Kürtaj Yasal mı | Mil Hukuk & Danışmanlık

Kürtaj Yasal mı

Kürtaj Yasal mı

Kürtaj, bebek aldırma ya da gebeliğe son verme ana rahmine yerleşmiş olan ceninin yani uterus içerisindeki fetusun tıbbi bir nedenle ya da gebenin isteği üzerine alınması ya da tahliye edilmesinin çıkmasının sağlanması olarak tanımlanmaktadır.

Kürtaj Yasal mı

Kürtaj Yasal mı?

Kürtaj, bebek aldırma ya da gebeliğe son verme ana rahmine yerleşmiş olan ceninin yani uterus içerisindeki fetusun tıbbi bir nedenle ya da gebenin isteği üzerine alınması ya da tahliye edilmesinin çıkmasının sağlanması olarak tanımlanmaktadır. Anayasamızın 17. maddesi gereğince koruma altına alınmış ve kişilerin fizksel ve manevi varlıklarını koruma ile geliştirme hakkı kapsamında görülmekte olan kürtaj ile kişiler çocuklarının doğum sayısı ya da doğum zamanları konusunda karar verebileceklerdir. Toplumun temelini oluşturan ailenin ve ailenin temeli olan annenin korunması, aile huzuru ve güvenliği ile aile planlaması arasınaki illiyet bağı bakımından da kürtaj ın bir çözüm yolu ve gereklilik olduğu belirtilmektedir. 

Kanunumuzda kürtaj, bebek aldırma ya da gebeliğe son verme hususu 2827 sayılı nüfus planlaması hakkında kanun gereğince ve bu kanundaki şartların bulunması varlığı ile mümkün olmaktadır. Nüfus Planlaması Hakkında Kanununun 5. maddesinde bebek aldırma, kürtaj, gebeliğe son vermeyi sağlayan şartlar belirtilmiş ve bu kanunda yer alan haller dışında gebeliğe son verilemeyeceği açıklanmıştır. 

Kürtaj, bebek aldırma, gebeliğe son verme işlemlerinin Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük gereğince kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından gerçekleştirilmesi şarttır. Yeterlik belgesi almış pratisyen doktorlar da jinekolog eşliğinde ve denetiminde kürtaj, rahim tahliyesi bebek alma tıbbi müdahalesini yapabilirler. Kanunumuzda bebek aldırma, kürtaj ya da gebeliğe son verme işlemine 3 şekilde olmak üzere izin verilmiştir. Bunlar isteğe bağlı kürtaj, zorunlu kürtaj ile acil durumlarda kürtaj olmak üzere belirtilir. (GÖKCAN,Hasan, Tıbbi Müdahaleden Doğan Hukukui ve Cezai Sorumluluk, s 401-405)

Kürtaj, Bebek Aldırma, Gebeliğe Son Verme Çeşitleri

İsteğe Bağlı Gebeliğe Son Verme

Gebeliğin 10. haftası sonuna kadar annenin sağlığı açısından tıbbi bir olumsuzluk bulunmuyorsa annenin talebi üzerine kürtaj, bebek aldırma yapılabilmektedir. Unutulmamalıdır ki anestezi gerektiren kürtaj işlemi için anestezi yapılabilen resmi ya da özel hastaneler yetkilendirilmiştir. Bu yüzden tıp merkezi, sağlık ocağı, poliklinik gibi yerlerde anestezi gerektiren bebek aldırma, rahim tahliyesi ya da kürtaj işlemi yapılması yasaktır. Kadın hastalıkları jinekolog doğum uzmanlarının mesleklerini icra ettikleri yerlerde rahim tahliyesi, gebeliği sonlandırma, kürtaj yapabilirler. Kürtaj, bebeğin aldırma işleminin yapılabilmesi için annenin izni şarttır. Eğer kadın evli ise rahim tahliyesi için kocasının rızası da gereklidir.  Kürtaj gebe kadının iznine, küçüklerde küçüğün rızası ile velinin iznine, vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olmayan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh hakiminin izin vermesine bağlıdır. Ancak akıl maluliyeti nedeni ile şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi için kendi rızası aranmaz. 

Zorunlu Olarak Gebeliğe Son Verme

Gebelik süresi 10 haftadan fazla ise kürtaj ancak; gebeliğin annenin hayatını tehlikeye attığı veya tehlikeye atmasının ihtimal dahilinde oluduğu ya da doğacak çocuk ile onu takip edecek gelecek nesiller için ağır derecede maluliyete sebep olacak ise doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili birimin bir uzmanının gerekçeli raporu ile mümkündür. 

Acil Durumlarda Gebeliğe Son Verme

Derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde durumu tespit eden yetkili hekim tarafından gerekli müdahale yapılarak rahim tahliye edilir. Ancak, hekim bu müdahaleyi yapmadan önce veya mümkün olmadığı hallerde müdahaleden itibaren en geç yirmidört saat içinde müdahale yapılan kadının kimliği, yapılan müdahale ile müdahaleyi icabettiren gerekçeleri illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine, ilçelerde hükümet tabipliklerine bildirmeye zorunludur. Acil müdahale hallerinin nelerden ibaret olduğu ve yapılacak ihbarın şekil ve mahiyeti ile sterilizasyon ve rahim tahliyesini kabul edenlerden istenilecek izin belgesinin şekli ve doldurulma esasları, bunların yapılacağı yerler, bu yerlerde bulunması gereken sağlık ve diğer koşullar ve bu yerlerin denetimi ve gözetimi ile ilgili hususlar çıkarılacak yönetmelikte belirtilir. Veli veya sulh mahkemesinden izin alma zamana ihtiyaç gösterdiği ve derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde izin şart değildir. 

Kürtajda Hukuki Sorumluluk Şekilleri

Kürtaj yaptıran gebe kadın, hasta ile kürtajı yapacak doktor arasında en sık rastlanılan hukuksal ilişki türü sözleşmesel ilişkidir. Kürtaj yaptıracak kadın kürtaj için hastaneye ya da herhangi bir hekime başvurduğunda aralarında sözleşmesel bir ilişki kurulacaktır. Bazan kürtaj için müracaatta bulunan kişiler özel hastanelere değil de kamu hastanelerine başvurabilmektedirler. Tabi ki bu durumda kürtaj yaptıracak kadın ile kamu hastanesi arasındaki ilişki idare hukukuna ilişkin olacaktır. Kürtaj için başvuran kişi ile hekim ya da özel hastane arasındaki sözleşmesel ilişkideki sözleşme türü vekalet sözleşmesi olacaktır. Kürtajın, gebeliğe son verme işleminin sonucunda kişi bir zarara uğrar ise bu zararını sözleşmeye aykırılıktan dolayı tazmin edebileceği gibi haksız fiil koşullarının gerçekleşmesi durumunda da bu hukiki yöntem ile zararını tazmin edebilir. (GÖKCAN,Hasan, Tıbbi Müdahaleden Doğan Hukukui ve Cezai Sorumluluk, s 401-405)

Önemli bir noktaya değinmek gerekirse; hastanın rızası ya da onamı gereken hallerde hastanın rızası ya da izni olmaksızın yapılan kürtaj müdahalesi çocuk düşürtme suçuna sebep olacaktır. Nitekim bir kadının rızası olmaksızın ya da rızasına aykırı olarak çocuğun düşürtülmesi Türk Ceza Kanunu madde 99 gereği çocuk düşürtme suçudur. Zira rızasıyla olsa dahi gebelik süresi 10 haftadan fazla olan kadının çocuğunu düşürten kişi ve çocuğunu düşüren kadın cezalandırılır. Yine gebelik süresi 10 haftanın altında olan kadının rızası ile çocuk düşürten yetkisiz kişinin fiili de suçtur.  Nitekim 99. madde "Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. İkinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak hükmolunur. Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir." şeklinde düzenlenmiştir.

Kaynaklar;

HAKERİ,Hakan, Tıp hukuku, seçkin yayıncılık Eylül 2015
EROL, Gültezer, Özel hastanelerin Hukuki Sorumluluğu, seçkin yayıncılık Nisan 2015
GÖKCAN,Hasan, Tıbbi Müdahaleden Doğan Hukukui ve Cezai Sorumluluk, Seçkin yayıncılık Nisan 2017

İlgili Etiketler:
1