Hizmet İçinde Resmi Sıfatının Gerektirdiği Saygınlığı ve Güven Duygusunu Sarsacak Eylem ve Davranışlarda Bulunmak
Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak disiplin suçu 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunda yer alan bi
Hizmet İçinde Resmi Sıfatının Gerektirdiği Saygınlığı ve Güven Duygusunu Sarsacak Eylem ve Davranışlarda Bulunmak
Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak disiplin suçu 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunda yer alan bir disiplin suçudur. Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak disiplin suçunun cezası ise Onaltı Ay Uzun Süreli Durdurma Cezasıdır.
Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak disiplin suçu sonucunda Onaltı Ay Uzun Süreli Durdurma Cezası ile tecziye edilen jandarma veya polis memurları kararın kendilerine tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargıda dava açabileceklerdir. İdari yargı uzmanlık gerektiren hukuk dalı olduğundan mütevellit davaların idari dava avukatı vasıtasıyla takip ettirilmesi önemle tavsiye olunmaktadır. Üstüne üstlük disiplin hukukunun özelliği gereği bu hukuk dalının daha da irdelenmesi gerekmektedir. Ayrıca ceza puanları sebebiyle memurluktan çıkarılma durumu gerçekleşebileceğinden bu hususlara daha da önem verilmelidir.
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/16582
K. 2020/1708
T. 2.3.2020
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
• İL POLİS DİSİPLİN KURULU KARARININ İPTALİ ( Hizmet Dışında Resmi Sıfatının Gerektirdiği Saygınlığı ve Güven Duygusunu Sarsacak Eylem ve Davranışlarda Bulunmak Fiilini İşlediğinden Bahisle - Davacı İle Ayrı Yaşadıkları Eşi ve Ailesi Arasında Davacının İkametgahında Gerçekleşen Olayların Aile İçi Sorunlardan Kaynakladığı Davacının Yapmış Olduğu Emniyet Görevi ve Hizmeti İle İlgili Bir Durumun Söz Konusu Olmadığı/Davacının Anılan Suçu İşlediğinden Bahisle Dava Konusu Disiplin Cezası İle Cezalandırılmasında Hukuka Uyarlık Görülmediği )
• HİZMET DIŞINDA RESMİ SIFATININ GEREKTİRDİĞİ SAYGINLIĞI VE GÜVEN DUYGUSUNU SARSACAK EYLEM VE DAVRANIŞLARDA BULUNMA ( İl Polis Disiplin Kurulu Kararının İptali - Taraflar Arasında Yaşanan Kavga Olayı Nedeniyle Tanık Anlatımları Dikkate Alındığında Söz Konusu Olayın Hizmet Dışında Resmi Sıfatının Gerektirdiği Saygınlığı ve Güven Duygusunu Sarsacak Eylem ve Davranışlarda Bulunmak Suçu Kapsamında Değerlendirilmesinin Hukuken Mümkün Olmadığı/Davacının Dava Konusu Disiplin Cezası İle Cezalandırılmasının Doğru Görülmeyeceği )
• ALTI AY KISA SÜRELİ DURDURMA CEZASI ( İl Polis Disiplin Kurulu Kararının İptali - Davacı İle Ayrı Yaşadıkları Eşi ve Ailesi Arasında Davacının İkametgahında Gerçekleşen Olayların Aile İçi Sorunlardan Kaynakladığı Davacının Yapmış Olduğu Emniyet Görevi ve Hizmeti İle İlgili Bir Durumun Söz Konusu Olmadığı/Davacının Anılan Suçu İşlediğinden Bahisle Dava Konusu Disiplin Cezası İle Cezalandırılmasında Hukuka Uyarlık Görülmediği )
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü/m.6/B-5.
ÖZET : Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/B-5 maddesi uyarınca "6 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Diyarbakır İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Olayda, davacı ile ayrı yaşadıkları eşi ve ailesi arasında davacının ikametgahında gerçekleşen olayların aile içi sorunlardan kaynakladığı, davacının yapmış olduğu emniyet görevi ve hizmeti ile ilgili bir durumun söz konusu olmadığı, taraflar arasında yaşanan kavga olayı nedeniyle kasten yaralama suçundan açılan ceza davasında davacının beraat ettiği ve ayrıca soruşturma dosyasındaki tanık anlatımları da dikkate alındığında, söz konusu olayın hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak suçu kapsamında değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.Bu durumda, davacının anılan suçu işlediğinden bahisle dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
İSTEMİN KONUSU : Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi'nin 13/09/2012 tarih ve E:2011/1543, K:2012/1339 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/B-5 maddesi uyarınca "6 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 19/07/2011 tarih ve 2011/7203 Sayılı Diyarbakır İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi'nin 13/09/2012 tarih ve E:2011/1543, K:2012/1339 Sayılı kararında; disiplin raporu ve disiplin soruşturması kapsamında alınan ifadeler ile Diyarbakır 1.Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2010/1673 esasında açılan davada verilen kararı birlikte değerlendirildiğinde, 28/05/2010 tarihinde meydana gelen olayların polis memuru olan davacı açısından hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlara girdiği sonuç ve kanaatine varıldığından, sübûta eren fiili nedeniyle davacının Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5. maddesi uyarınca 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, verilen cezanın objektif olmadığı, şikayet konu olayda polislik mesleğinin ön planda olmadığı, ailevi nedenler dolayısıyla eşiyle sorunlar yaşadığı ve bu sorunların resmi sıfatı ile ilgi ve alakasının bulunmadığı, eşiyle polis olarak değil aile reisi olarak sorunlar yaşadığı, bu olay nedeniyle hakkında başlatılan adli soruşturma sonucunda Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 27/1272011 tarih ve E:2010/1673, K:2011/1687 Sayılı kararı ile beraat ettiği, adli yargılamanın basit yaralamadan yapılmasına rağmen il polis disiplin kurulunun bunu gözetmeden resmi sıfatın gerektirdiği tutum ve davranışlarda bulunmaktan ceza vermesinin suç uydurma olacağı ve hakkında verilen disiplin cezasının haksız ve hukuk kurallarına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dilekçede ileri sürülen hususların 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisine uymadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/B-5 maddesi uyarınca "6 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, annesi ve kız kardeşi ile ikametgahında bulunmakta olduğu esnada ayrı yaşadığı eşi ve anne-babasının gelmeleri sonrası meydana gelen aile içi kavganın konut dışına taşması ve akabinde de Bağlar Polis Merkezine gidilmesi ve tarafların birbirlerinden şikayetçi olmaları, darp, tehdit ve hırsızlık ( evden ) olayları ile ilgili olarak açılan soruşturma sonucu düzenlenen rapor, adli raporlar, tanık, müşteki ve şüpheli ifadeleri doğrultusunda davacının hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak fiilini işlediği sonucuna ulaşıldığından bahisle soruşturmacı tarafından yapılan yapılan teklif doğrultunda Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü' nün 6/B-5. maddesi uyarınca 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırıldığı görülmüştür.
Davacının dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılmasına neden olan eylemi ile ilgili olarak Diyarbakır 1.Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2010/1673 esasında açılan ceza davasında verilen 27/12/2011 tarih ve K.2011/1687 Sayılı kararda; davacının, eşinin babası olan H.A.'yı kasten yaraladığı iddiası ile ilgili olarak yeterli delil elde edilemediğinden beraatine, H.A'nın ise davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığının subuta erdiği gerekçesiyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5. maddesinde "Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiili 6 ay süreli durdurma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, davacı ile ayrı yaşadıkları eşi ve ailesi arasında davacının ikametgahında gerçekleşen olayların aile içi sorunlardan kaynakladığı, davacının yapmış olduğu emniyet görevi ve hizmeti ile ilgili bir durumun söz konusu olmadığı, taraflar arasında yaşanan kavga olayı nedeniyle kasten yaralama suçundan açılan ceza davasında davacının beraat ettiği ve ayrıca soruşturma dosyasındaki tanık anlatımları da dikkate alındığında, söz konusu olayın hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak suçu kapsamında değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Bu durumda, davacının anılan suçu işlediğinden bahisle dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
kazancı.com
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/17639
K. 2020/391
T. 31.1.2020
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
• 16 AY UZUN SÜRELİ DURDURMA CEZASININ İPTALİ İSTEMİ ( Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün Tekerrür Hükümlerine Göre 6 Ay Kısa Süreli Durdurma Cezasını Gerektiren Fiil İçin Bir Derece Ağır Cezanın Uzun Süreli Durdurma Cezası Olduğu - 6 Ay Kısa Süreli Durdurma Cezasının Bir Üst Cezasının 10 Ay Kısa Süreli Durdurma Cezası Olduğundan Bahisle Tüzüğün Doğru Uygulanmadığı Gerekçesiyle İşlemi İptal Eden Mahkeme Kararında Hukuki İsabet Bulunmadığı )
• TEKERRÜR HÜKÜMLERİNE GÖRE BİR ÜST CEZANIN UYGULANMASI ( Davacının Tüzüğün 6/B-5. Maddesi Uyarınca 4 Günlük Aylık Kesimi Cezasıyla Cezalandırılmasına İlişkin Tekerrüre Esas Eylemi ile Dava Konusu Disiplin Cezasına İlişkin Eyleminin Aynı Olduğu ve Tüzüğün 14. Maddesinde Düzenlenen Tekerrür Hükümlerinin Uygulanabileceğinin Anlaşıldığı - Kısa Süreli Durdurma Cezasını Gerektiren Fiil İçin Bir Derece Ağır Cezanın Uzun Süreli Durdurma Cezası Olduğu Gözetilerek Karar Verilmesi Gerektiği )
• HİZMET DIŞINDA RESMİ SIFATININ GEREKTİRDİĞİ SAYGINLIĞI VE GÜVEN DUYGUSUNU SARSACAK EYLEM VE DAVRANIŞLARDA BULUNMAK ( Kısa Süreli Durdurma Cezasının Kendi İçindeki 4 Ay 6 Ay ve 10 Ay Kısa Süreli Durdurma Cezalarının Birbirinin Bir Derece Hafif ya da Bir Derece Ağır Cezası Olarak Kabul Edilmesine Hukuken Olanak Bulunmadığı - Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 14. Maddesinin Doğru Uygulanmadığı Gerekçesiyle İşlemi İptal Eden İdare Mahkemesi Kararının Bozulması Gerektiği )
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü/m.6,14,Ek.3
ÖZET : Dava, polis memuru olan davacının, "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca bir üst ceza uygulanarak 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına dair Valilik İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacının Tüzüğün 6/B-5. maddesi uyarınca 4 günlük aylık kesimi cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin tekerrüre esas eylemi ile dava konusu disiplin cezasına ilişkin eyleminin aynı olduğu ve Tüzüğün 14. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanabileceği sonucuna varılmıştır.
Tüzüğün 14. maddesindeki şartların oluşması halinde "6 ay kısa süreli durdurma cezası"nı gerektiren fiil için bir derece ağır ceza "uzun süreli durdurma" cezası olup; "kısa süreli durdurma" cezasının kendi içindeki 4 ay, 6 ay ve 10 ay kısa süreli durdurma cezalarının birbirinin bir derece hafif ya da bir derece ağır cezası olarak kabul edilmesine, Tüzüğün Ek 3. maddesi ve Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesi hükümleri karşısında hukuken olanak bulunmadığından; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 14. maddesinin doğru uygulanmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
İSTEMİN KONUSU : Hatay İdare Mahkemesi'nin 07/08/2013 tarih ve E:2012/2324, K:2013/1530 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hatay İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5. maddesi uyarınca 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, aynı Tüzük'ün 14. maddesi uyarınca bir üst ceza uygulanarak 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 27/11/2012 tarih ve E:2012/61, K:2012/89 Sayılı Hatay Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Hatay İdare Mahkemesince verilen 07/08/2013 tarih ve E:2012/2324, K:2013/1530 Sayılı kararda; uyuşmazlık konusu olaya ilişkin soruşturma dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile tanık ifadelerinin değerlendirilmesinden, davacının 20/03/2012 tarihinde Antakya Devlet Hastanesinde görevli özel güvenlik görevlileri ile tartışarak küfür ettiği, daha sonra sopayla tekrar hastaneye gelerek tehdit ve küfür ettiği, dolayısıyla davacıya isnat edilen suçlamanın sübuta erdiği ve bu eylemin karşılığının "6 ay kısa süreli durdurma" cezası olduğu, davacının aynı madde kapsamında işlediği suçtan dolayı daha önce de cezalandırıldığından tekerrür şartlarının oluştuğu ve tekerrür halinde bu cezanın bir üstü olan cezanın "10 ay kısa süreli durdurma" cezası olduğu belirtilmiş ve bu durumda davacının üzerine atılı fiili işlediği sabit olmakla birlikte, daha önce de aynı suçu işlediğinden Tüzük'ün 14. maddesi uygulanarak bir üst ceza ile cezalandırılması gerekmekte ise de söz konusu suçun karşılığı olan "6 ay kısa süreli durdurma" cezasının bir üst cezası "10 ay kısa süreli durdurma" cezası olduğundan, davalı idare tarafından tekerrür hükmü yanlış uygulanarak "16 ay uzun süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının eyleminin sabit olduğu, eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırıldığı ve tekerrür hükümlerinin doğru uygulandığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından; savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ :İdare Mahkemesi kararının tekerrür hükümlerinin olayda uygulanamayacağı gerekçesiyle gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Hatay İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı, "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" suçunu işlediğinden bahisle 21/06/2006 tarihli işlemle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5. maddesi uyarınca 4 günlük aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmıştır.
20/03/2012 tarihinde ise, çocuğunun üzerine kaynar su döküldüğü için gittiği Antakya Devlet Hastanesinin çıkışında güvenlik görevlilerine küfür ve hakaret ettiği, hastaneden ayrıldıktan sonra geri dönüp güvenlik görevlilerini darp ettiği ve bu eylemleriyle "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5. maddesi uyarınca 6 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, aynı suçu daha önce de işlemesi nedeniyle tekerrür şartlarının oluştuğundan bahisle 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5. maddesinde, "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiili, 6 ay kısa süreli durdurma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
Aynı Tüzük'ün 14. maddesinin 1.fıkrasında, "Disiplin cezası verilmesine neden olmuş bir eylem, işlem, tutum veya davranışın cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde yenilenmesinde bir derece ağır ceza uygulanır." hükmüne; 2.fıkrasında ise, "Aynı derecede cezayı gerektiren değişik eylem, işlem, tutum veya davranışlar nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü ve daha sonraki her uygulanmasında da bir derece ağır ceza verilir." düzenlemesine yer verilmek suretiyle, daha ağır disiplin cezasının verilebileceği durumlar hükme bağlanmıştır.
Aynı Tüzük'ün Ek 3. maddesinde ise; 14. ve 15. madde hükümlerinin uygulanmasında, bir cezanın üst ve alt kademelerinin, ağır ya da aşağı derecede ceza sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 24/07/1995 tarih ve B.05.1.EGM.0.61.03.01 Sayılı "Disiplin Cezalarının Yinelenmesinde Uygulama" konulu Genelgesi"nin ekindeki "Disiplin Cezalarının Yinelenmesinde Uygulama" başlıklı Çizelgenin; "4-Kısa Süreli Durdurma" başlıklı maddesinin ( b ) bendinde "6 ay kısa süreli durdurma" cezasının 14. maddenin uygulanmasındaki cezasının "16 ay uzun süreli durdurma" cezası olduğu hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davacının Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5. maddesi uyarınca 4 günlük aylık kesimi cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin tekerrüre esas eylemi ile dava konusu disiplin cezasına ilişkin eyleminin aynı olduğu ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 14. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanabileceği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, "kısa süreli durdurma cezası" kendi içinde derecelendirilerek "4 ay kısa süreli durdurma", "6 ay kısa süreli durdurma", "10 ay kısa süreli durdurma" olarak üçe ayrılmıştır. Tüzük'ün 14. maddesindeki şartların oluşması halinde "6 ay kısa süreli durdurma cezası"nı gerektiren fiil için bir derece ağır ceza "uzun süreli durdurma" cezası olup, "kısa süreli durdurma" cezasının kendi içindeki "4 ay kısa süreli durdurma", "6 ay kısa süreli durdurma", "10 ay kısa süreli durdurma" cezalarının birbirinin bir derece hafif ya da bir derece ağır cezası olarak kabul edilmesine, yukarıda yer verilen Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün Ek 3. maddesi ve Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesi hükümleri karşısında hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 14. maddesinin doğru uygulanmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
kazancı.com
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/16756
K. 2020/184
T. 21.1.2020
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
• 6 AY KISA SÜRELİ DURDURMA CEZASININ İPTALİ İSTEMİ ( Polis Memuru Davacının Görevli Bulunduğu Havalimanı Dış Hatlarda Tanımadığı Bir Kadın Yolcuyu Havalimanındaki İşlemlerinin Her Aşamasında Görevi Gerektirmediği Halde Takip Ettiği Kahve İçmeye Davet Ettiği ve Rahatsız Edici Davranışlarda Israrcı Olduğunun Anlaşıldığı - Davacının Üzerine Atılı Eylemi Sabit Olduğundan İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı/İşlemin İptali Kararının Bozulması Gerektiği )
• HİZMET İÇİNDE RESMİ SIFATININ GEREKTİRDİĞİ SAYGINLIĞI VE GÜVEN DUYGUSUNU SARSACAK EYLEM VE DAVRANIŞLARDA BULUNMAK ( Disiplin Soruşturması Raporu ile Kamera Kayıtlarından Polis Memuru Olan Davacının Havalimanı Dış Hatlarda Görevli Bulunduğu Sırada Tanımadığı Bir Kadın Yolcuyu Takip Ettiği ve Kendisinden Uzaklaşıp Mağazaya Girerek Rahatsızlığını Eşine de Bildiren Yolcu Kadını Mağaza Kapısı Önünde Bekleyerek Rahatsız Edici Davranışlarda Bulunmaya Devam Ettiği )
• POLİS MEMURUNUN TANIMADIĞI BİR KADINI GÖREVİ GEREKTİRMEDİĞİ HALDE TAKİP ETMESİ ( Havalimanı Dış Hatlarda Görevli Bulunan Davacının Tanımadığı Bir Kadın Yolcuyu Sigara İçmeye Davet Ettiği - Davacının Rahatsızlığını Eşine Bildiren Yolcu Kadını Mağaza Kapısı Önünde Bekleyerek Rahatsız Edici Davranışlarda Bulunmaya Devam Ettiği ve Bu Hareketlerinde Israrcı Olduğu/Davaya Konu Disiplin Cezasında Hukuka Aykırılık Bulunmadığı )
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü/m.7,15
ÖZET : Dava, polis memuru olan davacının, "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca "6 ay kısa süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına dair İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Disiplin soruşturması raporu ile kamera kayıtlarından; davacının, görevli bulunduğu havalimanı dış hatlarda tanımadığı bir kadın yolcuyu, havalimanındaki işlemlerinin her aşamasında görevi gerektirmediği halde takip ettiği, çay, kahve ve sigara içmeye davet ettiği, kendisinden uzaklaşarak mağazaya giren ve bu sırada rahatsızlığını eşine de bildiren yolcu kadını mağaza kapısı önünde bekleyerek rahatsız edici davranışlarda bulunmaya devam ettiği ve bu hareketlerinde ısrarcı olduğu anlaşılmakla; davacının üzerine atılı eylemi sabit olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık; dava konusu işlemin iptali yönündeki kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
İSTEMİN KONUSU : Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 13/12/2012 tarih ve E:2011/214, K:2012/1674 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Polis memuru olan davacının, Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Havalimanı Şube Müdürlüğü'nde görev yaptığı dönemde ''hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak'' fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/B-1. maddesi uyarınca "16 ay uzun süreli durdurma cezası'' ile cezalandırılması gerekmekte ise de aynı Tüzüğün 15. maddesi uygulanarak "6 ay kısa süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin 02/12/2010 tarih ve 2010/473 Sayılı İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Antalya 1. İdare Mahkemesince verilen 13/12/2012 tarih ve E:2011/214, K:2012/1674 Sayılı kararda; polis memuru olan davacının, görevi esnasında tanımadığı dış hatlar yolcusu bir bayana karşı yaptığı davranışlarla ilgili olarak düzenlenen disiplin soruşturma raporu ile olayın geçtiği yere ilişkin kamera kayıtlarının birlikte incelenmesinden, olayın geçtiği yere ilişkin kamera kayıtlarının sadece görsel içerikli olduğu, sesli kayda ilişkin veri içermediği, buna karşın, görüntü kayıtlarının incelenmesinden davacının T.A adlı bayanın dilekçesinde yer verdiği şekilde T.A'ya karşı ısrarcı veya rahatsız edici bir tutum ve davranışına yönelik bulguya rastlanılmadığı, T.A'nın dilekçesinde belirttiği hususların soruşturma raporu ile açık ve belirgin şekilde ortaya konulamadığı, T.A'nın davacıdan şikayetçi de olmadığı dikkate alındığında, davacıya isnat edilen fiilin sübuta erdiğinden söz edilemeyeceğinden disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının tanımadığı T.A'yı kahve, çay ve sigara içmeye davet ettiği, teklifini kabul etmemesine rağmen peşini bırakmadığı, ısrarcı davranışları nedeniyle kahve içme teklifini kabul ettiğinin müşteki dilekçesi ve kamera görüntülerinden anlaşıldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Havalimanı Şube Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan davacının, tanımadığı T.A. adlı dış hatlar yolcusu bayanı çay, kahve ve sigara içmeye davet ettiği, teklifini kabul etmemesine rağmen peşini bırakmadığı, kahve içme teklifini korktuğu için daha sonra kabul ettiğini belirten T.A adlı bayanın, davacı hakkında verdiği şikayet dilekçesi üzerine disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Yapılan disiplin soruşturması sonucunda, davacı ''hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak'' fiilinin sübuta erdiğinden bahisle sırasıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/B-1. maddesi ve 15. maddesi uyarınca "6 ay kısa süreli durdurma cezası'' ile cezalandırılmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 7/B-1. maddesinde, "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiili, 16 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
Aynı Tüzüğün 15. maddesinde de, "Kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısı uygulanabilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, disiplin soruşturması raporu ile kamera kayıtlarının birlikte incelenmesinden; davacının, görevli bulunduğu havalimanı dış hatlarda tanımadığı bir kadın yolcuyu, havalimanındaki işlemlerinin her aşamasında görevi gerektirmediği halde takip ettiği, çay, kahve ve sigara içmeye davet ettiği, kendisinden uzaklaşarak mağazaya giren ve bu sırada rahatsızlığını eşine de bildiren yolcu kadını mağaza kapısı önünde bekleyerek rahatsız edici davranışlarda bulunmaya devam ettiği ve bu hareketlerinde ısrarcı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının üzerine atılı eylemi sabit olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık; dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne
kazancı.com
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2019/1523
K. 2019/4843
T. 18.9.2019
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Polis memuru olan davacının, İl Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemde, "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/B-1. maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, anılan Tüzük'ün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak 6 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 13/02/2009 tarih ve 704 Sayılı ... Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:... İdare Mahkemesince Danıştay 5. Dairesinin bozma kararına uyularak verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının da aralarında bulunduğu polis memurlarının müdahale ettiği olayda, zor kullanma sınırlarını aşarak müştekileri darp ettiği iddiasının, her türlü şüpheden uzak bir şekilde ortaya konulamadığı, nitekim ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile de davacı hakkında "resmi belgede sahtecilik, zor kullanma yetkisinin sınırının aşılması ve hakaret" suçunu işlediğinin sabit olmaması gerekçesiyle beraat kararı verildiği, bu durumda, davacıya isnat edilen fiillerin somut bir şekilde her türlü şüpheden uzak bir biçimde ortaya konulamadığı görüldüğünden, davacının sübut bulmayan eylemi nedeniyle alt ceza olarak 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının eyleminin sabit olduğu ve eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA