
Kavga Etme Cezası
Kavga etme cezası Türk Ceza Kanunundaki tam adıyla kasten yaralama cezası ve taksirle yaralama cezası yine Türk Ceza Kanunun 86. maddesi ve 89. maddesinde düzenlenmiştir.

Kavga Etme Cezası
Kavga etme cezası Türk Ceza Kanunundaki tam adıyla kasten yaralama cezası ve taksirle yaralama cezası yine Türk Ceza Kanunun 86. maddesi ve 89. maddesinde düzenlenmiştir. İçinde bulunmuş olduğumuz koşuşturmalı hayat içerisinde kavga etme cezası ile yargılanan ve ceza alan kişilere çevremizde denk gelmiş olabileceğimiz gibi bu suça maruz kalmış ya da bu suçun faili pozisyonunda kendimizi bulmuş olabiliriz. Kavga etme cezası aslında yargılamanın tamamı bakımından ele alınanan ve yargılama sonucunda hakimin vicdani kanaati ile toplanan delillere göre karar vereceği bir cezai yaptırımdır. Kavga etme cezası bakımından düzenlenen ve kasten yaralama suçu ve taksirle yaralama suçu şeklinde kanunen düzenlenmiş olan bu suçlar Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar içerisinde yer almaktadır.
Kavga etme cezası bakımından kişi bu suça karışmış ise karşısındaki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir durumu bulunuyorsa alacağı ceza buna göre belirlenecek iken daha ağır bir yaptırımı gerektirecek yaralama var ise yani basit tıbbi müdahale ile giderilemiyorsa bu durumda tabi ki de kavga etme cezasının müeyyidesi ağırlaşacaktır. Kanunumuz bunu 86. maddede şu şekilde düzenlemiştir. Buna göre; Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Görüleceği üzere kavga etmiş ve karşısındaki kişiyi kasten yaralamış bir kişiye verilecek ceza bir yıldan üç yıla kadar olabilecektir.
Ancak bu kavga etme sonucunda meydana gelen kasten yaralama fiili basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir fiziksel müdahale ise bu durumda verilecek ceza kanuna göre "Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur." şeklinde olacaktır. Görüleceği üzere kasten yaralama suçunu işleyen bir kişi karşısındaki kişiyi basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek bir şekilde kasten yaralamış ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası alabilecekken basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir kavga etme cezasında mağdurun şikayeti üzerine dört aydan bir yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilebilecektir.
Anlaşılacağı üzere kişi, karşısındaki kişiyle kavga etti ve bundan dolayı o kişiyi yaraladı diyelim. Eğer bu yaralama fiili basit tıbbi müdahale ile giderilebiliyorsa mağdurun şikayeti üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatacaktır. Kolluk kuvvetleri bu kavgayı görmüş ve müdahalede bulunmuş olabilir. Eğer basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir kasten yaralama suçu bulunuyorsa savcılık bu kişiye karşı soruşturmayı kendiliğinden başlatamayacak ve mağdurun şikayetini arayacaktır. Mağdurun şikayeti yoksa kişi hakkında soruşturma başlatılamaz. Şikayet yok ise savcılık faili kasten yaralama suçundan cezalandırılmasını talep edemez.
Burada önemli olan sürecin tamamının titizlikle takip edilmesinden geçmektedir. Nitekim kişi böyle bir kavgaya karışmış, kavga etme cezası ile yüz yüze gelmiş olabilir. Zira kendisini bir saldırıdan korumak maksadıyla dahi zor kullanma ile müdafada bulunmuş olabilir. Bu durumların yargılama esnasında titizlikle ortaya çıkartılması şarttır. Kasten yaralama suçunda fail konumunda bulunana kişi aslında meşru müdafada bulunmak kastı içinde durumu bertaraf etmek maksatlı hareketler sergilemiş olabilir. Bu hususlar yargılamanın tüm aşamasında somut deliller ile ispatlanmalı somut olayın özelliğine göre savunmalar serbestçe ve profesyonel bir şekilde yapılmalıdır. Aksi durum kişinin hapis cezası almasına sebep olacaktır ki bu sonuç kişinin sonraki yaşantısında özellikle de memuriyetle ilgili hususlarda problem yaşamasına sebep olabilecektir. Örneğin polis ya da asker olmak isteyen kişiler böyle bir kasten yaralama suçundan ötürü yargılanmış hatta ve hatta hapis cezası almış iseler polis ya da asker olamayacak, bekçilik yapamayacak ve istedikleri mesleklerini elde edemeyeceklerdir. Bundan ötürüdür ki sürecin yönetilmesi son derece elzemdir.
Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
f) Canavarca hisle,
İşlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, Canavarca hisle bakımından ise bir kat artırılır.
Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına, neden olmuşsa, belirlenen ceza bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, Silahla, Canavarca hisle işlenmiş ise üç yıldan az olamaz.
Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine, neden olmuşsa, belirlenen ceza, iki kat artırılır.
Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse duruma göre sekiz yıldan oniki yıla kadar yahut oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Taksirle Yaralama Suçu
Taksirle yaralama suçu- Kavga etme cezasında bir diğer husus da kavga etme sırasında istemeden birisine zarar verilmesi durumudur. Hukuki tabiri ile taksirle yaralama suçunda Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Vücudunda kemik kırılmasına,
c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
d) Yüzünde sabit ize,
e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, neden olmuşsa, belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, belirlenen ceza, bir kat artırılır.
Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Taksirle yaralama suçuna karışmış bir kişi hakkında adli tahkikat yapılabilmesi için mağdurun şikayeti aranmaktadır. Şikayet olmadan savcılık kendiliğinden soruşturma başlatamaz.
Ankara Ceza Avukatı Hukuki Değerlendirme
Ankara Ceza Avukatı Hukuki Değerlendirme- Kavga etme cezasında kişi yapılacak savunmaların neticesinde hakkında lehe olan hükümlerin oluşmasını sağlayabilir. Ceza yargılamasında önemli olan yargılamanın lehe olarak yönlendirilmesini sağlayacak emarelerin ve hukuki delillerin kullanılmasıdır. Olayın aydınlatılması son derece önemlidir. Ceza yargılamaları usul bakımından Ceza Muhakemeleri Kanununa tabidir. Nitekim usul bakımından yapılan bir eksiklik ya da yanlışlık davanın sürecini değiştirebilir. Örneğin delillerin değerlendirilmesi ve toplanmasında savcı yönlendirilmeli ve buna göre bir sonuca varılması için çaba harcanmalıdır. CMK gereği Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır. Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu sürecin hızlandırılması sanık müdafiinin sonuç odaklı çalışmalarına bağlıdır. Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir. Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Bu yüzden delillerin değerlendirilmesi ve hakimin vicdani kanaatini etkilemek son derece önemlidir. İster ankara ceza avukatı ister istanbul ceza avukatı ister izmir ceza avukatı isterse ankara ceza avukatı olsun önemli olan belirli bir yere özgü ceza avukatı değil ceza avukatlığının ceza muhakemesindeki hususlarla müvekkilin hakkını tam anlamıyla savunulmasından geçmektedir. MİL hukuk bürosu profesyonel çalışanları ile ankara ceza avukatı faaliyetlerine büyük bir titizlikle devam eden bir hukuk bürosudur.