayete ve uzlaştırmaya tabidir

“02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı,mala zarar verme suçları yönünden uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması...” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 22.10.2020 tarihli, 2020/8937 esas, 2020/11407 karar sayılı ilamı)

1