Yağma (Gasp) Suçu ve Cezası TCK 148

  • Anasayfa
  • Yağma (Gasp) Suçu ve Cezası TCK 148

Yağma (Gasp) Suçu ve Cezası TCK 148

Mil Hukuk: Yağma Suçu TCK 148 Maddesinde Düzenlenmiştir. Yağma Yüz Kızartıcı Suçlar Arasındadır! Ceza, Ciddi Ve Adaletle Uygulanır, Kaçınmalıyız!

Yağma (Gasp) Suçu ve Cezası TCK 148

Yağma (Gasp) Suçu ve Cezası TCK 148

Genel Açıklama

Ceza Hukuku/Yağma Suçu ve Cezası Türk Ceza Kanunun 148-150’nci maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Yağma Suçu, diğer bir ifadeyle Gasp Suçu Türk Ceza Kanunun “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlıklı onuncu bölümünün altında 148’inci maddesinde; bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur edilmek olarak tanımlanmıştır. TCK 148/1’de suçun yağma suçunun temel şekli, TCK 148/2’de ise senedin yağması suçu ve cezası düzenlenmiştir. Maddede belirtilen suçun tanımından da görüleceği üzere yağma suçu hırsızlık suçunun cebir ve tehdit kullanılan hali olup öğretide cebir ve tehdit uygulanarak işlenen hırsızlık suçu olarak ifade edilmektedir. Bununla birlikte ifade etmekte yarar vardır ki; yağma suçu hırsızlık suçunun nitelikli hali olmadığı gibi bu yakın ilişki yağma suçunun bağımsız bir suç tipi olmasını engellemekte ve iki suç arasında zincirleme suç hükümleri de uygulanmamaktadır.

Yağma Suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almamakta olup soruşturma süreci suçun öğrenildiği tarihten itibaren başlamaktadır. Yağma Suçu yüz kızartıcı bir suç olduğundan ceza miktarı ne olursa olsun suçun niteliği nedeniyle yargılanan kişinin tüm hayatını etkileneceğinden alanında uzman ceza avukatından yardım alınması tavsiye edilmektedir. 

Bunun yanı sıra Yağma Suçu sonucu hükmedilen cezaya göre gerek 657 sayılı Devlet Memurluğu Kanunu gerekse özel kanunlarda meslekten çıkarma sonucunu doğurmaktadır. Bu durumda ise  memur davalarına bakan avukatlar ile idari dava avukatından da hukuki sürecin takibi bakımından hukuki destek alınması önemle tavsiye olunur.

Yağma Suçunda Korunan Hukuksal Yarar

Yağma Suçu Türk Ceza Kanunun “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlıklı bölümünde yer almaktadır. Ancak yukarıda da izah ettiğimiz üzere yağma suçu cebir kullanılarak hırsızlık suçunun işlenme şekli olarak ifade bulduğundan cebir ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğü, hırsızlık ile korunan hukuki yarar mülkiyet hakkı ve zilyetlik olduğundan yağma suçu karma bir suç tipi olarak kişi özgürlüğü ve mülkiyet hakkının korunduğunu söylemek yerinde olacaktır. 

Yağma Suçunun Maddi Konusu

Yağma Suçunun maddi konusunu mal oluşturmaktadır. Mal kavramı; maddi varlığa sahip, insan dışı, mülkiyete konu olabilen taşınır şeyler olarak tanımlanmaktadır. Buna göre alacak, hizmet, fikir gibi maddi varlığa sahip olmayan şeyler mal kavramı içerisinde değerlendirilmediğinden Yağma Suçunun konusunu oluşturmamaktadır. Zira yüksek yargı kararları da bu yönde olup tüm malların değil sadece taşınır malların yağma suçunun konusunu oluşturacağı bir çok kararında hüküm altına alınmıştır. 

Taşınır mal kavramı; Yağma Suçu sadece taşınır mallar üzerinde işlenebilen bir suç olup Yağma Suçu kapsamında taşınır mal kavramı, malın fiili olarak taşınabilmesi olması olarak anlaşılması gerekmektedir. Nitekim yargı kararlarında da hareket ettirilebilen her eşya taşınır mal kapsamına olduğu bir çok kararda dile getirilmiştir. 

Yağma Suçunda Maddi Unsur 

Yağma Suçunun maddi unsuru tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakmak eylemi oluşturmaktadır. Buna göre yağma suçunun maddi unsurunu tehdit veya cebir kullanmak, malın teslimi veya alınması olarak iki başlık halinde incelemek yerinde olacaktır.

Tehdit veya cebir kullanmak, yağma suçunu hırsızlık suçundan ayıran en temel özellik, zilyede yönelik tehdit veya cebir kullanarak malın teslimine veya alınmasına karşı koymak eylemidir. Yani yağma suçunda cebir ve tehdit malın alınmasında araç olarak kullanılmakta olup cebir veya tehdit sonucu malın teslimine ya da alınmamasına mecbur kılınmalıdır. Bunun yanı sıra cebir ve tehditin yeterli seviyede yani mağduru maddede belirtilen eylemleri yapmaya zorlayıcı nitelikte olmalıdır. Aksi durumda zorunluluk durumu yaratmayan hafif durumdaki cebir veya tehdit yağma suçunun oluşması bakımından yeterli sayılmayacaktır. Cebirin mağdurun üzerinde zorlayıcı bir etki yaratması gerekmekte olup mağdura yönelik fiziki temas zorunlu değildir. Cebir, mağdurun mevcut direnişini kırmaya yönelik veya gelecekte oluşabilecek bir direnmeyi kırmaya yönelik de olabilir. Tehdit ise, kişinin veya yakınının hayatına, cinsel dokunulmazlığına veya vücut dokunulmazlığına yönelik bir saldırının gerçekleşeceğine ya da malvarlığı açısından büyük bir zarara uğratacağına yönelik ifade olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan da görüleceği üzere tehdit, geleceğe yönelik olup mutlak ve ağır bir zarar içeriği barındırmalıdır. 

Malın alınması, hırsızlık suçunun maddi unsurunda belirtmiş olduğumuz ifadeler bu suç tipinde de geçerlidir. Buna göre bir malın zilyedin hakimiyet alanından çıkarılarak failin egemenlik alanına sokulmasıyla failin artık o mal üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği duruma gelmesi ile alma eylemi gerçekleşmiş olacaktır. Alma eylemi direkt fail tarafından gerçekleştirilebileceği gibi bir hayvan ya da bir araç kullanılarak da gerçekleşmesi durumu fark etmemektedir. Ancak unutmamak gerekir ki, yağma suçunda hırsızlık suçundan farklı olarak kullanmak amacıyla alınması şeklinde düzenleme olmadığından failin saiki bu suç tipinde önemsiz olup suçun oluşmasına da engel değildir.  

Yağma Suçunda Manevi Unsur

Yağma Suçu kasten işlenebilen bir suç olup suç tipinde ayrı bir saike yer verilmediğinden özel kast aranmamaktadır. Bunun yanı sıra suç kasten işlenebildiğinden kural olarak olası kastla da işlenebileceği unutulmamalıdır. Buna göre failin, suçun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi durumu kastın varlığını göstermekte olup aynı zamanda malın alınması sırasında cebir ve tehdidin de kullanması suçun oluşmasına sebebiyet verecektir. 

Yağma Suçunda Fail

Yağma Suçunun faili herkestir. Zira kanun maddesinde de  “kişi” ibaresi ile suçun özgü suç olmadığı yani herkes tarafından işleneceğini açıkça düzenlemiştir. 

Yağma Suçunda Mağdur

Yağma Suçunda mağduru açısından da failde belirtmiş olduğumuz gibi herhangi bir özellik göstermemektedir. Suçun mağduru herkes olabilir. Ancak mağdurun cebir veya tehditi algılayabilecek durumda olması gerektiğinden suçun işlendiği an yaşayan biri olması gerekmektedir.

Yağma Suçunun Basit Hali

Yağma Suçunun temel hali 148’inci maddenin birinci fıkrasında, failin bir kişiye yönelik olarak kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakması olarak tanımlanmıştır. Suçun bu halinde fail altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. 

Yağma suçunun maddi unsurunda belirtmiş olduğumuz üzere failin, kişinin belirli bir malı teslim edilmesine veya alınmasına karşı koymaya yönelik eyleminin cebir kullanarak gerçekleştirmesi veya kişinin ya da yakının vücut veya cinsel dokunulmazlığına karşı saldırı gerçekleştireceği yahut malvarlığında ciddi ve ağır bir zarara uğratacağına yönelik tehdit unsurlarını içeren beyanlarını olması gerekmektedir. 

Yağma Suçunun Nitelikli Hali

Yağma Suçunun daha fazla ceza verilmesini gerektiren halleri diğer bir ifadeyle yağma suçunun nitelikleri halleri TCK’nın “Nitelikli Yağma” başlıklı 149’uncu maddesinde belirlenmiştir. 

Buna göre;

Yağma Suçunun Silahla İşlenmesi

Yağma suçunun silahla işlenmesi durumunda cezanın, suçun temel haline göre arttırılarak alt sınırının 10 yıldan başlayacağı birinci fıkrasının a bendinde düzenlenmiştir. Suçun silahla işlenmesi, mağdurun iradesi daha kolay etki altına aldığı ve korku yarattığı ayrıca suçun işlenmesinin kolaylaşması sebebiyle nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Suçun silahla işlenmiş olmasının nitelikli hal kapsamında değerlendirilebilmesi için failin silahı mağdura yöneltmiş olması zorunluluğu bulunmamakta olup sadece silahın veya kabzasının gösterilmiş olması diğer bir ifadeyle silahın korkutucu etkisinden yararlanılmış olması gerekli ve yeterlidir. 

Yağma Suçunun Kişinin Kendisini Tanınmayacak Bir Hale Koyması Suretiyle İşlenmesi

Yağma suçunun, Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesi, suçun işlenmesinin kolaylaşması, failin yakalanma ihtimalinin zayıflaması ve mağdurun iradesinin suçun basit haline göre daha kolay kontrol altına alınmasını sağladığından dolayı nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. 

Yağma Suçunun Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi   

Yağma suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi suçun nitelikli hali olarak maddenin birinci fıkrasının c bendinde düzenlenmiştir. Suçun bu hali iştirak halinde işlenmesini değil, icra hareketlerinin birden fazla kişi tarafından işlenmesini düzenlemekte olup suçun işlenmesinde sağlanan kolaylık ve mağdur üzerinde yaratmış olduğu korku nitelikli hal olarak belirlenmesi sebebidir. Bundan ötürü icra hareketleri tek kişi tarafından yerine getirilip de azmettiren ya da yardım eden kişilerin bulunması durumunda bu nitelikli hal uygulanmaz.

Yağma Suçunun Yol Kesmek Suretiyle ya da Konutta, İşyerinde veya Bunların Eklentilerinde İşlenmesi

Yağma suçunun bu halinin nitelikli hal kapsamında değerlendirilmesi sebebi, haksızlık unsurunun fazlalığı, suçun mağdur üzerindeki yaratmış olduğu korkuyla suçun işlenmesindeki kolaylıktır. Suçun bu halinde yol kesmek kavramı araç ve insan geçmesini engellemek şeklinde tanımlandığından kişinin seyahat özgürlüğü de korunan hukuki yarar arasında sayılır. Konut, işyeri ve eklentilerine yönelik açıklamalar için konut dokunulmazlığını ihlal suçunda belirtmiş olduğumuz hususlara bakılması yeterlidir.     

Yağma Suçunun Beden Veya Ruh Bakımından Kendini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi

Yağma Suçunun bu halinde de suçun işlenişindeki kolaylık dikkate alınarak yağma suçunun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir. Hangi hallerin kişinin beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olduğu yönündeki değerlendirme her somut olay açısından ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir. Ancak her halükarda, yaşlılık, çocukluk, alkol veya uyuşturucu etkisi altında bulunma, akıl hastalığı, bunama, felçlilik örnek haller olarak gösterilebilir. Mağdurun bu durumu kendisi yaratıp yaratmadığı önemli olmamakla birlikte mağdurun fiziksel ya da ruhsal olarak engelli olması bu halin uygulanması açısından yeterli olmayıp aynı zamanda kendisini savunmayacak durumda olması da gereklidir. 

Yağma Suçunun Var Olan veya Var Sayılan Suç Örgütlerinin Oluşturdukları Korkutucu Güçten Yararlanılarak İşlenmesi

Yağma suçunun bu nitelikli halinin oluşması için Türk Ceza Kanunun 220’nci maddesinin birinci fıkrasında yapılan tanıma göre değerlendirme yapmak yerinde olacaktır. Nitekim ilgili maddeye göre örgütler en az 3 üyeden oluşmakta ve suçun örgüt kapsamında işlenmesi gerekmektedir. Buna göre yağma suçunun örgüt kapsamında işlenmesi halinden ceza verilmesi için suçun örgütün korkutucu etkisinden faydalanılması aranmaktadır. Bu arada failin suç örgütü üyesi olması zorunluluğu olmadığı gibi örgütün gerçekten var olması da aranmamaktadır. 

Yağma Suçunun Suç Örgütüne Yarar Sağlamak Maksadıyla İşlenmesi

Önceki başlıkta da izah ettiğimiz üzere suç örgütünden anlaşılması gereken suç işlemek amacıyla kurulmuş olan ve TCK 220/1 maddesindeki tanımına uyan örgüt olması gerekmektedir. Bununla birlikte failin yağma suçunu suç örgütüne yarar sağlama amacıyla hareket etmesi gerekmekte olup failin bu suç örgütüne üye olma zorunluluğu bulunmamaktadır. 

Yağma Suçunun Gece Vakti İşlenmesi 

Yağma suçunun geceleyin işlenmesi suçun nitelikli hali diğer bir ifadeyle cezayı arttıran hal olarak düzenlenmiştir. Kanun koyucunun bu hali nitelikli kapsamında saymasındaki amaç failin suçu işlenmesinin ve sonrasında kaçmasının kolaylığıdır. Gece vakti TCK madde 6 kapsamında, güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden süre olarak tanımlanmakta olup suçun nitelikli halinin uygulanırlığı açısından suçun işlendiği saatin doğru tespiti önem taşımaktadır.

Yağma Suçunun Neticesi Sebebiyle Ağırlaşması Hali

Yağma suçunun nitelikli halinin düzenlendiği TCK 149’uncu maddenin son fıkrasında failin eylemi neticesinde yağma suçunun yanı sıra kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda failin ayrıca kasten yaralama suçundan cezalandırılacağı düzenleme altına alınmıştır. 

Yağma Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Hal (TCK 150)  

Yağma suçunda daha az cezayı gerektiren haller TCK 150’nci maddesinde iki fıkra olarak düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında; Yağma Suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi durumunda fail hakkında ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Buna göre faile yağma suçundan dolayı ceza verilmeyecektir. Ancak bu halin uygulanabilmesi için fail ile mağdur arasında gerçekte bir hukuki alacak ilişkisi bulunması gerekmekte olup fail de bu borç ilişkisinin tarafı olmak zorundadır. 

Yağma Suçunda Malın Değerinin Az Olması (TCK 150/2)

Yağma Suçunda malın değerinin azlığı TCK 150/2’inci maddesindeki “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı” şeklindeki düzenleme daha az ya da somut olaya göre cezasızlığı gerektiren hal olarak ifade edilmektedir. 

Malın değerinin azlığı kavramından ne anlaşılacağı kanunda açık bir şekilde ifade edilmemiştir.  Yargıtay ise vermiş olduğu kararlarda; “…bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar (örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek; bir-iki defter, kalem, sigara, bira ve benzeri) değer olarak da az ola şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek” şeklinde tanımlamış ve sonrasında her somut olaya göre hakim tarafından bu hususun değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Yağma suçunda malın değerinin azlığı nedeniyle, fail hakkında hükmedilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilinmektedir.

Yağma Suçunda Teşebbüs 

Yağma Suçunun teşebbüs hükümlerinin elverişliliği konusunda açıklamalarımıza geçmeden önce suçun başladığı ve bittiği anın belirlenmesi hususu üzerinde durmamız gerekmektedir. Nitekim yağma suçunun teşebbüse elverişli olduğu alan icra hareketlerinin başlaması ile suçun tamamlandığı an arasında kalan alandır. Suçun başlaması icra hareketlerinin başladığı andır. Suçun tamamlanma anı ise failin almış olduğu mal üzerinde özgürce tasarruf edebildiği andır. Bu kapsamda İcra hareketleri ile suçun tamamlanması arasındaki alan söz konusu oluyorsa teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkün olduğunu söylemek yerinde olacaktır.  

Yağma Suçunda Kişisel Cezasızlık Nedeni (TCK 167)

Kişisel cezasızlık nedeni “Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep” başlıklı TCK’nın 167’nci maddesinde iki fıkra olarak düzenlenmiştir. İlgili maddenin birinci fıkrasında Yağma ve nitelikli yağma hariç,” olarak düzenlendiğinden dolayı yağma suçunun; haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın ya da Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olacak şekilde işlenmesi durumunda şahsi cezasızlık sebebi sayılmamaktadır. 

Maddenin ikinci fıkrasına göre ise; Yağma Suçunun haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin veya aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili fail akraba hakkında ceza yarı oranında indirilecek ve suçun takibi şikayete bağlı olacaktır. 

Yağma Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK 168)

Yağma Suçunda Etkin pişmanlık, failin işlediği fiilin olumsuz sonuçlarını gidermesi durumunda uygulanan bir ceza indirimi nedeni olarak tanımlanmakla birlikte kanunun izin verdiği daha farklı bir ifadeyle kanun koyucu tarafından ilgili suça yönelik özel bir düzenleme yapıldığı takdirde uygulanabilmektedir. Yağma Suçunda ise etkin pişmanlık hükümleri TCK’nın 168’inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiş ve Yağma Suçunda da hırsızlık suçunda olduğu gibi etkin pişmanlık hükümleri soruşturma ve kovuşturma aşamaları olarak ikili bir ayrıma gidilmiş ancak cezada indirim oranları diğer suçlara göre daha az olarak belirlenmiştir. Etkin Pişmanlık hükümlerinin ortak hüküm olarak düzenlendiği TCK 168/3 fıkrasının göndermesi gereğince maddenin birinci fıkrası kapsamında failin yağma Suçunu tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirileceği düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın üçte birine kadarı indirilecektir.

Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması açısından soruşturma veya kovuşturma aşamasında mağdurun zararının tam olarak giderilmesi durumunda rızası aranmazken maddenin üçüncü fıkrası gereği kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranmaktadır.

Yağma Suçu ve Cezası TCK 148

Yağma Suçu Türk Ceza Kanunun 148’inci maddesinde ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 

TCK’nın 148’inci maddesindeki suçun basit haline göre; 

Failin bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılması durumunda yağma suçunun basit hali oluşmaktadır. Yağma suçunun basit halinde fail altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.

Nitelikli Yağma Suçu ve Cezası TCK 149

Yağma Suçunun;
- Silahla,
- Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
- Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,
- Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
- Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
- Gece vaktinde,

İşlenmesi halleri suçun nitelikleri halleri arasında sayılmıştır. Yağma suçunun nitelikli halini işleyen fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunmaktadır.

Yağma Suçu Şikayet Süresi

Yağma Suçunun zamanaşımı süresi yani şikayet zamanaşımı süresi suçun tüm halleri açısından şikayete tabi değildir. Yağma suçunun basit ve nitelikli hali şikayete tabi olmadığından yetkili birimler tarafından suçun öğrenilmesinden sonra soruşturulmasına başlanacaktır. Yağma suçunda şikayet zamanaşımı süresi olmasa da dava zamanaşımı süresi olan 15 yıl içerisinde fiilin soruşturulması zorunluluğu bulunmakta olup bu süre sonunda şikayet edilse dahi soruşturma yapılamayacaktır. 

Yağma Suçunda Adli Para Cezası

Adli para cezasına çevirme; kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezalarına alternatif bir yaptırım olarak düzenlenmiştir. Yağma Suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanununun 148 ve devamı maddelerinde cezanın alt sınırı bir yıl ve aşağısı olmadığından adli para cezasına çevrilme imkanı bulunmamaktadır.

Yağma Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu; sanığın üzerine atılı suçtan dolayı yapılan yargılama neticesinde hükmedilen cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması ve diğer koşulların varlığı halinde açıklanmayarak sanığın 5 yıl boyunca denetimli serbestliğe tabi tutulmasıdır. Yağma Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararının uygulanıp uygulanamayacağı yargılama neticesinde verilecek hapis cezası süresine ve kanunun aradığı diğer koşulların varlığının değerlendirilmesine bağlı olarak verilen cezanın açıklanmasının geri bırakılması mümkündür.

Yağma Suçunda Uzlaşma

Ceza Hukuk kapsamında uzlaşma; şikayete bağlı olan suçlar ve bunlarla birlikte kanunda tek tek sayılan suçların, fail ve mağdurlarını bir araya getirerek ceza mahkumiyeti sonucuna ulaşmadan dosyanın kapatılmasını amaçlayan bir kurumdur. Uzlaşma sırasında fail ve mağdur karşılıklı anlaşma sağlarsa, dosya soruşturma aşamasındaysa takipsizlik, kovuşturma aşamasındaysa düşme kararı verilerek kapatılmaktadır. Yağma Suçunun basit ve nitelikli hali uzlaştırma kapsamında olmadığından uzlaştırma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. 

Yağma Suçunda Görevli Mahkeme

Yağma Suçunun gerek basit halinde gerekse nitelikli hallerinde görevli mahkeme suçun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesidir. 

Yağma Suçu Devlet Memurluğuna Engel midir?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48’inci maddesinde altında Yağma Suçu katalog suçlar içinde yer almakta olup bu suçtan dolayı haklarında mahkumiyet hükmü verilenler devlet memuru olarak ataması yapılmamaktadır. Kanunun aramış olduğu husus mahkumiyet olduğundan dolayı kişi hakkında yapılan yargılama neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı haricinde bir ceza verilmesi durumunda görevdeki devlet memurlarının memuriyetle olan ilişikleri kesileceği gibi adaylar açısından ise devlet memurluğuna girişte aranılan nitelikleri taşımamasından kaynaklı olarak başvuruları olumsuz değerlendirilerek işlemleri sonlandırılacaktır. 

Bu kapsamda Yağma Suçu katalog suçlar içerisinde yer aldığından dolayı devlet memurluğuna ilk girişte güvenlik soruşturması aşamasında yahut devlet memurluğuna devamı sırasında kişilerin almış olduğu ceza gerekçe göstererek memuriyetle ilişiğini kesebilmektedir. Bu durumda ise idari davalar konusunda uzman idari dava avukatından yardım almanızı tavsiye ederiz. 

Yağma Suçu Uzman Erbaş Olmaya Engel midir?

3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ve Uzman Erbaş Yönetmeliğinin ilgili maddelerinde Yağma Suçu katalog suçlar içerisinde yer aldığından dolayı bu suçtan dolayı mahkum olanlar uzman erbaş olamayacağı gibi görevdeki personelin de sözleşmesi feshedilerek ilişiği kesilecektir.  Nitekim ilgili maddelerde; "Verilen ceza, ertelense, seçenek yaptırımlara çevrilse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse veya affa uğrasa dahi; … basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma … suçlarından dolayı mahkûm olanların sözleşmeleri Fesh edilir…” şeklinde düzenleme yapılarak Yağma Suçu katalog suçlar içerisinde sayılmış bu suçtan dolayı hakkında yapılan yargılama neticesinde verilen ceza hükmün açıklanmasının geri bırakılması olsa dahi görevdeki personelin ilişikleri kesilecek, adaylar açısından ise adaylık işlemlerinin sonlandırılacaktır.

Sözleşme feshi durumunda ya da adaylar açısından adaylık işlemlerinin sonlandırılması durumunda uzman erbaş sözleşme feshi iptal davası ya da güvenlik soruşturması iptal davası açılması gerekmektedir. Bu tür davalarda daha doğru ifade ile uzman erbaş sözleşme feshi iptali ya da uzman çavuş sözleşme feshi iptali davasında önemli olan gerekçeli olarak savunmaların yapılması, alanında uzman bir idari dava avukatı ile çalışması, sözleşme fesih sebebinin hukuka aykırı olduğunun mahkemeye hukuki bir dille dile getirilmesidir.

Yağma Suçu Subay Astsubay Olmaya Engel midir?

Yağma Suçu, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda görevdeki personel ve adaylarda aranılacak nitelikleri düzenleyen ilgili yönetmeliklerde katalog suçlar arasında sayılmış olup tıpkı Uzman Erbaş Kanununda olduğu gibi Cezaları ertelenmiş, seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmiş, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, genel veya özel af kanunları kapsamına girmiş, hükümlülüklerine ilişkin kayıtları adlî sicilden çıkarılmış olsa bile haklarında kovuşturma yapılarak hüküm kurulan kişilerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişkilerinin kesilecektir. Yukarıda da izah ettiğimiz üzere yapılan yargılama neticesinde sonuç ceza Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı ya da para cezasına çevrilmesine karar verilse dahi personelin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilecek adayların ise adaylık işlemleri sonlanacaktır.

Yağma Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği

(Suçun İşlendiği Yer) CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ                           :
 Ad Soyad, TC Kimlik Numarası, Adres
VEKİLİ                               : Av. Emre ASAN / Av. Bilgehan UTKU- Cevizlidere Mahallesi Mevlana
                                             Bulvarı No:221 YILDIRIM Kule Kat:15 No:142 Çankaya/ANKARA
ŞÜPHELİ                           : Adı Soyadı - Biliniyorsa; TC Kimlik Numarası, Adresi
SUÇ                                   : Yağma Suçu
SUÇ TARİHİ                      : …/…/…
SUÇUN İŞLENDİĞİ YER  : .......
KONU                               :
 Şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve soruşturma sonucunda kamu davası açılmasına karar verilmesi talepli şikayet dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:
1.
 Açıklamalar kısmında öncelikle şüphelinin biliniyorsa kimlik bilgileri dile getirilerek şikayete konu olayın nasıl gerçekleştiği, 
2. Somut olayın nasıl gerçekleştiği detayları ile anlatılmalı,
3. İddiaların ispatı açısından hangi delillerin olduğu ifade edilmeli,
4. Dilekçe ekinde verilecek belgelerin neler olduğu dile getirilmeli,
5. Son olarak “Müvekkil, bu olaydan mağdur olup şüpheli hakkında şikayet olma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.” Şeklinde talep dile getirilmelidir. 

HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, fotoğraflar, kamera kayıtları, mesajlar, yemin, faturalar ve ilgili her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçeler ile şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması açılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekileten talep ederiz.

Müşteki Vekili
Av. Emre ASAN / Av. Bilgehan UTKU
İmza

1