Israrlı Takip Suçu ve Israrlı Takip Cezası

  • Anasayfa
  • Israrlı Takip Suçu ve Israrlı Takip Cezası

Israrlı Takip Suçu ve Israrlı Takip Cezası

Israrlı Takip suçu; Türk Ceza Kanunun “kişilere karşı suçlar” kısmının “hürriyete karşı suçlar” bölümünde yer alan 125/A maddesinde; suçun failinin ısrarlı bir şekilde; mağduru fiziken takip etmesi ya da mağdurla haberleşmeye çalışmasıdır.

Israrlı Takip Suçu ve Israrlı Takip Cezası

Israrlı Takip Suçu ve Israrlı Takip Cezası (TCK Madde 125/A)

Israrlı takip fiili 7406 sayılı kanunun 8’inci maddesiyle 12 Mayıs 2022 tarihinde Türk Ceza Kanununun 125/A maddesinin yürürlüğe girmesi ile suç teşkil eden bir fiil olarak düzenlenmiş ve söz konusu düzenleme ile kişilerin huzurlu bir ortamda, rahatsız edilmeden, psikolojik rahatlık ve sükunet içinde yaşamını sürdürmesini amaçlamıştır. (Boşanma davalarında fazlasıyla yaşanan bir süreç olduğundan dolayı dikkat edilmesi gereken bir durumdur) İlgili düzenleme her ne kadar kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun bir tamamlayıcısı gibi görünüyor olsa da bu amaçtan uzak işlendiğinde başlıbaşına cezayı gerektiren, şiddet kavramının tanımının her geçen gün genişlemesi ile şiddet suçları arasında özellikle de  kadına yönelik şiddetinin önüne geçmek için düzenlenen bir suç tipidir. Takibi şikayete tabi olan ısrarlı takip suçu, İngilizce’de ‘‘stalking’’ kelimesiyle karşılanmakta ve Avrupa’da bu isimle yer alan suç tipinin ülkemizdeki karşılığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle sosyal medya kullanıcıları tarafından aşina olunan bu ifade bir kişiyi onun rızası, izni olmadan sürekli bir şekilde gözetlemek anlamına gelmekle birlikte yukarıda da değindiğimiz üzere kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi açısından yapılan bir düzenleme olduğunu belirtmemizde fayda bulunmaktadır. Nitekim kadına yönelik şiddetin ülkemizde ve tüm dünyada oluşum şekillerine bakıldığında suçun mağdurlarının öncesinde fail tarafından ısrarlı takip edildiği ve akabinde şiddete maruz kaldığı ortada olup bu eylemlerin şiddet eylemi gerçekleşmeden cezalandırılması (!) geç kalınmış ancak zorunlu bir düzenleme olduğu açıktır. Eylemin tanımı itibariyle 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair kanunda 2012 yılında düzenlenmesine ve Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin (İstanbul Sözleşmesi) stalking başlıklı 34. maddesinde ifade edilmesine karşın eylemin suç tipi olarak Mayıs 2022 tarihinde düzenlenmiş olması haklılığımızı ortaya koymaktadır. Burada önemle belirtmek isteriz ki söz konusu suç tipi düzenlenmeden önce faillerin tamamen cezasız kalmamakta  ısrarlı takip fiilleri somut olayın özelliklerine göre cinsel taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma gibi suçlardan cezalandırılabilmekteydi. Ancak ısrarlı takip eylemi farklı bir suç tipi olarak düzenlenmemiş olması özellikle caydırıcılık ve diğer suç tiplerinin kanunilik ilkesine aykırılık yaratacak şekilde genişletilmesine sebebiyet verdiğinden mağduriyetlerin de doğmasına sebebiyet vermekteydi. Örneğin kadına yönelik cinsel özgürlüğü ihlal etmeyen iltifat ya da buluşma teklifi veya arkadaşlık teklifleri cinsel taciz suçu olarak değerlendiriliyordu. Bu sebeple kanun koyucu hem şiddetin kavramsal olarak değiştiği ve genişlediği günümüz koşullarını dikkate alarak özellikle kadına yönelik şiddette caydırıcılığı sağlamak hem de ısrarlı takip eyleminin suç olarak tanımlanmaması nedeniyle eylemi başka suç tipleri içerisinde değerlendirerek kanunilik ilkesine aykırı kararlar verildiğinden yerinde bir düzenleme ile ayrı bir suç tipi olarak düzenlemiştir. Bizler de bu yazımızda suçun maddi manevi unsurlarını, faili, mağduru, korunan hukuki yararı, suçun cezası, nitelikleri halleri, görevli ve yetkili mahkemesi gibi hususlar üzerinde durmaya çalışacağız.

Israrlı takip suçu hakkında daha ayrıntılı bilgi için ceza avukatından hukuki destek almanızı önemle tavsiye ederiz.

Israrlı Takip Suçu Nedir?

Israrlı Takip suçu; Türk Ceza Kanunun “kişilere karşı suçlar” kısmının “hürriyete karşı suçlar” bölümünde yer alan 125/A maddesinde; suçun failinin ısrarlı bir şekilde; mağduru fiziken takip etmesi ya da mağdurla haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışması ile mağdurun üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olması durumunda oluşacağı düzenleme altına alınmıştır. Suçun basit halinin bu tanımı ve müeyyidesi birinci maddenin birinci fıkrasında yapılmış maddenin ikinci fıkrasında ise suçun nitelikli halinde bahsedilmiştir. Meclis görüşmelerinde ve kanun teklifinin yasa koyucunun amacı “mağdurun maddi ve manevi kişiliğine veya vücut bütünlüğüne yönelik daha ağır fiiller ortaya çıkmadan önceki aşamada ısrarlı takip fiillerinin orantılı bir yaptırıma bağlanması” olarak ifade edilmiştir. 

Israrlı Takip Suçu Türk Ceza Kanununda;

Israrlı takip MADDE 123/A- (Ek:12/5/2022-7406/8 md.) 
(1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. 

(2) Suçun; 
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi, 
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması, 
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. 

(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.” Şeklinde düzenlenmiştir.

Israrlı Takip Suçunda Fail Kimdir?

Israrlı takip suçunda fail herkes olabilmektedir. Kanun koyucu madde gerekçesinde de suçun fail açısından herhangi bir özelliğini aramadığı gibi madde metninde de buna yönelik bir düzenleme yapılmamıştır. Daha sade bir ifadeyle ısrarlı takip suçu faili açısından herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan, özel durum gerektirmeden herkes tarafından işlenebilmektedir.

Israrlı Takip Suçunda Mağdur Kimdir?

Mağdur, kendisine yönelik işlenen suç nedeniyle doğrudan zarar gören kişi olarak tanımlanmaktadır. Israrlı Takip suçunda mağdur ise; madde metninde belirtilen seçimlik hareketler kendisine karşı ısrarlı takip suçu işlenen ve iç huzuru bozulan kişidir. İlgili madde kapsamında fail gibi mağdur açısından da herhangi bir özellik aranmamakta olup mağdurun cinsiyeti, yaşı önemli değildir. 

Israrlı Takip Suçunun Unsurları Nelerdir?

Israrlı takip suçu yukarıda da değindiğimiz üzere “hürriyete karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olmakla birlikte korunan hukuki yarar açısından kişinin; yaşama, maddi ve manevi varlığının dokunulmazlığı, kişi hürriyeti ve güvenliği  ile özel hayatın gizliliği gibi anayasal hakları korunmaktadır. Bu husus suçun unsurlarının belirlenmesinden ziyade maddenin amaçsal yorumundan çıkarılacak sonuç ile her somut olay açısından eylemin korunan hukuki yarara yönelik olup olmadığının tespitinde yol gösteri olacaktır. Suçun maddi ve manevi unsunları açısından ise madde metnindeki düzenlemenin incelenmesi gerekmektedir. Söz konusu düzenleme gereği Israrlı Takip suçu; takibi şikayete bağlı, seçimlik ve bağlı hareketli bir suç tipidir. Suçun oluşabilmesi için maddi unsuru açısından iki seçimlik hareketten birinin yapılması yeterli olup iki hareketin aynı anda yapılması iki suç değil tamamlanmış tek suçun oluşmasına sebebiyet verecektir. 

Israrlı takip suçunda seçimlik hareketler;

1. Mağdurun fiziken takip edilmesi,
2. a. haberleşme ve iletişim araçları kullanılarak,
       b. Bilişim sistemini kullanarak,
       c. Üçüncü kişiler vasıtası ile, 

Israrlı temas kurmaya çalışılmasıdır.

Israrlı Takip Suçunun Maddi Unsuru Nedir?

Suçun oluşması, kanun metninde düzenlendiği şekilde belirtilen hareketlerden birinin yapılmasına bağlanmıştır. Bu hareketler haricinde başka bir eylemin yapılması halinde bu suç oluşmayacak somut olayın içeriğine göre eğer uygunsa; hareket, tehdit, şantaj, cinsel taciz ya da kişilerin huzur ve sükunu bozma suçları oluşabilecektir. Örneğin kişiye ısrarlı bir biçimde hediye gönderilmesi, her sabah/hafta çiçek gönderilmesi, görüntü kaydının alınması gibi eylemler bu suçu oluşturmayacaktır. Bunun yanı sıra özellikle belirtmemiz gerekir ki; suçun oluşması için her iki seçimlik harekette de “ısrar” unsurunun bulunması gerekmektedir. Israr suçun kurucu unsuru olup eğer eylemlerde ısrar yoksa bu suç oluşmayacaktır. Israr kavramı ise kişilerin huzur ve sükunu bozma suçunda dile getirdiğimiz üzere kanuni olarak bir tanımı olmayan ancak yargı kararında ve doktrinde tanımlanarak uygulamada mahkeme kararlarında dikkate alınan şekliyle eylemin birden fazla kez, sık aralıklara yapılmasıdır. Araya uzun bir zaman aralığının girdiği, tek sefer yapılan ya da eylemler arasında amaç birliğinin bulunmadığı hareketlerin “ısrar” olarak nitelendirilemeyecektir. Bu sebeple “ısrar” kavramının meydana gelip gelmediğini; her somut olayda, mağdurun rahatsızlığını ifade etmiş olmasına ve aynı veya benzer davranışların bir daha yapılmaması konusunda faili uyarmasına rağmen failin davranışına devam edip etmediği hususları dikkate alınmalı yapılan hareketlerin mağdurun iç huzurunu, yaşam alanını bozma ya da kişisel yaşam alanına zarar vermesi de göz önünde tutulmalıdır. 

  • Israrlı Bir Şekilde Fiziken Takip Etmek

Israrlı takip suçunun oluşması açısından değerlendireceğimiz ilk seçimlik hareket olan ısrarlı bir şekilde fiziken takip etmek kavramını; belli bir süre boyunca bir kişi ile olan görsel veya fiziksel yakınlığı bilerek korumak olarak açıklayabiliriz. Suçun oluşması için kanun koyucunun aradığı hareket fiziken takip olduğundan dolayı mağdurun peşinden gitmek, peşine düşmek, yakınlarında dolaşmak, gittiği yerlere gitmek ve bulunmak eylemleri bu seçimlik hareketi oluşturacaktır. Nitekim kanun koyucu madde gerekçesinde “iş yeri, okul, çarşı, pazar ve benzeri yerlerde sıklıkla mağdurun karşısına çıkılması veya takip edildiğinin hissettirilmesi ya da konutunun önünde, sokağının girişinde beklenmesi gibi fiillerin ölçüsüz biçimde tekrarlanmasının, fiziki takip olarak kabul edilebileceği” ifade edilmiştir.Ancak burada dikkat etmemiz gereken tesadüfen karşılaşmaların ısrarlı takip fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve failin ısrarlı takip kastıyla mı hareket ettiği yoksa eski alışkanlıkları sebebiyle mi hareket ettiği hususları üzerinde de durulması gerekmektedir. Değinmemiz gereken diğer bir husus ise takibin eyleminin ısrarlı bir şekilde yapılmasıdır. Her ne kadar takip eylemi ısrarlı bir eylem olarak düşünecek olsak da kanun koyucu suçun oluşması için yukarıda izah ettiğimiz ısrar kavramının varlığını aramış ancak gerek “kişilerin huzur ve sükununu bozmak” suçunda gerekse bu suçun diğer seçimlik hareketlerindeki ısrar kavramından daha dar yorumlanması amaçlanmıştır. Zira fiziken takip eyleminde ısrarı farklı zamanlarda birden fazla kez yapılması olarak düşünmemek tek bir takip eyleminin bile mağdur üzerinde huzursuzluğa ve endişeye sebebiyet vereceği göz ardı etmemek gerekmektedir. Suçun fiziken takip olarak tanımlanan bu seçimlik hareketinde özellikle teknolojik aletler kullanılarak örneğin drone, gps’li dijital yazılım sistemleri ile yapılan takiplerin bu suç kapsamında olmadığını da ayrıca belirtmek isteriz.

  • Israrlı Bir Şekilde Temas Kurmaya Çalışmak

Israrlı takip suçunun maddi unsurunun diğer seçimlik hareket ise ısrarlı bir şekilde temas kurmaya çalışmaktır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere bu seçimlik harekette suçun oluşması için failin mağdura ulaşması gerekmemekte olup temas kurmaya yönelik ısrarlı eylemlerde bulunulması suçun oluşması için yeterli görülmektedir. Örneğin failin mağdura yönelik olarak ve mağdur tarafından açılmasa dahi; cevapsız çağrılar bırakması, instagram, twitter, Facebook ya da WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden mesajlar göndermesi, e-posta göndermiş olması, arkadaşlık isteği göndermiş olması gibi durumlarda bu suç oluşacaktır. Ancak ısrarlı eylemlerin mağdur tarafından görülmesi yani temasa geçildiğinin fark edilmesi gerekmektedir. 

Suçun Israrlı bir şekilde temas kurmaya çalışmak şeklindeki seçimlik hareketinde temasın ne şekilde kurulacağı kanun koyucu tarafından ayrıca düzenlenmiştir. Zira maddede; temasın haberleşme ve iletişim araçları kullanılarak, Bilişim sistemini kullanarak veya Üçüncü kişiler vasıtası ile eylemin gerçekleştirileceği düzenleme altına alınmıştır. Haberleşme ve iletişim araçlarından anlaşılması gereken kanunun gerekçesinde; Mektup, faks, kısa mesaj, e-posta, telefon, internet üzerinden oluşturulan programlar, uygulamalar ve sosyal mecraları olarak örneklendirilmiş ancak sınırlı tutulmamıştır. Bu nedenle gelişen teknoloji ile yeni iletişim araçlarının da bu kapsamda değerlendirileceği açıktır. Bilişim sistemini kullanarak suçun maddi unsurunun oluşması açısından ise madde gerekçesinde herhangi bir örneklendirme yapılmamış olup ‘‘dijital erişim’’ sağlayan her türlü elektronik aracın bu kapsamda değerlendirileceği doktrin tarafından kabul edilmektedir. Üçüncü kişiler vasıtası ile ısrarlı bir şekilde temas kurma fiilinde ise; üçüncü kişinin mağdur ile “temas” kurma amacıyla kullanılmış olmaklı önemli olup failin üçüncü kişiyi tanıyıp tanımamasının bir önemi bulunmamaktadır. bu halde üçüncü kişinin fail adına mağdurla temas kurma eylemini “fiziken” ya da “haberleşme vasıtalarıyla” şeklinde gerçekleştirmesinde de herhangi bir ayrım bulunmamaktadır. 

Israrlı Takip Suçunun Manevi Unsuru Nedir? 

Israrlı takip suçunda suçun oluşabilmesi için genel kast yeterli olduğu gibi suç olası kastla da işlenebilir. Daha sade bir ifadeyle açıklamak gerekirse failin ısrarlı takip eylemini hangi amaçla gerçekleştirdiği önemli olmayıp takip etme amacıyla seçimli hareketler birini yerine getirmesi suçun oluşmasını sağlayacaktır. Israrlı takip yapan kişinin ısrarlı takibini daha öncesinde sevgilisi olan, arkadaşlık ilişkisi olan, eski eşi olan mağdura karşı yapması gibi öncesinde aralarında duygusal ilişki olması ya da kişisel ilişki olması gibi durumlar faili suçtan kurtarmayacaktır. 

Israrlı Takip Suçunun Nitelikli Hali Nedir?

Israrlı takip suçununun düzenlendiği 123/A maddesinin birinci fıkrasında suçun temel hali, ikinci fıkrasında ise suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. Suçun kanunda düzenlenen temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını gerektiren suçun nitelikli halleri denmektedir. Israrlı takip suçunun temel şekline göre daha fazla ceza gerektiren halleri ise şu şekildedir:

  • Suçun, çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi, 

Kanun koyucu ısrarlı takip eyleminin, on sekiz yaşından küçüklere karşı ya da ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı işlenmesi halini suçun nitelikli halini düzenlemiştir. Burada dikkat edilmesi gereken iki önemli husus bulunmaktadır. Suçun temel şeklinde fail açısından herhangi bir özellik aranmadığını, herkesin bu suçun faili olacağını belirtmiştik. Ancak suçun bu bentte sayılan nitelikli halinde ve üçüncü bendinde sayılan nitelikli halinde “boşanılan”, “ayrılık kararı verilen” eşe karşı işlenmesi şeklinde düzenleme yapıldığından artık failin herkes olamayacağı fail ile mağdur arasında hukuki veya fiili bir durumun olması gerektiğinde özgü suç olarak nitelendirmek gerekecektir. Kısacası nitelikleri halleri düzenleyen maddenin ikinci fıkrasının birinci ve üçüncü bentlerinde fail yönünden özellik aranacak herkes tarafından işlenemeyecektir. Diğer önemli bir husus ise suçun 18 yaşın altında çocuklara karşı işlenmesi hususudur. Zira suçun nitelikli halinin oluşup oluşmadığı mağdurun yaşına bağlı olarak değişeceğinden dolayı, ısrarlı takip suçununda mütemadi bir suç olduğu dikkate alındığında ilk seçimlik hareketin başladığı zamanki mi yoksa hareketin kesildiği zamandaki mağdurun yaşının mı dikkate alınacağı uygulamada hatalara sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple mağdurun yaşının tespitinde ısrarlı davranışın kesildiği veya ısrarı oluşturan son davranışın yapıldığı gün dikkate alınıp alınmadığının tespiti gerek fail gerekse mağdur açısından önem arzetmektedir.   

  • Suçun, mağdurun okulunu, işyerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,

Israrlı takip suçunun bu nitelikli halinde kanun koyucu failin eylemlerini bir neticeye bağlamış ısrarlı takip suçunun neticesinde mağdur okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmek zorunda kalmış ya da okulunu, işini bırakmak zorunda kalmışsa daha fazla ceza ile cezalandırmasını ön görmüştür. Görüleceği üzere bu düzenleme ile kanun koyucu kişinin alışılagelmiş yaşamını değiştirmesi ya da tamamen terketmesini suçunu nitelikli hali olarak saymış suçun temel şekline daha büyük bir haksızlık olan bu halinde ceza miktarını artırmıştır. 

  • Suçun, hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi

Israrlı takip suçunun son nitelikli hali olan hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi durumunda; 6284 sayılı Kanunun 5/1, b ve c maddeleri gereğince hâkim tarafından verilen ve önleyici tedbir niteliğinde olan Uzaklaştırma ve konuta, okula veya işyerine yaklaşmama kararlarına rağmen bu karara uyulmayarak işlenmesi öncesinde de dile getirdiğimiz gibi özellikle kadına yönelik şiddetin önlenilmesi amacıyla örtüşmektedir. 

Israrlı Takip Suçunun Cezası Ne Kadardır?

Israrlı Takip Suçunun Temel Halinin Cezası; Israrlı takip suçunun Türk Ceza Kanununun 123/A maddesinin birinci fıkrasında temel halinin cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir.

Israrlı Takip Suçunun Nitelikli Halinin Cezası; Israrlı takip suçunun Türk Ceza Kanununun 123/A maddesinin ikinci fıkrasında nitelikli halinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir.

Israrlı Takip Suçunda HAGB ve Erteleme Uygulanır mı?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı; Ceza Muhakemesi Kanunun 231’inci maddesinde düzenlenen ve sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması ve diğer koşulların varlığı halinde; sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmamasına olanak sağlayan ceza muhakemesi kurumudur. Buna göre ısrarlı takip suçunun basit halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. Suçun nitelikli halinde ise cezanın alt sınırının 1 yıl üst sınırının 3 yıl olduğu dikkate alındığında yapılan yargılama neticesinde verilen ceza eğer 2 yıl altında ise Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı verilmesi mümkün olup 2 yılı aşan cezalarda ise mümkün olmamaktadır  

Adli Para Cezasına Çevirme; Türk Ceza Kanununda düzenlenen ve Kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezalarına alternatif bir kurum olarak düzenlenen adli para cezasına çevirme ısrarlı takip suçunda mümkündür. Suçun basit hali ya da nitelikli halinde netice cezanın 1 yıl altında olması durumunda hakim hapis cezasını adli para cezasına çevirebilecektir. 

Israrlı Takip Suçunda Görevli Mahkeme ve Yargılama Usulü

Israrlı Takip Suçunun hem basit hem de nitelikli halinde görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Israrlı takip suçunun basit halinde ceza üst sınırı 2 yıl hapis cezası olduğundan dolayı basit yargılama usulüne tabidir. Maddenin ikinci fıkrasında düzenleme bulan suçun nitelikli halinde ise ceza üst sınırı 3 yıl olduğundan dolayı yargılama, CMK genel yargılama usullerine göre yapılacaktır.

ceza davaları ve ceza avukatı hakkında ayrıntılı bilgi için ankara ceza avukatı başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.

1