Vatandaşlık Başvurusu Reddi Kararının İptali Davası

  • Anasayfa
  • Vatandaşlık Başvurusu Reddi Kararının İptali Davası

Vatandaşlık Başvurusu Reddi Kararının İptali Davası

İdare Hukukunda bir dava türü olan Vatandaşlık başvurusu reddi kararının iptali davasına geçmeden önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvuru yapılma şartlarının iyi bilinmesi gerekmektedir.

Vatandaşlık Başvurusu Reddi Kararının İptali Davası

İçindekiler

Vatandaşlık Başvurusu Reddi Kararının İptali Davası

Vatandaşlık başvurusu reddi- İdare Hukukunda bir dava türü olan Vatandaşlık başvurusu reddi kararının iptali davasına geçmeden önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvuru yapılma şartlarının iyi bilinmesi gerekmektedir. Nitekim  5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda bu hususlar düzenlenmiştir. Türk vatandaşı olmak istyen kişilerin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun Başvuru için aranan şartlar başlıklı 11. madesindeki koşulları taşıması şarttır. Vatandaşlık başvurusu ne yazık ki işte 5901 sayılı kanunda yer alan hükümlere aykırılık taşıması halinde reddedilir. Vatandaşlık başvurusunun iptali için dava açılması ve bu davanın da aşağıda yer vereceğimiz şekilde idare mahkemesinde açılması gerekecektir. Vatandaşlık başvurusu reddi kararına karşı açılacak dava, idari işlemin iptali davası olacaktır. Konu hakkında ve idari işlemin iptali davası hakkında ayrıntılı bilgi almak için idare hukuku avukatından hukuki destek almanızı da tavsiye ederiz. Vatandaşlık için idare mahkemesine başvuru ypamak gerekmektedir ki nitekim vatandaşlık başvurusu reddine ilişkin işlem, idari bir işlemdir. Unutmayın bu vatandaşlık davası için idare mahkemesine başvurulacak, dava İçişleri Bakanlığına karşı ve Ankara'da açılacaktır. Davanın kazanılması ile birlikte ve vatandaşlık davasının kesinleşmesi ile artık vatandaşlık alınacaktır. Aşağıda özet bir şekilde mahkeme yoluyla vatandaşlık, evlenme yoluyla vatandaşlık, genel vatandaşlık hakkında bilgilendirmelerde bulunulmuştur. Vatandaşlık başvurularının bir kısmında ret gerekçesi olarak takdir edilmiştir şeklinde açıklama bulunmasının kafa karışıklığına yol açmaması gerekmektedir. Zira, açılan iptal davası sonrasında mahkeme tarafından davalı kurumdan vatandaşlık reddine ilişkin asıl gerekçeler gizli evraklarla talep edilecek ve takdir yetlsi denilen hususun asıl sebebi ortaya çıkartılacaktır.

Örneğin davalı idare takdiren karar verilmiştir demişse de sonradan yapılacak araştırmalar neticesinde asıl gerekeçenin mesela arşiv kaydında bulunan suç dosyası olduğu ortaya çıkartılacak ve buna göre savunmalar genişletilecektir. Zira idare hukukunda bir idari işlemin hukuka aykırı olduğu sebep unsuru, konu, maksat, şekil, yetki unsurlarının hukuka aykırı olduğunun ortaya çıkartılmasıyla gerçekleşecektir.

Vatandaşlık Reddi Davasında Gerekli Olan Belgeler Nelerdir?

  • Öncelikle noterden avukata vereceğiniz genel dava vekaletnamesi olmalıdır.
  • Bu vekalet avukatınıza teslim edilmeli yahut fotoğrafı gönderilmelidir.
  • Evlilik cüzdanınızın fotoğrafları avukata teslim edilir.
  • Valilik İl Nüfus Müdürlüğü Ret Kararı fotoğrafı avukata gönderilmelidir.
  • Nüfus cüzdanı fotoğrafları varsa çocukların nüfus cüzdanı fotoğrafları

İlgili Makalelerimiz;

Vatandaşlık başvurusu sorgulama işlemi nasıl yapılır

Vatandaşlık davası anayasa mahkemesi başvurusu

Vatandaşlık davasında istinaf başvurusu

Vatandaşlık avukatı

Vatandaşlık başvurusu emsal mahkeme kararları

Vatandaşlık başvurusu danıştay kararları

Vatandaşlık başvurunuzun sonucuna ulaşmak için vatandaşlık başvurusu sorgulama linkine tıklayınız.

Sonradan kazanılan Türk vatandaşlığı, yetkili makam kararı veya evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması ile gerçekleşir.Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, Türk Vatandaşlığı Kanununda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. 

BUNU DA BİL; İptal davası hakkında ayrıntılı bilgi almak için aşağıdaki videolarımızı da izlemenizi tavsiye ederiz.

Türk Vatandaşlığına Başvuru Nasıl Yapılır?

Türk vatandaşlığının kazanılması ilişkin başvurular yurt içinde ikamet edilen yer valiliğine bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekaletname ile yapılır.

Vatandaşlık işlemlerine ilişkin inceleme ve araştırmalarla ilgili bilgi ve belgeler, kamu kurum ve kuruluşlarınca herhangi bir gecikmeye mahal bırakılmaksızın verilir. Türk vatandaşlığının kazanılmasına ve kaybına ilişkin kararlar ilgiliye ve başvuru makamlarına tebliğ olunur.

BUNU DA BİL; Vatadaşlık başvurusu reddi sonrası ilk derece mahkemesi kararına itiraz için idari yargıda istinaf başvurusu yapılması hakkında bilgiye makalemizden ulaşabilirsiniz.

Vatandaşlık Verilmeme Şartları Nelerdir?

Vatandaşık verilmeme sebepleri- vatandaşlığa engel haller nelerdir;
Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda bulunması gereken şartlar şunlardır;

  • Kendi milli kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
  • Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmek,
  • Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek,
  • Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak,
  • İyi ahlak sahibi olmak,- örneğin kasten yaralama suçundan, tehdit ve hakaret suçlarından dolayı hakkında işlem yapılmış ve ceza almış kişilerin değerlendirmeleri olumsuz olarak çıkabilmektedir.
  • Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,
  • Türkiye'de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,
  • Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak, şartları aranır.

Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılar ile ilgili olarak araştırma yapılmakta ve kendileri ile ailelerinin Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmaması gerekmektedir. Bu bakımdan 5901 sayılı kanununun 11. maddesi (g) fıkrası gereği yapılan araştırma, soruşturma ve geçerlilik süresi yine bu kanun gereği düzenlenmiş olan TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUNUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK'in 72. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre;

  • Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı hakkında yerleşim yerinin bulunduğu güvenlik birimlerince soruşturma, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğünce de arşiv araştırması yapılır. Komisyon tarafından gerekli görülmesi halinde kamu görevlileri aracılığı ile soruşturma yaptırılabilir.
  • Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı hakkında 28 inci madde uyarınca yerleşim yerinin bulunduğu güvenlik birimlerince yapılan soruşturma sonucunda evliliğin Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılıp yapılmadığına dair olumlu veya olumsuz bir kanaate varılamaması halinde Türk vatandaşı eşin yakınlarının ifadelerine de başvurulmak suretiyle kanaat oluşuncaya kadar periyodik olarak soruşturma işlemine devam edilir.
  • Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının usulleri ilgili kurumlarla birlikte Bakanlıkça belirlenir.
  • Türk vatandaşlığını kazanmak veya kaybetmek isteyen kişi hakkında yapılan araştırma ve soruşturma bir yıl geçerlidir, ancak gerekli görülen hallerde bu süre beklenmeksizin yeniden araştırma ve soruşturma yaptırılabilir.
  • İlgili kurumlarca yapılan araştırma sonucunda Anayasa ile kurulu devlet düzenini yıkma yolunda faaliyette bulunduğu, bu faaliyetlerde bulunanlarla işbirliği yaptığı veya bunları maddi olarak desteklediği, Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı yurt içinde veya dışında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili faaliyetlerde bulunduğu, isyan, casusluk ve vatana ihanet suçlarına katıldığı, silah ve uyuşturucu madde kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve insan ticareti yaptığı veya bunlarla ilişki içerisinde bulunduğu tespit edilenler ile taksirli suçlar hariç olmak üzere ertelenmiş, zamanaşımına uğramış, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa dahi, altı aydan fazla hapis cezası alanlar Türk vatandaşlığını kazanamaz.

Yukarıda yer vermiş olduğumuz bilgiler çerçevesinde Türk vatandaşlığına geçmek isteyen yabancılar hakkında istihbarı nitelikte bilgiler edinilebilmekte ve başvuru yapan yabancıların başvuruları reddolunabilmektedir. İşte bu araştırmaların temelini 5901 sayılı kanun gereği hazırlanan yönetmelik oluşturmakta olup başvurcular hakkında güvenlik soruşturması yapılabilmektedir. 

Yapılacak olan Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının usullerine göre belirlenecek olan hususlar çerçevesinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak olup vatandaşlık başvurusunda bulunan yabancı şahsın isithbari mahiyette elde edilecek olan bilgilerinde problem çıkması ile birlikte bu talebi reddolunacaktır. 

BUNU DA BİL; Vatandaşlık davası hakkında emsal kararlarımız için Vatandaşlık davası örnek danıştay kararları başlıklı makalemizi de okuyunuz.

Vatandaşlık Başvurusu Reddedilirse Ne Yapılmalıdır?

Vatandaşlık başvurusu reddedilirse idari yargıda dava açılması gerekmektedir. Vatandaşlık başvurusu reddolan yabancı şahıs reddolma işlemini öğrendiği ya da kendisine yazılı bildirimde bulunulduğu tarihten itibaren 60 gün içerisinde bu işleme karşı dava açmalıdır. Aksi durumda 60 günlük süreyi geçiren vatandaşlık başvurusu yapan kişi 60 gün sonra dava açar ise dava süre aşımı nedeniyle reddolacaktır.

Vatandaşlık başvurusunun reddi sonucu açılacak davaların yabancılar hukuku avukat, vatandaşlık için avukat, yabancılar hukuku avukat, yabancı avukatı ile çalışmaları tavsiye olunur. Nitekim bu konu uzmanlık gerektiren bir alandır ve idari dava avukatı vasıtasıyla takibi davaların süreci bakımından oldukça faydalı olacaktır. 

Vatandaşlık hakkında daha detaylı bilgi almak için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

Vatandaşlık İtirazı Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Vatandaşlık itirazı davası idari bir işlemdir. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda görevli mahkeme 2577 sayılı kanununa istinaden idare mahkemeleri olacağından davanın açılacağı mahkeme idare mahkemesi olacaktır. 

Vatandaşlık İtirazı Davasında Zamanaşımı

Vatandaşlık itirazı davasında dava açmak süreye tabi kılınmıştır. İdari davalar idari işlemin tebliğini izleyen günden itibaren hesaplanacak 60 gün içinde açılmalıdır. Bu bakımdan vatandaşlık verilmemesi durumunda açılacak davada dava açma süresi vatanadaşlığa geçirilme talebinin reddine ilişkin kararın ilgilisine tebliğinden itibaren hesaplanacak 60 gün içinde açılacaktır. Nitekim davalarda süre aşımının geçirilmiş olması red sebebidir ve idare mahkemesi süre aşımından dolayı davayı itiraz olmadan dahi reddedebilir zira re'sen araştırma ilkesi mevcuttur.

Vatandaşlık İtirazı Davası Kime Karşı Açılır?

Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancıların başvuru için gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, bulundukları ilde oluşturulan vatandaşlık başvuru inceleme komisyonu tarafından yapılır. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru için gerekli şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenlenir ve karar verilmek üzere İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığına yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun bulunanlar Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilirler, uygun görülmeyenlerin talepleri ise İçişleri Bakanlığı tarafından reddedilir. Bu bakımdan açılacak vatandaşlık talebinin reddi davası idare mahkemesinde İçişleri Bakanlığına Karşı açılacağından davalı taraf Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı olacaktır.

Vatandaşlık İtirazı Davası Nerede Açılır?

Vatadaşlık başvurusunun reddi davasında yetkili mahkeme red kararı veren makamın bulunduğu yer mahkemesidir.  Red Kararı İçişleri Bakanlığı tarafından verildiğinden mütevellit davalarda yetkili mahkeme Ankara idare mahkemesi olacaktır.

Vatandaşlık Başvusunun İptali

Vatandaşlık, devlet ile kişi arasında kurulan hukuki bir bağ olmakla beraber bu bağa taraf olan devlet ile kişi arasında karşılıklı menfaatler doğurmaktadır. Vatandaşlık, kişinin hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynadığından, herkesin bir vatandaşlığa sahip olması ve vatandaşlıktan keyfi olarak yoksun bırakılmaması hakkı vardır. Bu nedenle, Anayasa ve Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda, vatandaşlığın kazanılması için belirli koşullar belirlenmiştir. Ayrıca, bu konularda hukuki tasarruflara karşı yargı yoluna başvurma imkanı tanınmıştır. Bu sebeple, devletin, kişiler vatandaşlık ile ilgili işlemlerde bulunurken, ilgili kişinin herhangi bir mağduriyete uğramaması için gerekli dikkat ve özeni göstermesi ve gerekirse kişiyi konuyla ilgili olarak bilgilendirmesi gerekir. Oluşabilecek hukuki sorunlarda avukat yardımından faydalanmak herkes için yararlı olacaktır.
Vatandaşlık başvurusu yapıp kabul edilmeyen kişilerin açtığı davalar, idare hukuku kapsamında incelenir ve idare mahkemelerinde görülür. Mahkemeler tarafından vatandaşlık verilmez, ancak vatandaşlık başvurusu reddedilen kişiler, iptal davaları açarak haklarını elde etmeye çalışabilirler. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvuru için gereken şartlar, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda belirtilmiştir. Başvuru yapan kişilerin, geçmişleri bakımından 11. maddede yer alan şartları taşıması gerekmektedir. Ayrıca vatandaşlık başvurusu reddi bir idari işlem olarak kabul edilir ve 2577 sayılı idari yargılama usulü kanunu gereği idare mahkemelerinde incelenir.

Türk vatandaşlığı, yetkili makam tarafından verilen karar veya evlat edinme veya seçme hakkının kullanılması ile elde edilir. Yabancılar, Türk Vatandaşlığı Kanununda belirtilen şartları sağladıkları takdirde yetkili makam tarafından Türk vatandaşlığına kabul edilebilirler. Ancak başvurunun yapılması ve kabul edilmesi sürecinde yapılması gereken hususlar bulunmaktadır. Bu nedenle, başvuru yapan kişilerin hukuka uygun bir şekilde başvuruda bulunması ve kabul edilmeme durumunda uzman bir avukattan hukuki destek alması sağlıklı olacaktır.

Vatandaşlık Başvurusu Nasıl Yapılmaktadır?

Türk vatandaşlığına geçmek isteyen yabancı uyruklu kişi, Türkiye'de ikamet ettiği yerin valiliğine yani il Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne bizzat ya da vekaletname ile başvuruda bulunabilir. Yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin özel vekaletname ile yapılır. Posta aracılığı ile yapılan vatandaşlık başvuruları kabul edilmemektedir. Vatandaşlık işlemleri için gerekli bilgi ve belgeler kamu kurumları tarafından zamanında verilir ve kararlar ilgili mercilere bildirilir. Vatandaşlık işlemleri için gerekli bilgi ve belgeler şunlardır:
a) İsteği belirten form dilekçe,
b) Kişinin pasaport veya benzeri belge, vatansızsa temin edilen belge, 
c) Kişinin doğum belgesi veya nüfus kayıt örneği ve evli ise aile bağını kanıtlayan nüfus kayıt örneği, 
d) Medeni hal belgesi, evli ise evlenme belgesi, boşanmış ise boşanma belgesi, dul ise eşin ölüm belgesi, 
e) Türk vatandaşı yakınlarının nüfus kayıt örneği, 
f) Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen sağlık raporu, 
g) Çalışma izni, vergi levhası, taahhütname veya benzeri belge,
 h) İl emniyet müdürlüğünden alınan yurda giriş ve çıkış tarihlerini gösteren belge, 
ı) İkamet tezkeresi, 
i) Onaylı bir mahkeme kararı, eğer varsa, 
j) Doğum tarihinin tamamlanması için ülkesinin belgesi veya imzalı beyanı, 
k) Hizmet bedelinin Maliye veznesine yatırılmış olduğunu gösteren makbuz.

BUNU DA BİL; Vatandaşlık başvurusu sonuç sorgulama ile ilgili ayrıntılı makalemiz için vatandaşlık başvurusu sorgulama işlemi nasıl yapılır başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Vatandaşlık Başvurusu Neden Reddedilir?

Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılar, aşağıdaki şartları sağladığı halde İçişleri Bakanlığı kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilirler: 
a) Kendi milli kanunlarına veya vatansız ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak. 
b) Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak. 
c) Türkiye’de yerleşme kararı vermiş olmak ve bu kararını Türkiye’de mal edinmek, iş kurmak, yatırım yapmak, ticaret ve iş merkezini Türkiye’ye nakletmek, çalışma izni ile iş yerinde çalışmak gibi davranışlarla teyit etmiş olmak ya da Türk vatandaşı ile evlenmek, ailece müracaat etmek, Türk vatandaşı olan ana, baba, kardeş veya çocuğu olmak veya Türkiye’de eğitimini tamamlamak. 
d) Herhangi bir hastalığı bulunmamak. 
e) Sorumluluk duygusu ile toplum içinde uyumlu davranmak, iyi ahlak sahibi olmak, toplumca hoş karşılanacak davranışlar sergilemek ve toplum değerlerine aykırı kötü alışkanlığı bulunmamak. 
f) Türkçe konuşma becerisine sahip olmak. 
g) Kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini sağlamaya yönelik gelir veya meslek sahibi olmak. 
h) Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından bir tehlike oluşturmamak.
Yukarıdaki şartları taşımadığı anlaşılan yabancının vatandaşlık başvurusu reddedilecektir.
Türk vatandaşlığını elde etmek isteyen kişilerde aranan önemli şartlar arasında, kişinin reşit ve temyiz gücüne sahip olması, Türkiye'de aralıksız 5 yıl ikamet etmiş olması, Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile halinden belli etmesi, iyi bir sağlık durumuna ve ahlaka sahip olması, Türkçe bilmesi, hayatlarını idame ettirebilecek gelire ve bir işe sahip olması, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil etmemesi gerekmektedir. Başvuru yaparken yapılacak güvenlik soruşturması ve araştırmalar sonucunda nihai kararlar verilir. Türk Vatandaşlığı Kanunun 31. maddesinde, vatandaşlık başvurusu iptal kararlarının geçerliliği ve etkileri hakkında bilgi verilmektedir. Bu maddede belirtildiğine göre, iptal kararları karar tarihinden itibaren yürürlüğe girer ve etkisi sadece kararı alınan kişiye değil, aynı zamanda kararı alınan kişinin eşi ve çocuklarına da uygulanır.
Ancak Danıştay 10. Daire Başkanlığının 2021/3093E. 2022/289K. Sayılı kararında somut durumda kişi hakkında kesinleşen imar kirliliğine neden olmak suçunda mahkumiyet durumda vatandaşlık başvurusunda milli güvenlik ve kamu düzeni bakımında engel teşkil etmeyeceği ele alınmıştır:

"Uyuşmalıkta, davacının "İmar kirliliğine neden olmak" suçundan dolayı yargılandığı davada ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla, davacının da açık ikrarıyla, ilgili belediyeden ruhsat almaksızın inşaat yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olduğu, suç tarihinden sonra da suça konu bina inşaatını imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmediği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği sabit olduğundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184. maddesinin 1. fıkrası kapsamında, davacının, kişiliği, suçun işleniş şekli, kastının oluşumu ve yoğunluğu, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan Kanun'un 62. maddesi uyarınca bu cezanın takdiren 1/6 oranında indirilerek 10 ay hapis cezasına hükmedildiği, söz konusu hapis cezasının süresi, davacının sabıkasız kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duymuş olduğu pişmanlık göz önüne alınarak Kanun'un 51. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca davacının takdiren 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği görülmektedir. Bu durumda, davacı hakkında yapılan yargılama sonucu işlediği sabit görülen imar kirliliğine neden olmak suçunun niteliği ve yukarıda bahsedilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde, anılan suç davacının Türk vatandaşı olmasına engel teşkil edecek mahiyette olmayıp, bu nedenle davacının milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek hali bulunduğundan bahisle Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır."

Vatandaşlık Başvurusu Neden İşlemden Kaldırılır?

Türk Vatandaşlığı Kanunun 24. Maddesi bize bu sorunun cevabını vermektedir. Bu maddede kişi vatandaşlığa alınmada yalan beyanda bulunmuşsa veya kendisi ile alakalı birtakım hususları yetkili merciden saklamışsa, vatandaşlığa alınma kararı Bakanlar Kurulunca iptal edilir ve işlemden kaldırılır.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2021/3322E. Ve 2022/438K. Sayılı kararında , Türk vatandaşlığını kazanma konusunda davacılar hakkında istihbari bilginin bulunmasına rağmen vatandaşlık için şartları taşıdığına yönelik beyanlarının yalan beyan olarak değerlendirilerek başvurunun işlemden kaldırılmasının hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Kararda belirtildiği gibi, davacıların Türk vatandaşlığını kazanmalarına yönelik kararın iptali için açılmış bir davada davanın konusu, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından yapılan araştırma ve soruşturma sonucunda, davacıların Türk vatandaşlığını kazanmak için gerekli şartları taşımadığı tespit edilmiştir. Ancak, kararda aynı zamanda, davacıların yalan beyanda bulunmuş olması veya önemli vatandaşlık kazanma esaslarını gizlemiş olması halinde Türk vatandaşlığının iptal edilebileceğini belirtirken, kişinin yalan beyanının mevcut olması veya önemli hususları gizlemiş olması, kişinin vatandaşlık kazanma kararının iptal edilmesi için yeterli olmayabileceğini ifade etmektedir. Son olarak, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığından, davacının temyiz talebinin kabul edilmesi ve Daire kararının bozulması gerektiğini ifade etmektedir.

Türk Vatandaşlığı Başvurum Ne Aşamada?

Kişiler Türk Vatandaşlığına başvuru yaptıklarında başvurularının hangi aşamada olduklarını öğrenmek için www.nvi.gov.tr web adresine giriş yaparak online olarak başvurularını takip edebilmektedirler. Bu adreste “başvurum ne aşamada?” sayfasını ziyaret ederek vatandaşlık başvurusu yapan kişiye ait kimlik bilgileri ya da başvuru numarası ile vatandaşlık başvurusunun durumu sorgulanabilmektedir.

Vatandaşlık Başvurusu Ön İnceleme Ne Kadar Sürer?

Vatandaşlık başvurusu yapan kişi hakkında müracaat makamı olan kişinin ikamet ettiği yer valiliğince ön inceleme yapılarak kişi hakkında kendi milli kanununa göre ayırt etme gücü ve  ergin olup olmadığı araştırılır. Kişi vatansız ise ergin ve ayırt etme gücüne sahip olup olmadığı Türk Medeni Kanununa göre belirlenir. Bununla birlikte kişinin başvuru tarihinden önce en az beş yıl Türkiye’de ikamet etmesi şartı aranmaktadır. Ön incelemede yabancının en az 5 yıl ikamet edip etmediği araştırılır. Ayrıca vatandaşlık başvurusu yapan kişinin Türkiye’ye yerleşme niyeti araştırılmaktadır. Türkiye’ye yerleşme niyeti olmadığı tesit edilen kişiler hakkında vatandaşlık başvurusu kabul edilmeyecektir. İlaveten vatandaşlık başvurusu yapan kişinin herhangi bir suç hakkında yargılaması olmaması, tutuklu veya hükümlü olmaması gerekmektedir. Vatandaşlık başvurusu için yapılacak ön incelemede tüm bu hususlarla birlikte gerekli belgelerin ibraz edilmemesi durumunda da vatandaşlık başvurusu kabul edilmeyecektir.

Evlilik Yoluyla Vatandaşlık Reddi

Türk vatandaşlığı kazanmak isteyen yabancı, bir Türk vatandaşı ile evlenerek hemen vatandaşlık kazanamaz. Evlilik yoluyla vatandaşlığın kazanılması için birtakım şartlar bulunmaktadır. Bunlardan ilki, yabancı Türk vatandaşı ile en az 3 yıldan beri evli ise Türk vatandaşlığı için başvuru yapabilir. Ayrıca ifade etmekte fayda vardır ki, evlenme yoluyla vatandaşlık başvurusunda bulunan kişinin eşi de Türk Vatandaşlığını sonradan kazanmış ise eşin vatandaşlığı kazandığı tarihten itibaren 3 yıl süre hesaplanır.  Ayrıca evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığı başvurusunda bulunmak isteyen yabancının evliliğine dair birtakım incelemeler yapılır. Başvuru sahibi yabancı hakkında, evlendiği kişi ile birlikte yaşıyor mu yaşamıyor mu, evlilik birliği ile bağdaşmayacak hareketler sergiliyor mu, milli güvenlik ve kamu düzenini zedeleyecek halleri mevcut mu, bunlar araştırılır. Bu şartları taşıyan yabancı Türk Vatandaşlığı için ailesi ile birlikte ikamet ettiği yerin Nüfus ve Vatandaşlık İl Müdürlüğüne Başvuruda bulunur. Başvurudan sonra yetkili makam tarafından başvuruda bulunan yabancının ilgili hususları taşıyıp taşımadığı, gerekli belgeleri ibraz edip etmediği ayrıca adli sicil kaydının olup olmadığı araştırılır. 

Evlenme yoluyla vatandaşlık başvurusunda bulunan kişi hakkında başvuru için aranan şartları taşıdığı yönünde kanaat oluşursa yabancı hakkında ibraz ettiği belgelerden oluşan dosya düzenlenir ve bu dosya yabancı hakkında soruşturma yapılmak üzere İl Emniyet Müdürlüğüne gönderilir. İl Emniyet Müdürlüğünce yabancı hakkında aile birliği içerisinde yaşayıp yaşamadığı, evlilik birliğine bağdaşmayacak şekilde fuhuş gibi eylemlerinin olup olmadığı, vatandaşlığın kazanılmasında milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin olup olmadığı hususları araştırılır. İl Emniyet Müdürlüğünün yapacağı araştırma sonucunda, soruşturma raporunda olumlu veya olumsuz kanaat yazılır. Sonrasında hakkında soruşturma yapılan yabancının dosyası nüfus ve vatandaşlık il müdürlüğüne gönderilir. Vatandaşlık başvurusu yapan yabancı ve eşi komisyona çağrılır ve kendilerine mülakat yapılır. Yapılacak mülakatta evliliğin gerçek olup olmadığı tespit edilir. Mülakat sonucunda komisyon tarafından mülakat formuna vatandaşlık başvurusu için olumlu ya da olumsuz kanaat yazılır daha sonrasında yabancının vatandaşlık başvurusuna ilişkin dosyası İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı yabancı hakkındaki vatandaşlık başvurusunu karara bağlar. 

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/12088 E.  ,  2022/3430 K. Sayılı kararında Türk Vatandaşlığına başvurusunun reddi üzerine davacı hakkında iptal kararı verilmiştir. Davacının temyiz başvurusu üzerine yapılan değerlendirilmeler sonucunda:  davacının çalışma izni sona erdikten sonra izinsiz çalışması nedeniyle hakkında idari yaptırım uygulandığı ve eşinin 1989-1994-1995 ve 1997 yıllarında fuhuşa aracılık, emniyeti suistimal ve 6136 sayılı kanun'a muhalefet suçlarından işlem gördüğü, ayrıca 2008 tarihinde yabancı bir şahsın şüphelisi olarak yakalandığı ve serbest kaldığı tespit edilmiştir. Bu nedenlerle, davacının Türk vatandaşlığına alınması uygun görülmemiştir. Aynı zamanda, davacının eşinin de aralarında bulunduğu birçok şahıs hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık ettirmek veya yer temin etmek suçlarından dolayı Asliye Ceza Mahkemesinde açılan bir davada beraat kararı almış olsa da, yabancıların 5901 sayılı kanun'da öngörülen şartları taşıyor olsalar bile vatandaşlığa alınıp alınmamaları hususunda idarenin geniş bir takdir yetkisi bulunduğu açık olup, davacının Türk vatandaşlığına alınması talebiyle yapmış olduğu başvurusunun incelenmesi sonucunda, hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Yine Danıştay 10. Daire Başkanlığının 2017/145E. 2021/5759K. Sayılı kararında davacının vatandaşlık başvurusu reddi üzerine yapmış olduğu temyiz başvurusunda söz konusu evliliği ilişkin tahkikat raporunda davacı ile eşi birlikte yaşadığı, müşterek çocuklarının olmadığı, aralarında yaş farkının bulunduğu, aile birliklerine ilişkin herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı tespit edilmiştir. Ancak davalı idarece yapılan mülakata davacının eşinin gelmemesi ve mülakatta davacının eşinin evi terk ettiğini bir haftadır telefonlarına cevap vermediğini ve eşinin nerde olduğunu bilmediğini beyan etmiştir. Davacı 4. Mülakata eşi ile birlikte gitmiş ancak mülakat esnasında sorulan sorulara eşi ile çelişkili beyanlarda bulunması üzerine davalı idare tarafından vatandaşlık başvurusu reddi davasına başvuran yabancı hakkında aile birliği içinde yaşama şartını taşımadığı gerekçesiyle vatandaşlık başvurusunun reddi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Evlenme Yoluyla Türk Vatandaşlığının Kazanılmasında Gerekli Belgeler 
Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılar, müracaat makamlarına başvuruda bulunurlar. Başvuruda bulunulan yabancı için düzenlenen dosya, aşağıda belirtilen belgelerden oluşur:
a) Yabancının Türk vatandaşlığını kazanmak istediğini belirten form dilekçe.
b) Türk vatandaşı eşinin nüfus kayıt örneği (sistemden alınmış).
c) Yabancının hangi devlet vatandaşı olduğunu gösteren pasaport veya benzeri belge (vatansız ise bunu gösteren belge).
d) Yabancının kimlik bilgilerini gösteren doğum belgesi veya nüfus kayıt örneği .
e) Yabancının Türkiye'de yerleşim yerinin en son tarihli ikamet tezkeresi (eğer yerleşim yeri Türkiye'de ise).
f) Yabancının herhangi bir suç nedeniyle hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunuyorsa, onaylı bir örneği.
g) Yabancının doğum tarihinin ay ve günü bulunmuyorsa, doğum tarihinin tamamlanması için ülkesinin yetkili makamlarından alınmış belge veya 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 39 uncu maddesi gereğince işlem yapılmasını kabul ettiğine dair imzalı beyanı.
h) Hizmet bedelinin Maliye veznesine yatırıldığını gösteren makbuz.

Mahkeme Yoluyla Vatandaşlık 

Yabancılar Türk vatandaşlığı almak için başvuru yapabilirler. Başvuru yapmadan önce, yabancıların başvuru için gerekli şartları taşıp taşımadıkları belirlenir ve kontrol edilir. Başvuru yapan yabancıların gerekli şartları taşıdığı tespit edildiğinde, vatandaşlık dosyası hazırlanır ve İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı, başvuruyu inceleyip araştırma yapar ve durumun uygunluğunu belirler. Uygun bulunan yabancılar, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen karar ile Türk vatandaşı olabilir. Uygun bulunmayanların talepleri ise İçişleri Bakanlığı tarafından reddedilir. Bu durumda, vatandaşlık talebinin reddine dair dava İçişleri Bakanlığına karşı açılır ve davalı olarak Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı gösterilir.

Vatandaşlık Başvurusu Reddi Davasında İdarenin Takdir Yetkisi 

Türk Hukuku'nda, idarenin takdir yetkisi, kanunlar aracılığıyla, kamu yararına ulaşılması amaçlı farklı şekillerde verilmektedir. Takdir yetkisi, kanunda açık bir şekilde belirlenebildiği gibi, mevzuatın belirsiz kavramları içermesi veya idareye değerlendirme yapma imkanının tanıması sonucunda da verilebilir. Türk vatandaşlığının sonradan kazanılmasının usulleri ve esasları, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'te belirlenmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde, yabancılar belirli şartlar ve usuller altında Türk vatandaşlığını kazanabilirler. Yetkili makam genellikle İçişleri Bakanlığıdır ancak bazı durumlarda Cumhurbaşkanı tarafından verilmektedir. İçişleri Bakanlığı veya Cumhurbaşkanı tarafından yapılan Türk vatandaşlığı kazanma başvurusu işlemlerinin sonucu başvurunun kabul veya reddedilmesine karar verilir. Yabancıların Türk vatandaşlığı kazanması durumunda idarenin verdiği kararlar, aynı zamanda idarenin takdir yetkisinin varlığını da belirler.

Türk vatandaşlığı, idari işlem yoluyla idarenin tek yanlı irade açıklaması sonucunda kazanılabilir. İdari işlem, idare tarafından kamu gücü kullanılarak yapılan tek taraflı irade açıklamasıdır. Mevzuatta bazı hallerde idareye belirli bir işlem yapma ve karar verme görevi verildiğinde idarenin bağlı yetkisi var sayılır, ancak idareye seçme imkanı tanınmaz. İdare, belirli şartların gerçekleşmesi durumunda belli bir sonuç sağlamakla yükümlü olduğunda bağlı yetkisi vardır. İdarenin sadece bağlı yetkisiyle kamu yararı gerçekleştirilemeyebildiğinden, bazı hallerde idareye takdir yetkisi tanınmıştır. Bu haller; mevzuatta ayrıntıların belirtilememesi, idare tarafından karşılaşılan sorunların artması ve çeşitlenmesi, kamu hizmetlerinin değişen nitelikleri şeklindedir. İdarenin hukuk kuralları tarafından nasıl bir işlem yapacağı belirlenmediğinde, idareye takdir yetkisi tanınır. Bu nedenle, bağlı yetkiden farklı olarak takdir yetkisi, belirli bir durumda belirli bir işlem yapmanın zorunlu olmaması durumlarında söz konusudur ve idare birden fazla çözüm yolu seçme imkanına sahiptir.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/13633 E.  ,  2020/4350 K. Kararında her ne kadar yabancının Türk Vatandaşlığı için gerekli şartları taşıyor olsa da yapılan incelemeler sonucunda idare takdir yetkisini kullanarak yabancının vatandaşlık başvurusunu reddetmiştir: “Dosyanın incelenmesinden, davacının Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yapmış olduğu başvuru üzerine düzenlenen mülakat formunda "il güvenlik soruşturma sonucu" kısmında eşlerin evli olarak bilindiği ancak Türk eşin uyuşturucu suçundan Kocaeli Cezaevinde bulunduğunun ve evlilik birliği içerisinde, aynı çatı altında bir arada yaşamadıklarının; ön inceleme araştırma formunda da, Türk eşin uyuşturucu suçundan Kocaeli Cezaevinde bulunduğunun, eşlerin evlilik birliği içerisinde aynı çatı altında yaşamadıklarının belirtildiği, Türk vatandaşı eşe ait nüfus kayıt örneği incelendiğinde ise davacı ile olan evliliği sırasında bir başka kadından 2003 yılı doğumlu bir kız çocuğunun olduğu, bu çocuğun Türk vatandaşı eş tarafından tanındığı ve evlilik birliğinin bu yönüyle de sağlanmamış olduğu görülmektedir.

Bu durumda yabancıların, 5901 sayılı Kanun'da öngörülen şartları taşıyor olsalar bile vatandaşlığa alınıp alınmamaları hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu ve görünürde koşulları bulunduğu için başvuran herkesin isteği halinde ve doğrudan Türk vatandaşlığına kabul edilmesi gerektiği yolunda mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmadığından, davacı ve eşinin evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadıkları, Türk vatandaşı eşin davacı ile evliliği devam ederken bir başka kadından çocuğunun olması ve hakkındaki suç kayıtları değerlendirilerek 5901 sayılı Kanun'un tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Vatandaşlık Ret Kararına İtiraz

Yabancı, vatandaşlık başvurusunun reddi halinde, vatandaşlık başvurusu reddi davası alanında yetkin avukat yardımıyla idare mahkemelerine başvurabilir. Vatandaşlık ret kararına itiraz, vatandaşlık başvurusunun reddinin kendisine bildirim tarihinden itibaren 60 gün içerisinde yapılmalıdır.

Evlilik Yoluyla Vatandaşlık Emsal Karar

T.C. ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

10. İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS NO : 2024/... 

KARAR NO : 2024/ 

İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNAN/(DAVACI) :

VEKİLİ : AV. BİLGEHAN UTKU (e-tebligat) 

(DAVALI) : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

VEKİLİ :

İSTEMLERİN KONUSU : Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen ... sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem : Özbekistan vatandaşı olan davacı tarafından, 16/06/2017 tarihinde Türk vatandaşı ile yaptığı evliliğin üzerinden kanunda aranan sürenin geçtiğinden ve yasal şartları taşıdığından bahisle evlilik yolu ile Türk vatandaşlığı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine yönelik tesis edilen 08/09/2023 tarih ve 2023/... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... sayılı kararı ile; dosyadaki bilgi ve belgeler ve mevzuat hükümleri uyarınca davalı idareye tanınan takdir hakkı birlikte değerlendirildiğinde, davacının Türk Vatandaşlığının kazanılması yönünde yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF EDENLERİN İDDİALARI : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; 2017 yılında bir Türk vatandaşı olan eşi ile evlendiği, bu evliliklerinden 2 çocuğunun bulunduğu, eşiyle birlikte yaşadığı, dava konusu işlem ile mağdur olduğu ileri sürülerek kararın kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolunda karar verilmesi istenilmektedir.

DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ :İstinafa konu mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesinden; Özbekistan vatandaşı olan davacı tarafından, 16/06/2017 tarihinde Türk vatandaşı ile yaptığı evliliğin üzerinden kanunda aranan sürenin geçtiğinden ve yasal şartları taşıdığından bahisle evlilik yolu ile Türk vatandaşlığı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun, davacı hakkında "evden hırsızlık" suçundan İstanbul Güngören Polis Merkezince işlem yapıldığı, EGM Komisyon görüşünün olumsuz olduğundan bahisle vatandaşlık talebinin reddine yönelik tesis edilen işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu olayda, davacının evlendiği eşi ile ilgili olarak yapılan araştırma neticesinde, MİT arşiv sonucunun olumlu, ancak EGM arşiv sonucunun olumsuz olması nedeniyle davacının talebinin reddedildiği anlaşılmakta ise de; davacının evlendiği eşi hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturma bulunmadığı, davacı hakkında "evden hırsızlık" suçundan İstanbul Güngören Polis Merkezince işlem yapıldığı, hakkında devam eden bir soruşturma veya suç kaydının bulunmadığı, davacı ve eşinin birlikte yaşadıkları, müşterek 2 çocuklarının bulunduğu, mülakat formlarında evlilikleri ile ilgili değerlendirmelerin olumlu olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının 5901 sayılı Kanun'da aranılan şartları taşıdığı anlaşılmıştır. Bu durumda, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun "Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması" başlıklı 16. maddesinde aranılan şartları taşıyan ve Özbekistan uyruklu olan davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına geçme istemiyle davalı idareye yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen istinafa konu İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan Nedenlerle;

1-Davacı istinaf isteminin KABULÜNE,

2-Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen ... sayılı kararın KALDIRILMASINA,

3-2577 sayılı Yasanın değişik 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE,

Vatandaşlık Başvurusunun Reddi Mahkeme Kararları

Eş Sebebiyle Vatandalık Reddi Mahkeme Kararı

T.C. ANKARA

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 10. İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS NO : 2023/...

KARAR NO : 2023/...

İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNAN(DAVACI)

VEKİLİ                         AV. BİLGEHAN UTKU

KARŞI TARAF (DAVALI) : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI / ANKARA

VEKİLİ

İSTEMİN KONUSU.   : Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce verilen 30/12/2022 gün ve E: 2022/2119, K: 2022/3175 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesinden; Ukrayna vatandaşı olan davacının, 02.09.2014 tarihinde Mustafa Hatip isimli Türk Vatandaşı ile evlendiği, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca ''Evlenme Yoluyla Türk Vatandaşlığının Kazanılması'' yolunda başvuruda bulunduğu, söz konusu başvurunun 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 'Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması' başlıklı 16. maddesinde aranan "milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir halin bulunmama” şartını taşımadığından bahisle reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta; Ukrayna vatandaşı olan davacı hakkında yapılan araştırmada; 1992 doğumlu olan davacının, 02.09.2014 tarihinden beri Türk eşi ... (1982 doğumlu) ile resmi nikahlı olarak evli olduğu, aynı adreste beraber ikamet ettikleri, suç kaydının bulunmadığı, komşuluk ilişkilerinin olduğu, çevrelerinde evli çift olarak bilindikleri yönünde tespitlere yer verildiği, davacı hakkında yapılmış bir soruşturma veya açılmış bir dava bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının 5901 sayılı Kanunda aranılan şartları taşıdığı anlaşıldığından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davacının evlenme yolu Türk vatandaşlığına geçme istemiyle davalı idareye yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamıştır.
KARAR SONUCU :

Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı istinaf isteminin KABULÜNE,

Eşin Ailesi Sebebiyle Vatandaşlık Reddi Mahkeme Kararı

T.C.
ANKARA
25. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/
KARAR NO : 2023/

DAVACI                       : 
VEKİLİ                         : AV. BİLGEHAN UTKU - UETS adresi bulunmaktadır.
DAVALI                        : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI / ANKARA -UETS adresi bulunmaktadır.
VEKİLİ                          : 
DAVANIN ÖZETİ           : Fas vatandaşı olan davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin İçişleri
Bakanlığı'nın 04/09/2019 tarih ve 2019 / sayılı işleminin; hukuka aykırı olduğu, 2009 yılından beri Türkiye'de ikamet ettiği, 18/12/2013 tarihinde Türk vatandaşı ile evlendiği, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunduğu, tüm şartları sağladığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı hakkında yapılan inceleme ve araştırma sonucunda davacının mevzuatta aranan şartları taşımadığının anlaşıldığı, davacının ve Türk vatandaşı eşinin milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sakıncalı olabileceklerinin istihbar olunduğu, idareye tanınan takdir yetkisi ve devletin hükümranlık hakkı kapsamında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 25. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, Fas vatandaşı olan davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı'nın 04/09/2019 tarih ve 2019 /  sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun "Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması" başlıklı 16. maddesinde; Bir Türk vatandaşı ile evlenmenin doğrudan Türk
vatandaşlığını kazandırmayacağı, ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancıların Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabileceği, başvuru sahiplerinde; a) Aile birliği içinde yaşama, b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, c)Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartlarının aranacağı, 10. maddesinde ise; Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancının, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabileceği, ancak, aranan şartları taşımanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı kurala bağlanmıştır. Öte yandan, Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 25. maddesinde; Kanunun 16. maddesinde sayılan şartları taşıyanların evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilecekleri, başvuruda bulunan yabancı hakkında müracaat makamlarınca araştırma yapılacağı, araştırma sonucunda yabancının;
a) Bir Türk vatandaşı ile üç yıldan beri evli olmadığı,
b) Evliliğin boşanma veya müracaat tarihinden önce ölüm gibi nedenlerle son bulduğu,
c) Herhangi bir suçtan dolayı yargılamasının devam ettiği veya hükümlü ya da tutuklu olduğu,
ç) 26. madde uyarınca istenen belgeleri ibraz edemediği anlaşıldığı takdirde başvurusunun kabul edilmeyeceği, 27. maddesinde; Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuruda aranan şartları taşıdığı anlaşılan yabancı adına 26. maddede belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenleneceği ve yabancı hakkında il emniyet müdürlüğünden soruşturma yapılmasının isteneceği, 28. maddesinde; İl emniyet müdürlüğünce evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını
kazanmak isteyen yabancının;
a) Aile birliği içinde yaşayıp yaşamadığı,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak şekilde fuhuş yapmak ve fuhuşa aracılık etmek gibi davranışlarının olup olmadığı,
c) Türk vatandaşlığını kazanmasında millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığı, hususlarının araştırılacağı ve oluşan olumlu veya olumsuz kanaat soruşturma formuna açık bir şekilde yazılacağı, soruşturma formuna soruşturmaya ilişkin tutanakların da ekleneceği, soruşturması tamamlanan yabancının dosyasının il müdürlüğüne iade edileceği, dosyanın gerekli inceleme ve araştırma yapılmak üzere il müdürlüğünce komisyona gönderileceği, 29. maddesinde;
Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı ve eşi, komisyon tarafından ayrı ayrı ve birlikte mülakata tabi tutulmak suretiyle evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığının araştırılacağı, mülakat sonucunda oluşan kanaatın evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna yazılacağı, il müdürlüğünce dosyanın karar alınmak üzere Bakanlığa gönderileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Fas uyruklu olan davacının 18/12/2013 tarihinde Türk vatandaşı Mehmet Veysi Bilen ile evlendiği, evlilik öncesinde bir ve evlilik içerisinde müşterek iki çocuklarının olduğu, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına geçme başvurusu üzerine davacı hakkında yapılan tahkikat neticesinde, " ... eşinin, sahte Türkiye pasaportu kullanan Suriye uyruklu şahısların yasa dışı seyahatini kolaylaştıran şahıslar arasında adının geçtiği, eşinin kardeşi İ.B'nin 31.10.2017 tarihinde KHK kapsamında Yenifoça 7. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı'ndaki sözleşmesinin feshedildiğinin ve davacı ile eşinin milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sakıncalı olabileceklerinin istihbar olunduğu" bilgilerine yer verildiği, tüm bu araştırma ve incelemeleri içeren işlem dosyasının davacının vatandaşlık kazanıp kazanmayacağı konusunda karar verilmek üzere İçişleri Bakanlığı'na gönderilmesi sonucunda yapılan değerlendirmede, davacının başvurusunun 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca reddedilmesinin bildirilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce yapılan, davacı hakkındaki dosyada bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü
arşiv sonucunun olumsuz olduğu bilgisinin "eşinden dolayı mı yoksa davacının sadece kendisinden dolayı mı olumsuz olduğu " nun Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sorulmasına yönelik 18/01/2023 tarihli ara kararı neticesinde, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Mahkememize gönderilen belgede, davacı hakkında kayıtlarında bilgi bulunmadığının belirtildiği görülmektedir.

Bu durumda, her ne kadar, davacı hakkında yapılan araştırma sonucu, Türk vatandaşı eşi ile ilgili yukarıda yer verilen bilgiler elde edilmiş ise de, davacı hakkında yapılan mülakat sonucu düzenlenen değerlendirme formunda, davacının eşi ile aile birliği içerisinde yaşadıkları ve üç çocuk sahibi oldukları, evliliklerinin gerçek bir evlilik olduğu, davacı ve eşinin genel ahlaka aykırı herhangi bir durumlarının olmadığı, suç kaydına rastlanılmayan davacı hakkında Türk vatandaşlığını kazanmaya engel olabilecek mahiyette ve hukuken kabul edilebilecek nitelikte bir tespit bulunmadığı gibi Türk vatandaşlığının kazanılması için öngörülen koşulları da taşıdığı anlaşıldığından, davacının Türk vatandaşlığına alınmak amacıyla yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline,

Aile Sebebiyle Vatandaşlık Reddi Mahkeme Kararı

T.C.
ANKARA
8. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO                 : 
2021/...
KARAR NO              : 2022/...

DAVACI                   : ...
VEKİLİ   
                : Av. Bilgehan UTKU

DAVALI                    : İçişleri Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ                     : I. Huk. Müş. Yrd. V. ...-Aynı yerde
DAVANIN ÖZETİ         : Afganistan İslam Cumhuriyet vatandaşı olup Özbek uyruklu olan davacı tarafından, 5901 sayılı Kanunun 11'nci maddesi uyarınca Türk Vatandaşlığına alınma istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 21/04/2021 tarih ve 2021/20 sayılı işlemin; 14 yıldır Türkiye'de ikamet ettiği, olumsuz bir yanının bulunmadığı, takdir yetkisinin sınırlarının aşıldığı, Türk vatandaşı olan çocuğunun bulunduğu, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ     : Kanunda sayılan şartların tamamen taşınmış olması vatandaşlığa alınmak için başvuran kişiye bir hak bahşetmeyeceği, idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, Vatandaşlık Başvuru İnceleme ve Değerlendirme mülakat formunda şartları taşımadığına ilişkin tespitlere yer verildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 8. İdare Mahkemesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Afganistan İslam Cumhuriyet vatandaşı olup Özbek uyruklu olan davacı tarafından, 5901 sayılı Kanunun 11'nci maddesi uyarınca Türk Vatandaşlığına alınma istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 21/04/2021 tarih ve 2021/20 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun "Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması" başlıklı 10. maddesinde; "Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz." hükmüne, "Başvuru için aranılan şartlar" başlıklı 11.maddesinde, "Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda; a) Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak, b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmek, c) Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek, ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak, d) İyi ahlak sahibi olmak, e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek, f) Türkiye'de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak, g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak, şartları aranır" hükmüne, "Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında usul ve esaslar" başlıklı 19.maddesinde ise; "Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru için gerekli şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenlenir ve karar verilmek üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun bulunanlar Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilirler, uygun görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilir. (2) 12 nci madde uyarınca Türk vatandaşlığını kazanma işlemleri Bakanlıkça yürütülür." hükmüne yer verilmiştir.

06.04.2010 tarihli ve 27544 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin " Yetkili makam kararıyla vatandaşlığın kazanılması" başlıklı 14. maddesinde, "(1) Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması aşağıdaki yollarla olur: a) Türk vatandaşlığının genel olarak kazanılması. b) Türk vatandaşlığının istisnai olarak kazanılması. c) Türk vatandaşlığının yeniden kazanılması. ç) Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması." hükmü, "Türk vatandaşlığının genel olarak kazanılması" başlıklı 15.maddesinde ise, "(1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı, aşağıdaki şartları taşıması halinde Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir: a) Kendi millî kanununa, vatansız ise 4721 sayılı Türk Medenî Kanununa göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak. b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak. c) Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini; Türkiye’de taşınmaz mal edinmek, iş kurmak, yatırım yapmak, ticaret ve iş merkezini Türkiye’ye nakletmek, çalışma iznine tabi olarak bir iş yerinde çalışmak ve benzeri davranışlarla teyit etmiş olmak veya Türk vatandaşı ile evlenmek, ailece müracaat etmek, daha önce Türk vatandaşlığını kazanmış olan ana, baba, kardeş ya da çocuk sahibi olmak veya eğitimini Türkiye’de tamamlamak. ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak. d) Toplum içinde birlikte yaşamanın gerektirdiği sorumluluk duygusu ile davranarak iyi ahlak sahibi olduğunu göstermek, davranışları ile çevresine güven vermek, toplumca hoş karşılanmayan ve toplum değerlerine aykırı kötü alışkanlığı bulunmamak. e) Toplumsal yaşama uyum sağlayabilecek düzeyde Türkçe konuşabilmek. f) Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak. g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak. (2) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan, birinci fıkrada sayılan şartlarla birlikte, taşıdıkları devlet vatandaşlığından veya vatandaşlıklarından çıkma şartı da aranabilir. Bu takdirin kullanılmasına ilişkin esasların tespiti Bakanlar Kurulunun yetkisindedir." hükmü bulunmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Afganistan İslam Cumhuriyet vatandaşı olup Özbek uyruklu olan davacı tarafından, 5901 sayılı Kanunun 11'nci maddesi uyarınca Türk Vatandaşlığına alınma istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 21/04/2021 tarih ve 2021/20 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının Vatandaşlık Tahkikat Formunda "geçmiş yıllarda ilimizde FETÖ/PDY terör örgütü mahrem yapılanması içerisinde faaliyet gösteren şahıslarla ilişki ve irtibatının olduğu" tespitine yer verildiği, davacı hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü ile MİT Başkanlığınca olumlu görüş verildiği, Mahkememizin 19/11/2021 tarih ve 21/01/2021 tarihli ara kararları ile davacı hakkında tespit edilen hususla ilgili olarak adli/idari soruşturmanın bulunup bulunmadığının sorulduğu, ara karar cevapları ve eklerinden davacı hakkında adli/idari soruşturmanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, davacının vatandaşlığa kabulüne engel teşkil edecek tespit hakkında adli/idari soruşturmanın bulunmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile MİT Başkanlığınca olumlu görüş verildiği, Türkiye'de uzun yıllardır ikamet ettiği, Türk vatandaşı çocuğunun bulunduğu hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının Türk vatandaşlığına alınması talebinin reddi yönünde tesis edilen davaya konu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan, dava konusu işlemin sebep yönünden iptaline karar verilmiş olup, davacının doğrudan vatandaşlığa alınması sonucunu doğurmadığı, idarece diğer şartlar yönünden değerlendirme yapılabileceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle,
1-Dava konusu işlemin iptaline,

Yasadışı Örgütlere Üye Olmaktan Vatandaşlık Reddi Mahkeme Kararı

T.C. DANIŞTAY 
10. DAİRE 
E. 2013/3739 K. 2016/1743 T. 29.3.2016 
• TÜRK VATANDAŞLIĞINA GEÇMEYE İLİŞKİN TALEBİN REDDİ NEDENİYLE İPTAL DAVASI 
( İsthbarat Raporlarında Davacının Suriye İstihbaratı Adına Çalıştığı ve Milli Güvenliği Tehdit Eden Bir Olduğunun Belirtildiği - İstihbarat Raporu Nedeniyle Vatandaşlığa Kabul Edilmemenin Hükümranlık Hakkıyla İlgili Olduğunun Kabulü ) • MİLLİ GÜVENLİK VE KAMU DÜZENİNİ OLUMSUZ ETKİLEME ( Türk Vatandaşlığına Kabul Etme Konusunun Devletin Hükümranlık Yetkisine Dar Olduğu Gözetileceği - Davalı İdarece Takdir Yetkisi Çerçevesinde Davacı Hakkındaki Kayıtların Değerlendirilmesi Sonucu Tesis Edilen Davaya Konu İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı ) • DAVACI HAKKINDAKİ OLUMSUZ YÖNDEKİ MİT RAPORLARI ( Türk Vatandaşlığına Kabul Etme Konusunun Devletin Hükümranlık Yetkisine Dar Olduğu Gözetileceği - Davalı İdarece Takdir Yetkisi Çerçevesinde Davacı Hakkındaki Kayıtların Değerlendirilmesi Sonucu Tesis Edilen Davaya Konu İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı ) • DEVLETİN HÜKÜMRANLIK YETKİSİ ( Davacı Hakkında Olumsuz Yönde MİT Raporları Nedeniyle Türk Vatandaşlığına Alınmamasının Devletin Hükümranlık Hakkı Kapsamında Değerlendirilmesi Gerektiği - Davalı İdarenin Takdir Hakkı Kapsamının Yerel Mahkemece Gözetilmesi Gereği/Davacı Hakkında Geçmiş Kayıtlar/Kamu Güvenliği ) • İDARENİN TAKDİR HAKKI BULUNDUĞU ( MİT Raporlarında Davacı Hakkında Milli Güvenlik ve Kamu Düzenin Olumsuz Etkileyecek Mahiyette Kayıtlar Bulunduğu - Türk Vatandaşlığına Alınmaması Yönündeki İdari İşlemin Hukuka Uygun Olduğu/MİT Tarafından Yapılan Arşiv Araştırması/Kamu Düzen/Hükümranlık Hakkı/Kamu Güvenliği ) 5901/m.16 

ÖZET : Dava, evlilik ile türk vatandaşlığına geçme hakkındaki talebin idarece reddine ilişkin işlemin iptal talebiyle açılmıştır. Yerel mahkeme davayı kabul etmiştir. Eldeki davada, MİT tarafından yapılan arşiv araştırması sonucu Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan yazılarında, davacının, .... paralelinde faaliyet yürüttüğü, Suriye istihbaratına çalıştığının ifade edilmesi üzerine, bu hususların vatandaşlık talebinde dikkate alınarak davacının evlenme yoluyla Tük vatandaşlığına alınma istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolunda işlem tesis edildiği, söz konusu işlemin iptal istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı idarece Türk vatandaşlığına alınma talebi üzerine davacı hakkında yapılan inceleme ve araştırma sonunda, davacı hakkındaki geçmiş kayıtların değerlendirilmesi üzerine kamu düzeninin bozucu nitelikte, terör örgütü ve bir başka ülke istihbaratı ile bağlantılı faaliyetlerde bulunduğunun tespit sebebiyle başvurunun reddedildiği görülmektedir. Bu durumda, Türk vatandaşlığına kabul etme konusunun Devletin hükümranlık yetkisine dair olduğu gözetildiğinde, davalı idarece takdir yetkisi çerçevesinde davacı hakkındaki geçmiş kayıtların değerlendirilmesi sonucu tesis edilen davaya konu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır. 

İstemin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesince davaya konu işlemin iptal yolunda verilen 12.2.2013 tarih ve E:2012/965, K:2013/165 Sayılı kararın 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. 
Danıştay Tetkik Hakim Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle davaya konu işlemin iptal yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. 
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü: 

KARAR : Dava, Suriye uyruklu olan ve Türk vatandaşıyla evlenen davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, 'Kamu düzeni, milli güvenlik ve genel ahlak açısından sakıncalı olmamak şartını taşımadığından bahisle reddine dair 14.11.2011 tarh ve 101671 Sayılı Nüfus ve Vatandaşlık İşler Genel Müdürlüğü işleminin iptal istemiyle açılmıştır. Ankara 5. İdare Mahkemesince, her ne kadar davalı idarece sunulan savunma dilekçesinde, davacının durumunun kamu düzen, milli güvenlik ve genel ahlak açısından sakıncalı görülmesi sebebiyle Türk vatandaşlığına geçme talebinin uygun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, bu durumu kanıtlayıcı somut bir bilgi veya belge sunulamadığı; öte yandan, davacının 1991 yılından itibaren Türk vatandaşı ile evli olduğu, uzun yıllar Sağlık Bakanlığında sözleşmeli olarak doktorluk yaptığı, Türk vatandaşı olan altı ( 6 ) çocuğunun bulunduğu, kendisine süresiz ikamet izni verildiği, herhangi bir sabıkasının veya suç kaydının olmadığı, Mersin Valiliği tarafından hakkında yapılan soruşturma sonucunda da hakkında olumsuz bir kanaat belirtilmediği görüldüğünden, davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir. 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 'Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması' başlıklı 16. maddesinde, " ( 1 ) Bir Türk vatandaşı ile evlenmenin doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmayacağı, ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancıların Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabileceği, başvuru sahiplerinde; a- ) Aile birliği içinde yaşama, b- ) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, c- ) Milli güvenlik ve kamu düzen bakımından engel teşkil edecek br hal bulunmama şartlarının aranacağı" hüküm altına alınmıştır. Dava dosyasının incelenmesinden, Suriye vatandaşı olan davacının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına geçme istemiyle yaptığı başvuru neticesinde Nüfus ve Vatandaşlık İşler Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen mülakat formunda, davacının 4.7.1991 tarihinden beri Türk vatandaşı ile evli ve müşterek altı ( 6 ) çocuklarının olduğu, Mersin ilinde ortak ikametgahlarının bulunduğu, uzun yıllar Sağlık Bakanlığında sözleşmeli olarak doktorluk yaptığı, herhangi bir suç kaydının olmadığı, bahse konu evliliğin menfaat karşılığı yapılmış anlaşmalı bir evlilik olmadığı belirtilerek mülakat sonucunda oluşan kanaatin olumlu olarak değerlendirilmesi neticesinde, davacının 5901 Sayılı Kanun'un 16. maddesinde aranan şartları taşıdığı sonucuna varıldığı; Mersin İl Emniyet Müdürlüğü tarafından da davacı hakkında yapılan ön inceleme ve araştırma sonucunda, yukarda yazılı hususlara benzer tespitlere yer verildiği; ancak, Milli İstihbarat Teşkilatınca yapılan arşiv araştırması sonucu Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan yazılarında, davacının, .... paralelinde faaliyet yürüttüğü, Suriye istihbaratına çalıştığının ifade edilmesi üzerine, bu hususların vatandaşlık talebinde dikkate alınarak davacının evlenme yoluyla Tük vatandaşlığına alınma istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolunda işlem tesis edildiği, söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bakılan uyuşmazlıkta, davalı idarece Türk vatandaşlığına alınma talebi üzerine davacı hakkında yapılan inceleme ve araştırma sonunda, davacı hakkındaki geçmiş kayıtların değerlendirilmesi üzerine kamu düzenin bozucu nitelikte, terör örgütü ve bir başka ülke istihbaratı ile bağlantılı faaliyetlerde bulunduğunun tespit sebebiyle başvurunun reddedildiği görülmektedir. Bu durumda, Türk vatandaşlığına kabul etme konusunun Devletin hükümranlık yetkisine dair olduğu gözetildiğinde, davalı idarece takdir yetkisi çerçevesinde davacı hakkındaki geçmiş kayıtların değerlendirilmesi sonucu tesis edilen davaya konu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır. 

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 12.2.2013 tarh ve E:2012/965, K:2013/165 Sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 29.03.2016 tarihinde gerekçede oyçokluğu, esasta oybirliğiyle karar verildi. 

Evliliğin Ciddi Olmadığı Kanaati Vatandaşlık Davası

T.C.
ANKARA 
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
10. İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS NO            : 2020/...
KARAR NO        : 2020/....
İSTİNAF İSTEMİNDE 
BULUNAN (DAVACI)    : ...

VEKİLİ    : ...

KARŞI TARAF (DAVALI)    : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI / ANKARA

VEKİLİ                 :...

İSTEMİN ÖZETİ    : Suriye Arap Cumhuriyeti uyruklu olan davacı tarafından, Türk vatandaşı ile evli olduğundan bahisle Türk vatandaşlığına geçme talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 15.10.2018 tarih ve 2018/362 sayılı işlemin iptali  istemiyle açılan davada; Türk Vatandaşlığı'na alma yetkisinin Devletin egemenlik yetkisine özgü olmasından ötürü, davalı idarenin bu hususta takdir yetkisinin geniş olduğu ve davacı hakkında yapılan arşiv araştırması sonucunda kamu düzeni ve milli güvenlik açısından sakıncalı olduğunun bildirildiği, bu durumda; dosyadaki bilgi ve belgelerle, mevzuat hükümleri uyarınca davalı idareye tanınan takdir hakkı birlikte değerlendirildiğinde, davacının Türk Vatandaşlığının kazanılması yönünde yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce verilen 15/10/2019 gün ve E: 2018/2362, K: 2019/2022 sayılı kararın, davacı vekili tarafından; vatandaşlığa kabul konusundaki takdir yetkisinin sınırsız olmadığı, müvekkilinin eşinin banka hesabı nedeniyle tesis edilen işlemin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kaldırılması  istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ    : Hükümranlık yetkisi kapsamında MİT müsteşarlığınca eşinin Asya Bankta hesabı olduğu tespit edilen davacının vatandaşlığa alınmamasında hukuka aykırılık olmadığı, bu nedenle mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. 

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10.İdari Dava Dairesi'nce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacı vekilinin talebi üzerine duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin esasına geçildi:
Dava; Suriye Arap Cumhuriyeti uyruklu olan davacı tarafından, Türk vatandaşı ile evli olduğundan bahisle Türk vatandaşlığına geçme talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 15.10.2018 tarih ve 2018/362 sayılı işlemin iptali  istemiyle istemiyle açılmıştır.
 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 10. maddesinde, ''Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.'' hükmü, aynı Kanunun "Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması" başlıklı 16. maddesinde; 
             "(1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
             a) Aile birliği içinde yaşama,
             b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
             c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama,
             şartları aranır. 
            (2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
             (3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler." düzenlemesi yer almıştır. 
Aynı Kanunun 19. maddesinde, ''Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru için gerekli şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenlenir ve karar verilmek üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun bulunanlar Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilirler, uygun görülmeyenlerin talepleri ise Bakanlıkça reddedilir. (..)'' hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Suriye uyruklu olan davacının 03/10/1993 tarihinde Türk Vatandaşı ... ile evlendiği, bu evlilikten doğan beş çocukları olduğu, davacının evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanmak için yaptığı başvuru sonucu yapılan tahkikatta evlilik birliği içinde yaşadığının ve evliliğinin ciddi olduğunun tespit edildiği hakkındaki İl Emniyet Tahkikat, EGM Arşiv, MİT Arşiv sonuçları ile Komisyon görüşünün olumlu olduğu, ancak eşi hakkındaki Bank Asya'da hesabı olduğu yolundaki bilgi nedeniyle talebinin reddedildiği anlaşılmıştır.

Bu durum karşısında Türk Vatandaşı ile evlendiği tarihten itibaren 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 16.maddesinde belirtilen şartlara uygun bir yaşam sürdüğü ve evlilik birliği ile bağdaşmayacak hiçbir faaliyette bulunmadığı ve hakkındaki tahkikat, arşiv ve komisyon görüşlerinin olumlu olduğu, anlaşılan davacının, eşi ile ilgili istihbari bilgi nedeniyle Türk Vatandaşlığına alınmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık, bir işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında da hukuki isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenlerle, davacı istinaf isteminin KABULÜNE

Süre Aşımı Nedeniyle Vatandaşlık İptali Davası

T.C.
DANIŞTAY
10. DAİRE
E. 2015/2640
K. 2019/404
T. 15.1.2019

• TÜRK VATANDAŞLIĞINA ALINMA İSTEMLİ YAPILAN BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ ( Dava Konusu İşlemin Davacı Tarafa 15.01.2015 Tarihinde Tebliğ Edildiği Hususunun Gerek Duyuru Belgesi Gerekse de Evrak Kaydına İlişkin İnternet Çıktısı İle Sabit Olduğu Görülmekle Dava Konusu İşlemin 15.01.2015 Tarihinde Davacı Tarafa Tebliğ Edildiği Anlaşıldığından 20.02.2015 Tarihinde Açılan Davanın Kanuni Süresi İçinde Açıldığı/Davanın Süre Aşımı Nedeniyle Reddine Karar Verilmesinde Hukuki İsabet Görülmediği )
• DUYURU BELGESİ İLE TEBLİĞ ( Türk Vatandaşlığına Alınma İstemli Yapılan Başvurunun Reddine İlişkin İşlemin İptali - "Duyuru Belgesi" Başlıklı İşlemi İle Tebliğ Edildiği Görülmekle Birlikte Duyuru Belgesinde Farklı Tarihlerin Yer Aldığı Ancak Dava Konusu İşlemin Davacı Tarafa 15.01.2015 Tarihinde Tebliğ Edildiği Hususunun Gerek Duyuru Belgesi Gerekse de Evrak Kaydına İlişkin İnternet Çıktısı İle Sabit Olduğu Görülmekle Dava Konusu İşlemin 15.01.2015 Tarihinde Davacı Tarafa Tebliğ Edildiği Anlaşıldığından 20.02.2015 Tarihinde Açılan Davanın Kanuni Süresi İçinde Açıldığı )
• TEBLİĞ BELGESİNDE FARKLI TARİHLERİN YER ALMASI ( Dava Konusu İşlemin Tebliğ Tarihine İlişkin Olarak Ortaya Çıkan Çelişkinin Giderilmesi İçin Söz Konusu İşlemin Davacıya Tebliğ Edildiği Tarihi Açık Net ve Anlaşılır Olarak Gösterir Bilgi ve Belgeler İle Evrak Kayıt Defterinin Anılan Uyuşmazlığın Çözümü İçin Gerekli Olan Kısmının Fotokopisinin Davalı İdare Tarafından Gönderilmesi Neticesinde Dava Konusu İşlemin Davacı Tarafa 15.01.2015 Tarihinde Tebliğ Edildiği Hususunun Gerek Duyuru Belgesi Gerekse de Evrak Kaydına İlişkin İnternet Çıktısı İle Sabit Olduğu Görülmekle 20.02.2015 Tarihinde Açılan Davanın Kanuni Süresi İçinde Açıldığının Kabul Edileceği )
5901/m.10,11
2577/m.7,10
ÖZET : Gürcistan uyruklu olan davacı tarafından, Türk Vatandaşlığına alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Antalya Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü işlemi ile tebliğ edilen İçişleri Bakanlığı işleminin iptali istenilmiştir.

Dava konusu işlemin davacıya Antalya Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'nün "Duyuru Belgesi" başlıklı işlemi ile tebliğ edildiği görülmekle birlikte, duyuru belgesinde farklı tarihlerin yer aldığı; belgenin üst tarafında 15.01.2015 tarihinin yazıldığı; aynı şekilde alt kısmında da 15.01.2015 ( 15/01/2014 tarihi elle düzeltilerek 2015 olarak değiştirilmiş. ) tarihinde e-imza ile imzalandığının tasdik edildiği; öte yandan, belgenin üzerinde elle 15/01/2014 tarihinin yazılı olduğunun görüldüğü, dava konusu işlemin tebliğ tarihine ilişkin olarak ( 2014-2015 ) ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi için söz konusu işlemin davacıya tebliğ edildiği tarihi açık, net ve anlaşılır olarak gösterir bilgi ve belgeler ile evrak kayıt defterinin anılan uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan kısmının fotokopisinin davalı idare tarafından gönderilmesinin istendiği, ara kararına cevaben idarece gönderilen 05.12.2018 tarihli dilekçe ve ekleri incelendiğinde; dava konusu işlemin davacı tarafa 15/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği hususunun gerek duyuru belgesi, gerekse de evrak kaydına ilişkin internet çıktısı ile sabit olduğu görülmektedir. Bu durumda, dava konusu işlemin 15/01/2015 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği anlaşıldığından, 20/02/2015 tarihinde açılan iş bu davanın kanuni süresi içinde açıldığı sonucuna varılmaktadır.İdare Mahkemesince, davanın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

İSTEMİN KONUSU : Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 09/04/2015 tarih ve E:2015/328, K:2015/485 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Gürcistan uyruklu olan davacı tarafından, Türk Vatandaşlığına alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 15/01/2015 tarih ve 1323 Sayılı Antalya Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü işlemi ile tebliğ edilen 27/09/2013 tarih ve 92460 Sayılı İçişleri Bakanlığı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ankara 2. İdare Mahkemesince verilen 09/04/2015 tarih ve E:2015/328, K:2015/485 Sayılı kararda; davacının, Türk Vatandaşlığına alınması istemiyle davalı idareye yapmış olduğu başvurunun, 27/09/2013 tarih ve 1323 Sayılı işlem ile reddedildiği, bu işlemin davacıya 15/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu işleme karşı tebliğ tarihini izleyen 60 gün içerisinde yani en son ( 60. gün hafta sonu tatiline geldiği için izleyen gün ) 17/03/2014 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 20/02/2015 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı, davacının, 27/09/2013 tarih ve 1323 Sayılı işlemin gerekçesini öğrenmeye yönelik olarak yapmış olduğu 20/01/2015 tarihli başvurusunun, yeni bir vatandaşlık başvurusu veya dava açma süresi içerisinde yapılan itiraz başvurusu olmadığı, bu sebeple dava açma süresini yeniden başlatmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle süre aşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, dava konusu işlemin müvekkiline 15/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, bu sebeple 20/02/2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının Türk vatandaşlığına alınma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, öte yandan, yasal süresi içinde açılmayan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 12/09/2018 tarihli ara kararı cevabının geldiği görülerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Gürcistan uyruklu olan davacı tarafından, 01/06/2012 tarihinde 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığına alınma talebiyle İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunulmuştur.

Davacının Türk vatandaşlığına alınma talebi, 5901 Sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca dava konusu 27/09/2013 tarih ve 92460 Sayılı İçişleri Bakanlığı işlemi ile reddedilmiştir.

Söz konusu işlem davacıya Antalya Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'nün "Duyuru Belgesi" başlıklı 15/01/2015 tarih ve 1323 Sayılı işlemi ile tebliğ edilmiştir.

Bunun üzerine 20/01/2015 tarihli dilekçeyle davacı vekili tarafından, tebliğ edilen evrakta başvurunun reddine ilişkin kararın bulunmadığı, söz konusu işleme karşı idari yargıda dava açılacağı için anılan kararın gönderilmesi istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulmuştur.

Anılan yazıya İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen 02/02/2015 tarih ve 9892 Sayılı cevap yazısında; vatandaşlık başvurusunun reddine ilişkin karar yazısının mahkeme kararı olmadan gönderilemeyeceği belirtilmiştir.

Bunun üzerine 20/02/2015 tarihinde bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde altmış gün, vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı günü izleyen günden başlayacağı; "İdari makamların sükutu" başlıklı 10. maddesinde, ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse, ilgilinin bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçmeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlıkta; Dairemizin 12/09/2018 tarih ve E:2015/2640 Sayılı ara kararıyla; dava konusu işlemin davacıya Antalya Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'nün "Duyuru Belgesi" başlıklı işlemi ile tebliğ edildiği görülmekle birlikte, duyuru belgesinde farklı tarihlerin yer aldığı; belgenin üst tarafında 15/01/2015 tarihinin yazıldığı; aynı şekilde alt kısmında da A. Ferit Aras tarafından 15/01/2015 ( 15/01/2014 tarihi elle düzeltilerek 2015 olarak değiştirilmiş. ) tarihinde e-imza ile imzalandığının tasdik edildiği; öte yandan, belgenin üzerinde elle 15/01/2014 tarihinin yazılı olduğunun görüldüğü, dava konusu işlemin tebliğ tarihine ilişkin olarak ( 2014-2015 ) ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi için söz konusu işlemin davacıya tebliğ edildiği tarihi açık, net ve anlaşılır olarak gösterir bilgi ve belgeler ile evrak kayıt defterinin anılan uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan kısmının fotokopisinin davalı idare tarafından gönderilmesinin istendiği, ara kararına cevaben idarece gönderilen 05/12/2018 tarihli dilekçe ve ekleri incelendiğinde; dava konusu işlemin davacı tarafa 15/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği hususunun gerek duyuru belgesi, gerekse de evrak kaydına ilişkin internet çıktısı ile sabit olduğu görülmektedir.

Bu durumda, dava konusu işlemin 15/01/2015 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği anlaşıldığından, 20/02/2015 tarihinde açılan iş bu davanın kanuni süresi içinde açıldığı sonucuna varılmaktadır.

İdare Mahkemesince, davanın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacı tarafın temyiz isteminin kabulüne,

Olumsuz Rapor Nedeniyle Vatandaşlık Davası

T.C.
DANIŞTAY
10. DAİRE
E. 2013/...
K. 2016/...
T. 29.3.2016

• TÜRK VATANDAŞLIĞINA GEÇMEYE İLİŞKİN TALEBİN REDDİ NEDENİYLE İPTAL DAVASI ( İstihbarat Raporlarında Davacının Suriye İstihbaratı Adına Çalıştığı ve Milli Güvenliği Tehdit Eden Biri Olduğunun Belirtildiği - İstihbarat Raporu Nedeniyle Vatandaşlığa Kabul Edilmemenin Hükümranlık Hakkıyla İlgili Olduğunun Kabulü )
• MİLLİ GÜVENLİK VE KAMU DÜZENİNİ OLUMSUZ ETKİLEME ( Türk Vatandaşlığına Kabul Etme Konusunun Devletin Hükümranlık Yetkisine Dair Olduğu Gözetileceği - Davalı İdarece Takdir Yetkisi Çerçevesinde Davacı Hakkındaki Kayıtların Değerlendirilmesi Sonucu Tesis Edilen Davaya Konu İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı )
• DAVACI HAKKINDAKİ OLUMSUZ YÖNDEKİ MİT RAPORLARI ( Türk Vatandaşlığına Kabul Etme Konusunun Devletin Hükümranlık Yetkisine Dair Olduğu Gözetileceği - Davalı İdarece Takdir Yetkisi Çerçevesinde Davacı Hakkındaki Kayıtların Değerlendirilmesi Sonucu Tesis Edilen Davaya Konu İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı )
• DEVLETİN HÜKÜMRANLIK YETKİSİ ( Davacı Hakkında Olumsuz Yönde MİT Raporları Nedeniyle Türk Vatandaşlığına Alınmamasının Devletin Hükümranlık Hakkı Kapsamında Değerlendirilmesi Gerektiği - Davalı İdarenin Takdir Hakkı Kapsamının Yerel Mahkemece Gözetilmesi Gereği/Davacı Hakkında Geçmiş Kayıtlar/Kamu Güvenliği )
• İDARENİN TAKDİR HAKKI BULUNDUĞU ( MİT Raporlarında Davacı Hakkında Milli Güvenlik ve Kamu Düzenini Olumsuz Etkileyecek Mahiyette Kayıtlar Bulunduğu - Türk Vatandaşlığına Alınmaması Yönündeki İdari İşlemin Hukuka Uygun Olduğu/MİT Tarafından Yapılan Arşiv Araştırması/Kamu Düzeni/Hükümranlık Hakkı/Kamu Güvenliği )
5901/m.16
ÖZET : Dava, evlilik ile türk vatandaşlığına geçme hakkındaki talebin idarece reddine ilişkin işlemin iptali talebiyle açılmıştır.Yerel mahkeme davayı kabul etmiştir.Eldeki davada, MİT tarafından yapılan arşiv araştırması sonucu Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan yazılarında, davacının, PKK-KONGRE-GEL paralelinde faaliyet yürüttüğü, Suriye istihbaratına çalıştığının ifade edilmesi üzerine, bu hususların vatandaşlık talebinde dikkate alınarak davacının evlenme yoluyla Tük vatandaşlığına alınma istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolunda işlem tesis edildiği, söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Davalı idarece Türk vatandaşlığına alınma talebi üzerine davacı hakkında yapılan inceleme ve araştırma sonunda, davacı hakkındaki geçmiş kayıtların değerlendirilmesi üzerine kamu düzenini bozucu nitelikte, terör örgütü ve bir başka ülke istihbaratı ile bağlantılı faaliyetlerde bulunduğunun tespiti sebebiyle başvurunun reddedildiği görülmektedir.Bu durumda, Türk vatandaşlığına kabul etme konusunun Devletin hükümranlık yetkisine dair olduğu gözetildiğinde, davalı idarece takdir yetkisi çerçevesinde davacı hakkındaki geçmiş kayıtların değerlendirilmesi sonucu tesis edilen davaya konu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesince davaya konu işlemin iptali yolunda verilen 12.2.2013 tarih ve E:2012/965, K:2013/165 Sayılı kararın 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle davaya konu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, Suriye uyruklu olan ve Türk vatandaşıyla evlenen davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, 'Kamu düzeni, milli güvenlik ve genel ahlak açısından sakıncalı olmamak şartını taşımadığından bahisle reddine dair 14.11.2011 tarih ve 101671 Sayılı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 5. İdare Mahkemesince, her ne kadar davalı idarece sunulan savunma dilekçesinde, davacının durumunun kamu düzeni, milli güvenlik ve genel ahlak açısından sakıncalı görülmesi sebebiyle Türk vatandaşlığına geçme talebinin uygun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, bu durumu kanıtlayıcı somut bir bilgi veya belge sunulamadığı; öte yandan, davacının 1991 yılından itibaren Türk vatandaşı ile evli olduğu, uzun yıllar Sağlık Bakanlığında sözleşmeli olarak doktorluk yaptığı, Türk vatandaşı olan altı ( 6 ) çocuğunun bulunduğu, kendisine süresiz ikamet izni verildiği, herhangi bir sabıkasının veya suç kaydının olmadığı, Mersin Valiliği tarafından hakkında yapılan soruşturma sonucunda da hakkında olumsuz bir kanaat belirtilmediği görüldüğünden, davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Temyiz Başvurusunun reddine...

Eşinin İşlediği Suç Sebebiyle Vatandaşlık Verilmemesi

T.C. ANKARA

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 10. İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS NO : 2023/7...

KARAR NO : 2024/...

İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) VEKİLİ AV. BİLGEHAN UTKU - E-tebligat adresli

KARŞI TARAF (DAVALI) VEKİLİ

İSTEMLERİN KONUSU

: Belçika Krallığı uyruklu olan ve 12.01.2018 tarihinde Türk Vatandaşı ...ile evlenen davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yapılan başvurunun, 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca reddedilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığının 17.03.2023 tarih ve .... sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin 13/09/2023 gün ve E: 2023/496, K: 2023/1623 sayılı kararı ile; evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda aranan şartların varlığına bağlı olup dosya içeriğinden davacının 12.01.2018 tarihinde evlenmiş olduğu Türk vatandaşı ...in bir çok suçtan adli soruşturma ve kovuşturma geçirdiği, ayrıca (eşinin) Emniyet Genel Müdürlüğünce yapılan tahkikat neticesinde, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sakıncalı olabileceğinin tespit edildiği, anne ve kız kardeşinin Bylock ve Bank Asya hesabının tespit edildiği, kız kardeşinin firari olduğu, hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığı kazanılması yönünde yaptığı başvurunun reddine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; koşulları taşıdığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

DAVALI İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN
SAVUNMASININ ÖZETİ : İstinafa konu mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY:

Dava; Belçika Krallığı uyruklu olan ve 12.01.2018 tarihinde Türk Vatandaşı ... ile evlenen davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yapılan başvurunun, 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca reddedilmesine

İLGİLİ MEVZUAT:

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun "Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması" başlıklı 16. maddesinde; "(1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;a) Aile birliği içinde yaşama, b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, c)Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır. (2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz. (3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler." hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 25. maddesinde; "(1) Kanunun 16 ncı maddesinde sayılan şartları taşıyanlar evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. (2) Başvuruda bulunan yabancı hakkında müracaat makamlarınca araştırma yapılır. Araştırma sonucunda yabancının; a) Bir Türk vatandaşı ile üç yıldan beri evli olmadığı, b) Evliliğin boşanma veya müracaat tarihinden önce ölüm gibi nedenlerle son bulduğu, c) Herhangi bir suçtan dolayı yargılamasının devam ettiği veya hükümlü ya da tutuklu olduğu, ç) 26 ncı madde uyarınca istenen belgeleri ibraz edemediği, anlaşıldığı takdirde başvurusu kabul edilmez ve bu hususta ilgilisine gerekli tebligat yapılır..." hükmü, 26. maddesinde; "(1) Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunan yabancı adına müracaat makamlarınca aşağıda belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir: a) İsteği belirten form dilekçe. b) Türk vatandaşı eşe ait müracaat makamlarınca sistemden alınan nüfus kayıt örneği. c) Kişinin hangi devlet vatandaşı olduğunu gösteren pasaport veya benzeri belge, vatansız ise temininin mümkün olması halinde buna ilişkin belge. ç) Kişinin kimlik bilgilerini gösteren doğum belgesi veya nüfus kayıt örneği gibi belge. d) Yerleşim yeri Türkiye’de bulunuyor ise en son tarihli ikamet tezkeresi. e)Herhangi bir suç nedeniyle hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunuyor ise onaylı bir örneği. f) Kişinin doğum tarihinin ay ve günü bulunmuyorsa, doğum tarihinin tamamlanması için ülkesinin yetkili makamlarından alınmış belge, belgenin temin edilememesi halinde ise 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 39 uncu maddesi gereğince işlem yapılmasını kabul ettiğine dair imzalı beyanı. g) Hizmet bedelinin Maliye veznesine yatırıldığını gösteren makbuz." hükmü, 27. maddesinde; "(1) Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuruda aranan şartları taşıdığı anlaşılan yabancı adına 26 ncı maddede belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir ve yabancı hakkında il emniyet müdürlüğünden soruşturma yapılması istenir." hükmü, 28. maddesinde; "(1) İl emniyet müdürlüğünce evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancının; a) Aile birliği içinde yaşayıp yaşamadığı, b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak şekilde fuhuş yapmak ve fuhuşa aracılık etmek gibi davranışlarının olup olmadığı, c) Türk vatandaşlığını kazanmasında millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığı, hususları araştırılır ve oluşan olumlu veya olumsuz kanaat soruşturma formuna açık bir şekilde yazılır. Soruşturma formuna soruşturmaya ilişkin tutanaklar da eklenir. (2) Soruşturması tamamlanan yabancının dosyası il müdürlüğüne iade edilir. Dosya gerekli inceleme ve araştırma yapılmak üzere il müdürlüğünce komisyona gönderilir." hükmü, 29. maddesinde; "(1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı ve eşi, komisyon tarafından ayrı ayrı ve birlikte mülakata tabi tutulmak suretiyle evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığı araştırılır. (2) Mülakat sonucunda oluşan kanaat evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna yazılır. İl müdürlüğünce dosya karar alınmak üzere Bakanlığa gönderilir." hükmü, 30. maddesinde; "(1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuru için gerekli şartları taşıyan yabancı adına 26 ncı maddede belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir. (2) Konsolosluk işlemlerinden sorumlu muavin konsolos veya daha üst yetkili tarafından yabancı kişi ve eşi ayrı ayrı ve birlikte, evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığının tespiti için mülakata tabi tutulur. (3) Mülakat sonucunda oluşan olumlu veya olumsuz kanaat evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna açık bir şekilde yazılır. (4) Yabancının bulunduğu devletin kanunları izin verdiği takdirde sabıka kaydı istenir ve yabancının Türk vatandaşı eşi ile evlilik kaydının resmi makamlarda bulunup bulunmadığı araştırılarak elde edilen bilgi ve belgeler dosyaya eklenir ve karar alınmak üzere Bakanlığa gönderilir." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesinden; Belçika Krallığı uyruklu olan davacının 12.01.2018 tarihinde Türk vatandaşı ...ile evlendiği ve bu evlilikten 04.02.2016 ve 13.07.2018 doğumlu iki çocuklarının olduğu, davacının Türk vatandaşı ile evli olması hasebiyle evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına geçmek için başvuruda bulunduğu, söz konusu başvurunun eşinin annesi ile kardeşinin Bylock ve Bank Asya hesabının tespit edildiği, buna ilave olarak eşinin milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sakıncalı olabileceği gerekçeleriyle İçişleri Bakanlığının 17.03.2023 tarih ve 2023/239 sayılı işlemi ile 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, davacı hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Konsolosluk tarafından yapılan arşiv araştırması neticesinde, davacıya ilişkin herhangi bir olumsuz bilgiye rastlanılmamakla birlikte davacının Türk vatandaşı olan eşi ve eşinin annesi ve kardeşi hakkında tespit edilen husus dikkate alınarak davacının Türk vatandaşlığına alınma talebinin reddedildiği görülmüştür.

Bu durumda, davacının 12.01.2018 tarihinde Türk vatandaşıyla evlendiği, evlilik birliği içinde bir çocuklarının olduğu, 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesinde öngörülen aile birliği içinde yaşama, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartlarını sağladığının tespit edildiği, talebinin takdir hakkı ve davacının Türk vatandaşı eşi hakkındaki bilgi nazara alınarak reddine karar verildiği, soruşturma ve mülakat formlarında evlilikleri ile ilgili değerlendirmelerin olumlu, aile birliği kurmaya yönelik ve ciddi olduğunun, birlikte ikamet ettiklerinin belirtildiği, yalnızca Türk vatandaşı eşi, annesi ve eşinin kardeşi ile ilgili olan bilgiden dolayı davacının vatandaşlık başvurusunun reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :

Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı istinaf isteminin KABULÜNE,

Milli Güvenliğe Aykırılık Sebebiyle Vatandaşlık Davası

T.C.
DANIŞTAY
10. DAİRE
E. 2014/...
K. 2019/...
T. 14.10.2019

• EVLENME YOLUYLA TÜRK VATANDAŞLIĞINA ALINMA TALEBİNİN REDDİ İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİ ( Davacı Hakkında Yapılan Arşiv Araştırması Sonucunda MİT Müsteşarlığı Yazısıyla Davacının “Rus Diasporasının Etkinlikleri Kapsamında Türkiye'de Görevli RF İstihbarat Servisi Mensuplarıyla Temaslarda Bulunduğu” İstihbar Olunduğu - Dava Konusu İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı )
• ARŞİV ARAŞTIRMASI ( Evlenme Yoluyla Türk Vatandaşlığına Alınma Talebinin Reddi İşleminin İptali İstemi - Davacının “Rus Diasporasının Etkinlikleri Kapsamında Türkiye'de Görevli RF İstihbarat Servisi Mensuplarıyla Temaslarda Bulunduğu” İstihbar Olunduğu/5901 S. Kanun'un 16. Md. 1. Fıkrasının ( C ) Bendinde Yer Alan Şart Sağlanmadığı/İşlemin İptali Kararının Doğru Görülmediği )
• İSTİHBARAT SERVİSİ MENSUPLARIYLA TEMASTA BULUNMA ( Davacının 5901 S. Kanun'un 16. Md. 1. Fıkrasının ( C ) Bendinde Yer Alan "Milli Güvenlik ve Kamu Düzeni Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunmama" Şartını Taşımadığı - Dava Konusu İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı/Evlenme Yoluyla Türk Vatandaşlığına Alınma Talebinin Reddi İşleminin İptali İstemi )
5901/m.10,16
İSTEMİN KONUSU : Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin 31/01/2014 tarih ve E:2013/622, K:2014/105 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Rusya vatandaşı olan ve 23/03/2008 tarihinde Türk vatandaşıyla evlenen davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvurusunun 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca reddedilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 27/02/2013 tarih ve 43 Sayılı işleminin iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin 31/01/2014 tarih ve E:2013/622, K:2014/105 Sayılı kararıyla; davacının başvurusunun reddedilme gerekçesine yönelik olarak Mahkemelerince verilen ara kararına cevaben gönderilen bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacı hakkında MİT Müsteşarlığı yazısı ile sakınca kaydı olduğu ve bunun "Rus diasporasının etkinlikleri kapsamında Türkiye'de görevli RF istihbarat servisi mensuplarıyla temaslarda bulunulduğu, Ankara'daki Türk-Rus Kültür Derneği'nin eski başkanı olduğu ve halen söz konusu derneğin yönetim kurulu üyeleri arasında bulunduğu" na yönelik olduğu anlaşılmakla birlikte; sakıncalı kaydını doğrulayabilecek herhangi bir somut bilgi ve belge ya da ilgili yerlerle bağlantıya yönelik şüphelenilecek tespitlerin ortaya konulamadığı, öte yandan davacının evlilik birliği içinde 22/10/2013 tarihinde çocuğunun olduğu dikkate alındığında; anılan kayıt dışında davacının Türk vatandaşlığı kazanması için aranılan koşullara sahip olmadığı yolunda başkaca herhangi bir kanuni gerekçe sunulamadığı görüldüğünden, davacının başvurusunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının talebi üzerine Kanun'da aranan şartları taşıyıp taşımadığına yönelik olarak yapılan arşiv araştırması neticesinde elde edilen bilgiler üzerine vatandaşlığı kazanması konusunda olumlu kanaat oluşmadığı, ayrıca 5901 Sayılı Kanun'un 10. maddesinde, Kanun'da aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı düzenlemesine yer verildiği, kaldı ki davacının Türk vatandaşlığını bütün koşulları yerine getirerek kazanmasının söz konusu olmadığı, öte yandan, evleme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmanın, Kanun'da aranan tüm şartları aynı anda taşımayı zorunlu kıldığı, bu şartların yokluğu halinde Türk vatandaşlığının kazanılmasının mümkün olmadığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, hukuki bir delile ve maddi bir kanıta dayanmayan bir sonuca göre müvekkilinin başvurusunun reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin çalışmış olduğu derneğin yasal olarak kurulan ve devlet tarafından denetlenen bir kültür derneği olduğu, bu haliyle yaptığı faaliyetlerin yasal sınırlarda olduğu ve aksi yönde bir delilin olmadığı, öte yandan takdir yetkisinin sınırsız ve keyfi kullanılmasının hukuk devleti gerekleri ile bağdaşmayacağı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

temyiz başvurusunun reddine...

kararlar; kazancı.com

Evlenme Yoluyla Türk Vatandaşlığı Davası

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2013/7128
Karar No : 2016/1898

Temyiz Eden (Davalı) : - ANKARA
Vekili : 1. Hukuk Müşaviri V. Dr. Hasan Hüseyin Can (Aynı yerde)
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

Sahrayıcedid Mah. Halk Sk. Golden Plaza A Blok No:27 D:19 Kadıköy/İSTANBUL
İstemin_Özeti : Moldova uyruklu davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 13.7.2012 tarihli ve 84910 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; Ankara 5. İdare Mahkemesince, davacı hakkında 1995 yılında Fuhuşla Mücadele Tüzüğüne aykırılık nedeniyle işlem yapıldığından bahisle dava konusu işlem tesis edildiği, davacının evlendikten sonraki dönemde herhangi bir suç kaydına rastlanmadığı, idarece yapılan soruşturma sonucu düzenlenen değerlendirme formunda, davacının aile birliği içerisinde yaşadığı, evliliğinin ciddi olduğu şeklinde kanaat belirtildiği, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile Ankara 5. İdare Mahkemesinin 3/7/2013 tarih ve E:2012/1409, K:2013/1045 sayılı kararının ONANMASINA

Evliliğin Geçersiz Olduğu Gerekçesiyle Vatandaşlık Davası

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE

Esas No : 2013/4955

Karar No : 2016/1463

Temyiz Eden (Davalı) :

Karşı Taraf (Davacılar) : 

Vekili :

İstemin_Özeti : Ukrayna uyruklu ...'ın 5683 Kanun'un 19. maddesi uyarınca alınan sınırdışı işlemi tamamlanıncaya kadar 5683 sayılı Kanun'un 23. maddesi ve 14 Eylül 2010 tarih ve 67 sayılı Genelge gereğince azami doksan (90) güne kadar muhafaza altına alınmasına ilişkin 31/5/2012 tarih ve 2012/21660 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, davacı tarafından formalite evlilik yaptığından bahisle 18/7/2012 tarih ve 22243-140211 sayılı sınırdışı edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin E:2012/1217 sayılı dosyası ile açılan davada, "evlilikler batıl olsa dahi hakim kararı ile sona ermesi gerektiği, dolayısıyla mahkeme dışında hiçbir kişi, kurum veya kuruluşun evliliğin formalite veya batıl olduğuna dair karar verme yetkisi bulunmadığı, hukuken geçerli olan ve Anayasa, Uluslararası Sözleşme ve Kanunla güvence altına alınan evlilik ve aile birliğini fiilen sona erdirme sonucu doğuracak olan dava konusu işlemin davacının sınırdışı edilmesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle 9/11/2012 tarihinde sınırdışı edilme işleminin yürütmesinin durdurulduğu görülmüş olup, bu durumda dayanağı kalmayan sınırdışı edilmek üzere doksan (90) gün süreyle muhafaza edilmeye ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 27/2/2013 tarih ve E:2012/1066, K:2013/350 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin 27/2/2013 tarih ve E:2012/1066, K:2013/350 sayılı kararının ONANMASINA 17/3/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Evlilik Birliği İle Bağdaşmayacak Faaliyetlerde Bulunmak Vatandaşlık Davası

Ankara 12. İdare Mahkemesi
E:2012/967,
K:2012/2748

Davacı:

Vekili:

Davalı:

Vekili:

Dava, Kırgızistan uyruklu olan ve Türk vatandaşıyla evlenen davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımadığından bahisle reddine ilişkin 22/12/2011 tarih ve 123620 sayılı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 12. İdare Mahkemesince, somut delillere dayanmayan, davacının evlilik birliği ile bağdaşmayacak faaliyette bulunduğu gerekçesi ile davacının vatandaşlık başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

konu hakkında değişik karar ve ilave açıklamalar için vatandaşlık başvurusu reddi ve mahkeme yoluyla vatandaşlık başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz

Vatandaşlık Başvurusunda Yürütmeyi Durdurma

Vatandaşlık başvurusu davasında yürütmeyi durdurma kararı için aşağıdaki videomuzu izleyebilirsiniz.

1