
Ortak Konutu Terke Zorlamak
Ortak konutu terke zorlamak boşanma sebeplerinden bir tanesidir. Ortak konutu terke zorlanan tarafa karşı terk nedeniyle boşanma davası açılamaz. Terke zorlanan taraf ise boşanma davası açabilecek ve boşanmada maddi tazminat ve manevi tazminat talep

Ortak Konutu Terke Zorlamak
Ortak konutu terke zorlamak boşanma sebeplerinden bir tanesidir. Ortak konutu terke zorlanan tarafa karşı terk nedeniyle boşanma davası açılamaz. Terke zorlanan taraf ise boşanma davası açabilecek ve boşanmada maddi tazminat ve manevi tazminat talep edebilecektir. Ortak konutu terke zorlanan eş çekişmeli boşanma davası açabileceği gibi terk nedeniyle boşanma davası da açabilecektir. Nitekim ortak konutu terke zorlayan taraf terk etmiş sayılacaktır.
Ortak Konutu Terke Zorlamak Yargıtay Kararları
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi
2016/18628 E.
2017/7501 K.
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 24.03.2016 gün ve 14563 - 5844 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Davacı-karşı davalı erkek terk sebebine (TMK m. 164) dayanarak boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın ise evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166/1) dayanarak karşı boşanma davası açmıştır.
Mahkemece davacı- karşı davalının az, davalı-karşı davacının ağır kusurlu olduğu belirtilerek, davacı-karşı davalının davasının kabulüne, davalı-karşı davacının karşılık davasının ise reddine karar verilmiştir. Bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce yapılan inceleme neticesinde onanmasına karar verilmiş ve bu karara karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller davacı-karşı davalı erkeğin, birlik görevlerini (TMK.m. 186/3) yerine getirmediği, gece geç saatlerde eve döndüğü, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, eşine şiddet uyguladığı, anlaşılmaktadır.
"Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” (TMK m. 164/1).
Somut olayda da terk edilen, davacı-karşı davalı erkek değil davalı-karşı davacı kadındır. Çünkü davalı-karşı davacı kadın ortak konutu terk etmeye zorlanmıştır. Davacı-karşı davalının terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. (Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2015 gün ve 2013/2-1688 E, 2015/1032 K. sayılı ilamı)
Mevcut duruma göre, davacı-karşı davalı tam kusurlu, davalı kusursuzdur. Davalı-karşı davacının karşılık boşanma davası açması hakkın kötüye kullanılması (TMK m. 2) niteliğinde değildir. Davacı-karşı davalının boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacının karşılık boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, deliller yanlış değerlendirilerek, davacı-karşı davalının davasının kabulü, davalı-karşı davacının karşılık boşanma davası ve davasının eki niteliğindeki tazminat taleplerinin reddi doğru olmamıştır.
Bu sebeple, temyiz edilen hükmün bozulması gerekirken, yazılı şekilde onanması isabetsiz olmuş, ancak bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-karşı davacı kadının karar düzeltme talebi açıklanan sebeple yerinde görülerek kabulüne: Dairemiz ilamının onamaya ilişkin bölümünün her iki dava yönünden kaldırılmasına; hükmün erkeğin davasının kabulü ve kadının davasının reddi yönlerinden açıklanan sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4. maddesi gereğince KABULÜNE, Dairemizin 24.03.2016 tarihli ve 2015/1456-2016/5844 sayılı onama kararının erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddi yönlerinden KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının, erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddi yönünden yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kadının fer'i taleplerine yönelik itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.06.2017 (Per.)
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi
2015/14563 E.
2016/5844 K.
Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı eşin davasında, davacı-karşı davalı eşin az da olsa kusurlu olduğundan bahsolunmuş ise de; davalı-karşı davacı eşin müşterek haneyi terk eyleminde haklı bulunmadığı ve diğer eşin davacı eşi terke zorlayan bir eyleminin mevcut olmadığı, öte yandan davacı-karşı davalı eşin terk hukuki nedenine dayalı davasından sonra davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanma davası açmasında Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına uygunluk bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 24.03.2016 (Perş.)
(Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Davacı-davalı erkek terk sebebine (TMK m. 164) dayanarak boşanma davası açmış, davalı-davacı kadın ise evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166/1) dayanarak karşı boşanma davası açmıştır.
Mahkemece davacı-davalının az, davalı-davacının ağır kusurlu olduğu belirtilerek, davacı-davalının davasının kabulüne, davalı-davacının karşılık davasının ise reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve özellikle aksi kanıtlanmayan davalı-davacının tanık anlatımlarına göre, davacı-davalı erkeğin, birlik görevlerini ( TMK.m.186/3) yerine getirmediği, sabah erken saatlerde evden çıkıp gece geç saatlerde eve döndüğü, vaktini arkadaşlarıyla geçirdiği, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, eşine şiddet uyguladığı, eşinin, arkadaşlarıyla görüşmesini istemediği anlaşılmaktadır.
“Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” (TMK m.164/1).
Somut olayda da terk edilen, davacı-davalı erkek değil davalı-davacı kadındır. Çünkü davalı-davacı kadın ortak konutu terk etmeye zorlanmıştır. Davacı-davalının terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. (Bu konuda, Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2015 gün ve 2013/2-1688 E, 2015/1032 K. sayılı ilamı emsal niteliktedir.)
Mevcut duruma göre, davacı-davalı tam kusurlu, davalı kusursuzdur. Davalı-davacının karşılık boşanma davası açması hakkın kötüye kullanılması (TMK m.2) niteliğinde değildir.
Davacı-davalının boşanma davasının reddine, davalı-davacının karşılık boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, deliller yanlış değerlendirilerek, davacı-davalının davasının kabulü, davalı-davacının karşılık boşanma davası ve davasının eki niteliğindeki tazminat taleplerinin reddi doğru olmamıştır.
Bu sebeple, temyiz edilen hükmün bozulması gerekirken, yazılı şekilde onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.