Endikasyon Dışı İlaç Başvurusu Reddi İptal Davası

  • Anasayfa
  • Endikasyon Dışı İlaç Başvurusu Reddi İptal Davası

Endikasyon Dışı İlaç Başvurusu Reddi İptal Davası

İdare hukukunda Endikasyon dışı ilaç başvurusu reddi iptali davası- Endikasyon dışı ilaç başvurusu tedavi gören hastaların mevcut kullandıkları ilaçlardan bir fayda elde edememesi durumlarında bazen hekimler tarafından endikasyon dışı ilaçlarla tedav

Endikasyon Dışı İlaç Başvurusu Reddi İptal Davası

Endikasyon Dışı İlaç- Endikasyon Dışı İlaç Bedelinin Ödenmesi

İdare hukukunda Endikasyon dışı ilaç başvurusu reddi iptali davasıEndikasyon dışı ilaç başvurusu tedavi gören hastaların mevcut kullandıkları ilaçlardan bir fayda elde edememesi durumlarında bazen hekimler tarafından endikasyon dışı ilaçlarla tedavinin sonuç vermesi durumlarında endikasyon dışı ilaçların kullanılması yöntemine gidilebilmektedir. Örneğin hasta x ilacını kullanırken bu ilaç tedaviye cevap vermemiş ise hekim y ilacını kullanılmasının iyi geldiğine kanaat getirmiş ancak y ilacının ödemesini Sosyal Güvenlik Kurumu yapmamaktaysa hasta y ilacının masrafını kendisi karşılamak zoruna kalacaktır. 

Endikasyon Dışı İlaç Tedavisinde Kuruma Başvuru

Endikasyon dışı ilaç tedavisi yapılmaya başlanmış ancak kişi ilaç bedellerini endikasyon dışı olması sebebiyle SGK dan alamamış ise öncelikli olarak yetkili hekim tarafından Endikasyon Dışı İlaç Kullanım Klavuzu hükümleri kapsamında Endikasyon Dışı İlaç Başvuru Formu düzenlenerek Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna başvurmak gerekecektir. 

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Endikasyon Şartının Varlığını kabul eder ise herhangi bir sorun yoktur ilaç listeye kaydolacak ve ilgili hastalık sonucuna bu ilacın kullanımında da SGK tarafınan ödemeler çıkartılabilecektir.

Ancak Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu "... isimli hastanın rahatsızlığı olan;...... tanısının/ tanılarının tedavisinde .... etkin maddeli ilaç/ilaçların kullanımı uygun görülmemiştir" şeklinde bir cevap ile karşılaşılmış ve talep reddolmuş ise bu durumda ilgili işlemin iptali için dava açılabilinecektir.

Endikasyon Dışı İlaç Nasıl Alınır?

Endikasyon dışı ilaç alınması için hekimin bu konuda rapor yazması ve bunun tıbbi ilaç kurumuna gönderilmesi şarttır. Endikasyon dışı ilaç talebi kurum tarafından değerlendirilir ve buna ilişkin bir rapor hazırlanır.

Endikasyon Dışı İlaç Başvurusu Reddinde Ne Yapmalıyım?

Endikasyon dışı ilaç başvurusu reddinde kişi red kararını öğrendiği ya da ilgili yazı kendisine tebliğ edildiğinde dava açma hakkını kullanabilecektir. Kişi kendisine tebliğ edilen Endikasyon Dışı İlaç Başvurusu Reddine ilişkin belgenin tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde idari yargıda idari işlemin iptali davasını açabilecektir. Davanın açılacağı yer Ankara İdare Mahkemesi olacaktır. Bunun sebebi dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerin Ankara ili olmasıdır.

Davaları açarken herhangi bir avukat ile açılması mecburi değildir. Kişi kendisi de hazırlayacağı bir dilekçe ile idare mahkemesine idari işlemin iptali için başvuruda bulunabilir. Ancak bu tür davalar ilaç hukukuna ve idare hukukuna girdiği için idari dava avukatından hatta Ankara idare avukatından hukuki destek alınması önemle tavsiye olunur.

Tüm yurttaşların yaşama haklarının, Devlet güvencesi ve onun pozitif yükümlülüğü kapsamı içinde koruma altında olduğu anlaşılmaktadır. Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen "yaşama hakkı" yalnızca yaşamını sürdürmek anlamında değil "sağlıklı yaşama hakkı"na sahip olmak anlamındadır. İşte bu nedenle kişilerin sağlıklı olma hakkı, kamusal korumaya tabidir.

BUNU DA BİL; Endikasyon dışı ilaç başvurusunun reddi ve bunun için açılan dava idari bir dava olup idari işlemin iptali davasına konu olacaktır. Bundan dolayı idari işlemi iptali davası başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Endikasyon Dışı İlaç Dava Açma Süresi

Endikasyon dışı ilaç nedeniyle dava açma süresi tıbbi ilaç kurumundan gelen yazının tebliğ edilmesinden itbaren 60 gündür. Bu süre hak düşürücü bir süredir ve mahkeme sürenin geçip geçmediğini, süre aşımı olup olmadığını 2577 sayılı İdari yargılama usulü kanununa göre kendiliğinden inceler. Eğer sürenin geçmiş olduğu kansına varırsa davayı süre aşımı nedeniyle reddeder.

Endikasyon Dışı İlaç Kararı İdari İşlemdir

Kanser tedavisi gören kişilerin, tedavilerine iyi gelen ilaçların kendi hekimlerinin tespiti sonrasında o ilacın endikasyon şartına ilişkin hususlar kendisinde var olmadığından yaşanan problemler neticesinde ne yazık ki tedavi aksayabilmekte ve kişiler ilaçları kendi ceplerinden yapacakları ödemeler ile karşılamaya çalışmaktadırlar. Tabi bu durum oldukça maliyetli olup üstesinden gelebilmek mümkün değildir. Bundan dolayı hekim tarafından yapılan endikasyon dışı sayılmamasına ilişkin başvurunun, kurum tarafından endikasyon dışı ilaç kategorisinde gösterilip reddine ilişkin işlem idari bir işlemdir ve dava idare mahkemelerinin görev ve yetkisine girecektir. Bundan dolayı 2577 sayılı idari yargılama usulü kanununa hakim olmak ve bu kanun gereği açılacak idari işlemin iptali davalarını özümsemek ve gerekçelerini iyi bir şekilde tespit etmek gerçekten oldukça önemlidir. Zira sonunda yaşam hakkı vardır ve alınacak yürütme durdurma kararı ile ilaca ücretsiz ulaşma imkanı elde edilmiş olunacak, hatta kazanılması ile de sonraki tedavi süreçlerine aksatılmadan devam edilebilecektir. Bundan mütevellit oldukça önemli olan idari işlemin iptali davası hakkında en azından fikir sahibi olabilmek adına aşağıdaki videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.

 

 

Endikasyon Dışı İlaç Davası Nerede Açılır?

Endikasyon dışı ilaç davası idare mahkemesinin konusuna girmektedir. Nitekim idari davalar idari işlemlere karşı açılan dava türlerindendir. İlaçlar için tıbbi cihaz kurumundan endikasyon verilmez ise bu işlemin iptali için hakları ihlal edilmiş olan kişiler idare mahkemesinde idari işlemin iptali davası açabileceklerdir.

Endikasyon Dışı İlaç Davası Kime Karşı Açılır?

Endikasyon Dışı ilaç davası endikasyon başvurusunun yapıldığı tıbbi cihaz kurumuna karşı açılacak bir davadır. Burada anlaşılacağı üzere endikasyon dışı ilaç davasında davalı taraf TÜRKIYE ILAÇ VE TIBBI CIHAZ KURUMU olacaktır.

Endikasyon Dışı İlaç Davası Hangi Nedenlerle Açılır?

Endikasyon dışı ilaç davası, hastaların kullanmış oldukları ancak endikasyon şartı gerçekleşmediğinden ötürü ilaca ulaşmalarınn zor olduğu ya da ilaç ücretlerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmadığı durumlarda açılmaktadır. Örneğin hastalara, hekimler tarafından iyi geldiği yönünde izlenim elde edilerek bazı ilaçlar verilmekte ve bu ilacın mide kanserinde endikasyon şartı varken beyin tumörlerinde endikasyon şartı gerçekleşmemiş ise kişi ilaca endikasyon şartı gerçekleşmediğinden mütevellit kendi cebinden ödeme yapacak ve ne yazık ki sosyal güvenceden yararlanamayacaktır. Bunun önüne geçmek ve bu durumu engellemek maksadıyla endikasyon dışı ilaçların endikasyona dahil edilmesi için dava açılması gerekmektedir.

Endikasyon Dışı İlaç Başvurusunda Yürütme Durdurma Talebi

Endikasyon dışı ilaç başvurusunda yürütme durdurma İdari Yargılama Usulü Kanununda düzenlenmiştir. Bu kanundaki düzenlemeye ilişkin olarak "Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. " şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Bu düzenlemeye istinaden açılacak idari davada kişiler mahkemeden idari işlemin yürütülmesini de isteyebileceklerdir.

Endikasyon dışı ilaçların kullanımına ilişkin talebin reddine karşı açılan iptal davası sonrasında mahkeme kararı ile ilgili işlemlerin iptaline karar verilirse kişiler tarafından SGK ya başvuru yapılarak ilaç bedellerinin iadesine ilişkin taleplerde de bulunulabilir. 

 

 

Endikasyon Dışı İlaç Davası Yürütme Durdurma Kararı

T.C.
ANKARA
7. IDARE MAHKEMESI
ESAS NO 
                                          : 2021/149

YÜRÜTMENIN DURDURULMASINI
ISTEYEN (DAVACI)                               : ...
VEKILI                                                   : 
AV. BILGEHAN UTKU/ AV. EMRE ASAN

KARSI TARAF (DAVALI)                      : TÜRKIYE ILAÇ VE TIBBI CIHAZ KURUMU/ ANKARA

ISTEMIN ÖZETI : Davacı tarafından, rahatsızlıgı olan "Beyin malign neoplazmı" tedavisi için "pembrolizumab" etkin maddeli ilacın endikasyon dısı kullanımına izin verilmesi istemiyle yapılan basvurunun reddine dair 19.12.2020 tarih E.293881 sayılı islemin; hukuka aykırı oldugu, ilacın doktoru tarafından kullanılmasının uygun bulundugu ileri sürülerek iptali ile öncelikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

TÜRK MILLETI ADINA
Karar veren Ankara 7. Idare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında isin geregi görüsüldü:
2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin ikinci fıkrasında, "Danıstay veya idari mahkemeler, idari islemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların dogması ve idari islemin açıkça hukuka aykırı olması sartlarının birlikte gerçeklesmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari islemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir." kuralına yer verilmistir. 

Yürütmenin durdurulması isteminin karara baglanabilmesi için,
Davalı Idareden;

-Dava konusu islemin maddi ve hukuki gerekçeleri açıklanarak, islem dosyasının okunaklı ve onaylı örneginin Mahkememize gönderilmesinin istenilmesine, Yukarıda açık metnine yer verilen Kanun maddesi uyarınca yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için davalı idarenin savunmasının alınması gerekmekte ise de, davanın durumuna ve uyusmazlıgın hukuki niteligine göre dava konusu islemin, davacının yasam hakkına iliskin olması ve uygulanması halinde fiili durum nedeniyle telafisi güç veya imkansız zararlar dogurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle 2577 sayılı Kanun'un 27/2 maddesi uyarınca davalı idarenin savunması ve ara kararı cevabı alınıp ya da savunma ve ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu islemin yürütülmesinin durdurulmasına, anılan Kanun'un 27 maddesi uyarınca savunma ve ara kararına cevap verilebilmesi için davalı idareye (30) gün süre verilmesine, 29/01/2021 tarihinde oybirligiyle karar verildi.

Endikasyon Dışı İlaç İptali Davası Emsal Karar

T.C.
ANKARA
7. IDARE MAHKEMESI
ESAS NO : 2021/...

DAVACI                                   :...
VEKILI                                     : 
AV. BILGEHAN UTKU

KARSI TARAF (DAVALI)        : TÜRKIYE ILAÇ VE TIBBI CIHAZ KURUMU
VEKILI                                      : HUKUK MÜSAVIRI ...

ISTEMIN ÖZETI : Davacı tarafından, rahatsızlıgı olan "Beyin malign neoplazmı" tedavisi için "pembrolizumab" etkin maddeli ilacın endikasyon dısı kullanımına
izin verilmesi istemiyle yapılan basvurunun reddine dair 19.12.2020 tarih E.293881 sayılı islemin; hukuka aykırı oldugu, ilacın doktoru tarafından kullanılmasının uygun bulundugu ileri sürülerek iptali ile öncelikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

SAVUNMA ÖZETI : Davacının söz konusu ilaç kullanım talebinin, "Pembrolizumab" etkin maddeli ilacın yeterli etkinlik verisi bulunmaması nedeniyle uygun
görülmedigi, tesis edilen islemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadıgı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektigi savunulmaktadır.

TÜRK MILLETI ADINA
Karar veren Ankara 7. Idare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında isin geregi görüsüldü: Dava; davacı tarafından, rahatsızlıgı olan "Beyin malign neoplazmı" tedavisi için "pembrolizumab" etkin maddeli ilacın endikasyon dısı kullanımına izin verilmesi istemiyle
yapılan basvurunun reddine dair 19.12.2020 tarih E.293881 sayılı islemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıstır.

2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin ikinci fıkrasında, "Danıstay veya idari mahkemeler, idari islemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların dogması ve idari islemin açıkça hukuka aykırı olması sartlarının birlikte gerçeklesmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.

Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari islemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir." kuralına yer verilmistir.

Anayasanın 2. maddesinde; Devletin sosyal bir hukuk Devleti oldugu vurgulanmıs, 5.maddesinde; Devletin temel amaç ve görevleri; kisilerin ve toplumun refah, huzur ve mutlulugunu saglamak; kisinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bagdasmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlıgının gelismesi için gerekli sartları hazırlamaya çalısmak olarak belirtilmis, 17. maddesinin birinci fıkrasında ise; "herkes, yasama, maddi ve manevi varlıgını koruma ve gelistirme hakkına sahiptir" hükmüne yer verilmistir.

Yine Anayasanın "Saglık hizmetleri ve çevrenin korunması" baslıklı 56. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh saglıgı içinde sürdürmesini saglamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, isbirligini gerçeklestirmek amacıyla saglık kuruluslarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler" hükmüne, dördüncü fıkrasında; "Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki saglık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir" hükmüne, "Sosyal güvenlik hakkı" baslıklı 60. maddesinin birinci fıkrasında; "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir" hükmüne, ikinci fıkrasında; "Devlet, bu güvenligi saglayacak gerekli tedbirleri alır ve teskilatı kurar" hükmüne, "Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları" baslıklı 65.
maddesinde; "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliligi ölçüsünde yerine getirir" hükmüne yer verilmistir.

Tıbbi Deontoloji Nizamrıamesi'nin "umumi kaide ve esaslar" baslıklı 2. maddesinin birinci fıkrasında; doktorların basta gelen vazifesinin, insan saglıgına, hayatına ve sahsiyetine ihtimam ve hürmet göstermek oldugu belirtilmis, 6. maddesinin birinci fıkrasında; "Tabip ve dis tabibi, sanat ve meslegini icra ederken, hiç bir tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatına göre hareket eder" hükmüne, ikinci fıkrasında; "Tabip ve dis tabibi, tatbik edecegi tedaviyi tayinde serbesttir" hükmüne yer verilmis; Saglık Bakanlıgı'nca 01.08.1998 tarih ve 23420 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüge giren "Hasta Hakları Yönetmeliginin" 1. maddesinde de; "Bu Yönetmelik; temel insan haklarının saglık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve basta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda, diger mevzuatta ve milletlerarası hukuki metinlerde kabul edilen "hasta hakları"nı somut olarak göstermek ve saglık hizmeti verilen bütün kurum ve kuruluslarda ve saglık kurum ve kurulusları dısında saglık hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakısır sekilde herkesin "hasta hakları"ndan faydalanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiginde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usul ve esasları düzenlemek amacı ile hazırlanmıstır" denilmek suretiyle Yönetmeligin amacı ortaya konulmus, "tanımlar" baslıklı 4. maddesinde; "hasta" kavramı ile saglık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan kimsenin, "Hasta hakları" kavramıyla ise; Saglık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan fertlerin, sırf insan olmaları sebebiyle sahip bulundukları ve T.C. Anayasası, milletlerarası andlasmalar, kanunlar ve diger mevzuat ile teminat altına alınmıs bulunan haklarının ifade edildigi vurgulanmıs, "Ilkeler" baslıklı 5. maddesinin (a) bendinde; bedeni, ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde yasama hakkının, en temel insan hakkı oldugunun, hizmetin her safhasında daima gözönünde bulundurulacagı; (b) bendinde ise; herkesin yasama, maddi ve manevi varlıgını koruma ve gelistirme hakkını haiz oldugu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadıgı bilinerek, hastaya insanca muamelede bulunulacagı yolundaki emredici kurallara yer verilmis, "Tıbbi Gereklere Uygun Teshis, Tedavi ve Bakım" baslıklı 11. maddesinde ise; hastanın, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teshisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahip oldugu vurgulanmıstır.

Saglık Uygulama Tebligi'nin "Reçetelere yazılabilecek ilaç miktarı" baslıklı 4.1.4 maddesinin dördüncü fıkrasında, "Bir ilacın Ülkemizde onaylanmıs endikasyonu ve Kısa Ürün Bilgisinde tanımlanan dozu dısındaki her türlü kullanımı, Saglık Bakanlıgınca verilen endikasyon dısı ilaç kullanım onayı ile mümkündür.

a) Bir ilacın ülkemizde onaylanmıs endikasyonu dısındaki her türlü kullanımı için Saglık Bakanlıgı tarafından yayımlanan “Endikasyon Dısı Ilaç Kullanımı Kılavuzu”nda belirtilen esaslara da uyulacak olup, kılavuzda tanımlanmamıs durumlar için hasta bazında Saglık Bakanlıgı endikasyon dısı ilaç kullanımı onayı aranır.
b) Kurum web sayfasında yayımlanan EK-4/D Listesinde yanında (*) yıldız isareti bulunmayan ilaçların, söz konusu listede iliskilendirilen hastalıklarda kullanımı halinde Saglık Bakanlıgı endikasyon dısı ilaç kullanım onayı aranmaz.
c) Saglık Bakanlıgı tarafından verilen endikasyon dısı ilaç kullanım onaylarında, bu onay için süre belirtilmemis ise rapor yenilenmesinde yeni onay aranmaz.
ç) Endikasyon dısı ilaç kullanım onayı aranacak ilaçlar için reçeteler ve saglık raporları ilgili uzman hekim/hekimlerce düzenlenir.
d) Bir ilacın ülkemizde onaylanmıs endikasyonunda tanımlı olmayıp, SUT’ta özel düzenleme olarak yer alan kosulu dısında kullanımı, Saglık Bakanlıgınca hasta bazında verilen endikasyon dısı ilaç kullanım onayı ile mümkündür.
e) EK-4/A Listesinde yer alan ve SUT’ta endikasyona dayalı özel düzenlemesi olan bir ilacın, bu düzenlemenin yürürlük tarihinden sonra Saglık Bakanlıgınca sonradan ilacın ülkemizdeki ruhsatlı endikasyonlarına yeni bir endikasyon eklenmesi halinde; ilacın eklenen yeni endikasyonda kullanımı, Saglık Bakanlıgınca hasta bazında verilen endikasyon dısı ilaç kullanım onayı ile mümkündür." hükmüne yer verilmistir. Devletin, herkesin saglıklı bir yasam sürdürmesi için gerekli teskilatı kurmakla, yasam hakkını sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bagdasmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmakla ve sosyal güvenlik hakkını saglayacak gerekli tedbirleri almakla görevli oldugu ve bu kapsamda sosyal güvenlik hakkına sahip kisilerin tedavi giderlerinin ödenmesine iliskin usul ve esasların belirlenmesi için, içlerinde davalı idarenin de yer aldıgı bazı kurum ve kuruluslara düzenleme yapma yetkisi verildigi anlasılmaktadır. Ancak söz konusu yetkinin, planlama ve bazı düzenlemelerin yapılması amacıyla kullanılması gerektigi açık olup; yetkinin verilis amacı asılarak, ilgililerin saglık hizmetine ulasmasının engellenmesi veya agır bir mali yük altında bırakılması sonucunu doguracak sekilde uygulanması hukuken mümkün bulunmamaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının beyin kanseri hastası oldugu, tedavisini yürütmekte olan hekimi tarafından hastalıgının tedavisinde kullanılması önerilen "pembrolizumab" etken maddeli ilacın endikasyon dısı kullanımına izin verilmesi istemiyle davalı idareye basvuruda bulunuldugu, basvurunun ''ilgili alanın ilgili tanıda hasta özelliklerine uyan durumlarda yeterli etkinlik verisi bulunmadıgı'' gerekçesi ile reddi üzerine, söz konusu islemin iptaline karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldıgı anlasılmaktadır.

Davacının tedavisini takip eden Hacettepe Üniversitesi Hastanesi doktorları tarafından sözkonusu hastalıgın tedavisinde "pembrolizumab" etken maddeli ilacın kullanılmasının gerektiginin belirtildigi, tedavi sürecinde yol haritasının tedaviyi takip eden doktorun takdirinde oldugu dolayısıyla görüsünün hasta için önem arzettigi, normal tedavi sürecinde geçen zaman kaybının hasta yönünden hayatını kaybetme gibi telafisi imkansız sonuçlar dogurabilecegi hususları dikkate alındıgında, tedaviyi kabul eden davacının anılan ilacın teminine yönelik isteminin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. ve 56. maddeleri uyarınca
idarece yerine getirilmesi gerektigi sonucuna varıldıgından, endikasyon dısı ilaç kullanım basvurusunun reddine iliskin dava konusu islemde hukuka uyarlık bulunmadıgı sonucuna ulasılmıstır.

Öte yandan, hukuka aykırılıgı belirtilen gerekçeyle ortaya konulan dava konusu islemin davacının yasam hakkına iliskin olması ve uygulanması halinde davacının saglık durumu daha da kötülesebileceginden, telafisi güç ve imkansız zararların dogacagı açıktır.

Açıklanan nedenlerle; açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlara sebebiyet verebilecegi anlasılan dava konusu islemin, 2577 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmesinin durdurulmasına, kararın tebliginden itibaren (7) gün içerisinde Ankara Bölge Idare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere, 10/03/2021 tarihinde oybirligiyle karar verildi.

T.C.
ANKARA
6. IDARE MAHKEMESI
ESAS NO : 
2022/...
YÜRÜTMENIN DURDURULMASINI
ISTEYEN (DAVACI)                                  : ...
VEKILI                                                       :
 AV. BILGEHAN UTKU
ISTEMIN ÖZETI                                        : "Deri Malign Neoplazmı Malign Neoplazmı, Tanımlanmamıs" hastası olan davacı tarafından, hastalıgının tedavisi için gerekli görülen endikasyon dısı "Pembrolizumab" etkin maddeli ilaçlara kullanım izni verilmesi amacıyla yaptıgı basvurunun reddine iliskin 16.02.2022 tarih ve 678089 sayılı islemin; hukuka aykırı oldugu ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

TÜRK MILLETI ADINA
Karar veren Ankara 6. Idare Mahkemesi'nce isin geregi görüsüldü:
Dava konusu islemin, davacının "Deri Malign Neoplazmı Malign Neoplazmı, Tanımlanmamıs" hastalıgının tedavisini olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olması ve uygulanmakla etkisi tükenecek nitelikte bulunması nedeniyle, olayın niteligi ve davanın durumuna göre davalının birinci savunması ve asagıdaki ara kararına cevap alındıktan ya da savunma ve ara kararına cevap verme süresi geçtikten sonra yeniden incelenmesine kadar 2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yürütmesinin durdurulmasına,
DAVALI IDAREDEN;
-Dava konusu isleme dayanak teskil eden tüm bilgi ve belgelerin onaylı örneginin gönderilmesinin istenilmesine,
2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesi geregince savunma ve ara kararı süresinin (30) gün olarak belirlenmesine, 18/04/2022 tarihinde oybirligiyle karar verildi.

BUNU DA BİL; İdare hukukunda ve idari davalarda duruşma nasıl yapılır hakkında ayrıntılı bilgi için aşağıdaki videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz.

 

1