Denetim Görevini Yerine Getirmemek Disiplinsizliği
Denetim görevini yerine getirmemek disiplinsizliği 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunda düzenlenmiştir
Denetim Görevini Yerine Getirmemek Disiplinsizliği
Denetim görevini yerine getirmemek disiplinsizliği 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunda düzenlenmiştir. Denetim görevini yerine getirmemek disiplinsizliği sonucu verilecek ceza aynı kanunun Kısa Süreli Durdurma Cezasını Gerektiren disiplinsizlikler başlıklı 8. maddesinde Dört Ay Kısa Süreli Durdurma Cezasını Gerektiren disiplinsizlikler içerisinde yer almaktadır. Bu tür denetim görevini yerine getirmemek disiplinsizliğinden ötürü dört ay kısa süreli durdurma cezası alan personelin cezanın kesinleşmesinin tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açmaları ve bu davayı da disiplin hukukunda uzmanlaşmış bir avukat vasıtası ile takip ettirmeleri tavsiye olunmaktadır. İster Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olsun ister Jandarma Genel Komutanlığında çalışan asker kişi olsun disiplinsizlik ile ilgili düzenleme 7068 sayılı kanunda düzenlenmiştir. 7068 sayılı kanun hakkında ayrıntılı bilgi için Jandarma Ve Polis Disiplin Suçları Nelerdir başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/15240
K. 2019/4123
T. 12.6.2019
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... Polis Merkezi Amirliğinde grup amir vekili olarak polis memuru rütbesiyle görev yapan davacının, "Denetim görevini yerine getirmemek" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-3. maddesi uyarınca "4 ay kısa süreli durdurma" cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, anılan Tüzüğün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak "1 günlük aylık kesimi" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 27/01/2010 gün ve E:... K:... sayılı ... Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:.... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; olayda, polis merkezine ait aracı kullanan polis memuru tarafından soruşturma sırasında verilen ifadede, toplam 2 personel olmaları nedeniyle meydana gelen bir olayda aynı anda ekip otosuyla, silahla, olaya karışan şahıslarla ve telsizle ilgilenmelerinin kolay bir durum olmaması nedeniyle MP-5 tabancayı ekip otosuna almadıklarının beyan edildiği, MP-5 tabancasının polis otosuna alınmamasının polis memurlarının o anki kararı olduğu, dolayısıyla bu durumun davacının denetim görevini yerine getirmemesi anlamında disiplin cezası verilmesini gerektirecek bir yönünün olmadığı, yine soruşturma raporunda yer alan ifadelerin incelenmesinden; sicili olmayan iki polis memurunun gece grubunda olması nedeniyle yeni bastırılmış olan sicili alamadıklarının anlaşıldığı, dolayısıyla bu durumun da Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/A-3. maddesinde bahsolunan eylem kapsamında değerlendirilebilecek bir davranıştan söz edilmesine imkan bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının eyleminin sabit olduğu, eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının
ONANMASINA,
T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/20489
K. 2018/14194
T. 15.5.2018
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
İstemin Özeti : Adana 2. İdare Mahkemesi'nin 30.12.2014 tarih ve E:2014/1477, K:2014/2287 Sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Dava dosyasındaki soruşturma raporu ve eki bilgi ve belgelerden, davacının, "denetim görevini yerine getirmemek" fiilini işlemediği anlaşıldığından, davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, polis memuru olarak görev yapan davacının, Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemde, "denetim görevini yerine getirmemek" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/A-3 maddesi gereğince 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, anılan Tüzüğün 15. maddesi uygulanmak suretiyle "1 günlük aylık kesim cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin 16.6.2014 tarih ve 2014/220 Sayılı Adana Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali iptali istemiyle açılmıştır.
Adana 2. İdare Mahkemesi'nin 30.12.2014 tarih ve E:2014/1477, K:2014/2287 Sayılı kararıyla; 16.2.2014 tarihinde davacının adliye hizmet binalarından sorumlu grup amiri olduğu, polis memurları A.Y. ve O.M.O.'nun kapı aramasında görevli oldukları, aynı gün saat 09:40 sıralarında ailesi ile sorun yaşayan S.İ.'nin eski adliye hizmet binasına kontrol edilmeden görevlilere selam vererek içeriye girdiği, ikinci kat penceresinden "ben karımı istiyorum" şeklinde bağırmaya başladığı, şahsın görevliler tarafından ikna edilerek pencereden indirildiği, olay tarihinde nöbetçi personelin adliye binası önünde uzun namlulu silah ve çelik yelekli olarak nöbet tutması gerektiği halde silahsız ve çelik yeleksiz olarak bina içinde oturdukları ve çizelgede belirtilen nöbet yerlerini değiştirdikleri, davacının adliye hizmet binalarından sorumlu grup amiri olarak görevli olması nedeniyle, personelin nöbet yerlerine dikkat etmesi ve kapı önünde mevzuatta belirtildiği şekilde durmalarını sağlaması gerekirken, olaydan bir saat önce personelin gelip gelmediğini kontrol etmekle yetinerek diğer hizmet binasına geçtiği görüldüğünden, davacıya isnat edilen denetim görevini yerine getirmemek fiilinin subuta erdiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 16.2.2014 tarihinde davacının adliye hizmet binalarından sorumlu grup amiri olduğu, polis memurları A.Y. ve O.M.O.'nun kapı aramasında görevli oldukları, aynı gün saat 09:40 sıralarında ailesi ile sorun yaşayan S.İ.'nin eski adliye hizmet binasına kontrol edilmeden görevlilere selam vererek içeriye girdiği, ikinci kat penceresinden "ben karımı istiyorum" şeklinde bağırmaya başladığı, şahsın görevliler tarafından ikna edilerek pencereden indirildiği, yapılan araştırmada S.İ.'nin kontrol edilmeden, görevlilere selam vererek içeriye girdiği, kapıdaki görevli personelin görevlerinde dikkatsiz ve duyarsız davrandığı, grup amiri olan davacının da maiyetindeki personeli denetlemekte ihmalkar davrandığından bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-3. maddesi uyarınca cezalandırılmasının önerildiği, ve öneri doğrultusunda dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporunda her ne kadar davacının görevli personelin görev yerlerinde bulunup bulunmadıklarını denetlemekte ihmalinin olduğu sonucuna varılarak dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, davacının yeni ve eski adliye binalarının her ikisinden de sorumlu olduğu, diğer polis memurlarının ifadelerinden olay sabahı mesai başlangıcında nöbetçilerin görev başında olup olmadığını kontrol ettiği, yalnız denetleme görevinde bulunması gerekirken, personel azlığı nedeniyle adliyeye gelen telefonları da cevapladığı, kapı nöbetçilerinin saat başı değiştiği ve davacının olayı öğrenir öğrenmez olay yerine gelerek söz konusu şahsı ikna ettiği ve pencereden indirdiği anlaşıldığından davacıya isnat edilen denetim görevini yerine getirmemek fiilinin subuta ermediği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, davacının, "denetim görevini yerine getirmemek" fiilini işlemediği anlaşıldığından, tesis edilen davaya konu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yönünde verilen idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Adana 2. İdare Mahkemesi'nin 30.12.2014 tarih ve E:2014/1477, K:2014/2287 Sayılı kararının; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi gereğince uygulanmasına devam edilen 3622 Sayılı Kanun ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA