Görevde Kayıtsızlık Göstermek Görevi Savsaklamak Disiplinsizliği | Mil Hukuk & Danışmanlık

Görevde Kayıtsızlık Göstermek Görevi Savsaklamak Disiplinsizliği

  • Anasayfa
  • Görevde Kayıtsızlık Göstermek Görevi Savsaklamak Disiplinsizliği

Görevde Kayıtsızlık Göstermek Görevi Savsaklamak Disiplinsizliği

Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek, disiplinsizliği 7068 sayılı sayılı kanunda yer alan ve polis memurları ile jandarma genel komutanlığı bünyesinde çalışan rütbeli personel

Görevde Kayıtsızlık Göstermek Görevi Savsaklamak Disiplinsizliği

Görevde Kayıtsızlık Göstermek Görevi Savsaklamak Disiplinsizliği

Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek, disiplinsizliği 7068 sayılı sayılı kanunda yer alan ve polis memurları ile jandarma genel komutanlığı bünyesinde çalışan rütbeli personel tarafından işlenecek bir disiplin suçudur. Nitekim bu disiplin suçundan ötürü 7068 sayılı kanunun Disiplin cezası verilecek fiiller başlıklı 8. maddesine göre Aylıktan kesme cezası verilecek olup cezası Üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezası olarak belirlenmiştir. Bu bakımdan Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek suçunu işleyen kişiler Üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezası ile tecziye edilebilecektir. 

Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek disiplin suçu sebebiyle Üç günlüğe kadar aylıktan kesme disiplin cezası ile tecziye edilen polis memurları veya jandarma personeli bu disiplin cezasına karşı tebliğinden itibaren 60 gün içinde açacağı iptal davası ile iptalini sağlayabilecektir. 

Görevde Kayısızlık Göstermek Disiplinsizliği Emsal Kararlar

T.C. ERZURUM 2. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1...

KARAR NO : 2022/...

DAVACI : ...

VEKİLİ                           : Av. Bilgehan UTKU - Av. Emre ASAN

DAVALI                           : Bingöl Valiliği / e-tebligat.

DAVANIN ÖZETİ : Bingöl ilindeki Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde jandarma astsubay üstçavuş rütbesinde görev yapmakta olan davacının, 7068 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin (13) numaralı alt bendinde yer alan "Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" şeklindeki fiili işlediği gerekçesiyle üç gün aylıktan kesme cezasıyla tecziye edilmesine ilişkin (en üst disiplin âmiri olan Valinin ..3200843 sayılı işlemiyle itirazın reddedilmesi suretiyle kesinleşip tekemmül eden) Merkez İlçe Jandarma Komutanının 18/05/2021 tarih ve 2021/13 sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle maaşından yapılan kesintinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; asayiş ceridesini doldurma konusunda kendisine yapılan bir tebliğin olmadığı, 30/04/2021 tarihinde nöbetçi astsubay olmasına rağmen nöbet tebliği de yapılmadığı, dava konusu disiplin cezasının ayrıntılı araştırma yapılmadan tesis edildiği, soruşturma kapsamında sadece kendisinin ifadesinin alınmasıyla yetinildiği, asayiş ceridesindeki eksikliklerin ne olduğu konusunda ayrıntılı ve tarafsız bir araştırma yapılmadığı, 29/04/2021 tarihinde Komutan tarafından verilen emrin diğer personellere kendisince iletildiği, 30/04/2021 tarihinde mesai saati gelmeden Komutanını karşılamak için aşağıya indiği, ancak Komutanın geç geldiği, istemesi üzerine birkaç evrakı getirip imzalattırdığı, sonrasında Komutanın emri üzerine içtimaya katıldığı, Komutanın asayiş ceridesini istemesi üzerine cerideye tüm olayları yazdığını, ancak saat 07:50'de kendisini karşılamak için aşağıya indiğinden saat 08:30 sıralarında gelen bir ihbarın olduğunu, bunu da cerideye yazıp getireceğini söylediği, ancak Komutanın herkesin içinde bağırıp, rencide ettiği, ceride defterinin fizikî bir defter olmasından dolayı sonradan doldurulmasına engel bir durumun bulunmadığı, nitekim aynı gün saat 09:00'da bitmesi gereken nöbet görevinin ancak saat 10:30'da bittiği, bu esnadaki tüm ihbarları tek tek deftere işlediği, kendisinin aynı anda iki yerde olamayacağı hususu dikkate alınmadan haksız olarak ceza verildiği, diğer personeller tarafından ihbarların dahi yazılmadığı, ancak onlar hakkında tesis edilen bir işlemin olmadığı, bunun da eşitlik ilkesine aykırı olduğu, evrakların tanziminde en üst seviyede özen gösterdiği, takdir hakkının hukuka aykırı kullanıldığı, ayrıca bir derece hafif disiplin cezasının tartışılmamış olmasının da hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma dilekçesi verilmemiş olup, ara kararına cevaben bilgi ve belgeler gönderilmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Erzurum 2. İdare Mahkemesince, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü: 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8'inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin (13) numaralı alt bendinde, "Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" fiili, üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezasını gerektiren  fiiller arasında sayılmıştır. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelere göre; Bingöl ilindeki Merkez İlçe Jandarma Komutanlığında jandarma astsubay üstçavuş rütbesinde görev yapmakta olan davacı hakkında Merkez İlçe Jandarma Komutanı ve bir personel tarafından 30/04/2021 tarihli tutanak düzenlenmiştir. Söz konusu tutanakta; davacının 29/04/2021 tarihinde nöbetçi astsubay olmasından dolayı kendisine nöbet değişimi esnasında astsubaylık nöbetini tutan personele asayiş ceridesi defterinin eksiksiz doldurulması emrinin iletilmesinin söylenilmesine rağmen 30/04/2021 tarihinde davacının nöbetçi astsubaylık görevini devrettiği esnada asayiş ceridesi defterini doldurulmadığının tespit edilmesi üzerine asayiş ceridesini doldurup nöbet değişimine o şekilde gelmesi emrinin verildiği, buna rağmen yapılan kontrolde asayiş ceridesinin doldurma talimatına uygun doldurulmadığı, yazılan olayların yüzeysel geçildiği; kim, ne, nerede, nasıl, neden ve ne zaman sorularına cevap verecek şekilde teferruatlı yazılmadığının tespit edildiği belirtilmiştir. Bu tutanağa istinaden Merkez İlçe Jandarma Komutanının 30/04/2021 tarihli işlemiyle davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır. Yapılan disiplin soruşturması kapsamında davacının ifadesi alınmış ve soruşturma sonucunda düzenlenen raporda, davacının Merkez İlçe Jandarma Komutanı tarafından emir verilmesine rağmen nöbetçi astsubaylık değişiminde asayiş ceride defterini doldurma talimatına uygun olarak doldurmadığı sabit görülerek, 7068 sayılı Kanun'un 8/(3)-a-13 maddesinde yer alan "Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" fiili kapsamında üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezasıyla tecziye edilmesi yönünde teklifte bulunulmuştur. Davacının savunmasının alınmasının ardından Merkez İlçe Jandarma Komutanının dava konusu işlemiyle davacının üç gün aylıktan kesme cezasıyla tecziye edilmesine karar verilmiştir. Bu cezaya yapılan itirazın da en üst disiplin âmiri olan Vali tarafından reddedilmesi üzerine 28/07/2021 tarihinde bakılan dava açılmıştır. Disiplin Hukukunun temel ilkelerine göre disiplin cezası verilmesinden önce kamu görevlisine isnat edilen fiille ilgili olarak usûlüne uygun soruşturma açılması, bu soruşturmada kamu görevlisinin lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanması ve sonucunda düzenlenen raporda da, isnat edilen fiilin; nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut ve hukuken kabul edilebilir delillerle birlikte şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması gerekmektedir.

Dava konusu olayda; davacının soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde, 30/04/2021 tarihinde nöbetçi astsubaylık görevini devredeceği esnada asayiş ceridesinin ilk bilgilerini doldurmakla beraber gelen ihbarları müsvedde kâğıda yazdığı ve cep telefonuna kaydettiği, bunu yapmasındaki amacın olayları kaçırmamak ve sıra dâhilinde deftere yazmak olduğu, sabah saatlerinde Komutanı karşıladıktan sonra verilen sözlü emirleri yerine getirdiği, Komutanın defteri istemesi üzerine defteri götürdüğü beyan edilmiştir. Davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen raporda ise, sadece davacının söz konusu ifadesinin alınmasıyla yetinilmiş, 30/04/2021 tarihli tutanak içeriğinde yer alan tespitler yazılmak suretiyle davacının 30/04/2021 tarihinde nöbetçi astsubaylık değişiminde, asayiş ceride defterini talimata uygun doldurmadığı sabit görülmüştür. Ancak raporda, asayiş ceride defterinin nasıl doldurulduğuna ve doldurulması gerektiğine dair açıklamalar yapılmamış, davacının asayiş ceride defterine yazdığı hangi olay ya da olayların eksik veya yetersiz olduğu hususu somut olarak tartışılmamıştır. Davacı tarafından dava dilekçesinde de, asayiş ceride defterinin eksiksiz doldurulduğu, 30/04/2021 tarihi sabah saatlerinde Komutanı karşılaması ve sonrasında onun verdiği emirleri yerine getirmesi nedeniyle bu esnada gelen bir ihbarın Komutanın defteri istediği anda deftere işlenmemiş olmasından dolayı disiplin cezasının verildiği, ancak Komutan tarafından verilen  görevlerin yerine getirilmesinden sonra nöbetçilik görevinin devrinden önce ihbarların tek tek deftere işlendiği ileri sürülmüştür. Davacının asayiş ceridesini eksik doldurduğu yönündeki iddiayı kabul etmediği de dikkate alındığında, yapılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen raporda davacıya isnat edilen fiilin somut ve açık olarak ortaya konulmuş olduğundan bahsedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda; davacının nöbetçi astsubaylık görevinin değişiminde asayiş ceride defterini eksik ve yüzeysel doldurduğunun, disiplin soruşturması kapsamında delilleriyle birlikte somut ve açık olarak ortaya konulmadığı, bu hâliyle disiplinsizlik fiilinin işlendiğinin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir şekilde ispatlanamadığı sonucuna varıldığından, davacının üç gün aylıktan kesme cezasıyla tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir. Diğer yandan; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125'inci maddesinin son fıkrasında yer verilen, "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca, yukarıda açıklanan gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının maaşından yapılan kesintinin yasal faiziyle birlikte tazmini gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; Dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle maaşından yapılan kesintinin (kesinti tarihinden daha önce olmamak üzere) dava tarihi olan 28/07/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine,

T.C. İZMİR 1. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/820

KARAR NO : 2018/205 1

DAVACI :

VEKİLİ                             : Av. Bilgehan UTKU/ Av. Emre ASAN

DAVALI                            : İZMİR VALİLİĞİ/İZMİR

DAVANIN ÖZETİ              : İzmir İli, ...Jandarma Komutanlığı Merkez Jandarma Karakol Komutanlığında J.Asb.Kd.Üçvş. olarak görev yapan davacının, "görevi savsaklamak" suçunu işlediğinden bahisle, 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 8/3-(a-13) maddesi uyarınca "1 Gün Aylıktan Kesme" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin 21.04.2017 tarih ve 1510-32879-17 sayılı İzmir Valiliği İl Jandarma Komutanlığı işleminin; 17 Kasım 2016 tarihinde görevini savsakladığı iddiası ile Çeşme İlçe Jandarma Komutan vekili J.Teğ. ... tarafından savunmasının istendiği, savunması üzerine herhangi bir işlem ve bilgilendirme yapılmadığı, 23.01.2017 tarihinde 682 sayılı Genel Kolluk Hükümleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesi üzerine ... tarafından yaklaşık dört ay sonra 20.03.2017 tarihinde tekrar savunmasının istendiği, işlendiği zaman yürürlükte olmayan kanun hükümleri uyarınca ceza verilemeyeceği iddia edilerek, iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma dilekçesi verilmemiştir.

TÜRKMİLLETİADINA Karar veren İzmir 1. İdare Mahkemesi'nce gereği işin görüşüldü: Dava, İzmir İli, Çeşme İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Jandarma Karakol Komutanlığında J.Asb.Kd.Üçvş. olarak görev yapan davacının, "görevi savsaklamak" suçunu işlediğinden bahisle, 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 8/3 (a-13) maddesi uyarınca "1 Gün Aylıktan Kesme" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin 21.04.2017 tarih ve 1510-32879-17 sayılı İzmir Valiliği İl Jandarma Komutanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır. 23/1/2017 tarih ve29957 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin "Kapsam" başlıklı 2/1-(b) maddesinde; "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin Jandarma Genel Komutanlığında görev yapan subay, astsubay, sözleşmeli subay, sözleşmeli astsubay, ... diğer sınıflardaki memurları kapsadığı belirtilmiş, 8. maddesinin, 3.fıkrasının a/13. bendinde, “Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmış, aynı KHK'nın "Disiplin amirlerinin soruşturmaya ilişkin yetkileri" başlıklı 14. maddesinde; "(1) Maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil eden bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirleri, olayın araştırılmasının gerektiğine kanaat getirirse bizzat ya da yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla disiplin soruşturması yapar. (2) Disiplin soruşturmacısı olarak hakkında disiplin soruşturması yapılacak kişinin üstü konumundaki bir veya birden fazla kişi ya da Bakanlık ve/veya ilgisine göre Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ya da Sahil Güvenlik Komutanlığı müfettişi görevlendirilebilir. Ancak gerek görülmesi halinde, heyet başkanı hariç olmak üzere hakkında disiplin soruşturması yapılacak kişinin astı konumunda heyet üyeleri görevlendirilebilir. Disiplin soruşturmacısı olarak mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı ile ilgisine göre emniyet hizmetleri, jandarma hizmetleri ve sahil güvenlik hizmetleri sınıflarından olanlar haricinde herhangi bir personel görevlendirilemez. (3) Disiplin soruşturmacıları ve heyeti, kendilerini görevlendiren disiplin amiri adına disiplin soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgeleri toplama, ifade alma, tanık dinleme, bilirkişi görevlendirme, keşif yapma, hâkim veya savcı kararı gerektirmeyen durumlarda kriminal inceleme yaptırma da dahil olmak üzere her türlü inceleme yapma ve ilgili makamlarla yazışma yetkisini haizdir. Müfettişlerin özel mevzuatlarından doğan yetkileri saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiş, Geçici 1. maddesinde ise; (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ... Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca verilmiş addolunur. (2) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan disiplin soruşturmaları ile ilgili olarak bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Buna göre, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birliktesoruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delilllerle şüpheleye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda; disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olmasının, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir. Dosyanın incelenmesinden, İzmir İli, Çeşme İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Jandarma  Karakol Komutanlığında J.Asb.Kd.Üçvş. olarak görev yapan davacının, 17 Kasım 2016 tarihinde 14.00- 16.00 saatleri arasında Çeşme otoban gişelerine planlanan devriye faaliyetine devriye komutanı olarak geç çıktığının disiplin amiri İlçe Jandarma Komutan Vekili ...tarafından tespit edilerek 17.11.2016 tarihli Disiplinsizlik Olayı Tespit Tutanağının düzenlendiği, disiplin amiri ... tarafından 23.11.2016 tarihinde davacının savunmasının istendiği, davacı tarafından "Savunmamdır: Bu konuda savunmamı bir üst makama yazılı olarak vermek istiyorum." şeklinde savunma isteme yazısının altına 25.11.2016 tarihinde not yazıldığı, bunun üzerine disiplin amiri .. tarafından 15.12.2016 tarih ve 2016/2 sayılı kararla davacıya, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 5.maddesi uyarınca "görevi savsaklamak" fiilinden "3 Günlüğe Kadar Aylık Kesim Cezası" verildiği ancak cezanın davacıya tebliğ edilmek istendiğinde imzadan imtina ettiği, bunun üzerine disiplin amiri ... tarafından bu konu ile birlikte Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğündeki çelişkili hususlar konusunda İzmir İl Jandarma Komutanlığı Disiplin Kurulu ile görüşmeler yapıldığı, İzmir İl Jandarma Komutanlığı Disiplin Kurulunca disiplinsizlik olayı tespit tutanaklarının yeni disiplin kanunu çıkana kadar bekletilmesinin belirtildiği, verilen Disiplin Ceza Kararının Çeşme İlçe Jandarma Komutanlığı Suç ve Kayıt Defterinin 2016/2 sıra numarasına kaydedildiği, 682 sayılı KHK'nın yürürlüğe girmesi üzerine 20.03.2017 tarihinde davacının tekrar savunmasının istendiği, davacı tarafından verilen 27.03.2017 tarihli yazılı savunmanın yeterli görülmemesi üzerine disiplin amiri ... tarafından 10.04.2017 tarih ve 2017/1 sayılı ikinci bir kararla davacıya bu kez, 682 sayılı KHK'nın 8/3-(a-13) maddesi uyarınca "görevi savsaklamak" fiilinden "1 Günlük Aylıktan Kesme Cezası" verildiği, verilen cezaya karşı yapılan itirazın bir üst disiplin amiri tarafından dava konusu 21.04.2017 tarih ve 1510-32879-17 sayılı işlemle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bakılan olayda, davacıya isnat edilen fiilin disiplin cezasını veren disiplin amiri İlçe J. Komutan vekili .... tarafından tutanakla tespiti üzerine, A.Ç. tarafından savunması istenilerek Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca "3 Günlüğüne Kadar Aylık Kesim Cezası" verildiği, 682 sayılı KHK'nın yürürlüğe girmesi üzerine davacının tekrar savunması alınarak ilk verilen ceza iptal edilmeksizin bu kez "1 Günlük Aylıktan Kesme Cezası" verildiği, isnat edilen fiil ile ilgili olarak soruşturma açılmadığı gibi bağımsız bir soruşturmacı da tayin edilmediği ve soruşturma raporu düzenlenmediği anlaşılmıştır.

Bu durumda; usulüne uygun soruşturma açılmadan, bağımsız bir soruşturmacı tayin edilmeden ve isnat edilen fiili her yönüyle ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya koyan bir soruşturma raporu düzenlenmeden, disiplin hukukunun usule ilişkin temel ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde yanlızca davacının savunmasının istenmesi suretiyle, Disiplinsizlik Olayı Tespit Tutanağını düzenleyen disiplin amiri tarafından verilen cezada hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Danıştay Onikinci Dairesi'nin 18.04.2017 tarih ve E.2015/4141 K.2017/1719 sayılı kararıda bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline

Görevde Kayıtsızlık Göstermek Görevi Savsaklamak Danıştay Kararları

T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/19128
K. 2019/5836
T. 8.11.2019

Davacı                   :
Vekili                      :
Davalı                    :
Vekili                      :

İSTEMİN KONUSU : Samsun 1. İdare Mahkemesi'nin 25/06/2014 tarih ve E:2014/64, K:2014/902 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Samsun Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, "görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-6. maddesi uyarınca "1 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, aynı suçtan cezası bulunduğundan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 14. maddesinin uygulanarak bir derece üst ceza olan "4 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına, ancak öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/5. maddesi gereğince brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesine ilişkin Samsun Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu'nun 05/12/2013 tarih ve 2013/201 Sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Samsun 1. İdare Mahkemesi'nin 25/06/2014 tarih ve E:2014/64, K:2014/902 Sayılı kararında; davacının, görevde kayıtsızlık göstermek ve görevi savsaklamak suretiyle üzerinde cep telefonu bulunan bir adayın Yüksek Öğretime Geçiş Sınavına girmesine sebep olduğu açık olduğundan, söz konusu fiiline uyan 1 günlük aylık kesimi cezası ile cezalandırılarak 2007 yılında aldığı disiplin cezası da gözetilmek suretiyle hakkında tekerrüre ilişkin hükümlerine uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamakta ise de, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 14.maddesinde tekerrürün oluşması halinde bir üst cezanın verileceği kurala bağlanmayıp bir "derece" ağır cezanın uygulanacağının kurala bağlandığı hususu ile davacının fiilinin karşılığı cezanın Tüzüğün 5/A-6 maddesi uyarınca 3 günlüğe kadar aylık kesimi cezası olduğu hususu birlikte gözetildiğinde, Tüzüğün 5. maddesinde bu cezanın bir derece ağır cezasının 5/B maddesindeki 4-10 günlüğe kadar aylık kesimi cezası olduğundan, davacının bu ceza ile cezalandırılması gerekirken hakkında tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir üst ceza olan 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılarak öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği derecenin son kademesinde olması nedeniyle de bu cezanın 1/4 oranında aylıktan kesme cezası şeklinde uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; alt ve üst ceza uygulamalarının Emniyet Teşkiyatı Disiplin Tüzüğü'nün ilgili maddesindeki alt ve üst ceza olarak değil de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 31/01/1996 tarih ve 961 Sayılı Genelge ekinde yer alan çizelgede belirtilen şekilde uygulandığı, bir günlük aylıktan kesim cezasının bir derece ağır cezasının 4 ay kısa süreli durdurma cezası olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ : Disiplin cezasına konu edilen fiilin yaşandığı olayda, davacıyla birlikte sınava girecek erkek adayların üst aramalarını yapmakla görevli ikinci bir polis memurunun daha görevli olduğu, sınav binasına telefonla giriş yapan şahsın üst aramasının hangi polis memuru tarafından yapıldığının tespit edilemediği göz önünde bulundurulduğunda, davacının fiilinin sübuta erdiği hususu kesin olarak ortaya konulmamakla birlikte, davacının Mahkeme kararının fiilinin subüta erdiğine ilişkin kısmına karşı temyiz isteminde bulunmaması ve temyize gelen davalı idare aleyhine olacak şekilde kararın bozulmasının usulen mümkün olmaması karşısında, uyuşmazlığın sadece tekerrür hükümlerinin uygulanmasına yönelik kısım yönünden incelenmesi ve dava konusu işlemde tekerrür hükümlerinin uygulanması bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Samsun Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan davacı, 24/03/2013 tarihinde yapılan Yüksek Öğretime Geçiş Sınavında Atakum A. Kahveci Ortaokulunda üst aramalarını yapmak üzere görevli iken görevde kayıtsızlık göstermek ve görevi savsaklamak suretiyle bir kişinin sınava cep telefonuyla giriş yapmasına neden olduğundan bahisle, Samsun Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu'nun 05/12/2013 tarih ve 2013/201 Sayılı kararıyla, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-6 maddesi uyarınca "1 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de daha önce aynı suçtan cezası bulunduğundan Tüzüğün 14. maddesi uygulanarak 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, ancak öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde olması nedeniyle brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesi cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-6 maddesinde, "görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" fiili üç günlüğe kadar aylık kesimi cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.

Anılan Tüzüğün 14.maddesinde, "Disiplin cezası verilmesine neden olmuş bir eylem, işlem, tutum veya davranışın cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde yenilenmesinde bir derece ağır ceza uygulanır." hükmüne yer verilmiş; Ek 3. maddesinde ise 14. ve 15. madde hükümlerinin uygulanmasında, bir cezanın üst ve alt kademelerinin, ağır ya da aşağı derecede ceza sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünde disiplin cezaları; uyarma, kınama, aylık kesimi, kısa süreli durdurma, uzun süreli durdurma, meslekten çıkarma ve Devlet memurluğundan çıkarma olarak hafiften ağıra doğru sıralanmış olup, Tüzüğün 14. ve 15. maddeleri uyarınca bir derece hafif veya bir derece ağır ceza bu sıralama dikkate alınarak uygulanmaktadır.

"Aylık kesimi cezası" kendi içinde derecelendirilerek "üç günlüğe kadar", "4-10 günlüğe kadar", "11-15 günlüğe kadar" olarak üçe ayrılmıştır. Tüzüğün 14. maddesindeki şartların oluşması halinde "üç günlüğe kadar aylık kesimi" gerektiren fiil için bir derece ağır ceza "kısa süreli durdurma" cezası olup, "aylık kesimi" cezasının kendi içindeki "üç günlüğe kadar", "4-10 günlüğe kadar" ve "11-15 günlüğe kadar" aylık kesimi cezalarının birbirinin bir derece hafif ya da bir derece ağır cezası olarak kabul edilmesi, Tüzüğün Ek 3. maddesi hükmü karşısında mümkün değildir.

Bu durumda, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 14. maddesinin doğru uygulanmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan, bozma kararımız üzerine yeniden verilecek kararda davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığını ileri sürdüğü parasal haklarının tazminine karar verilmesi talebinin de karara bağlanacağı açıktır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne

kazancı.com

T.C.
DANIŞTAY
5. DAİRE
E. 2016/6724
K. 2019/2145
T. 21.3.2019

Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:

İSTEMİN KONUSU : Batman İdare Mahkemesi'nin 07/04/2016 tarih ve E:2015/1766, K:2016/457 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Polis memuru olarak görev yapan davacının, İstanbul İli, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde, "görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-6. maddesi uyarınca "3 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 07/07/2015 tarih ve 2015/312 Sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile kesilen aylık tutarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Batman İdare Mahkemesince verilen 07/04/2016 tarih ve E:2015/1766, K:2016/457 Sayılı kararda; soruşturma kapsamında alınan ifadelerden, görevlendirmeye dair gerekli işlemlerin yapılması yönünde davacıya herhangi bir bilgi ve talimat verilmediği, kendisine söz konusu görevlendirme ile ilgili herhangi bir bilgi ve talimat verilmeyen davacının bu görevlendirme ile ilgili Personel Bilgi Sisteminde "Dış Görevlendirme" modülüne bilgi girişi yapmasının fiilen imkansız olduğu, davacının üzerine atılı fiilin sübuta ermediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline, davacının hukuka aykırılığına karar verilen işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Ankara İline ekip gönderilmesi hususunda POL-NET sistemi üzerinden dış görevlendirme modülüne görevle ilgili veri girişinin yapılması ve 15/12/2013-19/12/2013 tarihleri arasındaki günlük görev listelerinde personelin dış görevlendirmesinin işlenmesi için İdari Büro Amirliğine bilgi vermesi gerekirken kayıt için gerekli bilgileri vermediğinden hakkında isnat edilen fiilin sübuta erdiği, bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yapan dört polis memurunun aynı şubede görevli başkomiser A.İ.'nin talimatı ile il dışı görevlendirme onayı alınmadan 15/12/2013-19/12/2013 tarihleri arasında Ankara'ya gittiği, herhangi bir işlem yapmadan talimatla geri döndükleri, dört personelle ilgili şube kayıtlarında görevlendirme yapıldığına dair hiçbir belge bulunmadığı, bürolarda çalışır şekilde kayıtlarının mevcut olduğu, belirtilen tarihlerde senelik izin, idari izin veya görevli olduklarına dair bir belgenin olmadığı; Ankara'ya gönderilen ekip personelinin kimlikleri, gidiş-dönüş tarihleri, görevlendirileceği il, görevlendirme sebebi ve görevlendirme araç bilgilerinin personel bilgi sistemine girişinin yapılması gerekirken yapılmadığı ve personel görev listelerinde de bu görevlendirmenin belirtilmediği iddiası üzerine disiplin soruşturması başlatılmıştır.

Yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen soruşturma raporunda, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Takip ve Tarassut Büro Amirliği İdari Kısmında polis memuru olarak görev yapan davacının, Ankara'ya gönderilen personelin görev durumunu görev listesine yazmadığı ve Pol-Net üzerinden dış görevlendirme modülüne veri girişinin yapılması ve personelin görevlendirme yazısının ilgili birimlere gönderilmesi için İdari Büro Amirliğine Ankara'ya gönderilen ekip personelinin kimlik bilgileri, gidiş-dönüş tarihleri, görevlendirildikleri il, görevlendirme sebebi ve görevlendirme araç bilgileri hakkında bilgi vermesi gerekirken vermediği tespitlerine yer verilmiştir.

Soruşturma sonucunda, davacının yukarıda anılan eylemleriyle "görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak" fiilinin işlediğinden bahisle Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun 07/07/2015 tarih ve 2015/312 Sayılı kararı ile Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-6. maddesi uyarınca "3 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin 6. fıkrasında; "görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" eyleminin üç günlüğe kadar aylık kesimi cezasını gerektireceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Olayda, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Takip ve Tarassut Büro Amirliği İdari Kısmında polis memuru olarak görev yapan davacının, Ankara'ya gitmek üzere görevlendirilen dört personelin kimlikleri, gidiş dönüş tarihleri, görevlendirildikleri il, görevlendirme sebebi ve görevlendirme araç bilgilerinin Personel Bilgi Sistemi "Dış Görevlendirme" modülüne eksiksiz girilerek POL-NET üzerinden veri girişlerinin yapılması ve il dışı görevlendirmede personelin görevlendirme yazısının İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğüne ve KOM Dairesi Başkanlığına taranarak kaydedilmesi ve gönderilmesi işlemlerinin yapılabilmesi için, İdari Büro Amirliğine konu hakkında bilgi vermesi gerekirken vermemek ve 15/12/2013 tarihinde Ankara'ya gönderilen ve 19/12/2013 tarihinde İstanbul'a dönen dört personelin, belirtilen tarihler arasında Ankara'ya gönderildiklerine ve dönüşlerine ilişkin görev durumunu görev listesine yazmamak suretiyle hakkında isnat edilen "görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak" fiilinin sübuta erdiği sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne;

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline, maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin temyize konu Batman İdare Mahkemesi'nin 07/04/2016 tarih ve E:2015/1766, K:2016/457 Sayılı kararının BOZULMASINA

kazancı.com

1