
Güvenlik Soruşturmasında Yeni Dönem
Güvenlik soruşturmasında yeni döneme girildiğini söylemek hiç de zor olmasa gerek. Nitekim Anayasa Mahkemesinin güvenlik soruşturmasına ilişkin kararları bu yeni dönemin sinyalini vermiş durumda. Ancak öncelikli olarak güvenlik soruşturması hakkında

İçindekiler
Güvenlik Soruşturmasında Yeni Dönem
Güvenlik soruşturmasında yeni döneme girildiğini söylemek hiç de zor olmasa gerek. Nitekim Anayasa Mahkemesinin güvenlik soruşturmasına ilişkin kararları bu yeni dönemin sinyalini vermiş durumda. Ancak öncelikli olarak güvenlik soruşturması hakkında kısa bir bilgi vermekte fayda var.
Güvenlik Soruşturması Nedir?
Güvenlik soruşturması nedir sorusuna verilecek cevap aslında 4045 sayılı kanun ve bu kanuna göre hazırlanmış olan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliğinde bulunmaktadır. Güvenlik soruşturmasının kimler hakkında yapılacağı da bu kanun ve yönetmelikte belirtilmiştir. Ancak yeni düzenlemeler ve kanun tekliflerine göre güvenlik soruşturmasının sadece stratejik görevlere getirilecek olan kişilere güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak. Kamuya yapılacak alımlarda ise sadece ve sadece adli sicil kaydına bakılacak. Bu açıklamaya göre Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklarda yüksek dereceli çalışacak olanlara güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmaya devam edecek.
Güvenlik Soruşturmasında Anayasa Mahkemesi Kararı
Güvenlik soruşturmasında Anayasa Mahkemesi kararı ile 4045 sayılı kanunun 1. maddesinin 2. fıkrası iptal edilmiş ve Anayasa Mahkemesi kararında;
"Anayasa’nın 20. maddesinde “Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” denilerek kişisel verilerin korunması, özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkı kapsamında güvenceye alınmıştır.
Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı, insan onurunun korunması ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimidir. Anayasa Mahkemesinin yerleşik kararlarında “...adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi bireyin sadece kimliğini ortaya koyan bilgiler değil; telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, IP adresi, e-posta adresi, hobiler, tercihler, etkileşimde bulunulan kişiler, grup üyelikleri, aile bilgileri, sağlık bilgileri gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak belirlenebilir kılan tüm veriler…” kişisel veri olarak kabul edilmiştir.
Bu bağlamda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen veriler kişisel veri niteliğindedir. Dava konusu kural, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kişilerin kişisel veri niteliğindeki özel hayatı, iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınmasına, hakkındaki suç işlediğine dair iddiaların değerlendirildiği Cumhuriyet savcılığı, hâkim veya mahkeme kararlarının tutulduğu kayıtlara ulaşılmasına ve bu kayıtların kullanılmasına imkân tanıması nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sınırlama getirmektedir.
Anayasa’nın 20. maddesi uyarınca kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Anayasa’nın 13. ve 20. maddeleri uyarınca kişisel verilerin korunmasını isteme hakkını sınırlamaya yönelik kanuni bir düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir olması gerekir.
Hukuk devletinde kanuni düzenlemelerin herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur.
Anayasa'nın 129. maddesinde memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Kamu görevinde çalıştırılacak kişiler bakımından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması yönünde düzenlemeler getirilmesi kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Ancak bu alanda düzenleme öngören kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama yetkisi verildiğini açık olarak göstermesi ve kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerekir.
Kuralda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların bu kapsamda kişisel veri niteliğindeki bilgilere ulaşması öngörülmüşken Kanun’da bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına, bu bilgilerin hangi koşullarla saklanacağına, ilgililerin söz konusu bilgilere itiraz etme imkânının olup olmadığına, bilgilerin bir müddet sonra silinip silinmeyeceğine, silinecekse bu sırada izlenecek usulün ne olduğuna, yetkinin kötüye kullanımını önlemeye yönelik nasıl bir denetim yapılacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu nedenle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik temel ilke ve güvencelere kanunda yer verilmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13. ve 20. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir." şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Buna göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması faaliyeti kapsamında kamu idaresine, kamu görevine girmek isteyen kişiye ait kişisel verilere sınırsız bir şekilde erişme ve bu verileri toplama, sınıflandırma, işleme ve değerlendirme imkânı verilemeyeceği, yapılan güvenlik soruşturması sonucunda kişilerin kamu görevine girmesinin engellenebileceği ya da mevcut kamu görevinden çıkarılmasının mümkün olabileceği, bu itibarla düzenlemenin kamu hizmetine girme hakkına öngörülemez bir sınırlama getirdiği ve kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu tescillenmiştir.
Güvenlik Soruşturması Son Durum
Güvenlik Soruşturması son durum bakımından 657 sayılı devlet memurluğuna girmek isteyen memur adaylarına Anayasa Mahkemesinin kararıyla 657 sayılı kanunun 48/1/A/8 iptali ile güvenlik soruşturması yapılamayacaktır. Yukarıda yer verdiğimiz Anayasa Mahkemesi kararıyla ise polis, asker bekçilere ve stratejik yerlerde çalışacak kişilere yapılacak güvenlik soruşturmasında artık 4045 sayılı kanunun 1.maddesinin 2. fıkrasının uygulama alanı bulamayacağıdır. Bu durumda yapılması gereken gerekçeli savunmaların ve Anayasa Mahkemesi kararıyla birleştirilerek yapılaması ve mahkemenin bu konuda kanaat getirmesinin sağlanmasıdır.
Güvenlik Soruşturmasında Elenme Nedenleri
Güvenlik Soruşturmasında Elenme Nedenleri oldukça fazladır ve bu konuda detaylı bilgi için istihbari bilginin güvenlik soruşturmasına etkisi nedir ve güvenlik soruşturmasında kişinin içinde bulunduğu ortam ne demektir , güvenlik soruşturması ve uzman erbaşlık başlıklı makalelerimizi okumanızı tavsiye ederiz.