Anayasa Mahkemesi Güvenlik Soruşturması | Mil Hukuk & Danışmanlık

Anayasa Mahkemesi Güvenlik Soruşturması
  • Anasayfa
  • Anayasa Mahkemesi Güvenlik Soruşturması

Anayasa Mahkemesi Güvenlik Soruşturması

Anayasa Mahkemesi tarafından bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının A alt bendinin 8 inci alt bendi olan güvenlik soruşturması yapılmasına ilişkin madde kişi hak ve özgürlüklerine aykırı bulunarak

Anayasa Mahkemesi Güvenlik Soruşturması

Anayasa Mahkemesi Güvenlik Soruşturması

Anayasa Mahkemesi tarafından bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının A alt bendinin 8 inci alt bendi olan güvenlik soruşturması yapılmasına ilişkin madde kişi hak ve özgürlüklerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu karar gereği devam etmekte olan güvenlik soruşturmasına ilişkin davalarda da lehe kararlar verilmeye başlanmış ve Anayasa Mahkemesi kararları açılan idari davaların gerekçelerine yerleştirilmeye başlanmıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesi tarafından iptal gerekçesi olarak kişisel verilere kolayca ulaşılmaması gerektiği, kişinin özel hayatına müdahalenin kanunlara uygun olarak düzenlenme şartına göre bilgi elde edilebileceği hususları bir bütün olarak değerlendirilmiş ve iptal kararı verilmiştir. Böylece memur güvenlik soruşturması kaldırılmıştır. Ayrıca aşağıda verdiğimiz örnek kararda kişinin işlemiş olduğu suçların 18 yaş altında işlendiği hususunda da değerlendirme yapılarak karara gerekçe olarak eklenmiştir.

Anayasa Mahkemesi Güvenlik Soruşturması Emsal Karar

T.C MERSİN 1. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO  : 2019/...
KARAR NO : 2019/...

DAVACI    : ...
VEKİLİ    : AV. BİLGEHAN UTKU (E-TEBLİGAT)
DAVALI    : TARSUS ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ
VEKİLİ    : ...
Mersin Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliği /MERSİN

DAVANIN ÖZETİ    : Tarsus Üniversitesi'nin 20.12.2018 tarihli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi uyarınca alım ilanı kapsamında sözleşmeli  destek personeli olarak yerleştirilme talebinde bulunan davacının hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmayacağına ilişkin xx.xx.xxxx tarih ve xxx sayılı işleminin;  kendisinin  ve  aile bireylerinin güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına yol açacak bir durumun olmadığı, hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ    : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-8. maddesi uyarınca davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv  araştırması  sonucu gönderilen belgelere istinaden tesis edilen dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren Mersin 1. İdare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek işin esası hakkında gereği görüşüldü:
Dava, Tarsus Üniversitesi'nin 20.12.2018 tarihli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi uyarınca alım ilanı kapsamında sözleşmeli destek personeli olarak yerleştirilme talebinde bulunan davacının hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmayacağına ilişkin xx.xx.xxxx tarih ve xxx sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İstihdam Şekilleri" başlıklı 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin, memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceğinin belirtildiği, (B) bendinde de, sözleşmeli personel, kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen  esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve  Devlet  Personel  Başkanlığı'nın  görüşü üzerine Maliye Bakanlığı'nca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti  görevlileri  olarak tanımlanmıştır.
27.11.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 74. maddesi ile eklenen ve dava konusu işleme dayanak teşkil eden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartları" düzenleyen 48. maddesinin A-8 bendinde "güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda anılan yasa hükmü ile devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması zorunlu hale getirilerek hakkında yapılan güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması olumsuz sonuçlananların devlet memurluğuna girişi engellenmiştir.
Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartları düzenleyen 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle açılan iptal davasında, Anayasa Mahkemesi'nin 24.07.2019 gün ve E: 2018/73; K: 2019/65 sayılı kararı ile, "... güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen verilerin kişisel  veri  niteliğinde  oluğu, kuralla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında  kamu  mercileri  tarafından özel yaşamı ile ilgili sorular sorulması da dâhil olmak üzere bir bireyin özel  hayatı,  iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınması, kaydedilmesi  ve  kullanılmasının  özel  hayata saygı hakkına sınırlama niteliğinde olduğu, Anayasa'nın 129. maddesinin birinci fıkrasında memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülüklerinin düzenlendiği, belirtilen hususlar gözetilerek kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından birtakım şartlar getirilmesinin doğal olduğu,  bu  şekilde  aranan  niteliklerin kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı  bir  biçimde  yürütülmesi  amacına  yönelik olduğu, dolayısıyla kamu görevine atanmadan önce kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kuralın kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğu  ancak bu alanda düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına  hangi  koşullarda  ve  hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini yeterince açık olarak göstermesi ve olası kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerektiği, kuralda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması memurluğa alımlarda genel şartlar arasında sayılmasına karşın güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmadığı, diğer bir ifadeyle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilen kullanılmasına ilişkin temel ilkeler belirlenmeksizin kuralla sadece güvenlik soruşturması ve arşiv  araştırması  yapılmasının  devlet memurluğuna alımlarda aranacak şartlar arasında sayıldığı, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesinin Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmadığı " gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48.  maddesinin  birinci  fıkrasının  (A)bendine  eklenen (8)  numaralı alt bendinin iptaline karar verilmiş, sözkonusu karar 29/11/2019 gün ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
T.C. Anayasasının "Anayasa Mahkemesinin Kararları" başlıklı 153. maddesinde, "Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. Kanun, kanun hükmünde kararname  veya  Türkiye  Büyük  Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa  Mahkemesi  iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. İptal  kararının  yürürlüğe  girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar. İptal kararları geriye yürümez. Anayasa Mahkemesi kararları Resmi  Gazetede  hemen  yayımlanır  ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. " hükmüne yer verilmiştir.
Bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması niteliğindeki idari işlemlerin iptali istemiyle dava açmak durumunda kalan ve  Anayasanın  153.  maddesi  uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin, hak veya menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekeceği açıktır. Yukarıda yer verilen Anayasanın 153. maddesine göre, yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, Tarsus Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde 4/B Sözleşmeli Destek Personeli pozisyonuna girmeye  hak kazanan davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğundan bahisle atamasının yapılmadığının xx.xx.xxxx tarih ve xxx sayılı işlem ile bildirilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin yasal dayanağı olan 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin A-8 bendinde yer alan Devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin, Anayasaya ve hukuka aykırı olduğunun Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen 24.07.2019 gün ve E: 2018/73; K: 2019/65 sayılı kararı ile ortaya konularak iptal edilmesi karşısında, davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle  davalı  idare bünyesinde 4/B Sözleşmeli Destek Personeli pozisyonuna atanma talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan dava konusu işlemin dayanağını teşkil eden, davacı hakkındaki adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair mahkeme kararlarındaki fiillerin onsekiz yaşından küçükken işlendiği sabit olup; 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 10. maddesinin 3. fıkrası gereği, "Onsekiz yaşından küçüklerle ilgili adlî sicil ve arşiv kayıtları; ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemelerce" istenebileceği; davacının onsekiz yaşından küçükken işlediği herhangi bir suçun idari  makamlara  bildirilmesi  hukuken  mümkün olmadığı idari makamlara bildirilmemesi gereken adli sicil kaydının, idari işlem tesisine dayanak alınmasına da olanak bulunmadığından dava konusu işlemin bu yönüyle de hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan 439,80-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan  A.A.Ü.T.  uyarınca belirlenen 1.362,00.-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesinde "istinaf yolu"  açık olmak üzere, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Etiketler:
1