İftira Suçu
İftira suçu, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesidir. TCK 267'nci maddesinde düzenlenmiştir.
İçindekiler
- 1.1 Iftira Suçu Genel Bilgi
- 1.2 Iftira Suçunun Hukuki Konusu
- 1.3 Iftira Suçunda Korunan Hukuki Değer
- 1.4 Iftira Suçunda Fail
- 1.5 Iftira Suçunda Mağdur
- 1.6 Iftira Suçunun Unsurları
- 1.7 Iftira Suçunun Manevi Unsuru
- 1.8 Iftira Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru
- 1.9 Iftira Suçunun Nitelikli Hali
- 1.10 Başkasına Ait Kimlik Veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Yoluyla Iftira Suçu
- 1.11 Iftira Suçunun Cezası
- 1.12 Iftira Suçunda Etkin Pişmanlık
- 1.13 Iftira Suçunun Adli Para Cezasına çevrilmesi
- 1.14 Iftira Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı
- 1.15 Iftira Suçunda şikayet ve Zamanaşımı Süresi
- 1.16 Iftira Suçu Uzlaşma
- 1.17 Iftira Suçunda Cezasının Ertelenmesi
- 1.18 Iftira Suçunun Devlet Memurluğuna Etkisi
- 1.19 Iftira Suçunda Görevli Mahkeme
- 1.20 Iftira Suçunda Maddi ve Manevi Tazminat
- 1.21 Devlet Memurları Kanununa Göre Iftira Suçu
- 1.22 Uzman Erbaş Kanununa Göre Iftira Suçu
- 1.23 Tsk Personel Kanununa Göre Iftira Suçu
- 1.24 Iftira Suçu şikayet Dilekçesi örneği
İftira Suçu (TCK 267)
İftira Suçu Genel Bilgi
Ceza Hukuku/İftira suçu Türk Ceza Kanunun 267’inci maddesinde sekiz fıkra olarak düzenlenmiştir.
İftira Suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler başlıklı Dördüncü Kısmın, Adliyeye Karşı Suçlar isimli İkinci Bölümünde, “İftira” başlıklı 267 nci maddede dokuz fıkra halinde düzenlenmiştir. İlgili madde de iftira; “Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat” edilmesi olarak tanımlanmıştır. Madde metninde de görüleceği üzere failin işlenmediğini bildiği halde kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasına ya da idari bir yaptırım uygulanmasına neden olması gerekmekte olup suçun en temel unsurlarından biri failin, mağdurun üzerine isnad ettiği hukuka aykırı fiili gerçekleşmediğini bilmesi gerekmektedir.
İftira Suçunun Hukuki Konusu
İftira suçun hukuki konusu, kanun metninde de görüleceği üzere “objektif olarak gerçek dışı olan hukuka aykırı bir fiilin isnadı”dır. Hukuka aykırı fiil, suç teşkil eden veya idari yaptırım gerektiren bir haksızlık olarak nitelendirilmektedir.
Unutulmaması gerekmektedir ki; her türlü hukuka aykırı fiil isnadı değil, sadece söz konusu isnat ile üzerine isnat olunan fiil sebebiyle kişinin ceza soruşturması veya kovuşturması yapılmasına ya da idari bir yaptırımı gerektirebilecek nitelikte bir sonuç doğurması durumunda hukuka aykırı isnadın iftira kapsamında değerlendirilecektir.
Bunun yanı sıra iftira suçunda isnat edilen fiilin açık ve belirli olması gerekmektedir. Yani iftira suçunun konusunu oluşturan fiillerin objektif olarak gerçek fiiller olması beklenir. Nitekim madde metninde “işlemediğini bildiği halde bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi“ şeklindeki düzenlemesi de bu hususu açıkça ortaya koymaktadır. Fiilin açık ve belli olması, Cumhuriyet Savcılığınca ihbar veya şikayet yoluyla fiilin öğrenilmesi üzerine bir soruşturma başlatılmasını gerektiren özellikler içermesini ifade etmektedir. Bu sebeple bir soruşturmanın başlatılmasına elverişli olmayan, belirli bir suçun işlendiği hususunda şüphe oluşturmayan kısacası kişi hakkında ceza soruşturması açılmasına olanak vermeyen fiiller iftira suçunun konusunu oluşturmaz.
İftira Suçunda Korunan Hukuki Değer
İftira suçu ile korunan hukuki değer her ne kadar doktrin tarafından tartışmalı olsa da genel kabul gören görüş karma bir nitelik taşıdığıdır. Zira iftira suçuyla; hem masum bir bireyin haksız yere uğrayacağı ceza kovuşturması neticesinde şeref ve haysiyetine yönelik şahsi menfaatin ihlali hem de adli mekanizmanın işleyişinin korunması amaçlanmaktadır. Bilindiği üzere iftira suçu Türk Ceza Kanunda “adliyeye karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup fiilin devlete yönelik ve adli mekanizmanın işleyişini ilgilendirmekte olduğu dile getirilmiş bunun yanı sıra masum bir bireyin ceza kovuşturmasına uğramamak konusundaki menfaatlerinin ve kişilerin adliyeye karşı olan güven ve inancının sarsılmasının önlenmesine yönelik olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle iftira suçunda korunan değerin hem adliye hem de bireyin menfaatleri olarak belirtmemiz yerinde olacaktır.
İftira Suçunda Fail
İftira suçu özgü suç niteliğinde bir suç olmayıp herkes tarafından işlenebilecek bir suçtur. Kanun metninde ve gerekçesinde de suçun fail açısından herhangi bir özellik aranacağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak suç kamu görevlisi tarafından görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereçler kullanılarak işlenmişse Türk ceza kanunun 266’ncı maddesinde düzenleme hali bulunan nitelikli hali uygulanacaktır. Bu suçun faili yalnızca gerçek kişiler olabilir tüzel kişiler ise bu suçun faili olamamaktadır.
İftira Suçunda Mağdur
İftira suçunda mağdur ancak gerçek bir kişi olabilir. Tüzel kişilerin cezai sorumlulu olmadığı için bu suç tüzel kişilere karşı işlenemez. Bu nedenle iftira suçunda tüzel kişiler ve adliye suçtan zarar gören sıfatındadır. İftira suçunda, fail tarafından belirli ve yaşayan bir veya birden fazla başka kişiye yönelik olarak hukuka aykırı bir fiil isnat edilmekte olduğunu daha öncesinde de belirtmiştik. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere hukuka aykırı fiilin isnat edildiği kişinin kim olduğunun anlaşılabilmesi ve şahıs olarak kim olduğunu belirlenebilir olması gerekmektedir. İftira suçunun mağduru olan yaşayan ve gerçek kişi belli veya belirlenir bir kişi değilse bu suç değil, eğer koşulları varsa “Suç Uydurma Suçu” oluşabilmektedir.
Bunun yanı sıra yaşayan gerçek bir kişiye karşı bu suçun işlenebileceğinden dolayı ölmüş bir kişi hakkında bu suçun işlenmesi mümkün olmayıp somut olaya göre koşulları varsa hakaret suçu oluşacaktır. Bunun gibi failin, suçun faili olarak kendisini göstermesi durumunda ise Türk Ceza Kanunun 270’inci maddesinde düzenlenen “Suç Üstlenme Suçu” vücut bulacaktır.
Burada önemle üzerinde durmamız gereken diğer bir husus ise iftira suçunda ihbar ve şikayetin konusu bir suç ise ve faili olarak gösterilen kişinin ihbar veya şikayetin yapıldığı tarihte cezai sorumluluğunun bulunmasının yanı sıra isnat edilen suçun kovuşturulabilir olması, cezayı ortadan kaldıran hususların bulunmaması ve bu durumların ihbar ve şikayette belirtilmiş olması aranmakta olup aksi durumda iftira suçu oluşmayacaktır. Örneğin, şikayetin geri alınmış olması, 12 yaşını doldurmamış birisinin ya da bir akıl hastalığı bulunan kişinin faili olarak gösterilmesi veya isnat edilen fiil zamanaşımına uğramış olması durumlarında iftira suçu oluşmayacaktır.
İftira Suçunun Unsurları
İftira Suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunun 267'nci maddesinin ilk fıkrasında suçun tanımı yapılmış olmakla birlikte unsurları da ilgili madde de düzenleme altına alınmıştır. Bu kapsamda iftira suçu işlenmesi neticesinde zarar meydana gelmesi şartı aranmamakta olup yukarıda da izah ettiğimiz üzere öncelikle suçun failinin mağdura isnat ettiği fiilin hukuka aykırı fiil olması ve bu fiilin mağdur tarafından işlemediğini bilmesi gerekmektedir. Fail, mağdur üzerine isnat ettiği fiil ile mağdur hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasına sebep olmak amacıyla yani özel kastla hareket etmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise isnat edilen fiil sebebiyle savcılık makamının ya da idari kurumların harekete geçmesi gerekmemekte mağdur hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasına veya idari yaptırım uygulanmasına elverişli isnatlarda bulunulması ve ilgili makamlara ihbar ya da şikayette bulunulmuş olması suçun oluşmasına olanak vermektedir. Kısacası iftira suçunun oluşması için ayrıca soruşturma veya kovuşturma yapılması, idari yaptırım kararı uygulanması şart değildir. İftira suçu failin adli makamlara, kolluk kuvvetlerine veya idari yaptırım uygulamaya yetkili kurumlara şikayette bulunması ya da ihbarda bulunmasıyla veyahut basın ve yayın yoluyla işlenmektedir.
İftira suçunun Manevi Unsuru
İftira suçu bir kişiye işlemediğini bildiği bir fiilin isnat edilmesi olarak tanımlanmakta olup ancak doğrudan kastla işlenebilecek bir suçtur. Suç, hukuka aykırı fiilin faili olmadığı bilinen bir kişiye isnât edilmesi ile gerçekleşmektedir. Bu sebeple;
Kişinin ihbara veya şikayete konu olan fiilin faili olabileceği tahminiyle veya isnat edilen fiilin işlenip işlenmediği hususunda şüphe ile hareket edilen hallerde iftiradan söz edilememektedir.
Bu durumda ihbar veya şikayette bulunan kişi, hakkında isnatta bulunduğu kişinin faili olduğu düşüncesiyle hareket etmiş ve bu kastında yanılmışsa iftira suçunun manevi unsuru oluşmadığından dolayı faile cezalandırılmaz. Anlaşılacağı üzere failin saiki, hakkında hukuka aykırı fiil isnât ettiği kişinin soruşturma veya kovuşturma ya da idari bir yaptırıma tabi tutulmasını olmalıdır. Aksi durumda iftira suçu oluşmayacaktır.
İftira Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru
İftira suçu hem adliyeye hem de bireye karşı işlenen bir suç olduğundan dolayı kişinin rızası bu suçla hukuka aykırılığı ortadan kaldırmamaktadır. Yani ilgilinin rızası hukuka uygunluk nedeni olarak iftira suçu açısından söz konusu değildir. Bunun yanı sıra Anayasanın 74’üncü maddesinde dilekçe ve şikayet hakkı kapsamında suçsuz olduğunu bilerek bir başkasına hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi durumunu hakkın kötüye kullanılması olacağından hukuka aykırılık unsuru varlığına söz edilememektedir. Ancak burada hakkın kötüye kullanılmaması durumunda hukuka uygunluk nedeni çerçevesinde değerlendirilerek fiili hukuka uygun sayılacaktır.
İftira Suçunun Nitelikli Hali
Nitelikli iftira suçu, 267’nci maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Suçun bu tipinde fail mağdurun üzerine isnat ettiği hukuka aykırı fiilin maddi delil ve eserlerini de kendi uydurmakta yani delilleri oluşturarak suçu işlemektedir. Örneğin; failin hakkında hırsızlık şikayetinde bulunduğu arkadaşının çantasına suça konu hırsızlık malını koyarak okul idaresine ihbarda bulunması durumunda nitelikli iftira suçu oluşmaktadır. Nitelikli iftira suçunda ceza yarı oranında artırıldığı gibi maddenin diğer fıkralarında yer alan düzenlemeler kapsamında bu ceza miktarında da artırıma gidilmektedir.
Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Yoluyla İftira Suçu
Türk Ceza Kanunun 268 maddesinde düzenleme bulan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması yoluyla iftira suçunda fail kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmakta ve kendisi cezadan kurtulmaya çalışmaktadır. Burada mağdur, fail tarafından kimlik bilgilerini kullanılan kişi olup fail iftira suçu hükümleri kapsamında cezalandırılmaktadır.
İftira Suçunun Cezası
Maddenin birinci fıkrasında suçun basit halinin cezası belirlenmiş olup basit iftira suçu cezası; 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır.
Maddenin ikinci fıkrasında ise suçun nitelikli halinde suçun temel halinde verilen cezasının yarı oranında artırılacağı düzenleme altına alınmıştır. Bu kapsamda fail, iftira suçunun delillerini de kendisi üretirse suçun basit halinin cezası yarı oranında attırılmaktadır.
Maddenin üçüncü fıkrasında ise; mağdur hakkında iftira sebebiyle soruşturma açılmış veya kovuşturmaya yapılmış olup da neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ya da beraat kararı verilmiş ve mağdurun aleyhine isnat edilen bu fiil nedeniyle gözaltına alınma ve tutuklanma dışında bir tedbir uygulanmışsa, maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen cezalar yarı oranında artırılmaktadır.
Maddenin dördüncü fıkrasında; mağdur hakkında iftira sebebiyle soruşturma açılmış veya kovuşturmaya yapılmış olup da neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ya da beraat kararı verilmiş ve mağdurun aleyhine isnat edilen bu fiil nedeniyle gözaltına alınması ya da tutuklanması durumlarına sebebiyet verilmişse fail ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı olarak sorumlu tutulmaktadır.
Maddenin beşinci fıkrasında; mağdur hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına hükmedilmektedir.
Maddenin altıncı fıkrasında; mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılacağı düzenlenmiştir.
İftira Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık; failin işlediği suçtan dolayı özgür iradesi ile pişmanlık duyması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği zararı ya da olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine böylece olumlu ve etkin davranışlarıyla katkı sağlamaları halinde ilgili hükümlerin uygulanmasını sağlayan bir ceza alt kurumudur. İftira suçunda etkin pişmanlık hükümleri Türk Ceza Kanunun 269’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
- Failin, suçun mağduru kişi hakkında adli veya idari soruşturma başlamadan önce iftirasından dönmesi halinde hükmedilecek cezadan beşte dördü oranında ceza indirimi,
- Failin, mağdur hakkında soruşturma başladıktan sonra, fakat dava açılmadan önce iftirasından dönmesi halinde hakkında verilecek cezada, dörtte üçü oranında etkin pişmanlık nedeniyle ceza indirimi,
- Failin fiili nedeniyle mağdur hakkında dava açıldıktan sonra, fakat hüküm verilmeden önce iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada üçte iki oranında ceza indirimi,
- İftira suçu nedeniyle mağdur hakkında hüküm verildikten sonra, fakat hüküm infaza verilmeden önce iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada iki bir oranında ceza indirimi,
- İftira suçu sebebiyle verilen mahkumiyet hükmünün infazına başlandıktan sonra, iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada üçte biri oranında ceza indirimi,
- Failin hukuka aykırı fiil gerçekleştirdiğine yönelik ihbar veya şikayeti sonrasında mağdur hakkında sadece idari yaptırım kararı uygulanmasını gerektiriyorsa, iftira suçu nedeniyle mağdur hakkında idari yaptırım kararı uygulanmadan önce iftiradan dönülürse faile verilecek cezada yarı oranında, idari yaptırım kararı uygulandıktan sonra iftiradan dönülürse üçte biri oranında ceza indirimi yapılır.
İftira Suçunun Adli Para Cezasına Çevrilmesi
Adli Para Cezasına çevirme; kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezalarına alternatif bir yaptırım olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda yapılan yargılama neticesinde netice ceza kanunda aranan şartlar dahilinde ise hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Bu nedenle İftira Suçu kapsamında yapılan yargılama neticesinde hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilmektedir.
İftira Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı; Ceza Muhakemesi Kanunun 231’inci maddesinde düzenlenen ve sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması ve diğer koşulların varlığı halinde; sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmamasına olanak sağlayan ceza muhakemesi kurumudur. Buna göre İftira Suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
İftira Suçunda Şikayet ve Zamanaşımı Süresi
İftira Suçunda suçun mağduru hakkında hukuka aykırı suç isnadında bulunan kişi ve iftira nedeniyle kişi hakkında soruşturma başlatan ya da idari yaptırım kararı alan kamu kurumları olup bu nedenle suçun soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı suçlar kapsamında değildir. Bu nedenle suçun mağduru konumundaki kişi önce şikayet edip soruşturulmaya başlanılsa ve sonrasında şikayetinden vazgeçmiş olsa dahi soruşturma ve kovuşturma süreci devam edecektir. Savcılık makamı suçun işlendiğini öğrendiği tarihten soruşturma başlatmak zorundadır. Ancak her ne kadar iftira suçunda şikayet süresi olmasa da yani müşteki şikayet hakkını her zaman kullanabilecek olsa da savcılık dava zamanaşımı süresi olan 8 yıllık dava zamanaşımı süresini göz önünde bulundurarak soruşturmaya başlamaktadır. Eğer dava zamanaşımı süresi geçmiş ise savcılık soruşturmaya başlayamamaktadır.
İftira Suçu Uzlaşma
Ceza Hukuk kapsamında uzlaştırma; şikayete bağlı olan suçlar ve bunlarla birlikte kanunda tek tek sayılan suçların, fail ve mağdurlarını bir araya getirerek ceza mahkumiyeti sonucuna ulaşmadan dosyanın kapatılmasını amaçlayan bir kurumdur. Uzlaştırma sırasında fail ve mağdur karşılıklı anlaşma sağlarsa, dosya soruşturma aşamasındaysa takipsizlik, kovuşturma aşamasındaysa düşme kararı verilerek kapatılmaktadır. Bu kapsamda İftira Suçu şikayete bağlı suçlar arasında olmadığından dolayı uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
İftira Suçunda Cezasının Ertelenmesi
Ceza Hukuku kapsamında cezanın ertelenmesi; kişi hakkında yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından hükmedilen mahkumiyet sonucu doğuran hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesini düzenleyen infaz kurumudur. İftira suçunda cezanın ertelenmesi mümkündür. Ayrıntılı bilgi için ceza avukatınıza dadnışmanızı tavsiye ederiz.
İftira Suçunun Devlet Memurluğuna Etkisi
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “genel ve özel şartlar” başlıklı 48’inci maddesinde “Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına … mahkûm olmamak” şeklindeki düzenleme gereği Haberleşmenin Gizliliğini İhlal suçunu işleyipte bu suçtan dolayı mahkum olan kişilerin memuriyetle olan ilişikleri kesileceği gibi yeniden veya ilk defa devlet memurluğuna atanacak adaylarda da bir yıl veya daha fazla süreli mahkum olmama koşulu aranmaktadır. Bu kapsamda İftira Suçundan dolayı yapılan yargılama neticesinde kişi hakkında mahkumiyet verildiği takdirde ilk defa veya yeniden devlet memurluğuna başvurusu reddedileceği gibi devlet memuru olarak görev yapıyorsa memuriyetten de ilişiği kesilecektir. Ancak burada ayrıca belirtmemiz gerekir ki; kişi yapılan yargılama neticesinde ceza miktarı ne kadar olursa olsun hakkında eğer hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirse devlet memurluğu ve özel kanunla düzenlenen memurluklara girişlerde herhangi bir sıkıntı yaratmayacaktır.
İftira Suçunda Görevli Mahkeme
İftira Suçunun şikayete tabi olmadığından savcılık tarafından yapılan soruşturma neticesinde iddianamenin kabulü ile kovuşturmaya başlanacaktır. Kovuşturma aşamasında görevli mahkeme suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesidir. İftira suçu yukarıda da izah ettiğimiz üzere suçun oluşması için maddi ve manevi unsurların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Uygulamada da sıkça karşılaşıldığı üzere somut olaylar açısından her ne kadar suçun maddi unsurları oluştuğu yönünde yaklaşımlara rağmen manevi unsurun oluşmaması sebebiyle iftira suçu oluşmayacağı sebebiyle davanın soruşturması ve kovuşturulması aşamasında hak kaybına uğramamanız açısından ceza avukatınızdan hukuki destek almanızı tavsiye ederiz.
İftira Suçunda Maddi ve Manevi Tazminat
İftira Suçunda ister suçun temel hali isterse cezayı arttıran halleri olsun ilgili suçtan zarar gören kişi, ceza davasının yanı sıra, ayrıca hukuk mahkemelerinde bir dava açarak uğramış olduğu zararlar nedeniyle; maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilme hakkına sahiptir. Maddi tazminat, fiil nedeniyle mağdurun uğramış olduğu zarara göre belirlenecek manevi tazminat miktarı ise, yaşanmış olan somut olayın kişi üzerinde bıraktığı manevi zarara göre belirlenmektedir. Bu kapsamda yapılan yargılama neticesinde Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçudan yargılanan sanık yargılama neticesinde hakkında hükmedilen cezanın yanı sıra maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmek için mutlaka hukuk mahkemelerinde dava açması gerekmektedir.
BUNU DA BİL; tazminat davaları hakkında bilgi sahibi olmak için aşağıdaki videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.
Devlet Memurları Kanununa Göre İftira Suçu
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48’inci maddesinde düzenlenen “genel ve özel şartlar” başlığı altında iftira suçu katalog suçlar içinde yer almadığından dolayı bu suçtan dolayı hakkında soruşturma ve kovuşturma sonrası mahkumiyet hükmü kurulması ya da idari işlem yapılması sonucunda kişilerin memuriyetle olan ilişikleri kesilmeyeceği gibi adaylarda da bu suçtan dolayı mahkum olanların devlet memurluğuna girmesine de herhangi bir engel yaratmamaktadır.
Uzman Erbaş Kanununa Göre İftira Suçu
3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununda adayların ve görevdeki personelin taşıması gereken nitelikler düzenlenmiş olup bu düzenlemeler kapsamında iftira suçundan dolayı mahkum olan görevdeki personelin sözleşmesi feshedileceği gibi adayların da adaylık işlemleri sonlandırılacaktır. Zira ilgili maddede; "Verilen ceza, ertelense, seçenek yaptırımlara çevrilse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse veya affa uğrasa dahi; … basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, … suçlarından dolayı mahkûm olanların sözleşmeleri Fesh edilir…” şeklinde düzenleme yapılarak bu suçtan dolayı hakkında soruşturma ve devamında kovuşturma yapılanların ilişiklerinin kesileceği, adaylar açısından ise adaylık işlemlerinin sonlandırılacağı belirtilmiştir.
TSK Personel Kanununa Göre İftira Suçu
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda ve adaylarda aranılacak nitelikleri düzenleyen ilgili yönetmeliklerde; “Cezaları ertelenmiş, seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmiş, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, genel veya özel af kanunları kapsamına girmiş, hükümlülüklerine ilişkin kayıtları adlî sicilden çıkarılmış olsalar bile” şeklinde düzenleme yapılarak iftira suçundan kovuşturma yapılarak hüküm kurulan kişiler hakkında Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişkilerinin kesileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda iftira suçundan dolayı aday ya da görevdeki personel açısından yapılan yargılama neticesinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı ya da para cezasına çevrilmesine karar verilmiş olsa bile personelin ilişiği kesilecek adayların ise adaylık işlemleri sonlandırılacaktır.
İftira Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği
(Suçun İşlendiği Yer) CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ : Ad Soyad, TC Kimlik Numarası, Adres
VEKİLİ : Av. Emre ASAN - Cevizlidere Mahallesi Mevlana Bulvarı No:221 YILDIRIM Kule kat:15 No:142 Çankaya/ANKARA
ŞÜPHELİ : Adı Soyadı - Biliniyorsa; TC Kimlik Numarası, Adresi
SUÇ : İftira Suçu
SUÇ TARİHİ: …/…/…
SUÇUN İŞLENDİĞİ YER :
KONU: Şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve soruşturma sonucunda kamu davası açılmasına karar verilmesi talepli şikayet dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR:
- Açıklamalar kısmında öncelikle şüphelinin biliniyorsa kimlik bilgileri dile getirilerek şikayete konu olayın nasıl gerçekleştiği,
- Somut olayın nasıl gerçekleştiği detayları ile anlatılmalı,
- İddiaların ispatı açısından hangi delillerin olduğu ifade edilmeli,
- Dilekçe ekinde verilecek belgelerin neler olduğu dile getirilmeli
- Son olarak “Müvekkil, bu olaydan mağdur olup şüpheli hakkında şikayet olma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.” Şeklinde talep dile getirilmelidir.
HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, fotoğraflar, kamera kayıtları, mesajlar, yemin, faturalar ve ilgili her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçeler ile şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması açılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekileten talep ederiz.
Müşteki Vekili
Av. Emre ASAN
İmza
BUNU DA BİL; Disiplin kurulunda savunma nasıl yapılır hakkında ayrıntılı bilgi için aşağıdaki videomuzu da izleyebilirsiniz.