Polis Kamu Görevinden Çıkarma - 375 Saylı KHK ile

  • Anasayfa
  • Polis Kamu Görevinden Çıkarma - 375 Saylı KHK ile

Polis Kamu Görevinden Çıkarma - 375 Saylı KHK ile

15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi sonrasında terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı

Polis Kamu Görevinden Çıkarma - 375 Saylı KHK ile

Polis Kamu Görevinden Çıkarma - 375 Saylı KHK ile

- 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi sonrasında terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu personeli Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri kamu görevinden çıkarılmış Olağanüstü Hal süreci sona ermesinin ardından ise aynı gerekçelerle işlem yapılması amacıyla 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 25 Temmuz 2018 tarihinde 7145 sayılı kanunun 26’ncı maddesi ile eklenen geçici madde 35 kapsamında kamu görevinden çıkarılma kararları verilmeye başlanmıştır. Söz konusu geçici madde 35, 25 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe girmiş ve ilgili maddenin 4 yıl süreyle geçerli olacağı düzenlenmiştir. İlgili madde de, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlerinin meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilmesine yönelik usul ve esaslar  düzenlenmiş alınacak idari tedbirler ile karar vermeye yetkili kurumlar ayrıntılı olarak belirtilmiştir.  Kamu görevinden çıkarılma kararı verilen polis memurları bu kararın hukuki sonucu gereği bir daha kamu görevine giremeyecekleri gibi rütbeleri de geri alınmakta aynı zamanda silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilmektedir. Ayrıca  oturdukları kamu konutları niteliğinde olan lojmanlardan on beş gün içinde tahliye etmeleri zorunluluğu da bulunmaktadır.

Polis Kamu Görevinden Çıkarma Onay Makamı Neresidir? 

375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Kamu görevinden çıkarma; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunda ve diğer özel kanunlarda düzenlenen kanunlardan farklı olarak Olağanüstü halin kaldırılmasından sonra terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı oldukları değerlendirilen kamu görevlilerin çalıştıkları kurumun bağlı bulunduğu Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılacağı şeklinde düzenlenmiştir. Söz konusu 375 sayılı KHK’nın geçici madde 35’inci maddesinin (B) fıkrasından da anlaşılacağı üzere  Emniyet Genel Müdürlüğünde görev yapan polislerin kamu görevinden çıkarma kararları İçişleri Bakanının onayı ile yapılmaktadır. 

Polis 375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarmaya Hangi Durumlar Sebep Olur

Emniyet Genel Müdürlüğünde görev yapan emniyet personelinin terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna yönelik değerlendirmelerde bulunulabilmesi için gerek adli süreçte gerekse idari soruşturma sürecinde kişiler hakkında elde edilen bilgiler değerlendirilerek sonuca ulaşılmaktadır. bu bilgilerden kısaca bahsetmek yerinde olacaktır. Nitekim ceza yargılama açısından “terör örgütü üyeliği” kapsamında devam eden soruşturma ve kovuşturmalar neticesinde elde edilen bilgiler personelin görev yapmış olduğu kurumun değerlendirmelerinde büyük öneme sahiptir. Bu kapsamda personel hakkında kontörlü, ankesörlü ve ardışık aranma olması, Bank Asya’ya para yatırılmış olması, çocuğunu Fetö/Pdy iltisaklı okullara gönderme, polislik mesleğine başlamadan önce FETÖ/PDY güdümündeki dershanelere gitme ya da yurtlarda kalma, FETÖ/PDY’ye bağlı evlerde kalma, FETÖ/PDY irtibatlısı olan şirketlerde SGK kaydı bulunması, micro SD kartta Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin FETÖ/PDY üyeleri tarafından fişlenmiş olması sebebiyle bu kişiler arasında yer alma, devam eden ceza soruşturma veya kovuşturması ile personel hakkında ilgili terör örgütü ile irtibatlı veya iltisaklı olduğuna yönelik kurum kanaati olması gibi durumlarda irtibat ve iltisakın varlığından söz edilerek 375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarmaya karar verilebilecektir. Ancak burada önemle belirtmemiz gerekir ki; kurumlar bu değerlendirmeleri yaparken titizlikle hareket etmek zorunda olup takdir yetkisi kapsamında diyerek soyut iddialara dayanarak karar vermeleri kişilerin maddi, manevi varlığında geri dönülemez zararlara sebebiyet verdiği gibi masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını da ihlal edecektir. 

Polis 375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma İşleminde Hangi Sorular Sorulmaktadır
Emniyet Genel Müdürlüğünde görev yapan polis memuru hakkında adli ya da idari süreç sonucunda terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı olduğu değerlendirilen personele özetle; 

“ …. Terör Örgütünün Emniyet Mahrem Yapılanması kapsamında elde edilen verilere göre, Emniyet Teşkilatında bulunduğunuz süreç içerisinde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü içerisinde yer aldığınız ve/veya faaliyetlerine katıldığınıza (toplantı, sohbet, himmet verme, örgüt evinde kalma vb.) dair iddialar içeren bilgiler elde edilmiştir. Polis Eğitim birimlerindeki eğitim süreciniz de dahil olmak üzere Emniyet Teşkilatında görev yaptığınız dönemle ilgili olarak yukarıda bahsi geçen iddiaya ilişkin aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
 
* Emniyet Teşkilatında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının sizinle ilk teması ne şekilde, kimler tarafından ve hangi tarihte gerçekleşmiştir?
* Emniyet Teşkilatına girmenizde ve daha sonra çalıştığınız birimlerin belirlenmesinde örgütün bir etkisi oldu mu?
* Yer ve tarih belirtmek kaydıyla örgütün hangi faaliyetlerine katıldınız? Bu faaliyetlerin organizasyonu nasıl veya kimler tarafından yapılırdı? Sizin dışınızda faaliyetlere katılan emniyet personeli veya harici kişiler kimlerdi?
* Örgütün toplantı veya faaliyetleri dışında irtibatlı olduğunuz ve örgüt içerisinde sorumlu olarak faaliyet yürüttüğünü bildiğiniz şahıslar var mıydı? Varsa bunları nereden tanıdığınızı ve isim/kod isim/örgütsel konumları konusunda bildiklerinizi açıklayınız.
* Örgütün sizinle ve diğer kişiler ile irtibat kurma yöntemleri nelerdi? Örgüt mensuplarınca kullanılan Bylock vb. iletişim programlarını kullandığınız mi? Kullandıysanız kimin yönlendirmesi ile hangi tarihlerde gerçekleştiğini açıklayınız.
* Örgüte herhangi bir ad altında maddi yardımda bulurdunuz mu? Bulunduysanız hangi tarihlerde, ne maksat ve miktarlarda olduğunu açıklayınız.
* İsminiz dışında örgüt içerisinde herhangi bir kod veya farklı bir takma isim kullandınız mı?
* Örgüte müzahir banka, finans kuruluşu, dermek, vakıf vb. kurum ve kuruluşlarla herhangi bir nedenle para alışverişiniz oldu mu? Oldu ise tarihleri ve para miktarları ile birlikte açıklayınız.
* Örgüte ait herhangi bir yazılı ya da görsel yayın organıma aboneliğiniz oldu mu? Oldu ise tarihleri ile birlikte açıklayınız.
* FETÖ/PDY Silahli Terör Örgütü mensupları ile Emniyet Teşkilatına girmeden önce intibatınız olmuş ise, irtibatın hangi tarihte gerçekleştiğini ve bu irtibata vesile olan olay ve kişileri açıklayınız.
* Söz konusu dönemde yer ve tarih belirtmek kaydıyla örgütün hangi faaliyetlerine katıldınız, herhangi özel bir sorumluluk ya da görev aldınız mı?
* Bahse konu dönemde 1. maddenin alt maddelerinde yer alan sorular kapsamında dahliniz bulunması halinde yer, tarih ve konularıyla birlikte açıklayınız.
* FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü kapsamında yapılan araştırmalarda şahsınızla ilgili elde edilen aşağıda yazalı bilgilere ilişkin savunmanıza veriniz. ARAŞTIRMA RAPORU ÖZET:ALINAN İFADESINDE FETÖ/PDY ile irtibatınız olduğunu beyan etmiştir.
* Konu ile ilgili olarak yukarıda yer alan hususlar dışında kendiniz, varsa eşiniz/eski eşiniz ve/veya çocuklarınız ile ilgili eklemek istediğiniz hususlar varsa açıklayınız.”
Şeklinde sorular sorulmaktadır.

Polis 375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma Savunma Hakkı

Emniyet Genel Müdürlüğünde görev yapan polis hakkında yapılan idari ya da adli süreç sonrasında ilgili kurum tarafından yapılan değerlendirmede  personelin, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu sonucuna ulaşılması durumunda 375 sayılı KHK’nın geçici madde 35 kapsamında kamu görevinden çıkarmaya yönelik idari işlem tesis edilmektedir. İlgili madde de belirtildiği üzere hakkında kamu görevinden çıkarılma işlemi tesis edilecek personel öncesinde 7 günlük savunma süresi verilecek savunma akabinde yeniden değerlendirme neticesinde kamu görevinden çıkarılmasına yönelik karar verilirse dosya İçişleri Bakanının onayına sunulacak ve kararın onaylanması ile personel kamu görevinden çıkarılacaktır. 

375 Saylılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma İdari Soruşturma

375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma işlemi tesis edilebilmesi, yukarıda da izah ettiğimiz üzere adli ya da idari soruşturma neticesinde söz konusu yapı, oluşum veya örgütlere irtibatı ya da iltisakı veyahut mensubiyeti, üyeliği yönünde personel hakkında bilgiye ulaşması durumunda söz konusu olmaktadır. Bu kapsamda personel hakkında yürütülen soruşturma ya da kovuşturma olması veya elde edilen istihbarı bilgilerle  personelin ilgili örgütle irtibatlı ya da iltisaklı olduğu yönünde sonuca ulaşılması kamu görevinden çıkarma kararı verilmesi sonuçlarını doğurmaktadır. Söz konusu Kamu görevinden çıkarılma kararı gerek personel hakkında yürütülen adli süreç gerekse idari ya da istihbarı bilgi sebebiyle olsun ilgili kurum tarafından personel hakkında mutlaka idari soruşturma yapılmaktadır. İdari soruşturma kapsamında personel hakkında tüm bilgi ve belgeler incelendikten sonra yukarıda belirtmiş olduğumuz çerçevede bilgi alma tutanağı tanzim edilecek ve savunması alınacaktır. Bu kapsamda kanunun emredici hükmü gereği idari soruşturma yapılmadan ve neticesinde personelin savunması alınmadan kamu görevinden çıkarma idari işlemi yapılamayacaktır. 

375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma Kararına İtiraz

Emniyet Genel Müdürlüğünde polis olarak çalışan kamu görevlileri ile diğer personellerin kamu görevinden çıkarılma kararlarına karşı itiraz etme hakları bulunmaktadır. İtiraz üzerine hakkında kamu görevinden çıkarma kararı verilen kamu görevlisinin görevine iade edilmesine karar verilmesi durumunda ilgilinin görev yaptığı kurumun bağlısı olduğu İçişler Bakanlığının onayı ile tekrar kamu görevine atama işlemi yapılmakta, görevine iade edilenlere kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süre dikkate alınarak maaş, tazminat, sigorta primler gibi mali ve sosyal hakları ödenmektedir. Ancak itiraz üzerine göreve iade edilen polislerin ve diğer kamu görevlilerinin kamu görevinden çıkarılmalarından kaynaklı işleme karşı manevi tazminat hakkı bulunmamaktadır.

Polis Memuru 375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma Kararına Karşı İptal Davası

375 sayılı KHK’nın geçici madde 35’inci maddesi kapsamında kamu görevinden çıkarma kararı idari işlem niteliğini taşıdığıdan ötürü ilgili personel tarafından söz konusu işleme karşı iptal davası açabilir. İdari yargı mercilerinde açılacak iptal davası kararı ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde açılması zorunlu olup sürenin geçirilmesi durumunda davanın reddine karar verileceğinden dolayı sürelerin takibi ve hesaplanması önem arz etmektedir. Sürelerin hesaplanmasında hafta sonu tatilleri süreye dahil edilmeli son günün hafta sonuna ya da resmi/dini tatil günlerine denk gelmesi durumunda ilk mesai gününün bitimine kadar davanın açılması gerekmektedir. İdare mahkemelerinde açılan iptal davalarında izlenecek usul kuralları İdari Yargılama Usul Kanununda düzenlenmiş olup bu tür davalarda usulün önemi gereği hak kaybınan uğranılmaması için idari dava avukatı ya da idari yargılamada uzman avukatlarla sürecin takip edilmesi kişiler açısından büyük fayda sağlayacaktır. 

375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma Kararında Görevli ve Yetkili Mahkeme 

375 Sayılı KHK ile Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlerinin kamu görevinden çıkarılması kararı neticesinde açılacak davalarda görevli mahkeme, söz konusu kamu görevinden çıkarma işlemi idari bir işlem olması sebebiyle İdare Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise İdari Yargılama Usul Kanunun “Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki” başlıklı 33’üncü maddesinde kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesi yetkilidir.

Polis Kamu Görevinden Çıkarma Mahkeme Kararı 375 Saylılı KHK ile

T.C.
DIYARBAKIR
3. IDARE MAHKEMESI
ESAS NO : 2021/...
KARAR NO : 2022/...

DAVACI : …
VEKILLERI                                       : 
AV. EMRE ASAN

DAVALILAR : 
1- IÇISLERI BAKANLIGI
2- EMNIYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ

VEKILI : …

DAVANIN ÖZETI : Davacı tarafından, Diyarbakır Il Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görevli iken, 375 sayılı Kanun Hükmüne Kararnamenin Geçici 35 maddesi gereğince kamu görevinden çıkarılmasına iliskin tesis edilen İçişleri Bakanlığı’nın 01/04/2021 tarih ve 2021/7 sayılı Bakanlık makam onaylı işleminin; hukuka aykırı olduğu, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karsı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatının ne sekilde olduguna iliskin bir tespite yer verilmediği, kaldı ki hakkında yürütülen adli soruşturma sonucunda Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 01/10/2019 tarih ve 2019/6930 sayılı kararı ile kovuştura yapılmasına yer olmadıgına dair kararın verildiği, davacının savunması alınmadan kamu görevinden çıkarılmasının kanunlara aykırı olduğu gibi adil yargılanma hakkının da açık bir ihlali olduğu, masumiyet karinesine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile islem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının isletilecek yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

DAVALI IDARELERIN ORTAK SAVUNMASININ ÖZETI : Davacı hakkında, dosyasında mevcut olan deliller ve diğer tespitlerin söz konusu .örgütle irtibatını ortaya koyduğu, davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 35/B-6 maddesi hükmüne göre Bakan onayı ile hakkında tesis edilen islemin Anayasa ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu, kamu yararının gereği olarak islem tesis edildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MILLETI ADINA
Karar veren Diyarbakır 3. Idare Mahkemesi'nce, önceden belirlenerek taraflara duyurulan 10/02/2022 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Av. Bilgehan UTKU ve davalı idareler vekili Av. …’nın geldigi görülerek duruşmaya baslanıldı. Yapılan açık duruşmada katılan taraflara usulüne uygun olarak söz verilip açıklamaları dinlenildikten sonra duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek isin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici 35/B-6 maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasından kaynaklanmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 129. maddesinin 1. fıkrasında; "Memurlar ve diğer kamu görevlileri, Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler." hükmü yer almaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Sadakat" baslıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında; "Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatla uygulamak zorundadırlar." hükmü, "Tarafsızlık ve Devlet'e bağlılık" baslıklı 7. maddesinde ise; "(1) Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kisi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir sekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar. (2) Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğün bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğine tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler." hükmü yer almıştır.

31/07/2018 tarih ve 30495 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüge giren 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Degisiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici 35. maddesinde "B) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ü. yıl süreyle; terör .örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karsı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, olusum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı oldugu degerlendirilen; (...) 6) Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlügü personeli Içisleri Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır. (...) G) Bu maddenin yürürlüge girdigi tarihten itibaren ü. yıl süreyle; terör .rgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenligine karsı faaliyette bulunduguna karar verilen yapı, olusum veya gruplara üyeligi, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı oldugu degerlendirildigi için görevden uzaklastırılanlar veya açıga alınanlar hakkında ilgili mevzuatta yer alan; a) Sorusturmaya baslama süresi uygulanmaz. b) Disiplin sorusturması sebebiyle görevden uzaklastırma süreleri bir yıl olarak uygulanır ve bu süre ilgisine göre ilgili bakan, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Yüksek.gretim Kurulu veya ilgili kurul onayıyla bir yıla kadar uzatılabilir. c) Adli sorusturma ve kovusturma sebebiyle görevden uzaklastırma veya açıga alma islemlerinde degerlendirme süreleri uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüge girdigi tarihten önce terör .örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenligine karsı faaliyette bulunduguna karar verilen yapı, olusum veya gruplara üyeligi, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle haklarında görevden uzaklastırma veya açıga alınma islemi tesis edilen ve ilgili mevzuatında yer alan süreleri dolan kamu görevlilerinin durumu, islemi tesis eden makamca en geç ü. ay içinde gözden geçirilir ve yeniden bu fıkra hükümlerine göre karar verilir. Karar verilinceye kadar, herhangi bir isleme gerek kalmaksızın görevden uzaklastırma veya açıga alınma tedbirlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu maddenin (A) ve (B) fıkraları uyarınca haklarında islem tesis edilecek olanlara yedi günden az olmamak üzere ilgili kurum tarafından uygun vasıtalarla savunma hakkı verilir. Verilen süre içinde savunmasını yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmis sayılır." düzenlemesine yer verilmistir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Diyarbakır Ili, Emniyet Müdürlügü emrinde polis memuru olarak görev yapmak iken, hakkında FETÖ/PDY ile iltisaklı oldugunun degerlendirildigi ve 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici madde 35/B-6 geregince yapılacak degerlendirme ve sonucunda verilecek karara esas olmak üzere savunmasının istenildigi, akabinde davacı tarafından savunma dilekçesinin sunulması sonrasında davacının terör .örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca Devlet'in milli güvenligine karsı faaliyette bulunduguna karar verilen yapı, olusum veya gruplara üyeligi, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı oldugu değerlendirildiğinden bahisle 7145 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici madde 35/B-6 uyarınca 01/04/2021 tarih ve 2021/7 sayılı Bakan Olur islemi ile kamu görevinden çıkarılması üzerine davacı tarafından, ilgili islemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlasılmıstır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre; 31/07/2018 tarihinden itibaren ü. yıl süreyle terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenligine karsı faaliyette bulunduguna karar verilen yapı, olusum veya gruplara üyeligi, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı oldugu degerlendirilen 657 sayılı Kanun kapsamında istihdam edilen personelin ilgili bakanlık tarafından olusturulan kurulun teklifi üzerine ilgili bakan oluruyla bir daha göreve alınmamak üzere kamu görevinden çıkarılacagı anlasılmaktadır.

Görülmekte olan davada da, uyusmazlıgın esasını, terör .rgütü olan ve milli güvenlige karsı faaliyette bulunan FETÖ/PDY ile davacının üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatının bulunup bulunmadıgının tespiti olusturmakta olup, bu bakımdan davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat
durumunun degerlendirilmesi gerekmektedir. 

Uyusmazlıkta, davalı idare tarafından düzenlenen arastırma raporunda, "Davacının, Ankara Cumhuriyet Bassavcılıgı Anayasal Düzene Karsı Islenen Suçlar Sorusturma Bürosunun 18/04/2017 tarih ve 2017/68532 sayılı sorusturması kapsamında ele geçirilen micro SD kartta ele geçirilen bilgilerde; Tüm listede: EA(FETÖ içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan), 2015 Mart alan kısmında yine EA, Alan kısmında: SC (17-25 Aralık sürecinden etkilenmis olan FETÖ mensuplarının tekrar kazanılması), Ad kodlamasında: SCC (17/25 Aralık sürecinden etkilesmis FETÖ mensuplarından tekrar kazanılmaya d.rdüncü derecede yakın kisileri) olarak kodlandıgı, Erzincan 1. Agır Ceza Mahkemesinin E:2017/160 sayılı esasına kayden açılan davada FETÖ/PDY silahlı terör .rgütüne üyeliginden tutuklu sanık olarak ifadesi alınan F.G'nin ifadesinde; "2012 yılında dogudan tayin olarak Afyon'a gelen F.K.S isimli polis memurunun da sohbetlere katılmaya basladıgı, arada tayinler yasandıgı için sohbetlere gelen isimlerin degistigi, davacı ve T.K isimli polis memurlarının da sohbetlere gelmeye basladıgını" beyan ettigi, davacının, FETÖ/PDY terör örgütü ile üyeligi bulundugu gerekçesiyle hakkında yürütülen adli sorusturma neticesinde Afyonkarahisar Cumhuriyet Bassavcılıgı'nın 01/10/2019 tarih ve 2018/4618 sayılı sorusturma dosyasında, "Diyarbakır KOM Sube Müdürlügünün 24/07/2018 tarihli arastırma tutanagına göre; süphelinin bylock kullanmadıgı, Bank Asya Hesabının bulunmadıgı, es ve çocuklarının KHK ile kapatılan okullarda egitim g.rdügünün tespit edilemedigi, örgütle irtibatlı derneklerde üyelik kaydının olmadıgı, .rgütle irtibatlı sirketlerde sigorta kaydının olmadıgı, örgütün düzenledigi otel toplantılarında kaydının bulunmadıgı, süphelinin yurt dısına giris çıkıs kaydının olmadıgı, süphelinin sosyal medya hesabına rastlanılmadıgı, Ankara Cumhuriyet Bassavcılıgınca yürütülen sorusturma kapsamında gizli tanıktan ele geçirilen ve içerisinde emniyetin mahrem yapılanmasına iliskin fisleme listesinin bulundugu dijital materyal içerisinde süphelinin "2015 Mart Alan:EA (.rgüt üyesi olup bazı zaafları olan)", "2015 Mart Alan dısı:0", "AD:SCC (17/25 aralık sürecinden etkilenmis olup tekrar kazanılmaya 3. Derece yakın kisiler)", "vekil ad:M.S." seklind kodlandıgının tespit edildigi, süphelinin 01/10/2019 tarihinde alınan ifadesinde; 2012-2016 yılları arasında Afyonkarahisar Il Emniyet Müdürlügünde çalıstıgını, fisleme raporunun neye göre yapıldıgını bilmedigini, hiçbir zaman örgütle irtibat kurmadıgını, fisleme raporunda ismi geçen M.S.'yi Afyon'da birlikte polis memuru olarak çalısmaları sebebiyle tanıdıgını beyan ettigi, süpheli hakkında örgütlü Suçlar Bilgi Bankasından yapılan sorgulamada süpheli hakkında bir kayda rastlanılmadıgı, arastırma tutanagı, süpheli ifadesi, fisleme raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte degerlendirildiginde; yalnızca gizli tanık beyanlarının suçun islendigine iliskin delil teskil etmeyecegi y.nündeki Yargıtay kararları da dikkate alındıgında süpheli hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütüne Üye Olma suçundan kamu davası açılmasını gerektirir yeterlilikte ve nitelikte delil elde edilemedigi" gerekçesiyle kovusturmaya yer olmadıgına karar verildigi g.rülmektedir.

Bu durumda; tarafların iddia ve savunmaları ile dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler ile birlikte degerlendirildiginde; davacının, FETÖ/PDY terör .örgütü ile irtibatı ve iltisakı oldugu gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmis ise de; davacının sohbetlere katıldıgı iddiasının bir kisinin soyut beyanı dısında somut olarak ortaya konulamadıgı, kendine özgü bir yapılanma modeli-örnegi sergileyen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün elinden sadır olan dijital veri niteligindeki veri inceleme raporu içeriginde davacının Tüm listede: EA olarak kodlandıgı, bunun anlamının örgüt literatüründe; "FETÖ içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan kisileri" ifade ettigi, 2015 Mart alan kısmında yine aynı kodla kodlandıgı, Alan kısmında: SC kodlamasının yapıldıgı, bunun anlamının örgüt literatüründe "17-25 Aralık sürecinden etkilenmis olan FETÖ mensuplarının tekrar kazanılması ile ilgili kisileri" ifade ettigi, Ad kodlamasında: SCC kodlamasının yapıldıgı, bunun anlamının örgüt literatüründe; "17/25 Aralık sürecinden etkilesmis FETÖ mensuplarından tekrar kazanılmaya d.rdüncü derecede yakın kisileri" ifade ettigi, 2015 Mart Alan dısı kısmında 0 kodlamasının yapıldıgı, bunun anlamının örgüt literatüründe "hakkında bilgi olmayan personeli" ifade ettigi görülmekle davacı hakkında yapılan kodlamaların davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca Devlet'in milli güvenligine karsı faaliyette bulunduguna karar verilen yapı, olusum veya gruplara üyeligi, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı oldugu y.nünde yeterli olmaması nedeniyle bu kayda itibar edilmeyecegi, ayrıca; davacının, Bank Asya Katılım A.S.'de herhangi bir hesabının bulunmadıgı, örgüt üyelerinin kullanımına hasredilen kripto haberlesme programı niteligindeki bylock adlı programa iliskin kullanıcı kaydının olmadıgı, es ve çocuklarının KHK ile kapatılan okullarda egitim g.rdügünün tespit edilemedigi, örgütle irtibatlı derneklerde üyelik kaydının olmadıgı, örgütle irtibatlı sirketlerde sigorta kaydının olmadıgı, örgütün düzenledigi otel toplantılarında kaydının bulunmadıgı, yine Afyonkarahisar Cumhuriyet Bassavcılıgının 01/10/2019 tarihli kararı ile kovusturmaya yer olmadıgına karar verildigi; anılan savcılık kararından sonra tekrardan davacı hakkında ayrı bir adli sorusturmanın da yürütülmedigi, hususları hep birlikte göz .nüne bulunduruldugunda davacının terör .rgütü ile irtibat ve iltisaklı oldugu husunun sübuta ermedigi anlasılmıs olup; davacının, terör örgütüyle iltisak veya irtibatının bulundugundan bahisle kamu görevinden çıkarılmasına dair dava konusu islemde hukuka uyarlık görülmemistir.

Öte yandan; Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve islemlerinden dogan zararı ödemekle yükümlü oldugu kurala baglanmıs olup, yapılan yargılama neticesinde hukuka aykırılıgı saptanan islem nedeniyle davacının yoksun kaldıgı parasal haklarının her bir ödeme kalemi y.nünden tahakkuk tarihinden itibaren isletilecek olan yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusu islemin iptaline,
2-Davacının dava konusu islem nedeniyle yoksun kaldıgı parasal haklarının her biri ödeme kalemi
y.nünden tahakkuk tarihinden itibaren isletilecek olan yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine,
3-Asagıda d.kümü yapılan 187,10-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca durusmalı isler için belirlenen 3.890,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine,
4-Artan posta ücretinin talep edilmemesi halinde kararın kesinlesmesinden sonra re'sen davacıya iadesine,
5-Kararın tebliginden itibaren (30) gün içerisinde Gaziantep Bölge Idare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 15/02/2022 tarihinde oybirligiyle karar verildi.

1